Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/787 E. 2023/230 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/787 Esas
KARAR NO:2023/230

DAVA:Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:23/07/2018
KARAR TARİHİ:28/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/05/2018 tarihinde… plaka sayılı aracın sürücüsü … yönetimindeki araç ile … yolu üzerinde seyri sırasında önünde aynı yönde seyretmekte olan davalı sigorta şirketi tarafından davacıya temlik edilen … yönetimindeki …plaka sayılı araca arkadan çarparak hasar görmesine neden olduğunu beyan ederek şimdilik 250,00 TL hasar bedeli ile 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde temerrüt tarihi olan 14/06/2018 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, sigortalının bildirim ve hasar sonrası yükümlülüklerini ihlal ettiğinden sigortalının sözleşmeden doğan haklarını zayi ettiğini, müvekkilden herhangi bir onay alınmadan haricen yapılan onarımlar bakımından, poliçe özel ve genel şartları uyarınca müvekkilin tazmin zorunluluğu bulunmadığını, talep edilen tazminatın miktar bakımından kabul edilemez olduğunu, eksper ücreti ve faiz başlangıcına ilişkin taleplerin de kabul edilemez olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:

Mahkememizin 2018/659 Esas, 2019/1509 Karar ve 03/12/2019 tarihli kararı ile “..dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı sigorta şirketince, kasko sigortası ile sigortalanan araçta, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, karşı araç sürücüsünün ise %100 kusurlu hareketi ile oluşan zarardan dolayı, hasar gören aracın ticari bir araç olması da dikkate alınarak, temlik alınan araçtaki onarım bedelinin, temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte oluşan zarardan, davalı kasko sigorta şirketinin tazmin yükümlülüğünün olacağı sonucuna varılmış, karşı tarafa bilgi ya da haber verilmeksizin tek taraflı irade ile eksper atanmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gibi KTK 97, Sigorta Eksperleri Yönetmeliğinin 4/1, 4/2, 7/1 ve 7/2 . Maddelerine aykırılık oluşturacağı ve dahi ekspere başvurmanın, trafik kazası sonucunda oluşan onarım bedeli ve hasar kaybı gibi belirsiz alacak davasına konu olabilecek bu davalarda, Yasal ve zorunlu bir gider olmadığı dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabulüne..” şeklinde karar verildiği görüldü.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1886 Esas, 2022/1915 Karar ve 01/11/2022 tarihli kararı ile “.. dava konusu trafik kazasının 09/05/2018 tarihinde gerçekleştiği, davalı Sigorta Şirketi’ne ise 02/06/2018’de başvurulduğu; hasar dosyasındaki kasko ekspertiz raporuna göre, kasko sigortacısı davalı tarafından görevlendirilen ekspere gerekli bilgi ve belgelerin davacı tarafça verilmediği, bu nedenle, tespitin yapılamadığı anlaşılmıştır. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde, bu hususları ve yukarıda alıntılanan yasal düzenlemeleri ileri sürerek, davacının tazminat talebinin teminat dışı olduğunu belirtmiştir. Ancak, Mahkemece, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve davalı tarafça ileri sürülen itirazlar konusunda gerekli araştırma yapılmadığı gibi herhangi bir değerlendirmede de bulunulmamıştır. Bir başka deyişle, eksik inceleme soncunda..” şeklinde karar verdiği görüldü.
Dosyanın Mahkememize gelerek 2022/787 Esas sıra numarasına kaydının yapıldığı ve yargılamaya devam olunduğu görüldü.
Dosya kapsamında Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; dava dışı araç sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu olduğu, hasar gören aracın sürücüsü …’nin olayda kusursuz olduğu, davacı aracındaki toplam onarım bedelinin 10.366,58 TL olduğunun mütaala ediliği, alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Dava dışı araç sürücüsünün olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Hasar gören aracın sürücüsü …’nin kusursuz olduğu, davacı aracındaki toplam onarım bedelinin 9.328,57 TL olduğu mütaala edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasarın kasko sigortası kapsamında tahsili için sigortalının ( temlik alanın) sigortacıya açtığı davadır.
Mahkememizin 2018/659 Esas, 2019/1509 Karar ve 03/12/2019 tarihli kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1886 Esas, 2022/1915 Karar ve 01/11/2022 tarihli kararı ile kaldırılması üzerine davacıya aracın tamir edilmesinden önce sigortaya başvuru yapılıp yapılmadığına dair beyanda bulunmak üzere süre verilmiş davacı tarafından kazanın Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine bildirildiği belirtilmiş ancak davalı sigorta şirketine başvuruya ilişkin evrak sunulmamış, davacının sigortalı araç tamir edilmeden önce sigortacı davalıya başvurmadığı anlaşılmıştır.
TTK’nın “Riziko gerçekleştiğinde” başlıklı 1446. maddesinde, ” (1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir.
(2) Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir.
(3) Sigortacı rizikonun gerçekleştiğini daha önce fiilen öğrenmişse, ikinci fıkra hükmünden yararlanamaz.”, “Bilgi verme ve araştırma yapılmasına izin verme yükümlülüğü” başlıklı 1447. Maddesinde ise; “(1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorundadır. Ayrıca, sigorta ettiren, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve kendisinden beklenen uygun önlemleri almakla yükümlüdür.
(2) Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere paralel olarak Kasko Sigortası Genel Şartları’nın ” Hasar ve Tazminat: Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Sigortalı ve/veya Sigorta Ettirenin Yükümlülükleri” başlıklı B.1. Maddesinde; “Sigortalı ve/veya sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesi halinde aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür.
1.1.Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde sigortacıya bildirimde bulunmak,
1.2.Sigortalı değilmişcesine gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilen talimata elinden geldiği kadar uymak,
1.3.Aracın çalınması halinde, durumu öğrenir öğrenmez derhal yetkili makamlara bildirimde bulunmak,
1.4.Zorunlu haller dışında, rizikonun gerçekleştiği yer veya şeylerde bir değişiklik yapmamak,
1.5.Sigortacının isteği üzerine rizikonun gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemeye, zarar miktarıyla delilleri saptamaya ve rücu hakkının kullanılmasına yararlı, sigortalı ve sigorta ettiren için sağlanması mümkün gerekli bilgi ve belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermek,
1.6.Tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu haklarının saptanması için sigortacının veya yetkili kıldığı temsilcilerinin sigorta kapsamında yer alan şeylerde ve bunlarla ilgili belgeler üzerinde yapacakları araştırma ve incelemelere izin vermek,
1.7.Üçüncü kişilerin haksız veya kusurlu fiili sonucu meydana gelen kazalar varsa tanıkların kimlikleri ile adreslerini en yakın yetkili makama bildirmek ve mümkün olan hallerde bir görgü tutanağı sağlamak.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Gerek TTK, gerek sigorta genel şartlarında ve gerekse poliçe özel şartlarında, sigorta teminatı kapsamı dışında kalan haller arasında bildirim yükümlülüğünün ihlalinin sayılmadığı, bildirim yükümlülüğünün ihlali halinde yaptırımın sadece bu ihlal nedeniyle ödenecek tazminatta bir artış meydana gelmiş ise sigortacının bu artış miktarı oranında tazminat ödeme yükümlülüğünden kurtulması olduğu, dosyada alınan bilirkişi raporuna göre, bildirimin yapılmaması nedeniyle ödenen hasar bedelinde bir artış olduğuna dair bir tespitin olmadığı, sırf bildirim yapılmaması nedeniyle hasarda oluşan bir artışı davalının ispat edemediği, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile hasar bedelinin tespit edildiği, ayrıca meydana gelen hasarın sigorta teminatı dışında kaldığının, hasar bedelinin ödenmemesi gerektiğinin ispat külfetinin davalı sigorta şirketinde olduğu, davalı sigorta şirketinin söz konusu rizikonun teminat dışında olduğunu iddia ve ispat edemediği, meydana gelen rizikonun sigorta poliçesi teminatı kapsamında olduğu, fakat davalıya sigortalı araç üzerinde inceleme fırsatı verilmediği ve davalının poliçe kapsamında parça tedarik hakkının bulunduğu bu nedenle hesaplanan zarardan %20 oranında indirim yapılması gerektiği anlaşıldığından hesaplanan tazminattan %20 indirim yapılarak, istinaf edilmeyen noktalar bakımından usulü kazanılmış hak olacağı da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü 7.462,85-TL’nin 14.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 509,78-TL harçtan peşin alınan 208,90-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 300,88-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 7.462,85-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 3.153,73-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90-TL başvurma harcı + 35,90-TL peşin harç + 173,00-TL ıslah harç toplamı olan 244,8‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 900,00-TL bilirkişi ücreti + 160,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.060,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 70,29 (745,42-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 31,50-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre % 29,71 (9,35-TL) oranında davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.