Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/65 E. 2022/764 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/65 Esas
KARAR NO:2022/764

DAVA:6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ:21/01/2022
KARAR TARİHİ:25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş … Şubesi’nin … seri numaralı ve … seri numaraları çeklerinin müşterisi … Aksesuar Tekstil İnşaat Sanayi Ve Dış Ticaret Limited Şirketine göndermek iradesiyle kargo şirketine teslim edilmiş olduğunu, kargo şirketinin müvekkilinden Lehtara teslim etmek üzere zilyetliğini devralmış olduğu çeklerin taşındığı kargo paketini kaybetmiş olduğunu, bu hususun kargo kayıtlarının teyidi ile ortaya çıkacağını, bahis konusu çeklerin, müvekkilinin tüm gayretine rağmen bulunamadığını, davalı faktoring şirketi tarafından … seri numaralı çekin üzerindeki 30/04/2022 düzenleme tarihinin değiştirilmesi konusunda müvekkili ile iletişime geçilmesinin akabinde korkulanın gerçekleştiği, kötü niyetli üçüncü kişilerin sahte imza ve kaşe ile dava konusu çeki tedavüle soktuğunun anlaşıldığı, davalı faktoring şirketinin çekin fotoğrafını taraflarına iletmiş olup bu şekilde şifahen öğrenildiği üzere halihazırda … seri numaralı çekin davalı şirketin elinde bulunmakta olduğunu, buna göre ilk olarak müvekkili tarafından dava dışı … Aksesuar Tekstil İnş. San. Ve Tic. için keşide edilen çekin hiçbir zaman …’a ulaşmadan kargoda kaybolduktan sonra bir şekilde üçüncü kişilerin eline geçmiş olduğunu, akabinde çekin üzerinde … (… değil …) … Tekstil İnş. San. Ve Tic. Ltd. şeklindeki kaşe ve imza ile bir ciro yapılmış ve görüldüğü üzere çekin … Gıda İnşaat Turizm San. Ve Dış Tic Ltd. Şti.’ne devrolmuş olduğunu, yine … tarafından çek kaşe ve imza yapılmak suretiyle ciro edilmiş olduğunu, en nihayetinde ise … tarafından kaşe ve imza yapılarak ciro edilen çek davalı faktoring firmasına ulaşmış olduğunu, adı geçen ve dava konusu yapılan çekin arka yüzünde yer alan cirolara bakıldığında ilk sırada … Tekstil İnş. San. Ve Tic. Şti. unvanının yazılı olduğunu, şirket türünü, vergi daire ve numarasını barındırmayan bir kaşe basılmış olduğunun görüldüğünü, çekin ön yüzünde emrine düzenlendiği kişinin adının … Aksesuar Tekstil İnş. San. Ve Tic. şeklinde yazıldığı dikkate alındığında bu unvan kopyalanmak ve benzer yeni unvan yaratılmak suretiyle aynı zamanda eksiklerle dolu bir kaşe hazırlandığının görülmekte olduğunu, ciro edilirken basılan kaşenin bir kenarına el yazısı ile Ltd yazılmış olduğunu, alt kısmına ise yine el yazısı ile vergi numarası eklendiğinin tespit edilebilir halde olduğunu, nitekim vergi numarasının da gerçek … Şirketin vergi numarasını kopyalanmak suretiyle yazılmış olduğunu, ancak vergi numarasında da hata yapılıp daha sonra bunun bastırılarak daha koyu bir renk ile belirtilmek suretiyle düzeltildiğinin de gözlenmekte olduğunu, üstelik çekin emrine düzenlendiği kişinin … Aksesuar olduğunun lehtarın adının yazılı olduğu kısmından açıkça anlaşılabiliyorken söz konusu sahte kaşede ticaret ünvanının … olarak düzenlenmiş olduğunu, öte yandan ticaret sicil kayıtları ve benzeri kayıtlar üzerinde şifahen yapılan araştırmalarda … Tekstil İnş. San. Ve Tic. Şti. şeklinde bir şirkete de rastlanmamış olduğunu, ticaret sicil kayıtları üzerinde yapılan şifahi araştırmalarda … ilinde … Gıda İnşaat Turizm San. Ve Dış. Tic. Ltd. Şti. adlı bir şirkete de rastlanılmamış olduğunu, ancak … Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde kayıtlı … Gıda İnşaat Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi adlı şirketin bulunmakta olup, bu şirketin sicile kayıtlı adresi ve kimlik numarasının, üzerindeki … adına basılan kaşede yazılı adres ve vergi kimlik numarası ile birebir örtüşmekte olduğunu, oysa unvanlar arasındaki K harfi farklılığının bulunmakta olduğunu, dolayısıyla … gibi … cirosunun da sahte olduğunun ilk bakışta anlaşılmakta olduğunu, gelinen noktada çek üzerinde yer alan ilk cironun lehtara ait olmayan sahte bir ciro ve ondan sonraki cironun da yine gerçek bir şirkete ait olmayacak şekilde sahte bir ciro olarak karşılarına çıkmakta olduğunu, ilgili açıklamaların çekin sahteliğinin göz yordamıyla yapılan bir incelemenin akabinde tespit edilmesini sağlayacak emareler olduğu gibi bilhassa durumu taraflarına bildiren davalının faktöring şirketi olmasından mütevellit mevzuat ile kendilerine yüklenen yükümlülük gereğince keşideci olan müvekkilinden asıl borcun varlığına ilişkin faturayı talep etmeksizin, gerekli istihbarat çalışmalarını yapmış kabul edilemeyeceğinden sorumluluğunu yerine getirmemesi sebebiyle müvekkili zarara uğratacak konuma geldiğini ve ağır kusurlu olduğunun bildirilerek çeki müvekkiline iade etmesinin talep edilmiş olduğunu ama uyarılara itimat edilmemiş olduğunu ve çekin geri verilmediğini, bunun üzerine taraflarınca yukarıda özetlenen durumu açıklayan ve ağır kusurunu bildirir … yevmiye numaraları ihtarnamenin hazırlanarak 20/12/2021 tarihinde davalı faktöring şirketine tebliğ edilmiş olduğunu ve 2 iş günü içerisinde dava konusu çekin taraflarına iadesinin talep edilmiş olduğunu, ihtarnamenin UETS ile gönderilmiş olduğunu ve davalı faktöring şirketi tarafından 21/12/2021 tarihinde okunduğunun tespit edilmiş olmasına karşın dava tarihi itibariyle taleplerinin yerine getirilmemiş olduğunu ve müvekkilinin çekin vadesinin dolması ile haksız yere ödeme yapmak veya icra tehdidi ile karşıya kalmak ikileminde bırakılmış olduğundan işbu davayı açma gereğinin haiz olduğunu, müvekkilinin işbu menfi tespit davasının açmakta hukuki yararı olduğunu, müvekkilin bedelsizlik def’ini muhatap bankaya karşı ödeme yapılmasının önüne geçmek adına ileri sürmesinin imkanının halihazırda bulunmamakta olduğunu, üstelik muhatap bankanın müvekkili ile lehtar arasındaki borç ilişkisinin selametini araştırma gibi bir yükümlülüğünün bulunmamakta olduğunu, bedelsizliği bilse dahi ödeme yapmakta imtina etme yetkisine haiz olmamakta olduğunu, çekin iptalini de yukarıda açıklanan nedenlerle talep etmeyen müvekkilinin hesabındaki parasını çekerek hukuken kendisini koruma imkanı, karşılıksız çek müessesinin ağır sonuçlarından dolayı mevcut olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; özellikle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulünü, davalarının kabulünü, müvekkilinin dava konusu çeke istinaden cirantalara ve davalıya karşı borçlu olmadığının tespitini, dava konusu çekin davalı faktöring şirketinin zilyetliğinden alınarak müvekkile iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava ikame edilmeden önce davacı tarafından tarafları ile gerçekleştirilen bir arabuluculuk görüşmesinin mevcut olmadığından işbu davanın dava şartı yoktur yokluğundan usulen reddi gerektiğini, davacının borçlu olmadığını iddia ettiği bedel üzerinden harç ikmal etmemiş olduğunu, eksik harcın ikmali için davacı yana kesin süre verilmesini, aksi halde davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, müvekkili şirketin takip konusu çeke ilişkin alacağının usul ve yasaya uygun bir şekilde Faktoring sözleşmesi, alacak bildirim formu, fatura tasvik edilerek …’dan ciro yolu ile iktisap etmiş olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu çeke ilişkin alacağı devralırken …’ya ciro eden … Gıda İnşaat Turizm San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile aralarındaki ticari ilişkiyi gösterir fatura ile tasvik edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin alacağı usul veya yasaya uygun olarak üstlenmiş olup alacaklı sıfatını kazanmış olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli son meşru hamil olduğunu, davacı şirketin dava konusu çeki … Aksesuar Tekstil İnş. San. Ve Dış Tic. Ltd Şti emrine keşide ettiğini ve akabinde kargo firmasına teslim ettiğini ve kargo şirketi tarafından kaybedildiğini ileri sürmüş olduğunu, ancak davacı şirket tarafından çekin hangi kargo şirketine teslim edildiğinin dahi belirtilmemiş, işbu dava kargo şirketine yöneltilmemiş ve kargo şirketine ihbarda bulunulması hususunda mahkememizden herhangi bir talepte de bulunulmamış olduğunu, savcılığa bulunan bir suç duyurusundan da bahsedilmemiş olduğunu, dava konusu çekin davacının ticari defterlerinde işlenip işlenmediği hususunun belli olmadığını, çekte keşideci olarak yer alan davacı şirketin ticari defterlerine işbu çeke ilişkin alacağın kaynağını ve alacağa dayanak çeki ticari defterlerine kayıt altında tutmaya mecbur olduğunu, kaldı ki söz konusu çekin; davacının elinde bulundurduğu esnada hırsızlandığı ileri sürüldüğünden, çekin davacının ticari defterlerine şüpheli alacak kaydı ile kayıt edilmesi gerekmekte olduğunu, dava konusu çekin davacı şirketin ticari defterlerinin şüpheli alacaklarında kayıtlı olup olmadığının da belirsiz olduğunu, davacının işbu davada yaklaşık ispat koşulu sağlayamamış olduğunu, müvekkilinin davaya konu çeki usul ve yasaya uygun şekilde ciro yoluyla iktisap etmiş olup iyi niyetli son meşru hamil olduğunu, davacının, davaya konu çeki ciro yoluyla iktisap etmiş iyi niyetli son meşru hamil olan müvekkiline karşı bedelsizlik def’ini ileri süremeyeceğini, davacı şirketin takibe konu çekte keşideci konumda olup;lehtarın imzasının sahte olduğu ileri süremeyeceğini, imzaların istiklali(imzaların bağımsızlığı)olarak tanımlanan bu ilke karşısında imzasını inkar etmeyen keşidecinin, lehtarın imzasının sahte olduğu iddiasına dayanarak sorumluluktan kurtarılamayacağını, davaya konu çekin; PTT kargo ve kurye gönderileri hakkında yönetmelik’in M.39 kapsamında yasaklı maddelerden sayıldığı göz önüne alındığında dahi huzurdaki davanın reddi gerekmekte olduğunu, çekin kargo veya kurye marifetiyle taşınması ilgili yönetmelik gereği yasak olup; çekin kargo firması tarafından kaybolduğu veya çalındığı iddialarının müvekkiline karşı ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu çekin davacı şirketin ticari defterlerinde işlenip işlenmediği hususu belli olmayıp davacının tüm iddialarının soyut ve ispattan yoksun olduğunu, davaya konu çekin; TTK hükümleri uyarınca kambiyo senedi vasfını haiz olduğunu, HMK md 200 gereği senedin senetle ispatı zorunlu olup; davacı tarafça iddialarının ispata yeterli delil vaziyette ibraz edilmemiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı taraf ile işbu dava ikame edilmeden önce gerçekleştirilen bir arabuluculuk görüşmesi mevcut olmadığından işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini, eksik harcın ikmali için davacı yana kesin süre verilmesini, kesin süre içerisinde eksik harç ikmal edilmediği takdirde işbu davanın usulen reddini, davacının yaklaşık ispat kuralını dahi sağlayamadığı vaki olduğundan, sırf icra takibini sürüncemede bırakmak gayesiyle ileri sürdüğü sabit olduğundan mahkememizce verilen tedbir talebinin reddi kararının devamını, haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen işbu davanın ve borçlunun tüm itirazlarının esastan reddini, sırf icra takibini sürüncemede bırakmak gayesiyle işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davacı borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası, Faktoring Sözleşmesi, fatura, çek tevdi bordrosu, çek fotokopisi, ihtarname ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, menfi tespit ve çekin istirdatı davasıdır.
Davaya konu … A.Ş.,…/… Şubesi’ne ait, keşide tarihi 30/04/2022, keşide yeri …, çek numarası …, çek bedeli 25.000-TL olan çek incelendiğinde, keşidecisinin (davacı), çeki ibraz eden hamilin (davalı) olduğu görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 30/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
“…
-Dava konusunun; Davacının … Bankası A.Ş … şubesinin … seri numaralı çekten hükümsüzlük ve defiler sebebiyle borçlu olmadığının tespiti içerir menfi tespit talebinden ibaret olduğu;
-Davacının 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
-Davalının 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
-Davalı tarafın İstanbul Ticaret Odasına …-0 sicil numarası ile tacir olarak kaydolduğu görülmüştür.
-Davacı tarafından … Bankası A.Ş … Şubesinin … seri numaralı çekin lehtara teslim edilmesi için kargo şirketine yöneltilmediği ve kargo paketinin taşınması sırasında kaybedildiğini beyan etmiştir.Ancak davacı tarafından işbu olayın kargo şirketine yöneltilmediği ve kargo şirketine ihbarda bulunulmadığı gibi çekin çalındığına dair savcılık suç duyurusu da bulunmadığı görülmüştür.Çekin gerçekten çalınıp çalınmadığı davacı tarafın rızası dışında çıkıp çıkmadığı hususunda ispat konusu davacı yana aittir.
-Davalı … dava dışı … ile faktöring kuralları çerçevesinde sözleşme vb yapıldığı bu hususta nihai takdir mahkemenize ait olmakla davalı tarafın sorumlu olup olmadığı hususunda takdir mahkemeye aittir.
-Davalı … tarafından dava dışı … ile 09.07.2021 tarihinde faktöring sözleşmesi ile dava dışı … tarafından yine dava dışı … tarafından alınan çek ve faturayı davalı … firmasına sunduğu söz konusu faturanın verilen çek miktarına yakın hatta fazla olduğunu görmüştür.(fatura tutarı toplam Kdv dahil 25.120,80-TL) netice olarak davaya konu çekin fatura tutarı ile uyumlu olduğu görülmüştür.
-Davalı faktöring tarafından dava dışı … ile 09.07.2021 tarihinde faktöring sözleşmesi akdedildiği ve her iki tarafında kaşe imzaladığı görülmüştür.
-Davalı … ile dava dışı … tarafından akdedilen sözleşme içeriği ve 6361 sayılı kanunda yazılı olan şekle göre yapıldığı tespit edilmiştir davalı faktöring firması tarafından alacaklıların devredilmesi için gerekli istihbarat çalışmasının yapılıp yapılmadığı hususunda takdirin sayın mahkemede olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
… 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin,09/09/2021 tarih, …/… E. -…/… K. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davacısının (Mahkememiz davacısı) … Teks.İth. ve İhr. San.Tic.A.Ş. olduğu, davamıza konusu çekin de içinde bulunduğu bir kısım çeklere ilişkin, açılan çek iptali davasının, aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği görüldü.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK. 686/2 . madde (TTK.nun 598/2. Maddesindeki) “poliçe hamilin elinden herhangi bir surette çıkmış bulunursa…”ibaresi, poliçenin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak senedi çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin sahte ciro ile devretmesi halinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan; eş söyleyişle, kötüniyetli ve ağır kusurlu bulunmayan (yeni) hamil korunur. (Poroy-Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15.baskı, s. 154 vd.)(bkz.HGK.13.06.2012 trh 2012/19-185 E. ve 2012/386 K.)
6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Ayrıca, 6102 sayılı TTK’nın 801. maddesi gereğince, çeki ödeyecek muhatap banka için dahi ciro imzalarının geçerliliğinin araştırılması zorunluluk değilken hamilin bu yönde bir yükümlülüğünün bulunduğu ileri sürülemez.( Yargıtay 11. HD. 19.10.2015 tarih 2015/3692 E. ve 2015/10648 K.)
6102 sayılı TTK’nın 818 yollaması ile TTK. 677. Maddesi ise, “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” Şeklinde düzenlenmiştir.
6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu’nun 9/2. maddesine göre; “faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulaca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez,” hükmü düzenlenmiştir.
04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in 8/1 maddesinde ise; “faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi ve diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in İstihbarat Çalışması başlıklı 5 maddesinde ise;
” (1) Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;
a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,
b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,
c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur,” hükmü düzenlenmiştir
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, davacının (keşideci), dava dışı (lehdar ,1. Ciranta) … … Teks.San. ve Dış. Tic.Ltd.Şti. adına çeki ciro ettiğini kabul ettiği, ancak çekin dava dışı lehdar şirkete göndermek üzere teslim ettiği kargo şirketinde kaybolduğu, davacının, dava dışı lehdarın imzasının sahte olduğu iddiası ve bedelsizlik def’i ile birlikte davalıya borçlu olmadığının tespitini ve çekin istirdatını talep ettiği, davacının kendi imzasına herhangi bir itirazının bulunmadığı, lehdar imzasının sahteliğinin, keşideci açısından bir menfi tespit gerekçesi olmadığı gibi, kambiyo senetlerinde imzaların bağımsızlığı kuralı mevcut olup, herkes kendi imzasından sorumlu olduğu, çekin ciro zincirinde bir kopukluk bulunmadığı, keşidecinin davalıya borçlu olmadığını ileri süremeyeceği, davacının keşideci olup imzası nedeniyle çek bedelinden sorumlu olduğu, (İstanbul BAM 16.HD., 28/05/2021 T., 2018/3284 E.-2021/1096 K., İstanbul BAM 16.HD., 06/03/2020 T., 2017/4169 E.-2020/599 K., Yargıtay 19. HD.02/05/2012, 2011/14950 E.- 2012/7342 K.), davacının bedelsizlik def’ini davalıya karşı ileri süremeyeceği, kaldı ki davalının, dava dışı … ile imzalanan Faktoring Sözleşmesi’ne istinaden, 6361 sayılı Kanununu ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Yönetmeliği kapsamında, yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalının kambiyo senedini iktisap ederken, çekin bedelsiz olduğunu bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin de kanıtlanamadığı (İstanbul BAM 44.HD., 23/06/2022 T.,2020/1864 E.-2022/1081 K. ) anlaşıldığından davacının davasının reddine, davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 426,94-TL. + 1.300-TL. Tamamlama harcının toplamı olan 1.726,94-TL.’nin mahsubu ile fazla alınan 1.646,24-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır