Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2022/812 Esas
KARAR NO:2023/798
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:29/11/2022
KARAR TARİHİ:02/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın … plakalı … 2014 model araç sahibi olduğununu 25.12.2020 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’nin … … Ltd. Şti. Adlı acentesinden “… Genişletilmiş Maksimum Kasko Poliçesi ” adlı kasko sigortası yaptırdığını ve poliçe bedelini peşin olarak ödediğini, 30.12.2020 tarihinde akşam saat 19.30 sıralarında park edilip aracın kilitlendiğini, ertesi sabah 11.00 sıralarında aracın başına gittiğinde aracın park ettiği yerde olmadığını gördüğünü, bunun üzerine … Şehit … Polis Merkezine giderek olayı anlattığını ve olayı gerçekleştiren şahıs veya şahıslardan şikayetçi olduğunu, müvekkilinin olayın olduğu aynı gün davalı sigorta şirketine bu durumu bildirdiğini ve araçla ilgili … numaralı hasar dosyası açıldığını, davalı tarafın müvekkiline ödeme ile ilgili bilgi vereceklerini bildirdikten sonra yaklaşık 3,5 ay herhangi bir dönüş yapmadığını ve 09.04.2021 tarihinde verdikleri cevapla ” araç çalınma hasarının oluş zamanı ve şekli konusunda yeterli kanaat oluşmadığı için teknik uzmanlarca yapılan analizlerde çalınmanın belirtildiği şekilde olmayacağı tespitleri doğrultusunda TTK 1445-5 maddesi gereğince ödeme yapılamayacağını ” belirttiklerini, müvekkilinin veya eşinin herhangi bir ihmali veya kastı bulunmadığını, İstanbul Arabuluculuk Bürosunun … arabuluculuk dosya numarası ile 18.02.2022 tarihinde anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davacı tarafın ev hanımı olduğunu eşinin de çalışmadığını maddi güçlük çektiklerini belirterek adli yardım talebinde bulunduklarını belirterek adli yardım taleplerinin kabulünü … plakalı aracının dava tarihindeki piyasa rayiç değerinin reeskont avans faizi ile birlikte davalı tarafltan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olması halinde, hukuki yarar yokluğundan reddi gerekeceğini, sigortacılık kanunu ve hmk gereği, işbu davanın dava şartı noksanlığından ve esas incelemesine girilmeksizin usulden reddi gerekeceğini ve soruşturma ve ceza dosyasının celbi ile işbu yargılamada bekletici mesele yapılmasını, işbu davanın aktif ve pasif husumet yokluğundan reddi gerekeceğini, meydana gelen hasar ve zararlar ttk, poliçe genel ve özel şartları gereğince teminat kapsamı dışında olduğunu, sigorta ettirilirken acenteye gösterilen ve sigorta poliçesi düzenlenen aynı aracın, … plakasına tescilliyken olan halinden farklı olduğu ve bunların aynı araç olmadığını, sigortalının TTK M.1435 , M.1445 Vd. gereği beyan yükümlülüğünü ihlal etmiş olması nedeniyle, müvekkilin tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, sigortalı tarafından doğru ihbar yükümlülüğüne ve dürüstlük kurallarına aykırı hareket edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin zararı tazmin sorumluluğu bulunmamadığını, davacı ve davalı tarafın meydana gelen olayda müterafik kusur ve sorumluluğu mevcut olduğunu, hasarın teminat kapsamında olduğunu kabul manasına gelmemediğini, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, talep edilen hasar miktarı fahiş olduğunu ve davacı tarafından ispat edilemediğini, işbu davayı kabul manasında olmamak üzere, haksız ve dayanaksız olan faiz isteminin reddi gerekeceğini belirterek İşbu davanın zamanaşımından, usulden ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; dava çalındığı iddia edilen araç nedeniyle oluşan davacı sigortalının davalı sigorta şirketinden kasko sigortası kapsamında tahsili istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73.maddesinde de Tüketici Mahkemeleri düzenlenmiş ve ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” denilmiştir.
Somut davada davacı tarafından kaskolu aracının hırsızlık nedeniyle çalındığının iddia edilerek talepte bulunulduğu, davanın kasko sigorta poliçesinden kaynaklandığı, davacı gerçek kişi olup dosya mevcut araç ruhsatı incelendiğinde aracın hususi olduğu, somut davada davacının davalı sigortalı karşısında tüketici konumunda olduğu ve bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 4. ve 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/11/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır