Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/825 E. 2023/652 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/825 Esas
KARAR NO :2023/652

DAVA:6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:25/11/2022
KARAR TARİHİ:03/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ….Şti’nin müvekkili banka ile imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi ile krediler kullandırıldığını, davalı borçlu … firmanın müteselsilen ve müştereken kefili olduğunu borçtan sorumlulukları bulunduğunu, davalı borçlu akdedilen kredi sözleşmesi ve ödeme planına uymayarak ödeme yapmadığını ve tüm hesapları kat edildiğini, dava dışı ….Şti ile akdedilen kredi sözleşmesi ve ödeme planına uymayarak ödeme yapmadığını, u … 48. Noterliği’nin 15/12/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile tüm borçlulara keşide edildiğini, borçlunun ihtarnamede bahsi geçen ödemeleri gerçekleştirememesi ve firma hakkında konkordato dava süreci olması sebebi ile kefile alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü ‘ nün … E. Sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, borçlular yasal süresi içinde takibe, borca, asıl alacak ile ferilerine, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranları ile takibin tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra takibi durduğunu, borçlu tarafından takibe yapılan itiraz hususunda; müvekkili banka ile borçlu arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ve diğer davalıların imazlamış olduğu Kefaletnameler gereğince banka defter ve kayıtlarının geçerli delil olacağı ayrıca ve açıkça borçlu-davalı tarafından kabul ve taahhüt edildiğini, bu kayıtlar doğrultusunda yapılan hesaplar gereği takibe geçirildiğini, işbu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca, dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. İle davacı yan arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığını, müvekkili …’ın firmanın müteselsil kefili olduğunu, bu nedenle borçtan sorumlu olduğu iddia edilmediğini,. Müvekkilinin böyle bir borcu bulunmamaktadır. kefalet sözleşmesinin dayanağı olan genel kredi sözleşmesine ilişkin borcun ödendiğini, müvekkilinin imzaladığı 10.03.2014 tarihli kefalet sözleşmesinin dayanağı 10.03.2014 tarih ve K2 … numaralı genel kredi sözleşmesi olduğunu, GKS kapsamında dava dışı … … şirketine kullandırılan krediye ilişkin borç ödendiğini, kefalet sözleşmesinin bağlı olduğu GKS’ye ilişkin borç ödendiğinden borcun sona ermiş olduğu yönünde defilerinin mevcut olduğunu, müvekkili şirket ortaklığından ayrıldığını, müvekkili ile davacı banka arasında imzalanan kefalet sözleşmesi … … Şirketinin 10.03.2014 tarihinde banka ile yaptığı kredi sözleşmesine ilişkin olup müvekkilinin kefil olmasının sebebi ise o dönemde dava dışı … … şirketinin ortağı olmasından kaynaklı olduğunu, zira davacı banka tarafından limited şirkete kredi verilmesi için ortaklarından bizzat kefalet sözleşmesi alınması uygulaması bulunduğunu, bu doğrultuda ilgili kredi sözleşmesinin imzalandığı dönemde şirket ortaklarından olan müvekkili ile kefalet sözleşmesi yapıldığını, ancak ilgili sözleşme 10.03.2014 tarihili GKS ye ilişkin olup kredi borcu da ödendiğini, müvekkilinin 19.01.2015 tarihinde tüm hissesini devrettiğini, ortaklıktan tamamen ayrıldığını, bu doğrultuda müvekkilinin davacı bankaya karşı sorumlu olduğu hiçbir borcu bulunmadığını, zira müvekkilinin kefil olduğu 10.03.2014 tarihli GKS’ye ilişkin borcun ödendiğini, müvekkilinin 03.03.2015 tarihinde ortaklıktan ayrıldığı değerlendirildiğinde huzurdaki davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin eşinin rızası alınmadığını, yukarıdaki nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİL VE GEREKÇE
Dava, İİK 67 maddesi kapsamında itirazın iptali davasıdır.
Uyap üzerinden entegre edilen ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 75.429,07 TL alacak, 15.700,00 TL işlemiş faiz, 70,93 TL BSMV olmak üzere toplam 91.200,00 TL’nin tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde ,borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı alacaklının davalıdan, davalının imzası bulunan sözleşme kapsamında kredi kullanılıp kullanılmadığı, kullandırılan kredi nedeniyle başlatılan takipte davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti noktalarında olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.

Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ….ŞTİ firması arasında, 10.03.2014 tarihinde 91.200.00 TL lık K2 … nolu GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ imzalandığı,(EK: SÖZLEŞME FOTOKOPİSİ) Davalı kefil … ‘da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan tüm borçlardan 91.200.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ….ŞTİ firması arasında, 22.12.2016 tarihinde 300.000.00 TL lık K2 … nolu GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ imzalandığı,(EK: 2 SÖZLEŞME FOTOKOPİSİ) Davalı kefil … ‘IN söz konusu sözleşmede İMZASININ BULUNMADIĞI, davaya konu TTK de 29.01.2020 tarihinde kullandırıldığı tespit edilmiştir.(EK:4) Davalının imzası bulunmayan sözleşme kapsamında kullandırılan krediden sorumlu olup olmayacağı sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu. Davalı kefilin sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket yetkilisi olduğu,Ön Bilgilendirmeden sonra 6455 s. Kanun’un 77. maddesi ile TBK nun 584 üncü maddesinde yapılmış kanun değişikliğine göre ; “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızası aranmamaktadır. Davalı 10.03.2014 tarihli sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imza etmiş olduğu sabittir. Ortada hukuken geçerli kefaletin olup olmadığı hususu hukuki konu olarak Mahkemenin takdirlerinde olduğu, davacı banka KREDİ alacağına ilişkin, davalının ….icra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalıdan sayın mahkemenizce de kabul edilmesi halinde takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 71.830.31 TL asıl alacak 15.700.00 TL işlemiş 70.93TL BSMV olmak üzere toplam 87.601.24 alacaklı olduğu, 71.830.31 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19.26 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, Keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 ile HMK md. 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla mahkemeye ait olacağı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ….ŞTİ firması arasında, 10.03.2014 tarihindeK2 … nolu genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin çerçeve sözleşme olduğu ve sözleşmede limit olmadığı aynı tarihli EK Cari hesap sözleşmesi imzalanarak sözleşme limitinin 91.200,00 TL olarak belirtildiği ve bu ek cari hesap sözleşmesinde 10.03.2014 tarihli … nolu genel kredi sözleşmesine atıfta bulunulduğu, görülmüştür.
Davalı kefil … ile 10.03.2014 tarihinde Kefalet sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede 10.03.2014 tarihinde K2 … nolu genel kredi sözleşmesine atıfta bulunulduğu, kefalet limitinin 91.200,00 TL olduğu görülmüştür.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ….ŞTİ firması arasında, 22.12.2016 tarihinde K2 … nolu GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ imzalandığı, bu sözleşmenin çerçeve sözleşme olduğu ve sözleşmede limit olmadığı aynı tarihli EK Cari hesap sözleşmesi imzalanarak sözleşme limitinin 300.000,00 TL olarak belirtildiği ve bu ek cari hesap sözleşmesinde 22.12.2016 tarihli K2 … nolu genel kredi sözleşmesine atıfta bulunulduğu, Davalı kefil … ‘IN söz konusu sözleşmeye ilişkin bir kefaletinin, bulunmadığı görülmüştür.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava ve takip konusu 73.500,00 TL kredinin 29.01.2020 tarihinde kullandırıldığı, dosyada mevcut ödeme planınında son sayfasında ödeme planının hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığına dair kısım olduğu fakat sözleşme kısmının boş olduğu ve doldurulmadığı, 10.03.2014 tarihindeK2 … nolu genel kredi sözleşmesine kefil olduğu, davacının daha sonra dava dışı asıl borçlu şirket ile 22.12.2016 tarihinde K2 … nolu genel kredi sözleşmesi ve ek cari hesap sözleşmesi ile 300.000,00 TL limitli yeni bir kredi sözleşmesi imzaladığı, bu yeni sözleşmeye davalının kefaletinin olmadığı, dava konusu 73.500,00 TL kredinin 29.01.2020 tarihinde kullandırıldığı, alınan bilirkişi raporu ile de dava konusu kredinin davalının imzası olmayan sözleşme kapsamında kullandırıldığının tespit ediliği, davacının kullanılan kredinin davalının kefaleti olan sözleşme kapsamında kullanıldığını ispatla mükellef olduğu, dosya kapsamında göre dava ve takip konusu kredinin davacının imzası olmayan sonradan düzenlenen 22.12.2016 tarihinde K2 … nolu genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırıldığı kanaatine varıldığı, davacının aksini ispat edemediği anlaşılmakla, ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.101,47 TL harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 831,62‬ TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 3.120,00 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde, yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır