Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/781 E. 2023/724 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/781 Esas
KARAR NO:2023/724

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/09/2014
KARAR TARİHİ:17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin desteği, …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı taşıt ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı ve …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı taşıtın, 01/04/2014 tarihinde, çarpışmaları ile vuku bulan trafik kazasında, …’nun hayatını kaybetmesi sebebi ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ve davanın, tahsile yönelik belirsiz alacak davası olarak kabulü ile şimdilik, sigorta poliçesi limitleri dahilinde kalmak üzere, davacılar, … için 2.000.-TL, … için 1.000,-TL ve … için 1.000,-TL olmak üzere, toplam 4.000,-TL destekten yoksun kalma tazminatına, ihbar tarihinden itibaren 8 iş günü sonra başlamak üzere, mümkün olmadığı taktirde, 09/05/2014 dava tarihinden itibaren, kanuni faize hükmedilmesi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; sigortalı taşıt sürücüsü müteveffa …’nun, asli ve tam kusurlu olarak bulunması ve “hiçkimse kendi kusurundan yararlanamaz” ilkesi gereğince, destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddini, dava konusu kaza sebebiyle sigortalı araç sürücüsü mirasçları/işleteni mirasçılarına rücu haklarının saklı kalması kaydıyla, davacılar tarafından ikame edilen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 22/10/2019 tarih, …sayılı kararında; “…Dava dosyasına mevcut trafik kazası tespit tutanağı, ceza dosyası, otopsi raporu, toksikolojik inceleme sonucu alınan alkol raporu, hüküm kurmaya elverişli kök ve ek bilirkişi raporlarına göre, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü …’nun, 2918 saylı KTK’nın 47. maddesinde belirtildiği şekilde, aracın müteveffa sürücünün, tek yönlü bölünmüş yolda ters vaziyette seyrettiği, kazanın meydana gelmesinde harici faktör olmaması suretiyle, kural ihlali yapmış olmakla kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu; kazaya sebebiyet veren müteveffa sürücü …’nun İstanbul Adli Tıp Kurumu’nca, 27/05/2014 tarih ve … sayılı raporuna göre, “… otopsinin 01/04/2014 günü 15:35 ‘te yapıldığı, alkol ve diğer tetkikler için kan alındığı, Morg İhtisas Dairesi Acil Toksikoloji Laboratuvarı 08/04/2014 tarihli raporuna göre, kanda 212 mg/dl etanol (2,12 promil alkol)….” miktarlı alkollü olduğu, 17/04/2019 tarihinde Nöroloji Uzmanı…’den alınan bilirkişi raporuna göre, “…..2,12 promil alkolün, güvenli sürüş yeteneğinin bozulduğunun, ayrıca doktor muayenesine ihtiyaç duyulmadan kabul edilen düzey olduğu, müteveffa …’nun kaza anında, alkol nedeniyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde alkol dışında herhangi başka bir faktör (yol,iklim/hava, araç, karşı araç vb.) rol oynamadığından kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği…” saptanmıştır.
Dosya kapsamındaki tüm belgeler ve bilirkişi kurulu raporları dikkate alındığında Mahkememizde de kazanın münhasıran alkolün etkisiyle, müteveffanın ağır kusurlu davranışı neticesinde meydana geldiği yönünde kanaat oluştuğundan, davacıların davasının reddine…” karar verildiği,
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin, 25/10/2022 tarih, 2020/1973 Esas ve 2022/1787 Karar Sayılı ilamıyla, “…
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Aynı zamanda davacılardan …’nun eşi, davacılar … ve …’nun babası olan destek …’nun, yönetimindeki davalı … Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile 1/4/2014 günü seyir halinde iken meydana gelen trafik kazası sonucu öldüğü konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Somut olayda, tartışılması gereken hukuki sorun, 1/4/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu destek …’nun ölümü nedeniyle davacılar lehine destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğine ilişkindir.
Destek …’nun Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinde yapılan otopsisi kapsamında düzenlenen 27/5/2014 tarihli otopsi raporu içeriğinden anlaşılan adı geçen desteğin 212 mg/dl (2,12 promil) etanol oranında alkollü olduğuna ilişkin tespit; kolluk tarafından düzenlenen olay yeri inceleme raporu ile “Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” içeriği ile kolluk tarafından düzenlenen olay yeri krokisinden anlaşılan desteğin yönetimindeki beyaz renkli … marka … plakalı araç ile dava dışı sürücü …’ın yönetimindeki siyah renkli Kia marka … plakalı araçlarda meydana gelen hasarların oluştuğu yerler ile otomobillerin bulundukları konum, olay nedeniyle başlatılan soruşturmada kolluk tarafından düzenlenen 9/4/2014 tarihinde düzenlenen “CD İzleme Tutanağı” içeriğinden anlaşılan siyah renkli … plakalı otomobilin seyir yönü ile çarpmanın ardından oluşan durum birlikte değerlendirildiğinde, davacıların desteği İlyaş Başoğlu’nun yönetimindeki … plakalı otomobil ile alkollü biçimde ters yönde seyir halinde olduğu kabul edilerek, buna göre kusur durumuna ilişkin rapor düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
… Üniversitesi (…) Makina Fakültesi emekli öğretim üyesi bilirkişi tarafından düzenlenen 7/3/2016 tarihli rapor ile olay yerinde 29/2/2016 günü yapılan keşfe dayalı olarak aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 12/5/2016 tarihli rapor ile ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 29/11/2017 tarihli raporunda; destek …’nun yönetimindeki otomobil ile dava dışı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı otomobilin kaza sırasındaki konumları ve sürücülerinin davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranının; eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, yasal dayanaklarıyla birlikte, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan kusura ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu itibarla davacılar vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü kusura ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 91/1’inci maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanunun 85/1’inci maddesinde; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı belirtilmiş, anılan Kanununun 85’inci maddesinin son fıkrasında maddesinde ise,“ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, dava konusu rizikonun gerçekleştiği ve kasko poliçesinin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1’inci maddesinde sigortanın kapsamı, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” biçiminde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ZMSS; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3’üncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekirki, tehlike sorumluluğu niteliğindeki işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumuluğu da 2918 sayılı KTK’nin 91’inci maddesinde düzenlenen sorumluluğu da tehlike sorumluluğu kapsamında değerlendirilmelidir. Öyleyse, hem işletenin hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibarıyla tehlike sorumluluğuna ilişkin olduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınarak, çözümlenmesi gerekmektedir.
2918 sayılı KTK’de mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu yanında, ZMSS poliçesinin akdedildiği ve rizikonun meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan kapsam dışında kalan hallerin düzenlendiği 92’nci maddesinde;“Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a)İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b)İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c)İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d)Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e)Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f)Manevi tazminata ilişkin talepler.” hükmü ile, zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış; burada örnekseme yoluna gidilmeyip; tek tek ve sınırlı olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
Somut uyuşmazlık bakımından, davalı … Sigorta AŞ ile ölen destek … arasında 15/4/2013 tarihinde, 15/4/2013-15/4/2014 dönemini kapsayan ZMSS poliçesinin akdedildiği ve rizikonun meydana geldiği 1/4/2014 tarihinde; 26/4/2016 gün ve 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı KTK’nin 92/g maddesinin yürürlükte olmadığından, 1/6/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikten önce yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının uygulanması gerekmektedir.
Haksız bir eylem sonucu ölenin desteğinden yoksun kalan kişiler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 53/3’üncü maddesine dayanarak bu sebeple uğradıkları kayıpların ödettirilmesini isteyebilir.
Öğretide destek, “bir kimseye fiilen sürekli ve düzenli bir şekilde bakan ve olayların olağan akışına göre ona bu tarzda ilerine bakması kuvvetle tahmin edilen (büyük olasılık olan) kimse o kişinin desteğidir. Destekle ölenin baktığı kişinin, aynı ailenin bireyleri, kan hısmı veya birinin diğerinin mirasçısı olması şart değildir.” biçiminde tanımlanmakta, desteğin yardımı da “… Desteğin geçimini sağlama veya geçimine katkıda bulunma yardımı, para verme tarzında olabileceği gibi bir kimseye hizmet görme tarzında da olabilir. Keza bunların dışında bir fayda sağlama da destek olma durumu yaratabilir…” olarak açıklanmaktadır. (Prof. Dr. M. Kemal Oğuzman, Prof. Dr. …, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Genişletilmiş 11’inci bası, 2’nci cilt, sayfa 120) Diğer bir anlatımla destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Aile bireylerinin dayanışması, birbirlerine yardım ve hizmet etmesi, bakıp gözetmeleri, koruyup kollamaları bir yaşam gerçeğidir. Genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı, yetişkin bir insanın anne ve babasına ve belirli bir düzeyde destek olacağını gösterir, anne ve babanın gereksinimleri bulunmasa dahi evladın onlara yardım etmesi, hayatın alışılmış gereklerine göre doğal ve ahlaki bir ödevdir. Bu yardımın mutlaka geçimlerini sağlamaya yönelik olması da gerekmez. Anne ve babanın çocuklarının maddi desteğine muhtaç olabileceğinin kabulü, hayatın olağan akışına, Türk örf, adet ve geleneklerine uygun düşer. Yetişkin bir insanın anne ve babasına her durumda ve her biçimde destek olduğu kabul edilir. Diğer yandan Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre, çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde; yaşları, eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler arasında, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği konusunda da herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/6/2011 gün ve 2011/17-142 (E)- 2011/411 (K) sayılı kararında açıklandığı gibi; murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir.
Davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebine dayanak olarak gösterdiği zarar; ileri sürüldüğü gibi desteğin sürücüsü olduğu araçla tek taraflı kaza yapmasından kaynaklansa bile salt onun desteğinden yoksun kalınması olgusuna dayalı, mirasçılık sıfatıyla bağlı olmaksızın uğranılabilen bir zarardır. Bu halde sürücünün ölümü zararı doğuran olay olmakla birlikte, zarar doğrudan üçüncü kişi durumundaki destekten yoksun kalanlar üzerinde oluşmuştur. Bu zarardan doğan hak desteğe ait olmadığına göre, onun kusurunun bu hakka etkili olması da düşünülemez.
Şu hale göre 2918 sayılı KTK’nin 92/g maddesinin poliçenin akdedildiği tarihte yürürlükte olmadığı da gözetildiğinde; sürücü murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, desteğinin kusurunun olması, davacının hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır.
Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettiği hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır.
Somut olayda, davacıların talebi ve iddia ettiği zarar, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacıya yansıtılamayacak ve desteğin kusuru onun desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyecektir.
Sonuç olarak yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği 1/6/2015 gününden önce desteğin tam kusuruyla meydana gelen ve desteğin ölümüyle sonuçlanan kazada, desteğin kusurunun destek alacaklılarına yansıtılması olanağı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlık yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarının, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksun kalma zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağının, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmasının desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğinin, 2918 sayılı KTK ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığının ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacının da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğu, böylece ölenin desteğinden yoksun kalan davacıların bu sebeple uğradığı zararın, ZMSS poliçesinde belirtilen limit kapsamında karşılanması gerektiğinin gözetilmemesi yerinde değildir. (Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/06/2011 gün ve 2011/17-142 (E) – 411(K), 22/02/2012 gün 2011/17-787 (E) – 2012/92 (K) sayılı kararları)
Davacılar vekili dava dilekçesinde müvekkilleri davacılar … ile …’nun eğitim hayatlarının devam ettiğini belirterek, dilekçe ekinde davacı …’nun … Üniversitesi Eğitim Fakültesinde, 5/9/2014 tarihinde sunduğu cevaba cevap dilekçesinde ise davacı …’nun … Meslek Yüksekokulunda öğrenci olduklarına ilişkin belgelerin tıpkıçekimlerini sunmuş, tahkikat aşamasında aktüerya uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacılar … ile …’nun 22 yaşını doldurdukları gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanamayacağı belirtilmiş, davacılar vekili kendisine 19/12/2016 günü tebliğ edilen rapora karşı bilirkişi raporuna itirazlarını içeren 30/12/2016 tarihli dilekçesinde ise müvekkillerinin öğrenim hayatlarına devam ettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanmadıkları yönündeki tespitin doğru olmadığını belirtmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, aktüerya uzmanı bilirkişiye kazanın meydana geldiği tarihte öğrenci oldukları anlaşılan davacılar … ve …’nun yoksun kaldıkları destekten yoksun kalma tazminatı hesaplatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın reddine hükmolunması isabetsizdir… Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca kaldırılmasına, …Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine…” karar verildiği, İstinaf kaldırma kararı sonrası, mahkememize gelen dosyanın 2022/781 Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Kaza tespit tutanağı, nüfus kayıtları, veraset ilamı, sigorta poliçesi, … Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 201/… Sor. Numaralı dosyası,otopsi raporu, trafik tescil bilgileri, nöroloji, kusur ve aktüer raporu ve dayanılan diğer deliler celp edilip incelenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 53.maddesinde düzenlenen ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının tahsili davasıdır.
Davacılar, 09/06/2014 tarihinde, destekleri sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken, … plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen iki taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, kazaya karışan aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle destek tazminatı miktarının tespiti ile poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla, belirsiz alacak davası olarak şimdilik 4.000-TL’nin sigorta şirketine ihbar tarihinden itibaren 8 iş günü sonra başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı sigortacının sorumluluğu 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, sürücü kendi kusurundan sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Davacıların, müteveffanın eşi ve çocukları olması nedeniyle müteveffa yaşasa idi davacıya destek olacak olduğu, böylece desteklik durumunun var olduğu mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacıların yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
İstinaf kaldırma kararından önce, tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi …. Makina Fakültesi Em. Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 07/03/2016 tarihli kusur bilirkişi raporunda,”… Kazanın, Sürücü … sevk ve idaresindeki, 4’lü ikaz flaşörleri yanan, … plakalı Taşıtın, bölünmüş taşıt yolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı yol bölümüne girerek, bu yol bölümünün trafik yönünde sol şerit üzerinde seyreden, Sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı Taşıt ile kafa kafaya çarpışması neticesi vuku bulmuş olduğu, … plakalı Taşıtın 1505 kg ve … marka Taşıtın 1263 kg olan net ağırlıkları ve taşıtların, kazadan sonraki konumları ve hasar durumları dikkate alınarak, … plakalı Taşıtın, … plakalı Taşıta nispeten daha büyük bir hız ile seyretmekte olduğu ve bu çarpışma sebebi ile, … plakalı Taşıtın, çarpışma noktasından, kendi seyir istikametine göre, 8,5 m ileride ve … plakalı Taşıtın, çarpışma noktasından, kendi seyir istikametine göre, yaklaşık 21,2 m geride durmuş olduktan anlaşılmaktadır. Kazanın vuku bulmasında, … plakalı taşıtın sürücüsü …’nun, 2918 numaralı K.T.K’nun, 84.b maddesine göre, bölünmüş karayolunda, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şeride girme sebebi ile, %100 nispetinde asli kusurlu olduğu, … plakalı taşıtın sürücü …’ın, nizami seyri sebebi ile, her hangi bir kusurunun bulunmadığı…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
İstinaf kaldırma kararından önce, alınan kusur raporuna istinaden, hesap bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Adli Tıp ve Destekten Yoksunluk/Aktüer Hesap Uzmanı Dr. … tarafından hazırlanan 12/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda,”…Dava dosyasında mevcut vc özellikleri yukarıda sıralanan bilgi ve bulgularla 01.04.2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasında ölen 1961 doğumlu …’nun değerlendirme bölümünde gerekçeleriyle izah olunduğu üzere fonksiyonel varlık değeri dikkate alınarak belgelenmiş gelir durumunun asgari ücrete oranlanmış miktar üzerinden destekten yoksunluk tazminatından faydalanacak hak sahibi eşi … yönünden pasif dönem gelirinden hak sahiplerine yansıyacak destek oran ile süreleri doğrultusunda HESAP TARİHİ itibarıyla güncelleştirilerek peşin sermaye değerine dönüştürülmüş zarardan, kusur iskontosundan sonra, geçmiş tarihli ödeme miktarı güncellenerek hesaplanan hak sahibinin destek göreceği süre içerisinde kendisine yansıyacak destek oranı doğrultusunda, Eş … için 138.375,65 TL destekten yoksunluk tazminat hesaplandığı, Hesap Tarihi itibarıyla güncelleştirilmiş olarak hesaplanan bu maddi tazminatına faiz eklenmesinin mahkemeye ait olduğu, Çocuğu … 1992, Çocuğu … 1991 doğumlu olup, babasının ölüm tarihinde 22 yaşlarını doldurduklarından yaşı ve sosyal konumu itibarıyla destekten yoksunluk tazminatı hesaplanmayacağı, sonucuna varıldığını…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
İstinaf kaldırma kararından önce, tarafların itirazları sonucu, bilirkişilerden keşif yapılmak suretiyle, rapor alınmasına karar verilmiş, 29/02/2016 tarihinde mahkeme heyeti ile birlikte yapılan keşif sonucu, bilirkişiler …. Makina Fakültesi Em. Öğretim Üyesi Prof. Dr. … ve Adli Tıp ve Destekten Yoksunluk/Aktüer Hesap Uzmanı Dr. … tarafından hazırlanan 12/05/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda,”…Dosyada mevcut bilgi ile keşifte elde edinen bulgular doğrultusunda 01.04,2014 tarihinde oluşan trafik kazasında; … plakalı Taşıtın sürücü …’nun %100 nispetinde asli kusurlu olduğu, … plakalı Taşıtın Sürücü …’ın kusurunun bulunmadığı, Dava dosyasında mevcut ve özellikleri yukarıda sıralanan bilgi ve bulgularla 01.04.2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasında ölen 1961 doğumlu …’nun değerlendirme bölümünde gerekçeleriyle izah olunduğu üzere fonksiyonel varlık değeri dikkate alınarak belgelenmiş gelir durumunun asgari ücrete oranlanmış miktarı üzerinden destekten yoksunluk tazminatından faydalanacak hak sahibi eşi … yönünden pasif dönem gelirinden hak sahiplerine yansıyacak destek oran ile süreleri doğrultusunda HESAP TARİHİ itibariyle güncelleştirilerek peşin sermaye değerine dönüştürülmüş zarardan, kusur iskontosundan sonra, geçmiş tarihli ödeme miktarı güncellenerek hesaplanan hak sahibinin destek göreceği süre içerisinde kendisine yansıyacak destek oranı doğrultusunda, Eş … için 138.375,65 TL destekten yoksunluk tazminat hesaplandığı, Hesap Tarihi itibarıyla güncelleştirilmiş olarak hesaplanan bu maddi tazminatına faiz eklenmesinin mahkemeye ait olduğu, Çocuğu … 1992, Çocuğu … 1991 doğumlu olup, babasının ölüm tarihinde 22 yaşlarını doldurduklarından yaşı ve sosyal konumu itibarıyla destekten yoksunluk tazminatı hesaplanmayacağı, sonucuna varıldığını…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
İstinaf kaldırma kararından önce, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 29/11/2017 tarih ve 5125 sayılı kusur raporu ile “..1-Sürücü …, idaresindeki otomobille, nizamlara aykırı olarak tek yönlü bölünmüş yolda ters vaziyette seyirle olay mahalline geldiğinde, karşı istikametten şeridini takiben gelen aracın istikametini kapatması ve karşılıklı çarpışmaları ile meydana gelen kazada asli ve tam kusurludur. 2-Sürücü … idaresindeki, otomobille şeridini takibeb seyirle olay mahalline geldiğinde, karşı istikametten ters vaziyette üzerine doğru gelen araçla çarpışması sonucunda meydana gelen kazada atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. SONUÇ olarak: 1-Sürücü …’nun %100 (yüzde yüz ) oranında kusurlu, 2-Sürücü …’ın kusursuz olduğu…” kanaatine ulaşıldığı mütalaa edilmiştir.
İstinaf kaldırma kararından önce, davacı ve davalı vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı ve davalı vekillerinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 13/10/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak:”… Dava dosyasında mevcut veriler ile “Tehlike Sorumluluğu/Sosyal Risk” kapsamında kaza tarihi dönemi itibarıyla sürücünün %100 kusuruna rağmen davacı yönünden destekten yoksunluk tazminatı hesaplanmış olup, “kimse kendi kusurundan yararlanamaz” ilkesi doğrultusunda %100 kusurlu olan davacı desteğinin eylemiyle oluşan yoksun kalınmanın sonucu ise elbette tazminat zararı oluşmayacaktır. Yasa değişikliği sonucu oluşan durumun, bu davaya özgü olup-olmadığı/kaza tarihi ve sorumluluk nedeniyle veya hukuksal niteliği yönündeki irdelemenin Mahkemeye ait olduğu…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
İstinaf kaldırma kararından önce, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, mahkememizin 09/04/2019 tarihli ara karar ile bilirkişi Nöroloji Uzmanı… tarafından hazırlanan 17/04/2019 tarihli raporda sonuç olarak:”…… plakalı araç sürücüsü müteveffa … 01/04/2014 tarihinde yaptığı kaza anında alkol nedeniyle güvenli araç sürüş yeteneğini kaybetmiştir. Kazanın meydana gelmesinde alkol dışında herhangi başka bir faktör (yol, iklim/hava, araç, karşı araç vb.) rol oynamadığından kaza münhasıran alkole bağlı olarak meydana gelmiştir…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
İstinaf kaldırma kararından sonra, tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 02/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “…
-Dosyada mevcut bilgi ile keşifte elde edinen bulgular doğrultusunda 01.04.2014 tarihinde oluşan trafik kazasında;
-… Plakalı Taşıtın Sürücü…’nun %100 nispetinde asli kusurlu … plakalı Taşıtın Sürücü …’ın kusurunun bulunmadığı,
-Dava dosyasında mevcut ve özellikleri yukarıda sıralanan bilgi ve bulgularla 01.04.2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasında ölen 1961 doğumlu …’nun değerlendirme bölümünde gerekçeleriyle izah olunduğu üzere fonksiyonel varlık değeri dikkate alınarak belgelenmiş gelir durumunun asgari ücrete oranlanmış miktarı üzerinden destekten yoksunluk tazminatından faydalanacak hak sahibi eşi … yönünden gelirinden
hak sahiplerine yansıyacak destek oran ile süreleri doğrultusunda HESAP TARİHİ itibarıyla güncelleştirilerek peşin sermaye değerine dönüştürülmüş zarara kusur iskontosu indirimi uygulandığında,
-Eş … için 00 TL hesaplanmış yani fazminat oluşmadığı,
-Tazminat oluşmadığından faiz eklenmesinin söz konusu olamayacağı,
-Çocuğu … 1992, Çocuğu … 1991 doğumlu olup, babasının ölüm tarihinde 22 yaşlarını doldurduklarından yaşı ve sosyal konumu itibarıyla destekten yoksunluk tazminatı hesaplanmayacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstinaf kaldırma kararından sonra, davacı vekilinin itirazları, tüm dosya kapsamı ile BAM kararı da göz önüne alınarak, yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 03/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “…
a)Paydaşların destekten yoksunluk zararından davalının sorumlu olup olmadığı yönünde takdir ve nihai kararın Sayın mahkeme‘ye ait olduğu,
b)Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL ŞARTLAR” ın 14.02.2023 ‘de Resmi Gazete ‘de yayınlanan Anayasa Mahkemesi 2022/167K. Sayılı kararı ile iptal edildiği de dikkate alınarak, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/4391 E. , 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
c)Davalı tarafından yapılan tenzile sebebiyet verecek ya da dava dışı SGK tarafından davacılara yapılan rücuya tabi herhangi bir ödeme olmadığı,
d)Olay tarihinden bu yana bilinen geçmiş dönem içerisinde kalan, davacı çocukların fiili mezuniyet tarihlerini gösterir belgelerin ve de müteveffanın anne ve babasının olay tarihi itibariyle hayatta olup olmadığını gösterir nüfus kayıt örneğinin dosyaya kazandırılması halinde yeniden hesaplama yapılabileceği,
e)Hesaplamalara esas alınan, müteveffanın gelir durumuna dair izahat ve değerlendirmelerin iş bu raporun 9. Sayfasında yapıldığı,
f)Müteveffanın payının hesaplanarak ayrıldığı,
g)Takdir Sayın Mahkeme ‘ye ait olmak üzere; paydaşların hesaplanan zararlarının, kaza tarihi itibariyle Destekten Yoksun Kalma zararının karşılanacağı Kişi Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limiti olan 268.000,00 TL dâhilinde kalan ve aşan kısımlarının iş bu raporun 21. Sayfasında “Paydaşların Toplan Zararının Teminat Limiti Kapsamında Garameten Paylaşımı” maddesi altında tablo halinde Sayın Mahkeme ‘nin takdirini sunulduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İstinaf kaldırma kararından sonra, davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 30/07/2023 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
a)Paydaşların destekten yoksunluk zararından davalının sorumlu olup olmadığı yönünde takdir ve nihai kararın Sayın mahkeme‘ye ait olduğu,
b)Bir önceki rapora itirazların ve Sayın Mahkeme ‘nin görevlendirmesinin değerlendirildiği,
c)Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL ŞARTLAR” ın 14.02.2023 ‘de Resmi Gazete ‘de yayınlanan Anayasa Mahkemesi 2022/167K. Sayılı kararı ile iptal edildiği de dikkate alınarak, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/4391 E. , 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
d)Davalı tarafından yapılan tenzile sebebiyet verecek ya da dava dışı SGK tarafından davacılara yapılan rücuya tabi herhangi bir ödeme olmadığı,
e)Olay tarihinden bu yana bilinen geçmiş dönem içerisinde kalan, davacı çocukların fiili mezuniyet tarihlerini gösterir belgelerin ve de müteveffanın anne ve babasının olay tarihi itibariyle hayatta olup olmadığını gösterir nüfus kayıt örneğinin dosyaya kazandırılması halinde yeniden hesaplama yapılabileceği,
f)Müteveffanın payının hesaplanarak ayrıldığı,
g)Takdir Sayın Mahkeme ‘ye ait olmak üzere; paydaşların hesaplanan zararlarının, kaza tarihi itibariyle Destekten Yoksun Kalma zararının karşılanacağı Kişi Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limiti olan 268.000,00 TL dâhilinde kalan ve aşan kısımlarının iş bu raporun 20. Sayfasında “Paydaşların Toplan Zararının Teminat Limiti Kapsamında Garameten Paylaşımı” maddesi altında tablo halinde Sayın Mahkeme ‘nin takdirini sunulduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Müteveffa …’nun, davacıların, eş ve babası olması nedeniyle, müteveffa yaşasa idi davacılara destek olacak olduğu, böylece desteklik durumunun var olduğu mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
Davacılar vekili, 24/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için 264.401,07-TL., davacı … için 3.444,23-TL., davacı … için 1.000-TL. olmak üzere toplam, 268.845,30-TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ile ıslah harcını ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan tüm deliller sonucu düzenlenen kusur ve 03/05/2023 tarihli kök ve 30/07/2023 tarihli ek aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, mahkememizde de, davalı ile müteveffa destek … arasında 15/04/2013 tarihinde, 15/04/2013-15/04/2014 dönemini kapsayan ZMSS poliçesinin akdedildiği ve rizikonun meydana geldiği 01/04/2014 tarihinde; 26/4/2016 gün ve 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı KTK’nin 92/g maddesinin yürürlükte olmadığından, 01/06/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikten önce yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının uygulanması gerektiği, davacıların taleplerinin, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayandığı, iş bu nedenle davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğu, sigorta poliçesinin kişi başı ölüm/sakatlık için teminat limitinin 268.000-TL. olarak belirlendiği, davacıların, davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep haklarının mevcut olduğu, talep gibi, aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının toplam 745.280,18-TL. olduğu, anlaşılmış ise de, toplam zararının sigorta poliçesi teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması ile hesaplanan tutar yönünden davacıların davasının kısmen kabulüne karar verilmesi kanaati oluştuğundan, davacıların davasının kısmen kabulü ile davacı … için 264.401,07-TL., davacı … için 3.442,23-TL., davacı … için 154,70-TL. destekten yoksun kalma tazminatının, 09/06/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının kısmen kabulü ile davacı … için 264.401,07-TL., davacı … için 3.442,23-TL., davacı … için 154,70-TL. destekten yoksun kalma tazminatının, 09/06/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 18.307,08-TL. harçtan peşin alınan 25,20-TL. Harç + 904,58-TL. ıslah harcının toplamı olan 929,78-TL.’ndan harcın mahsubu ile geriye kalan 17.377,30-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 42.200-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacılara verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 845,30-TL. vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 25,20-TL. başvurma harcı + 25,20-TL. peşin harç + 904,58-TL. ıslah harcının toplamı olan 954,98-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 5.750-TL. bilirkişi ücreti + 195,40-TL. keşif harcı + 597,40-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 6.542,80-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 6.521,86-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 500-TL. bilirkişi ücreti + 50-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 550-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 176-TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır