Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/805 E. 2022/946 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/805 Esas
KARAR NO :2022/946

DAVA:Adi Ortaklığın Feshi
DAVA TARİHİ:25/11/2022
KARAR TARİHİ:28/11/2022

Mahkememize açılan davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkili ile davalı arasında bugüne kadar sadece muhasebe vekaletnamesi ile alakalı olarak bir ilişki mevcut olduğunu, bu durum haricinde herhangi bir paylaşım veya ortaklık söz konusu olmadığını, müvekkilinin tesadüfen hakkında bu şahıs ile birlikte bir adi ortaklık kurulduğunu öğrendiğini, ilgili ortaklık kayıtlara ve e-devlet evraklarına göre ortaklığın 03/01/2018 tarihinde kurulduğunu, ancak müvekkilinin bundan haberi olmadığını, herhangi bir yerde de imzasının bulunmadığını, ortaklık sözleşmesi hazırlaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu duruma rağmen çeşitli malların bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak toptan satışını yapan aracılar alanında faaliyet gösterildiğine dair şirket sözleşmesi ve adi ortaklık oluşturulmasını kesinlikle kabul etmediklerini, davalı ile müvekkili arasında herhangi bir yükümlülük veya kâr payı ödemesi gibi maddi anlamda ödeme veya yükümlülük bulunmadığını, yapılan iş ve işlemleri müvekkilinin bilmediğini, yapılan hiçbir işin içinde bulunmadığını, adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olduğunu, bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayıldığını, ayrıca ortaklık sözleşmesinden öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkansız duruma gelmesiyle de sona ereceğini, müvekkilinin şirketle ve kurulumuyla bir alakasının bulunmadığını belirterek, müvekkili ile davalı arasında vergi kayıtlarınca mevcut ancak daha yeni haberi olduğu adi ortaklığın haklı nedenlerle feshine, feshedilen adi ortaklığın mahkemece tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; taraflar arasında kurulduğu iddia edilen Adi ortaklığının feshine ilişkindir.
HMK.nın 115/1. maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK.nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
HMK.nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Taraflar gerçek kişi olup TTK.nın 4. maddesi kapsamında davanın ticari dava olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında kurulduğu iddia edilen Adi ortaklığının feshine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstenlendiği sözleşmeler olup, bu sözleşme türü Borçlar Kanunun 620-645 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu nedenle Adi ortaklığın varlığının tespitine ilişkin davalara bakma görevi genel Mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleridir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 29/02/2016 tarih ve 2015/4952 E. – 2016/2783 K. sayılı ilamı ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/06/2020 tarih ve 2020/1409 E.- 2020/1604 K.sayılı ilamı)
Açıklanan nedenlerden dolayı davanın Mahkememizin görev alanına girmediği, görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, resen HMK.nın 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanan 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır