Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/672 E. 2023/424 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2022/672 Esas
KARAR NO:2023/424

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/09/2014
KARAR TARİHİ:30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, süresinde ödenmeyen teminat mektubu nedeniyle, teminat mektubu içeriğine göre davalıların 10/10/2002 tarihi itibariyle yükümlülüğünde bulunan bakiye 4.740 ABD Doları gecikme faizi, 103.538 ABD Doları cezai şart olmak üzere toplam 108.278 ABD Doları’nın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, özetle; usul yönünden davanın adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle; görev itirazında bulunmuş,
esas yönünden de olayda … A.Ş.ve … A.Ş.tarafından verilen iki Teminat Mektubu’nun söz konusu olduğunu, her iki Teminat Mektubu’ndan kaynaklanan ana para, gecikme faiz ve cezai şart bedellerinin davacı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na ödenmiş olduğunu, 108.278 USD alacak talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … (…) Bank vekilinin cevap dilekçesinde özetle; olayda … A.Ş.’nin verdiği 16/09/1998 tarih ve … nolu 10.000.000 USD’lik Teminat Mektubu ile … A.Ş.’nin 16/09/1998 tarih ve … nolu 13.200.000 USD miktarlı Teminat Mektuplarının söz konusu olduğunu ,… A.Ş.’nin … A.Ş.çatısı altında birleştirilmiş olup, sonrasında da Hisse Devir Sözleşmesi ile … A.Ş.’nin hisselerinin müvekkili … A.Ş.’ne devredildiğini, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın tazmin talebiyle müvekkili bankaya başvurduğunu, müvekkili bankanın da iş bu tazmin talebini nihai ödeme yükümlüsü olan … ‘ye bildirdiğini ,…’nin de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na yazdığı 07/10/2002 tarih ve 19004 sayılı yazısı ile ödemelerin gerçekleştirilmesini teminen her iki Teminat Mektunu’ndan kaynaklanan borcun 08/10/2003 tarihi itibarıyla hesaplanarak ayrıntılı olarak bildirilmesini talep ettiğini, Davacı idare tarafından gönderilen hesaplama tablosunun incelenmesinde; gecikme faizinin bir ay olması gerekirken iki ay olarak talep edildiği, ana para olarak ; ana para + faiz toplamı esas alınarak hesaplama yapılması suretiyle bileşik faiz hesaplandığı, anılan aykırılıkların giderilmesi için davacı idareye yeniden başvurulduğunu,aynı zamanda her iki Teminat Mektubu’ndan kaynaklanan ana para, gecikme faiz ve cezai şartın davacı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na ödendiğini, bu durumda; 108.278 USD alacak talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek ;davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden yargı yeri ve Hakem şartı itirazında bulunmuş, esas yönünden de ;ödenmesi gereken taksitler için davacı kuruma iki adet özel metinli Teminat Mektubu verildiğini,Bunlardan birinin 16/09/1998 tarihli ,… sıra no.lu … Teminat Mektubu , diğerinin 16/09/1998 tarihli , … sayılı … Teminat Mektubu olduklarını,Teminat Mektubu’nun … ve … yetkililerince düzenlendiğini, “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi”ne uygun olarak düzenlenmesi gerekirken bu lazimeye uyulmadığını, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin ; davacı ile müvekkili arasında bağıtlandığını,bu sözleşme hükümlerine aykırı düzenlenen belgelerin nazara alınmaması gerektiğini, davacı idarenin kendi kusuru ile tahsilatta geciktiğini,kaldı ki ; yüksek miktarda bir para için 10/09/2002 den 10/10/2002 tarihine kadar geçen bir aylık sürenin makul bir süre olduğunu ,Teminat Mektubu’nun tazminine esas hesap ve hesap tablosunun davacı yanca yanlış hesaplandığını, anılan hususu …’nin de tespit edip alacaklı kuruma bildirdiğini,yine de sözleşme hükümlerine aykırı cezai şart bedeli tespit olunup tahsil olunduğunu, Davacının bakiye gecikme faizi ve cezai şarta ilişkin olarak ikame etmiş olduğu iş bu davanın sözleşme hükümlerine, iyi niyet kurallarına aykırı olduğuna bahisle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 24/02/2015 tarih, … sayılı kararında; “…Dava teminat mektubunun geç ödenmesi nedeni ile oluşan gecikme faizi ve cezai şart alacağı tahsiline ilişkindir.
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince … esas sayılı dosya da 29/04/2008 tarihinde dosyanın …. ATM nin 2003/318 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
…. ATM nin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda
08/06/2009 tarihinde birleşen davada … Bank A.ş yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı … ve … A.Ş hakkında açılan davanın sabit olmadığından reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince 09/01/2012 tarih ve 2010/713 esas 2012/330 karar sayılı ilamla hükmün onanmasına karar verilmiş davacının karar düzeltme talebinde bulunması sonucunda aynı dairece 15/06/2012 tarih ve … sayılı kararla birleşen dosya yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay Bozma İlamına uyularak bilirkişi kurulundan 23/08/2013 tarihli 25/08/2014 tarihli ve 28/11/2014 tarihli ek raporlar alınmıştır.
Dava … Limanı İşletme hakkının 31/08/1998 tarihli sözleşme uyarınca … A.Ş ye devrinden dolayı 4. Taksitin ödenmesinin teminatın oluşturan teminat mektuplarının geç nakde çevrilmesinden dolayı doğan gecikme faizi ve cezai şart alacağı için açılmıştır.
Teminat mektbunun tazmin talebi 25/09/2002 de tebliğ edilmiş, ödeme 10/10/2002 tarihinde 5.800.000 USD ve 551.290 dönem faizi olmak üzere toplam 6.351.290 USD olarak yapılmıştır
Öncelikle Yargıtay İlamı ve Yargıtayın hesaplamada dikkate alınmasını istediği 6. ATM deki dosyada alınan rapor ve kesinleşen karara göre tazmin talebinin tebliğ tarihinden ödeme tarihine kadar ana para ve faiz toplamına gecikme faizi ve cezai şart hesaplanması gerekir. Buna göre tazmin tarihinin tebliğ edildiği tarih olan 25/09/2002 tarihinden ödeme tarihi olan 10/10/2002 tarihine kadar 15 günlük süre için %10 oran üzerinden gecikme faizi (6.351.290,00 TL x 10/100 x15/360 = 26.463,37 ) 26.463,37 TL olarak hesaplanır.
Diğer taraftan aynı dönem için bir aylık %1.5 oran üzerinden cezai şart alacağı da ( 6.351.290,00 TL x 1,5/100 = 95.269,35) 95.269,35 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı dava dilekçesinde 4.740 USD gecikme faizi ve 103.538 USD cezai şart olmak üzere toplam 108.278 USD alacak talep etmiştir. Karar düzeltme dilekçesinde ise 51.191 USD gecikme faizi 95.321 USD cezai şart olmak üzere ve yapılan ödeme düşüldükten sonra 13.088 USD alacak istemiştir.
30/09/2013 tarihli dilekçesinde ise 108.278 USD nin 13.009 USD lik kısmının davalı banka ile … tarafından ödenmesinin gerektiği, 95.269 USD lik kısmının ise … A.Ş tarafından ödenmesi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan hesaplama da 26.463,37 USD gecikme faizi belirlenmiş ise de dava dilekçesinde gecikme faizi olarak toplam 4.740 USD istendiğinden taleple bağlı kalınarak gecikme faizi 4.740 USD olarak kabul edilmiştir.
Cezai şart yönünden davacı vekili dava dilekçesinde ve diğer dilekçelerinde daha fazla miktar talep etmiş ise de karar düzeltme gerekçesi olarak gösterdiği 13.088 USD lik farkın ödenmesi gerektiği belirtildiğinden cezai şart ( 13.088 USD – 4.740 USD gecikme faizi) talebi de = 8.348 USD olarak kabul edilmiş ve sonuç olarak cezai şart ve gecikme faizinden dolayı davacının 13.088 USD yi talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi kurulunun 23.08.2013 tarihli raporu da bu doğrultudadır.
Davacı vekili 31/08/2002 ile 11/096/2002 tarihleri arasında Libor faizi uygulanmasını talep etmiş ise de 31/08/2002 den tazmin talebinin tebliğ tarihi olan 25/09/2002 tarihine kadar herhangi bir faiz uygulanmaksızın hesaplanan gecikme faizi ve cezai şart alacağı yukarıda açıklandığı üzere davacının talebini aştığından 31/08/2002 den 25/09/2002 tarihleri arasında dönem faizi veye libor uygulanmasına gerek görülmemiştir.
Teminat mektubunun geç ödenmesinden dolayı oluşan gecikme faizi ve cezai şarta ilişkin bu alacaktan teminat mektubunu veren ve ödeyen bankanın devredildiği … nin ve 31/08/1998 tarihli işletme devir hakkı sözleşmesinin işletme hakkı bedeli ve ödeme şekli başlıklı 2. Maddesi gereğince davalı … A.Ş ‘nin sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Her ne kadar … Bank hakkında da dava açılmış ise de …’ın … a devrine ilşikin hisse devri sözleşmesinde tüm borç ve taahhütler … tarafından üstlenildiğinden …’ın sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla … yönünden davanın reddine dair …1-Birleşen … esas sayılı dosya da davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 13.088 USD alacağın 10/10/2002 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4a maddesinde ön görülen faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş den tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Davalı … Bank A.Ş ye yönelik davanın pasif husumet nedeni ile REDDİNE…” karar verildiği, kararın davacı vekili ile davalılar … İşletmesi ve … vekili tarafından temyiz edildiği,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08/11/2019 tarih, 2019/3449 Esas, 2019/6650 Karar sayılı kararında; “…1-Birleşen Dava, işletme hakkı bedeline karşılık verilen teminat mektubunun geç paraya çevrilmesi iddiasına dayalı gecikme faizi ve cezai şart tutarının tahsili istemine ilişkindir.
Birleşen davada davacı vekili, … A.Ş’ ye ait … Limanı’nın işletme hakkının 31.08.1998 tarihli sözleşme uyarınca davalı … A.Ş’ ne devredildiğini, devir sözleşmesinde toplam 29.000.000 USD olarak belirlenen işletme hakkı devir bedelinin 5.800.000 USD’lık kısmının sözleşme tarihinde peşin ödendiğini, bakiye tutarın sözleşme tarihini izleyen 4 yılda yıllık % 10 oranında tahakkuk edecek faiziyle 4 eşit taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, son taksit bedelinin ödenmemesi üzerine sözleşmenin teminatını oluşturan teminat mektuplarının nakde çevrilmesi için 25.09.2002 tarihinde tazmin talebinde bulunulduğunu, bu talep üzerine davacıya toplam 6.488.154 USD ödeme yapıldığı, iki adette toplam 6.488.154 USD’ lik mektup tazmin talebinin geç yerine getirilmesi nedeniyle 108.278 USD’lik alacak doğduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece, tazmin talebi tebliğ tarihi 25/09/2002 tarihinden ödeme tarihi 10/10/2002 tarihine kadar geçen 15 günlük süre için %10 oran üzerinden gecikme faizinin 26.463,37 TL, aynı dönem için bir aylık %1.5 oran üzerinden cezai şart alacağının ise 95.269,35 TL olarak hesaplandığı, dava dilekçesinde 4.740 USD gecikme faizi ve 103.538 USD cezai şart olmak üzere toplam 108.278 USD alacak talep edilmişse de, karar düzeltme dilekçesinde 13.088 USD alacak istendiği, taleple bağlı kalındığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde 4.740 USD gecikme faizi ve 103.538 USD cezai şart olmak üzere toplam 108.278 USD’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş olup, davacı vekilinin 9.01.2012 tarihli önceki kararı aleyhine verdiği 20.03.2012 tarihli karar düzeltme dilekçesi içeriğinde alacak miktarına yönelik feragat beyanı yer almamaktadır.
Bu halde, mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz’in 15.06.2012 tarih 2012/7229 – 2012/10679 sayılı bozma ilamında belirtilen hesaplama yöntemiyle alacak miktarının tespit edildikten sonra, dava dilekçesi içeriğinde belirtilen alacak miktarlarının dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Ayıca, kabule göre, 5411 sayılı Kanunun 140. maddesi uyarınca, davalı … Bank A.Ş.’nin harçtan muaf olmasına rağmen, hüküm bölümünde yazılı şekilde harçtan sorumlu tutulması da doğru olmamıştır.
3-Bozma sebep ve şekline göre, kararı temyiz eden davacı vekili ile davalılar … İşletmesi vekili ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiş.. davacı vekili ile davalı … vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı ve davalı … yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmü temyiz eden davacı vekili ile davalılar … İşletmesi vekili ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına…” karar verildiği, bozma kararı sonrası, mahkememize gelen dosyanın 2022/672 Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili, 24/05/2023 tarihli dilekçe ile ve 03/05/2023 tarihli duruşmada, dava konusu alacaklarının, haricen ödenmesi nedeniyle, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, iş bu davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden dolayı yargılama gideri ile avukatlık ücreti taleplerinin devam ettiğini beyan ettiği görüldü.
Davaya konu, teminat mektubunun geç ödenmesinden dolayı oluşan gecikme faizi ve cezai şarta ilişkin bu alacaktan teminat mektubunu veren ve ödeyen bankanın devredildiği … nin ve 31/08/1998 tarihli işletme devir hakkı sözleşmesinin işletme hakkı bedeli ve ödeme şekli başlıklı 2. Maddesi gereğince davalı … A.Ş ‘nin sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş. (… Bank AŞ.) hakkında, dava açılmış ise de …’ın …’a devrine ilişkin hisse devri sözleşmesinde tüm borç ve taahhütler davalı … tarafından üstlenildiğinden davalı … AŞ.’nin (… Bank AŞ.) sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilin, dava konusu borcun dava tarihinden sonra ödendiği böylece davanın konusuz kaldığını bildirmiş olması karşısında, davalı … A.Ş. ve davalı … yönünden açılan davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, iş bu davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermesi, dava açıldıktan sonra ödeme yapılması ve davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin devam ettiğine ilişkin beyanı ile davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine, davalı … A.Ş. (… A.Ş.) yönünden açılan davasının pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, davalı … A.Ş. ve davalı … yönünden açılan davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının, davalı … A.Ş.(… A.Ş.) yönünden açılan davasının pasif husumet nedeniyle reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 179,90-TL. karar ve ilam harcının, davalı … A.Ş.’den alınarak hazineye irad kaydına, davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı … A.Ş. ve davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.(… A.Ş.)’ne verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.400-TL. bilirkişi + 872,70-TL. tebligat-müzekkere giderlerinden (davalı … A.Ş.(… A.Ş.) için yapılan 227,90-TL.yargılama giderinin mahsubundan sonra kalan) toplam 4.044,80-TL.’nin, davalı … A.Ş. ve davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … A.Ş. ve davalı …’nin yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile temyiz için, YARGITAY’a başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır