Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/753 E. 2023/622 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/753 Esas
KARAR NO:2023/622

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:04/11/2022
KARAR TARİHİ:26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş. İle davacı taraf arasında akdedilen Kredi Sözleşmesini, diğer davalı borçlu … müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davacı taraf banka tarafından kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine …. Noterliğinin 25.06.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredi kat edildiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiğini, kredi kat edildikten sonra karşı taraf aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından davalı bankaya karşı hiçbir ödemede bulunulmadığını takibe, borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faize, fahiş orandaki faiz oranına ve borcun fer’ ilerine, imzaya, kısacası tüm takibe itiraz haksız olarak itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak bir anlaşma sağlanamadığını, davalılar tarafların davacı banka ile aralarında borç ve kefalet ilişkisi bulunduğu imzalanmış olan kredi sözleşmeleri ile sabit olduğundan aksi yöndeki mesnetsiz iddiaların ispat külfeti davalı taraflar üzerinde olduğunu, taraflarınca açılan takipte usulsüzlük bulunmadığını, Davalı … Anonim Şirketi ve … müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile Müvekkil Banka ile aralarında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırılmış olduğunu, takip tarihi itibariyle icra takibi ile talep edilen miktar kadar davacı tarafın alacağı bulunduğunu, davacı tarafın defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde itirazın haksız olduğunun ortaya çıkacağını, sebeple borçluların itirazının iptalini, takibin devamını ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 2019 yılında icra takibi başlatıldığını, mevcut davanın mükerrer bir alacağın tahsiline ilişkin olduğunu, 2019 yılından sonra davacı taraf ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını ve bu nedenle mahkememiz nezdinde görülecek alacağa itiraz ettiğini, kredi sözleşmesi üzerinde yer alan imzanın tarafına ait olmadığını ve bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, cari hesap ekstresi, banka kayıtları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde; davacının, davalılardan, Kredi Sözleşmesinden kaynaklı, asıl alacak, işlemiş faiz, BSMV olmak üzere toplam 56.876,99-TL. alacak üzerinden, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalıların süresi içerisinde, borca, işlemiş faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açıldığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalılardan, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Bankacılık Uzmanı … tarafından hazırlanan 25/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “… Davacı banka ile davalı asıl borçlu … T.A.Ş arasında 21/12/2017 tarihinde 2.500.000.00 TL limitli 25/05/2018 tarihinde 6.000.00.00 TL limitli olmak üzere toplamda 8.500.000.00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmeleri imzaladığı, Davalı kefil söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalandığından doğan tüm borçlardan 8.500.000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu, ön bilgilendirmeden sonra 6455 s. Kanun’un 77. Maddesi ile TBK’nun 584 üncü maddesinde yapılmış kanun değişikliğine göre; “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızası aranmamaktadır. Davalı dosyada bulunan İTO kaydına göre şirket yetkilisi olduğu ve 21/12/2017 tarihinde 2.500.000,00 TL limitli 25/05/2018 tarihinde 6.000.000.00 TL limitli sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imza etmiş olduğu sabittir. Ortada hukuken geçerli kefaletin olup olmadığı hususu hukuki konu olarak mahkemenin takdirlerinde olduğu, davalı asıl borçlunun temerrüdünün 29/06/2019 tarihinde kefilin temerrüdünün takiple başladığı, davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalının ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalıdan sayın mahkemenizce de kabul edilmesi halinde 21/01/2022 takip tarihi itibari ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 55.000.00 TL asıl alacak 1.100.00 TL işlemiş faiz 55.00 TL BSMV ve 22.68 TL masraf olmak üzere 56.177.68 TL alacaklı olduğu, 55.000.00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30 faizi oranında masraf olmak üzere 56.177.68 TL alacaklı olduğu, 55.000.00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30 faizi oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMnin davalıdan istenebileceği, Davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalının ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalıdan sayın mahkemenizce de kabul edilmesi halinde 21/01/2022 takip tarihi itibari ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 55.000.0 TL asıl alacak 733.33 TL işlemiş faiz 36.67 TL BSMV ve 22.68 TL masraf olmak üzere 55.792.68 TL alacaklı olduğu, 55.000.00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30 faizi oranında temerrüt faizi temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
“…Yargıtay (kapatılan) 19. ve 11. Hukuk Daireleri ile HGK’nın yerleşik uygulamalarında temerrüt faizine esas alınacak oranın banka tarafından müşterilerine fiilen uygulanan oranlar olması gerektiği buna göre, bankanın talep ettiği oranda temerrüt faizi işletilebilmesi için Merkez Bankasına bildirilen değil, fiilen uyguladığı akdi faiz oranlarını belgelemesi gerekmektedir. Bu yolda ise bir belge sunulmamıştır. Bankalar tarafından TCMB’ye uygulanacağı bildirilen en yüksek faiz oranları temerrüt faizi belirlenmesine esas alınmamaktadır. (Yargıtay 11.HD’nin 2020/… Esas, 2022/… Karar sayılı ve 26.04.2022 tarihli ilamı aynı yoldadır.)…” (İstanbul BAM 12.HD. 16/12/2022T., 2022/… E.-2022/… K. sayılı kararı)
“ …Somut olayda, asıl borçlunun sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğinin tespiti üzerine hesap kat edilerek düzenlenen ihtarnamenin asıl borçluya 27.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefile ise tebliğ edilemediği görülmüştür. Bu durumda kefalet belgesinde belirtilen azami miktar içinde kalsa da davalı kefilin asıl borçlunun temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi borcundan sorumlu tutulamayacağının, ancak icra takip tarihine kadar işlemiş akdi faiz tutarından sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından borçlulara gönderilen hesap kat ihtarı davalıya tebliğ edilememiştir. İİK’nun 68/b maddesi “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir. İİK’nun 68/b maddesi sadece sözleşmedeki asıl borçlu yönünden uygulanabilir, davalı kefil yönünden uygulanamaz. Davalıya davacının hesap kat ihtarı usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden davalının temerrüdünün icra takip tarihi itibariyle oluştuğunun kabul edilerek borç miktarının hesaplanması hukuka uygun olup ,davacı vekilinin davalı kefilin adresine gönderilen tebligatın adrese bırakıldığı tarih esas alınarak genel kredi sözleşmesindeki hükümler ve İİK. 68/b maddesi doğrultusunda davalı kefilin temerrüt tarihi belirlenerek hesap yapılması gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde değildir.(Yargıtay 19. hukuk dairesinin 08.03.2016 tarih, 2015/ … esas 2016/ … karar sayılı ilamı )…”(İstanbul BAM 12.HD.04/04/2019 T.,2018/… E.-2019/… K.)
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, hesap kat ihtarnamesi, davacı bankanın ticari defter ve kayıtları ile dayanılan diğer deliller ve tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacı banka ile davalı … Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in, genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, imzalanan sözleşme kapsamında davalı şirkete kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek, hesap kat ihtarnamesinin davalılara keşide edildiği ve icra takibine geçildiği, davalı …’e keşide edilen hesap kat ihtarı tebliğ edilemediğinden iş bu davalının temerrüdünün icra takip tarihi itibariyle oluştuğunun, davacı tarafça fiilen uygulanan daha yüksek bir oranda kredi kullandırıldığına dair belge sunulmadığından davaya konu krediye uygulanan faiz oranı üzerinden %50 fazlası olarak hesaplanan faiz oranı temerrüt faizi olarak kabul edilerek, davacı bankanın, davalılardan icra takip tarihi itibariyle, sözleşmeye istinaden, bilirkişi tarafından hesaplanan tutar kadar alacaklı olduğu, davalıların icra takibine yaptıkları itirazlarının bu tutar kadar yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak üzere ile davalıların 55.000-TL. asıl alacak, 1.100-TL. işlemiş temerrüt faizi (davalı …’in 733,33-TL.’den sorumlu olmak kaydıyla), 55-TL. faizinin %5 BSMV’si (davalı …’in 36,67-TL.’den sorumlu olmak kaydıyla), 22,68-TL. masraf olmak üzere toplam 56.177,68-TL. (davalı …’in 55.792,68-TL.’den sorumlu olmak kaydıyla) üzerinden yaptıkları itirazlarının iptaline, takip tarihinden itibaren, 55.000-TL. asıl alacak tutarına %30 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra takip dosyasına konu nakit alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, kabul edilen kısım üzerinden, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak üzere ile davalıların 55.000-TL. asıl alacak, 1.100-TL. işlemiş temerrüt faizi (davalı …’in 733,33-TL.’den sorumlu olmak kaydıyla), 55-TL. faizinin %5 BSMV’si (davalı …’in 36,67-TL.’den sorumlu olmak kaydıyla), 22,68-TL. masraf olmak üzere toplam 56.177,68-TL. (davalı …’in 55.792,68-TL.’den sorumlu olmak kaydıyla) üzerinden yaptıkları itirazlarının iptaline, takip tarihinden itibaren, 55.000-TL. asıl alacak tutarına %30 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 11.235,53-TL. (davalı …’in 11.158,53-TL.’den sorumlu olmak kaydıyla) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 3.837,49-TL. harçtan, peşin alınan 971,32-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 2.866,17-TL. harcın davalılardan (davalı …’in 2.839,87-TL.’den sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL. başvurma harcı + 971,32-TL. peşin harç + 2.000-TL. bilirkişi + 549,50-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 3.601,52-TL. yargılama giderlerinin davalılardan (davalı … 3.532,73-TL.’den sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.200-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalılardan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır