Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/807 E. 2023/594 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/807 Esas
KARAR NO :2023/594

DAVA:5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Alacak)
DAVA TARİHİ:04/08/2022
KARAR TARİHİ:19/09/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının … müşteri numarası ile müvekkili bankanın uzun süredir çalışmakta olduğu müşterisi olduğunu, davalının özel sektörde üst düzey yönetici olup, finansal okur yazarlığı yüksek bir müşteri profiline sahip olduğunu, 09.03.2022 tarihinde müvekkili bankanın açık hata nedeniyle … ısın kodlu enflasyona endeksli devlet tahvilinin fiyatlarını; müşteriye satış fiyatı 377,72657917 TL olması gerekir iken 216,70056430 TL olarak, müşteriden alış fiyatını ise 375,76464317 TL olması gerekirken 215,57046021 TL olarak yayınladığını, davalı tarafça da 09.03.2022 tarihinde devlet tahvilinden 225.000 TL nominal tutarında hatalı fiyattan alın gerçekleştirilerek 362,308.53 TL haksız kazanç elde edildiğini, davalı tarafa sözleşmeden dönüldüğüne dair … 6. Noterliğinin 14.03.2022 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, 225.000 TL nominal devlet tahvilini iade etmesi karşılığında ödediği bedelin tamamının kendisine iade edileceğinin bildirildiğini, ancak davalının devlet tahvilini iade etmediğini, davalı tarafın banka sisteminde meydana gelen açık hatayı okuyabilecek seviyede yüksek finansal okur yazar olduğunu, davalı tarafından elde edilen haksız kazancın açık hatadan kaynaklanması nedeniyle iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek davalı tarafça elde edilen haksız kazanç olan 362,308.53 TL’ nin 18/03/2022 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek değişken oranlardaki ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkili bankaya ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili adresinin Tuzla ilçesi olması nedeniyle işbu davada yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemesi olduğunu, davacı-banka, kendisine yüklenen özeni bihakkın ifa etmekle mükellef olduğunu, hatayı ileri süremeyeceğini, davacı-bankanın müşterisi olup sorunsuz olarak yürüyen ilişkide kalkıp da şimdi davacı’nın ‘ben hata yaptım sen de kazanç elde ettin’ diyerek hak talep etmesi hiç kimsenin kendi haksızlığından hak elde edemeyeceği, kimsenin kendisinden kaynaklanan kusurdan yararlanamayacağı kaidesine aykırı olduğunu, Davacı-banka, müvekkilinin finansal okur-yazarlığının yüksek olduğunu ve bu nedenle de hatayı bilerek alım yaptığını ileri sürdüğünü, müvekkilinin …, legal olarak sisteme girdiğini, bankanın satış ekranlarını kullanarak tamamen hukuk sınırları içinde alışını yaptığını, davacının ‘hata’ iddiasını kabul etmediklerini, ancak velev ki böyle bir durum olsa dahi bu müvekkiline yüklenemeyeceğini, müvekkilinin sorumlu kılınamayacağını; iddia edilen hatanın müvekkilinin ile zerre kadar alakası olmadığını, müşterilerin herhangi bir cayma hakkı bulunmadığını, tahvil bono alım satım işlemleri “ kesin alım/satım” işlemleri olarak tanımlanacağı, davacı bankanın yaptığı gibi günler sonra işlemden caymayı ya da hatalı bir fiyat olduğunu iddia etmeyi, bir kaç dakika içerisinde dahi müşteri bu işlemden kandi hatası nedeniyle cayma, kıymeti aynı fiyattan iade etme ya da olması gerektiğini düşündüğü fiyat ile işlem yaptığı fiyat arasındaki farkı talep etme hakkına sahip olmadığını, işlem sonrasında banka, sistemlerinde kendilerinden kaynaklı bir hata olduğunu ve bundan dolayı ekranlarda ucuza satıldığını ve paranın kendisine iade edilmesini istendiğini, hisse senetleri, devlet tahvili niteliğindeki menkul kıymet satılmadığı sürece kâr mı zarar mı oluşturduğu bilinemeyeceğini, satılan şeyin bugünkü değeri ile o anki değeri arasında sürekli değişken bir fark olduğunu, bankanın mı zarar ettiği yoksa satıldığı gün bir zarar mı ya da kâr oluşacağı da likit ve belli olmadığını, davaya konu bu işlem gerek bu kıymette gerekse başkaca tahvillerde banka ile internet bankacılığı ya da şube aracılığı ile müvekkilinin yaptığı tek ya da nadir işlemlerden olmayıp, gerek bu işlemden önce gerekse sonrasında benzer işlemleri müvekkilinin sıklıkla yapmış ve yapmaya devam etmekte olduğunu, geçmişte davacı-banka 1 kez olsun müvekkiline yapılan alımın olması gereken nazaran daha yüksek fiyattan yapıldığını bildirerek iade gerçekleştirmediğini, müvekkilinin davaya konu işlemleri yaptığı tek kurum davacı kurum da olmadığını, söz konusu işlemde müvekkilinin elde ettiği iddia olunan tutarın yanı sıra daha önce kâr ve zararda bulunduğu bir çok tahvil alım satım işlemi olduğunu, başka hiç bir kurum tarafından açılmış tek bir dava ya da işlemden cayma ihtarnamesi bulunmadığını, davacı-bankanın açık hata ile hareket ettiği ve müvekkilinin de bundan istifade ile haksız kazanç elde ettiği savunmasının kabulü hukuken mümkün olmadığını, farzı muhal bir an için davacı-bankanın hatalı hareket ettiği kabul edilir ise bu duruma bizzat kendisi sebebiyet vermiş olduğunu, ağırlaştırılmış basiret yükümü atında bulunan bankanın (mevzuatın amir hükümlerine rağmen) böyle bir kusuru ileri sürmesi hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu, kendi haksızlığından hak elde etmeye çalışmasını hukuk himaye edilemeyeceği, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİL VE GEREKÇE:
Dava, niteliği iitbariyle hata sebebine dayalı yapılan satış işleminin iptali ve buna dayalı zararın tazmini isteminden ibarettir .
Dava konusu tahvil alım satımına ilişkin banka kayıtları, davacının İMKB kayıtları, sözkonusu alımın yapıldığı tarih itibariyle, Borsa İstanbul’dan dava konusu tahvilin alım- satım işlemlerine ilişkin , ağırlıklı ortalama takas fiyatının ne olduğu sorularak yazı cevapları alınmış, bilirkişi kurulundan rapor ve ek rapor alınmış tüm deliller toplanmıştır.
Mahkememizce alınan 15/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak;
Sayın Mahkemenin ara kararı uyarınca iddia,savunma ve dosya mübrez belgeler ile davacı
banka kayıtları üzerinden Heyetimizce yapılan inceleme sonucunda,yukarıda arz ve izah edilen Gerekçelerle; Davacı Bankanın – banka portföyünde bulunan … ısın kodlu Enflasyona Endeksli Devlet Tahvili’nin ;Müşteriye satış fiyatı 377,72657917 TL olması gerekir iken ekranda hataen 216,70056430 TL olarak yayınlanması neticesinde Davalı … tarafından 09.03.2022 tarihinde 225.000 nominal tutarda satın ama işlemi g.erçekleştirilmesi sonucunda davalı şahsın 361.865,42 TL tutarında haksız kazanç elde edilmiş olduğu, Davacı Banka’nın … 6. Noterliğinden davalı yana keşide ettiği 14.03.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi dikkate alındığında,Davalı yanın sebepsiz zengileştiği 361.865,42 TL tutarın 18.03.2022 tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankasının tespit ettiği avans faizi ile birlikte talep edilmesinin mütalaa edildiği anlaşıldı.
Borsa İstanbuldan … ısın kodlu enflasyona endeksli devlet tahvilinin satın işlemlerine ilişkin işlem yapıldığı 09/03/2022 tarihinde ağırlıklı ortalama takas fiyatının ne olduğu sorularak ve davacının İMKB de işlem yapmasına ilişkin bilgi ve belgelerin celbedilerek taraf itirazları değerlendirilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına, karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 17/07/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak;
Sayın Mahkemenin Borsa İstanbul’a gönderdiği yazıya karşılık adıgeçen Borsa tarafından – Mahkemeye gönderilen 15.05.2023 tarihli yazıda ;… tertip no lu Enflasyona Endeksli Devlet Tahvilin 09.03.2022 tarihindeki ağırlıklı ortalama takas fiyatı 378,354 TL esas alınarak davacı bankanın uğradığı zararın hesap edilmesi aşağıda yeniden hesap edilmiştir.
Davacı bankaya ait kayıtlar üzerinde Heyetimizce tarafların itiraz ve beyanları ile …İstanbuldan gönderilen 15.05.2023 tarihli müzekkere cevabı dikkate alınmak suretiyle yapılan inceleme sonucunda ; davalı … *nin, banka portföyünde bulunan … ısın kodlu Enflasyona Endeksli Devlet Tahvili’nin – ;Müşteriye satış fiyatı 378,354 TL olması gerekir iken ,davacı bankaya ait ekranda hataen 216,700 TL olarak yayınlanması neticesinde Davalı … tarafından – 09.03.2022 tarihinde … ısın kodlu Devlet Tahvilinden 225.000 nominal tutardaki menkul kıymetin 378.354 TL yerine 216,700 TL fiyat üzerinden satın alınması sonucunda davalı şahsın 363.722,00 TL tutarında haksız kazanç elde etmiş olduğu ,davacı bankanın mal varlığında ise aynı miktarda zararın oluştuğu hesap edilmiştir. Davacı bankanın talebi 362.308.53 TL olduğundan dolayı işbu tutara 18 Mart 2022 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari avans faizi ile birlikte tahsili talep edilebileceği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamına göre taraflar arasında tahvil alım satımına ilişkin çerçeve sözleşme olduğu, davacının beyanlarından da sürekli olarak alım satım yaptığını beyan ettiği, davalının ticari olarak kar elde etme amacıyla işlem yaptığı değerlendirilmekle mahkememizin bu davya bakmakta görevli olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ve tüm deliler birlikte değerlendirildiğinde;
…A.Ş’nin 15.05.2023 tarih ve E-…-100.06-17273 sayılı müzekkere cevabına göre dava konusu …  ISIN kodlu  tahvilin 09.03.2022  tarihinde T1 valörlü  seride gerçekleşen  işlemler  sonucunda  ağırlıklı  ortalama  takas  fiyatının  378,354  TL  olduğu, davacı bankanın 07.10.1993  tarihinden  itibaren  Borçlanma  Araçları  Piyasasında, 20.07.1995  tarihinden  itibaren  Kıymetli Madenler  Piyasasında,  12.07.2013  tarihinden  itibaren  Vadeliİşlem ve Opsiyon Piyasasında, 19.10.2016  tarihinden itibaren Para Piyasasında, 01.10.2018 tarihinden itibaren … Pazarında  Borsa üyesi olarak faaliyet gösterdiği, alınan bilirkişi ek raporuna göre davacı banka portföyünde bulunan … ısın kodlu Enflasyona Endeksli Devlet Tahvili’nin satış fiyatı 378,354 TL olması gerekir iken ,davacı bankaya ait ekranda hataen 216,700 TL olarak yayınlanması neticesinde davalı tarafından – 09.03.2022 tarihinde … ısın kodlu Devlet Tahvilinden 225.000 nominal tutardaki menkul kıymetin 378.354 TL yerine 216,700 TL fiyat üzerinden satın alınması sonucunda davalının 363.722,00 TL tutarında haksız kazanç elde etmiş olduğu, davacı bankanın mal varlığında ise aynı miktarda zararın oluştuğu, mütalaa edildiği, ihtilaf tarihinde alıma konu devlet tahvilinin borsadaki ağırlıklı ortalama fiyatının 378,354  TL  olduğu, bankanın sistemsel bir hata nedeniyle esaslı bir hataya düşüldüğü, her iki tarafında alım- satım işlemindeki amaçlarının kar elde etmek olduğu, her ne kadar davalı işlemin, rızai bir işlem olduğunu, davalı bankanın kendi kusuruna dayanamayacağını, bankaların özen yükümlülüğü olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini, güven kuruluşu olan bankanın hata yaptığını ileri süremeyeceğini, varsa bir hatasının buna katlanmak zorunda olduğunu ileri sürmüş ise de , açıklanan fiyatın tahvildeki fiyat marjlarının çok dışında olması sebebi ile işlemde esaslı hataya düşüldüğü kabul edilmiştir .Hatanın TBK 31-39 ( Eski BK 23-31) maddesi uyarınca 1 yıllık süre içinde ileri sürülmesi gerekliliğine karşın davanın bu hak düşürücü sürede açıldığı, somut uyuşmazlıkta davalının banka sisteminde teklif edilen fiyatın hatalı olduğunu, güven nazariyesi uyarınca dürüstlük kuralına göre bilmemesi , yada bilmesinin gerekmemesi halinde sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu, kabul edilse bile , davacı bankanın bu miktardaki hata şeklinde esaslı beyan hatasından dolayı , hataya düştüğünü anladığı tarihten itibaren 1 yıl içinde işlemi iptal ettirebileceği kabul edildiğinde, davacı bankanın bu iddiayı ileri sürebileceği kabul edilmiştir. Öte yandan davalının davacı önerisi konusunda bankanın hataya düştüğünü bilmesi yada bilebilecek durumda olması halinde sözleşmenin bankanın gerçek iradesine uygun kurulmuş sayılacağı ve bunun da piyasa fiyatı olan bedel üzerinden kurulduğunun kabul edilmesi gerekeceği değerlendirilmiştir. Davalı ile davacı arasında, 03.09.2018 tarihli temel bankacılık hizmetleri sözleşmesinin, 19.12.2016 tarihli yatırım hizmet ve faaliyetleri genel risk bildirim formu ve borçlanma araçları ürün risk bildirim formu sözleşmesi imzalandığı, 19.08.2010 tarihinde ise İMKB tahvil ve bono alım satım çerçeve sözleşmesi imzalandığı, davalı ile 2010 yılından beri tahvil alım satımına ilişkin sözleşmenin olduğu, davalı beyanlarından da anlaşılacağı üzere davalının bu işlemleri gerek davacı banka nezdinde gerekse diğer bankalar nezdinde sürekli yaptığı, dolayısıyla piyasa ve fiyatlar konusunda bilgi sahibi olduğu satışa konu devlet tahvilinin borsadaki ortalama alış ve satış fiyatları belli olup davalının bu fiyatları bilebilecek durumda olduğu kabul edilmiştir. Satışı yapılan devlet tahvilinin banka tarafından fiyatının hatalı belirlendiği. davalı tarafından hatanın bilinebileceği ve piyasa fiyatı üzerinden kurulmuş sayılması gerektiği, davalının alımı yaptıktan sonra bilirkişi tarafından belirlenen fiyatın altında satış yaptığını iddia ve ispat da edemediği, gerçekleşen alım – satımda daavcı bankanın esaslı hataya düştüğü toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, oluşa ve hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporu, ( benzer konuda T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesinin 2016/… Esas ve 2016/… Karar sayılı ilamı ) ile kabul edildiğinden, taleple bağlı kalınarak davacının davasının kabulü ile; 362.308,53 TL’nin ihtarda verilen 3 günlük süre bitimi olan 18.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiştir .
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile; 362.308,53 TL’nin 18.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 24.749,30 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslah ile alınan 6187,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.561,47TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 6.187,83TL peşin, ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 6.268,53 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 53.723,20 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.641,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu irad kaydına, Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560-TL Arabuluculuk ücretinin; tamamının davalı taraftan alınarak, hazineye
7-Taraflarca yatırılan gider avanısının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır