Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/826 E. 2023/665 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/826 Esas
KARAR NO:2023/665

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:18/02/2016
KARAR TARİHİ:04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … Organize Sanayi Bölgesinde bulunan depolama alanınında … A.Ş.’ye ait, tablet, cep telefonu, bilgisayar gibi emtiaların depolanması hizmetinin verilmekte olduğunu, davacı şirketin bahse konu depo sahasında emtiaların güvenliğinin sağlaması için 11/03/2013 tarihinde davalı firma il güvenlik hizmet sözleşmesi imzaladığını, Mayıs 2015 tarihi itibarıyla depoda bulunan cep telefonları ve tablet sayılarının stok sayımlarında eksik çıkmaya başladığının fark edildiğini, bunun üzerine depoda bulunan kamera görüntülerinin incelendiğini, davalı personeli …’nin depoda bulunan tablet ve cep telefonlarını hırsızlık yapma yoluyla aldığının ortaya çıktığını, davalı çalışanı, …’nin yapmış olduğu suçu emniyet mensupları önünde itiraf ettiğini, … aleyhine … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açılan davanın halen devam etmekte olduğunu, davacı şirket tarafından yapılan tespitler sonunda 59 adet telefonun çalındığnın tespit edildiğnii, bu telefonların 10 adedinin emniyet müdürlüğünün yaptığı araştırmalar neticesinde bulunarak davacı şirkete iade edildiğni, davacı şirketin deposunda emtiaları çalınan dava dışı … firmasının, teslim alamadığı mazmelerine ilişkin olarak davacı şirkete toplam 140.394,34 TL tutarında fatura kestiğini, söz konusu faturaların bedellerinin dava dışı şirket tarafından davacı şirketin alacağından mahsup ettirildiğini, bunun üzerine davacı şirketin dava dışı 3. Şirkete ödemiş olduğu fatura bedellerini davalı ile davacı arasındaki sözleşme gereğince davalı şirketten talep ettiğini davalıya 140.394,34 TL’lik fatura kestiğni, ancak davalının bu bedelin yarısı olan 52.197,17 TL’yi ödediğini, kalan kısmı ödeyeceğini beyan etmesine rağmen ödemediğini bu nedenle, davacı tarafından davadışı … firmasına ödenen bedelden davalı tarafından ödenmeyen 52.197,17 TL’nin ödeme tarihi olan 07/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont fazili ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile beraber davalıdan tahsil edilerek davacı şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki iş ilişkisi de göz önünde bulundurularak, taraflarca yapılan anlaşma uyarınca toplam hasara ilişkin 52.197,71 TL’nin davalı tarafında davacıya dendiğini, davacı tarafından 59 adet telefonun çalındığı tespit edildiğini, bu telefonlara ilişkin olarak davacı tarafından düzenlenen 28/09/2015 tarihli … fatura nolu e-faturanın davalıya gönderildiğini, faturaya itiraz etmeyerek 28/09/2015 tarihinde ödeme yapıldığını, bu nedenle tarafların hasar konusunda yapılacak ödemede anlaşmış olduğunu, davacı tarafından davalıya kesildiği belirtilen 28/08/2015 tarihli ve … fatura numaralı e-faturanın davalı tarafından davacıya iade edildiğini, iade edilen faturanın tarihinin 28/08/2015, ödeme yapılan faturanın tarihinin ise 28/09/2015 olmasının yapılacak olan ödeme hususunda anlaştığını gösterdiğini ayrıca, davalının söz konusu olayda zaten sorumluluğunun bulunmadığını, özel güvenlik hizmetinin sözleşme, protokol ve yasal yükümlülüklerine uygun şekilde verildiğini, 09/07/2015 tarihinde kolluk kuvvetlerine ifade veren davacının depo sorumlusu …’in “06/07/2015 günü yapılan sayım sonucunda … marka 7 adet eksik tespit edilmesi üzerinde 08/07/2015’de kamera görüntüleri incelendiğinde güvenlik görevsili olan …’nin depoya giriş yaptığı ve bulunmaması gereken yerde bulunarak ilgili telefonları raftan aldıktan sonra yeleğinin altına saklayarak çıkış yaptığını tespit ettik, bu olaydan dolayı zararımız 22.000,00-TL değerindedir.” şeklinde beyanda bulunduğunu, 09/07/2015 tarihli yakalama ve ifade tutanakları ile 12/07/2015 tarihli telefon teslim tutanağında ise; yakalanan …’nin 9 adet …, 4 adet …, 1 adet de markası belirtilmeyen telefonu görev yaptığı … iş yerinden görevi sırasında çaldığını, çalınan telefonlardan birinin kedisinde olduğunu, ikisini bir yakınına verdiğin, diğerlerinin de çeşitli cep telefonu satıcılarına satılmış olduğunu beyan ettiğini, kamera kayıtları ile yalnızca 7 adet telefonun şüpheli … tarafından çalındığının tespit edildiğini, bu sebeple öncelikle … 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilerek, hırsızlığa konu kaç telefonun kim tarafından çalındığının tespit edilmesi gerektiğini, sözleşme ve yasal mevzuat hükümleri gereğince davalı şirketin, davacının zararını tazmin yükümlülüğünün, zarar miktarının objektif, somut ve kisin bir biçimde belirlenmiş olması ve gerekmektedir, incelikle herhangi bir tazmin yükümlülüğünden bahsedebilmek içi davacının zarar miktarının objektif, somut ve kesin bir şekilde belirlenmiş olması gerektiği, davalı şirketin olay tarihinde çalışanı olan … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası sanığı …’nin şüpheli olarak Savcılık dosyanda çaldığını itiraf ettiği 14 telefon dışında kalan 45 telefonun, davacının iş yerinde depolanmasına rağmen sonradan kaybolduğuna ilişkin herhangi bir kayıt, mal giriş-çıkış envanteri vs. davacı tarafından delil olarak sunulmadığını, bu nedenle, davacının iddia ettiği hasar miktarının kanıtlanamadığını ayrıca, şüpheli …’nin çaldığı telefonlardan bir kısmının ise kolluk kuvvetleri tarafından davacıya iade edildiğini, davacıya iade edilen telefonların her ne kadar sıfır telefon fiyatı ile satılması mümkün olmasa da ikinci el satış fiyatlarının toplam zarar miktarından mahsup edilmesi ya da iade edilen telefonlar imha edildi ise imha kayıtlarının dosyaya sunulması gerektiğini, davacının uğradığını iddia ettiği zararı herhangi bir sigorta şirketinden tazmin edip etmediği yahut henüz tazmin gerçekleşmemiş olsa dahi bu amaçla herhangi bir sigorta hasar tazmin talebinde bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini, bu sebeplerle davanın reddi yönünde karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı şirket deposunda Güvenlik Hizmet Sözleşmesi kapsamında koruma ve güvenlik hizmeti yürüten davalı şirket çalışanının depodan bir kısım emtiayı alması sebebiyle oluşan zarar için açtığı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce verilen 30/01/2019 tarihli karar, İstanbul Bam 17.Hukuk Dairesinin 2019/… E., 2022/… K. sayılı ilamı ve ” Güvenlik Hizmet Sözleşmesi’nin 12.4. Maddesi, “.. … tarafından 3. Kişilere herhangi bir ödeme yapılması durumunda …’ın işbu ödemeleri FİRMA’ya rücu hakkı olup, FİRMA herhangi bir ihtar veya mahkeme hükmüne gerek olmaksızın …’ın ilk talebinde … tarafından ödenen tutarı derhal, nakden ve defaten ödeyeceğini şimdiden kabul, beyan ve taahhür eder..” hükmünü düzenlemiştir. Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalı şirket tarafından koruma ve güvenlik hizmeti verildiği, davalı çalışanının korumakla görevli olduğu bir kısım emtiayı almak suretiyle davacı şirkete zarar verdiği, sözleşmenin 12.4 maddesi gereği davalı şirketin zararı gidermek zorunda olduğu, mahkemece bir kısım muhasebe işlemlerinden dolayı davacının zararının davalı tarafça giderildiğinden bahisle dava reddedilmiş ise de, zararın kesin ve net bir şekilde tespiti yapılmamış olup o halde mahkemece yapılacak iş, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak ceza dosyası, davacı defterleri ve gerekirse dava dışı … Ltd. Şti. defterleri de incelenmek suretiyle davacı tarafın zararının kesin ve net bir şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile kaldırılmıştır. Kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiş, oluşturulan bilirkişi heyetinden davacı ve dava dışı … … Ltd Şti.’nin ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle rapor ibraz etmesi istenmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 12/06/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı …Ş.’nin ve hırsızlık olayına karışan çalışanı özel güvenlik görevlisinin; meydana gelen olayda birlikte asli ve tam olarak kusurlu olduğunu, davacı tarafın ve dava dışı şirketin dava konusu döneme ait elektronik mühürlü ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak Gelirler İdaresi GİB bilgi sistemine yüklendiği, davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğunu, davacı şirket ile davalı arasındaki güvenlik hizmet sözleşmesi kapsamında davalı tarafından davacıya yönelik sunulan güvenlik hizmeti sırasında meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle davacı şirketin uğradığı zarar miktarının 104.394,34 TL olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden söze konu hırsızlık olayı nedeniyle davacı tarafından fatura edilen 52.197,17 TL’nin davalı tarafından davacıya ödenmiş olduğunu, uğranılan toplam zarar miktarı olan 104.394,34 TL’nin 52.197,17 TL’si (zararın yarısı) kadar kısmının ödenmiş olmasına karşın, bakiye 52.197,17 TL’nin hali hazırda ödendiğine dair bir kaydın bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin davacı şirket deposunda koruma ve güvenlik hizmetini yürüttüğü, davalı şirket çalışanının depodan bir takım emtiayı alması nedeniyle Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin 12.4.maddesi gereğince davalı şirketin zararı gidermekle yükümlü olduğu, bilirkişi heyetinden davacı ve dava dışı … … Ltd Şti.’nin ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle alınan rapor ile davacının zararının 104.394,34 TL olduğunun ve davalının bakiye 52.197,17 TL’yi ödemediğinin anlaşıldığı gözetilerek, davacının maddi tazminata ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiş, dava konusu olayın davacının ticari itibarını zedeleyecek nitelikte olmaması nedeniyle davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
2-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 52.197,17 TL maddi tazminatın 28/09/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.565,58 TL. harcın peşin harçtan mahsubu ile bakiye‭ 2.503,4‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 10.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 1.062,18 TL peşin harcın toplamı olan 1.091,38‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 7.275,13 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 6.105,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır