Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/66 E. 2023/716 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/66 Esas
KARAR NO:2023/716

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/01/2022
KARAR TARİHİ:17/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş.Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmak üzere İstanbul merkezli faaliyette olduğunu, 30.000.000-TL ödenmiş sermayesi ile Türkiye’nin önde gelen Geniş Yetkili Aracı Kurumlarından birisi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında 09.11.2015 tarihinde Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi (KASİÇS) imzalandığını, bu sözleşme kapsamında müvekkili tarafından davalı talepleri doğrultusunda açılan hesaplar üzerinden kendisine hizmet verilmeye başlandığını, buna göre davalı müvekkili kurum nezdinde 18.02.2016 tarihinde açmış olduğu 60072 (USD) MT4 Login no’lu hesabına 31.01.2019 tarihinde … Bankası aracılığıyla gönderdiği 20.000,00-TL’nin müvekkili şirket tarafından, o tarihteki dolar kuru 5,1669-TL üzerinden karşılığı 3.870,79-USD olarak müşterinin USD cinsi hesabına aktarımının yapılması gerekirken sehven ve doğrudan 20.000,00-USD olarak aktarım işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan bir hatadan kaynaklı olarak davalı tarafından 20.000,00-TL yatırıldığı halde, 3.870,79-USD yerine sehven 20.000,00-USD davalı USD hesabına aktarılmış olduğunu, söz konusu yanlışlığın müvekkili şirket tarafından fark edilmesinden sonra, davalı hesabına sehven fazladan yatırılan (20.000,00-USD-3.870,79-USD)>16.129,21-USD’nin geri alınabilmesi için düzeltme yapılmak istenildiğinde ilgili tutar çekilememiş olduğunu, çünkü, müvekkili şirket tarafından yanlışlık fark edilinceye kadar davalı, bu tutarı sanki kendi yatırdığı bir para gibi kullanmaya başladığını ve hesabında açmış olduğu pozisyonların sayısını artırarak yüksek hacimli ve riskli işlemler gerçekleştirmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından, sehven yatırılan paranın geri alınabilmesi amacıyla şirket personelleri tarafından davalı kayıtlı GSM noları üzerinden defalarca arandığını, 01.03.2019 saat: 18:52’de ulaşıldığını, telefon kayıtları ve tanık anlatımlarıyla sübuta ereceği üzere, davalı borçlu hesabına sehven yatırılan tutarın farkında olup, bu tutar ile bile bile işlem hacimlerini artırmış ve yüksek risk taşıyan pozisyonlara girişmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı hesabına sehven yatırılan tutarın geri alınabilmesi için şirketi araması, hesaba ilişkin teminat seviyesini 04.02.2019 saat: 12:00’ye kadar uygun hale getirmesi ve açık pozisyonlarını kapatması ya da ilgili tutara kadar bir fonlama yapması gerektiğini açıkça bildiren bir e-mail gönderilmiş olduğunu, davalı müvekkili şirket nezdinde ilerleyen süreçte gerçekleştirdiği işlemler kapsamında sehven fazla yatırılan 16.129,21-USD’nin 10.951,51-USD’si ancak kurtarılabildiğiği, bakiye 5.177,70-USD iade alınamamış olduğunu, ne yazık ki, davalı sebepsiz şekilde edindiği 5.177,70-USD’nin hiçbir şekilde iadesinin gerçekleştirilmemesi üzerine 08.04.2019 tarihinde borçlu aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden 5.177,70-USD asıl alacak +70,48-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam; 5.248,18-USD’nin takip tarihi olan 08.04.2019’deki kur karşılığı 29.640,15-TL tutarlı ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı aleyinde ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile açılan ilamsız icra takibinin itirazla durması neticesinde, 04.01.2021 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, yapılan görüşmelerde herhangi bir anlaşma sağlanamamış ve 27.01.2021 tarihinde görüşme sonucunda “ANLAŞAMAMA” tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, paranın türü ve miktarındaki hatalı işlem sonucu sebepsiz zenginleştiğini, davalının borcu bulunmadığına dari itirazı haksız ve geçersiz olduğunu, yukarıda maddi vakıalar bölümünde izah ettiğimiz üzere, davalı tarafından 20.000,00-TL yatırıldığı halde, müvekkili şirket tarafından borçlunun USD hesabına 3.870,79-USD yerine sehven 20.000,00-USD aktarılmış olduğunu, borçlunun hatalı işlem sonucu hesabına fazla aktarılan, yani sebepsiz yere edindiği bedeli iade etmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİL VE GEREKÇE:
Dava, niteliği iitbariyle hata sebebine dayalı yapılan satış işleminin iptali ve buna dayalı zararın tazmini istemli icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir .
Taraflar arasında imzalanan kaldıraçlı alım satım işlemleri çerçeve sözleşmesi, davacı kayıt ve belgeleri, hesap hareketleri celbedilip bilirkişiden rapor alınmış tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, 5.177,70 USD asıl alacak 70,48 USD faiz olmak üzere toplam 5.248,18 USD üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek %7 temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, davalının takibe itirazının davacıya tebliğine dair icra dosyasında bir belge bulunmadığı, davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 27/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda eksik evrak nedeniyle değerlendirme yapılamadığına yönelik ön rapor sunulmuştur.
Mahkememizce alınan 14/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; dava; Taraflar Arasındaki yazılı sözleşmeden kaynaklı 5.177.70 USD alacağın, iadesi istemiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 09.11.2015 Tarihinde Kaldıraçlı Alım-Satım İşlemleri Çerçevesinde Sözleşme Akdedildiği, Davacı tarafın Ticari Defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede 31.01.2019 tarihinde 20.000,00TL EFT yaptığı, söz konusu EFT’nin ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, aracı kurumun bunu sehven 20.000 USD olarak hesaba alacak kaydettiği, davacı yanın bu hatayı düzeltme yoluna gittiği cari hesap ekstresi incelendiğinde davacı tarafın davalı yandan 14.822,30USd geri aldığı 5.177,70USD alacak bakiyesinin kaldığı ve davalı tarafından söz konusu bakiyeye itiraz edilmediği, yani davalı tarafın uhdesinde kaldığı görülmekle, Burada davalının 20.000 USD EFT yaptığı ifadesi yanlış anlamaya sebep olacak gibi duruyor. Bu nedenle davalının T….Bankasından 20.000 TL EFT yaptığı aracı kurumun bunu sehven 20.000 USD olarak hesaba alacak kaydettiği, davacı yanın bu hatayı düzeltme yoluna gittiği 16.822,30 USD yi geri aldığı, bu hatalı işlemden dolayı 5.177,70 USD alacaklı olduğunu , Uyuşmazlığın çözümü için konu ile ilgili yasal düzenleme ve kavramların kısaca açıklarsak Sebepsiz zenginleşme konusu 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 61. ve 62. Maddelerinde ayrıntılı olarak yer verilmiştir. 61. Maddede sebepsiz zenginleşmeye, haklı bir sebep olmaksızın zenginleşme olarak yer verilmiştir. 62. Maddede sebepsiz zenginleşme, özel ve sebepsiz zenginleşme hali, borç olmayan şeyin tediyesi olarak belirtilmiştir. Sebepsiz zenginleşmenin şartları; « Birbaşkanının emeği ve malı üzerinde tasarruf sağlayarak, kişinin hukuki olmayan yöntemlerle malvarlığını artırması, Kişinin malvarlığının artırarak zenginleşmesinin hukuki bir sebebe dayanmaması, Zenginleşen ile fakirleşen arasında illiyet bağının bulunması, Türk Borçlar Kanunu’na göre sebepsiz zenginleşmenin şartlarını oluşturur. Söz konusu incelemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; 31.01.2019 tarihinde yazı ile fazla ödenen 20.000,00USd’nin kalan 5.177,70USD’nin faizi ile iade edilmesini davalıya ihtar eti davalının ise davacı hesabına kalan ödemenin yapmadığı görülmüştür. Alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunamayacağı değerlendirilmiştir. Neticeten; Davacının takip tarihi itibariyle davalı yandan takibe konu 5.177,70USD tutarında alacaklı olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 09.11.2015 Tarihinde Kaldıraçlı Alım-Satım İşlemleri Çerçevesinde Sözleşme Akdedildiği, davalının davacı nezdindeki hesabına 31.01.2019 tarihinde 20.000,00TL EFT yaptığı, söz konusu EFT’nin daavcının ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, davacı aracı kurumun bunu sehven 20.000 USD olarak hesaba alacak kaydettiği, davacının hatayı fark ederek düzeltme yoluna gittiği fakat davalının bu miktarın bir kısmına kullandığı, davacının 5.177,70USD alacağının kaldığı, davalının bu miktarda haksız kazanç elde etmiş olduğu, davacının ise mal varlığında ise aynı miktarda zararın oluştuğu, davalının yapılan bu hatayı bilebilecek durumda olduğu, hatanın TBK 31-39 ( Eski BK 23-31) maddesi uyarınca 1 yıllık süre içinde ileri sürülmesi gerekliliğine karşın takibin bu hak düşürücü sürede açıldığı, hatanın esaslı hata olduğu ve işlemin 1 yıllık sürede iptalinin istenebileceği, davacı tarafından takipte faiz talebinde bulunulmuş ise de usulüne uygun bir ihtarın olmadığı, takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmekle davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın asıl alacak 5.177,70 USD üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın asıl alacak 5.177,70 USD üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.788,98 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.063,76 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 3.725,22 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 1.063,76 TL peşin ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.144,46 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.525,00 TL yargılama masrafının ret ve kabul oranına göre 3.475,76 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 49,24‬ TL bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320,00 TL ücretin davanın kabul ve ret oranına göre 1.301,56 TL’sinin davalıdan, kalan 18,44 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır