Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/710 E. 2023/808 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/710 Esas
KARAR NO:2023/808

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:21/11/2021
KARAR TARİHİ:07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … A.Ş. nezdinde banka hesabı bulunan müvekkilinin internet bankacılığı hesabının ele geçirildiğini, 02/09/2021 tarihinde müvekkilinin … nolu hesabından bilgisi, rızası ve talimatı olmaksızın 50.000-TL para çekildiğini ve söz konusu 50.000-TL’lik meblağın, banka sistemindeki güvenlik açığı nedeniyle, …ismine kayıtlı … … Şubesi … no.lu başka bir hesaba aktarıldığını, müvekkilinin davalı bankanın kusuru nedeniyle uğradığı maddi zararın karşılanabilmesi için 50.000-TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 02/09/2021 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı tutulmak suretiyle, davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının olduğunu, dava dilekçesini kabul etmediklerini, dosyada yetkili mahkemenin Çağlayan (İstanbul) Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, davacının dava dilekçesinde dolandırıcılık suçu nedeni ile savcılığa başvurduğunu belirttiğini, halihazırda aynı konuya ilişkin savcılık tarafından başlatılmış soruşturmanın olmasının Hukuk Mahkemeleri nezdinde davacının zararına ilişkin dava ikame etmesine engel olmamakla birlikte, öncelikle suçun faili/ zarara neden olan/ zarardan sorumlu olanın belirlenmesi, savcılık soruşturmasının sonuçlanması, akabinde iddianame hazırlanarak Ceza Mahkemelerinde kamu davası açılması gerektiğini, huzurdaki davaya konu olayın sadece hukuki bir mesele olmayıp aynı zamanda cezai sorumluluğunun da mevcut olduğunu, bu nedenle ceza davasında failin belirlenmesi, tazminat istemli bu davada davalı sıfatının belirlenmesi anlamına geleceğinden huzurdaki davanın ”bekletici mesele yapılması” gerektiğini, davacının 2 Eylül 2021 tarihinde müvekkili bankada kayıtlı kayıtlı (539)… numaralı telefonuna logini sırasında; “”…” kodlu İnternet Şubeye Giriş işleminiz için şifreniz: ****** …”, “… aktivasyon kodunu arayanlarla paylaşmayın, tuşlamayın! Sn. S* D*, yeni bir telefonu güvenlik cihazınız olarak belirlemek için kodunuz: ******”, “… Mobilde yeni bir aktivasyon yaptınız. İşlem size ait değilse …’ye bildirimde bulunun ve … Mobil parolanızı değiştirin.” şeklinde SMS bilgilendirmeleri yapıldığını, yapılan incelemede müşterinin TCKN bilgisi ve internet bankacılığı parolasını doğru girmesi sonucu; internet bankacılığı giriş talebi için şifre bilgisi 2 Eylül 2021 saat 09:54’de müşterinin kayıtlı (539)… no.lu telefonuna SMS olarak gönderilmiş olduğunu, … mobil bankacılık uygulamasına giriş işlemi için aktivasyon kodu 2 Eylül 2021 saat 09:55’de müşterinin kayıtlı (539)… no.lu telefonuna SMS ile gönderildiğini, söz konusu aktivasyon kodu doğru olarak girildikten sonra müşterinin mobil bankacılık uygulamasının aktif duruma geldiğini, mobil bankacılığa giriş yapıldıktan sonra 2 Eylül 2021 saat 09:57’de EFT işlemleri menüsüne giriş yapılmak istendiğini, müşterinin aktivasyon işlemi sonrası mobil bankacılık uygulamasına ilk girişi olması nedeni ile banka uygulaması olarak transfer işlemi menüsünde “Yaptığınız işlemi güvenliğiniz için kısa bir süre gerçekleştiremeyeceksiniz. 0850 … no.lu çağrı merkezimizden detaylı bilgi alabilirsiniz.” uyarısı verildiğini, müşterinin 2 Eylül 2021 saat 10:01’de müvekkili bankaya kayıtlı (539) … no.lu telefon numarasından çağrı merkezi müşteri temsilcisi ile gerçekleştirdiği görüşmede güvenlik sorularını doğru olarak cevaplayarak mobil ve internet bankacılığı transfer ve finansal işlemler için aktivasyon işlemini gerçekleştirdiğini, 2 Eylül 2021 saat 10:26’da internet bankacılığı giriş işlemi için güvenli cihaz üzerinden onay verildiğini, 2 Eylül 2021 saat 10:27’de internet bankacılığı üzerinden …’a ait … no.lu IBAN numarası ile “… …” adına 50.000-TL tutarında EFT gönderildiğini, müşterinin 2 Eylül 2021 tarihinde … şubesini arayarak “internet bankacılığına giriş yapamadığı” bilgisini verdiğini, 2 Eylül 2021 saat 10:27’de … Tarım Ür. Hayvancılık firması … no.lu hesabından, …’a ait … no.lu IBAN numarası “… …” adına 50.000-TL tutarında EFT yapıldığı görüldüğünü, şube personelinin müşteriye hesabından 50.000-TL tutarında para çıkışı olduğunu belirttiğini, müşterinin “50.000-TL tutarlı EFT’yi yapmadığı ve alıcıyı tanımadığını” beyan ettiğini, müşterinin bildirimine istinaden güvenlik birimince internet bankacılığı kullanımının durdurulduğunu, müşterinin EFT işleminin tarafına ait olmadığı yönünde beyanına istinaden güvenlik birimince transferlerin gerçekleştiği … ile görüşüldüğünü, … ile yapılan görüşme neticesinde 20.000-TL’lik bir kısmının ATM’den çekildiği, geriye kalan 30.000-TL’nin … Bankası’na ait … no.lu IBAN numarasına gönderildiği ve tutarın … Bankası tarafından geçici süre ile blokeye alındığı bilgisi alındığını, 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giren “Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” gereği aktif mobil bankacılık müşterilerine işlem şifresi gönderimi yapılmamakta olduğunu, mobil bankacılığı aktif olan müşterilerin internet bankacılığı giriş işlemleri veya yapılan finansal işlemlere ait bildirimlerin güvenli cihaz olarak belirlen mobil cihazında yüklü olan uygulama üzerinden onay verilerek gerçekleştirilmekte olduğunu, müşterinin mobil bankacılık üzerinden gerçekleştirmiş olduğu işlemlerin hiçbirinde güvenlik açığı tespit edilmediğini, yapılan incelemeler sonucu 2 Eylül 2021 saat 10:26’da internet bankacılığı giriş işlemi için güvenli cihaz üzerinden onay verildiğini, yukarıda anılan işlemlere ilişkin şube personelinin, davacı firma yetkilisi … …’ye 2 Eylül 2021’de 50.000-TL para çıkışı olduğunu belirtmiş olup davacının bu işlemi kendisinin yapmadığını ifade etmesi üzerine hesaplara bloke konulmuş ve internet bankacılığının kullanıma durdurulmuş olduğunu, davacının dolandırıcılık işlemi olduğunu ve zarara uğradığını iddia ederek müvekkili bankadan zararının tahsilini talep ettiğini, ancak davacının iddia etmiş olduğu davaya konu bu olayda müvekkili bankanın herhangi bir güvenlik açığının olduğu iddiasının geçersiz olduğunu, taraflar arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin 3.2. Maddesi uyarınca ”Banka kartı ve şifreyi her ne neden ve şekilde olursa olsun başkasına vermeyecek ve kullandırmayacaktır. Kartın ve şifrenin başkaları tarafından kullanılması ve/veya müşterinin iradesi dışında elinden çıkması, ATM’den nakit çekilmesi, Banka’nın doğrudan üyesi olduğu uluslararası kart kuruluşları iş yerlerinden mal ya da hizmet alınması ve benzeri durumlarda her türlü sorumluluk Müşteri’ye aittir.” şeklinde olduğu için müvekkili bankanın söz konusu olayda müterafik dahi kusuru olduğundan söz edilemeyeceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının haksız ve mesnetsiz davasının öncelikle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise bekletici mesele yapılmasını, esas incelemesi yapılacak ise; davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… Asliye Ticaret mahkemesinin 14/06/2022 tarih, … Karar sayılı yetkisizlik kararı ile Mahkememize gelen dosyanın 2022/710 Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Ticari Bankacılık Hizmet Sözleşmesi, banka kayıtları, hesap hareketleri, … CBS 2021/… nolu soruşturma dosyası, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava; davalı banka nezdinde hesabı bulunan davacı şirkete ait 50.000-TL.’nın, bilgisi, rızası ve talimatı olmadan, davalı bankanın güvenlik açığı nedeniyle 02/09/2021 tarihinde başka bir hesaba aktarılması nedeniyle oluşan zararının davalı bankadan tazmini isteminden ibarettir.
İhtilaf, davaya konu işlemde, davalı bankanın kusurunun ve güvenlik açığının bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, davaya konu belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmekte olup, tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Ödeme Sistemleri Konusunda Uzman … ve Bankacılık Konusunda Uzman … tarafından hazırlanan 28/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda;
“…Taraflar arasında imzalanmış olan “Genel Bankacılık Sözleşmesi”nin 11.3.1 maddesinden hareketle davacı şirketin, kendisinin bildiği şifre(parola) ve mobil uygulama üzerinden sms ile gönderilen tek kullanımlık şifrenin itina ile korunması ve saklanması gerektiğini, başkası ile paylaşılmaması gerektiğini, başkalarının kullanımını engellemek için her türlü önlemi alacağını, aksi takdirde yetkisiz kişilerce hesapları üzerinde yapılacak işlemlerden ve bunların sonuçlarından sorumlu olacağını ve doğabilecek her türlü zararın tarafına ait olduğunu peşinen kabul ettiği,
-Davacı şirketin mobil/internet bankacılığına girişi için gerekli parola ve şifre güvenliğini sağlayamaması sonucunda kötü niyetli kişilerce davaya konu işlemlerin gerçekleştirilmesinden hareketle, özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle ağır kusurlu olduğu,
-Davaya konu para transferi işlemlerinde, davalı banka tarafından uygulanan kimlik doğrulama akışının, yukarıda detayları bulunan iki faktörlü kimlik doğrulama düzenlemesine uygun olduğu, davalı bankanın bu konuda yükümlülüklerini yerine getiriliği ve bankaya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı,
-Hususları dikkate alındığında davalı şirketin alacak talebinin yerinde olmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacının yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebi ile, mahkememizin 25/05/2023 tarihli ara kararı ile dosyanın üç kişilik bilirkişi heyetine tevdine ve ara kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde toplam 6.000-TL. bilirkişi ücretinin davacı yanca yatırılmasına karar verilmiş, verilen kesin süre içerisinde, davacı yanca bilirkişi ücreti yatırılmamıştır.
Taraflar arasında imzalanan Ticari Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin,
11.3.1 maddesinde, “ Banka, müşteriye sadece kendisine özgü bir parola verecek ve müşterinin cep telefonuna SMS … uygulaması ile tek kullanımlık şifre gönderecek, … Şifreci uygulması ile cep telefonu ile tek kullanımlık şifre üretilecek veya müşteri talebi üzerine bankaca kendisine teslim edilen … cihazının ürettiği şifreyi kullanacaktır. Müşteri işlemlerin yapılabilmesi için kendine banka tarafından verilen ve/veya kendisinin değiştirdiği özel ve gizli parola ve … Cihazı, SMS … veya … Şifreci uygulması tarafından üretilen şifreleri, … cihazını, SMS … ve … Şifreci uygulması ile kendisine iletilen bilgileri koruyup güvenliğini sağlayacağını bu bilgileri kimseye açıklamayacağını … Cihazını, SMS … ve/veya … Şifreci uygulmasını 3. Kişilerin kullanımına sunmayacağını, kendisinden başka kişilerce kullanımını engellemek için her türlü önlemi alacağını,parolasının ve/veya şifresinin 3. Kişilerce öğrenildiğinden şüphelendiğinde ve/veya … cihazı, SMS …, … Şifreci uygulaması 3. Kişilerin eline geçtiğinde derhal gerekli değişikliği bildirimi yapacağını parola, şifre, … cihazı,SMS …, … Şifreci uygulmasının 3. Kişiler tarafından kullanılmasından kendisinin sorumlu olduğunu, bu suretle yapılan her türlü işlemin kendisi tarafından yapılmış sayılacağını peşinen kabul,beyan,taahhüt eder.
Müşteri hesaplarında tasarruf yetkisini sadece kendisine ait olduğunu, bu parola,şifre ve diğer güvenlik unsurları ile yapılan her türlü işlemin kendisi tarafından yapılmış sayılacağını … cihazı,SMS …, … Şifreci uygulmasının parola ve şifrenin başkları tarafından bilgisi dahilinde veya dışında kullanılması, müşteriye ait her türlü telefonların dinlenmesi sonucu ya da herhangi bir başka yol ile hesaplarına, parola ve şifresine ait bilgilerin elde edilerek kullanılması nedeniyle meydana gelecek her türlü zarar ve ziyandan kendisinin sorumlu olacağını ve bu nedenle bankayı hiçbir şekil ve suretle sorumlu tutmayacağını kabul,beyan ve taahhüt eder.”
11.2.3 maddesinde, “Banka’nın Müşteri’ye İnternet/Mobil Bakacılığı hzmeti verecek olması Müşteri’ye donanım ve yazılım (hardware-software) temin konusunda Banka taahhüdü oluşturmaz. ” hükümlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı banka tarafından dava dosyasına sunulan dökümanlarda, bilirkişiler tarafından yapılan incelemede, davacı şirket yetkilisinin, TCKN bilgisi ve internet parolasını doğru girmesi sonucu; internet bankacılığı giriş talebi için şifre bilgisinin 02/09/2021 saat 09.54’de davacının bankada kayıtlı olan (539)… no’lu telefonuna SMS olarak gönderildiği, … mobil bankacılık uygulamasına giriş işlemi için aktivasyon kodunun 02/09/2021 saat 09.55’de, davacının kayıtlı (539)… no’lu telefonuna SMS olarak gönderildiği, söz konusu aktivasyon kodu doğru olarak girildikten sonra davacının mobil bankacılık uygulaması aktif duruma geldiği, Mobil bankacılığa giriş yapıldıktan sonra 02/09/2021 saat 09.57’de aktivasyon işleminin yapıldığının anlaşıldığı, davalı banka tarafından sunulan bu bilgiler ile … tarafından dava dosyasına sunulan 22/03/2022 tarihli belgede; davalı banka tarafıdan davacının telefona gönderilen 3 adet SMS’in tarih ve saat bilgilerinin birbiri ile örtüştüğü, davacının 02/09/2021 saat 10.01’de davalı bankada kayıtlı (539)… no’lu telefon numarasından çağrı merkezi müşteri temsilcisi ile gerçekleştirdiği görüşmede güvenlik sorularını doğru olarak cevaplayarak, mobil ve internet bankacılığı transfer ve finansal işlemler için aktivasyon işlemini gerçekleştirdiği, davacıya 02/09/2021 saat 10.26’da internet bankacılığı giriş işlemi için onay verildiği, 02/09/2021 saat 10.27’de internet bankacılığı üzerinden …’a ait … no’lu dava dışı …adına kayıtlı IBAN numarasına 50.000-TL tutarında EFT gönderildiği, GSM operatörü tarafından dava dosyasına sunulan 15/04/2022 tarihli belgede, davacıya ait bankada kayıtlı (539)… no’lu telefon numarası ile davalı banka çağrı merkezi arasında 02/09/2021 saat 10.01’de görüşme gerçekleştiği bilgisinin doğrulandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan inceleme bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davalı bankada kayıtlı davacıya ait telefon numarasından, GSM operatörü tarafından sunulan belgelerde, davalı banka tarafından para transferi gerçekleşmeden önce üç adet SMS gönderildiği ve davalı bankanın çağrı merkezi ile telefon görüşmesi yapıldığı, SMS’lerin tarih ve saat bilgisi ile telefon görüşmesinin yapıldığı tarih ve saat bilgisinin, bankanın sunduğu dökümanlarda yer alan süreç akışı ile uyumlu olduğu, taraflar arasında imzalanan Ticari Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin 11.3.1 maddesine istinaden davacı şirket tarafından, kendisinin bildiği şifre (parola) ve mobil uygulama üzerinden SMS ile gönderilen tek kullanımlık şifrenin itina ile koruması ve saklaması gerektiği, davaya konu para transferi işleminde, davalı banka tarafından uygulanan kimlik doğrulama akışının, iki faktörlü kimlik doğrulama düzenlemesine uygun olarak gerçekleştiği, davalı bankanın bu konuda yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalı bankanın kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 269,85-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 853,88-TL. harcın mahsubu ile fazla alınan 584,03-TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır