Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/62 E. 2023/364 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/62Esas
KARAR NO:2023/364

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/01/2022
KARAR TARİHİ:16/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında uzun süredir ticari faaliyet söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin satıcı konumunda olduğunu, davalı tarafın geçmiş dönemde borcuna sadık bir tacir olarak davranmakta iken son dönem borcunu ödemediğini, Müvekkili şirket ile davalı arasında gerçekleşmiş ürün satımı sonrası kesilen faturalar ve kalan bakiye ödemeler sonrasında müvekkilinin davalı taraftan faiz ve masraf hariç 90.637,58 TL alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki mutabakat formları, ihtarnameler, takip sonrası yapılan ödeme, sevk irsaliyeleri, teslim belgeleri, faturalar, vergisel belgeler, ticari defter ve kayıtlar ve muavin defter kayıtlarının alacaklarının varlığını ispat ettiğini, Davalıya bakiye borçları için uzun bir müddet süre tanındığını, sonrasında taraflarınca 3 adet ihtarname çekildiğini ve borcun ödenmesinin istendiğini, her fedasında bakiye borç miktarının davalı tarafa bildirildiğini, davalı tarafça ara ödemeler yapıldığını, tekrar kendisine ürün verildiğini, bu sürenin ardından davalı tarafın, müvekkili şirkete ödeme yapmadığından davalı aleyhine; …. İcra Müdürlüğü 2021/… Esas dosyası ile icra takibi başlattıklarını, Sırasıyla; davalı tarafa … 40. Noterliği’nin 16 Nisan 2021 tarih ve 08477 yevmiye, … 40. Noterliği’nin 29 Haziran 2021 tarih ve 13111 yevmiye ve … 40. Noterliği’nin 10 Eylül 2021 tarih ve 19741 yevmiye nolu ihtarnamelerinin gönderildiğini, her defasında bakiye borç bildirimi ve ödeme talebinde bulunulduğunu, davalı tarafın bu ihtarnamelerin hiç birisine itiraz etmediğini, cevap da vermediğini, İcra dosyasından çıkartılan ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edilmesi ile birlikte davalı tarafın kötü niyetli bir şekilde dosya borcunun tamamına 06.12.2021 tarihinde itiraz ettiğini, bu itirazla birlikte davalı tarafın aynı gün yani 06.12.2021 tarihinde haricen müvekkili şirketin banka hesabına 60.085,61 TL ödeme yaptığını, Davalı tarafın hem dosya borcunun tamamına itiraz ettiğini hem de müvekkiline eksik de olsa ödeme yaptığını, Davalı taraf ile müvekkili arasında yapılan 29.11.2021 tarihli borç mutabakatında 31.10.2021 tarihi itibari ile taraflar arasındaki borç miktarının 90.637,58 TL olduğu noktasında uzlaşma sağlandığını, 29.11.2021 tarihli, davalı Tekzen logolu, Mutabakat Mektubu başlıklı belgenin, davalı tarafça müvekkiline gönderildiğini ve karşılıklı anlaşma sağlandığını, hal böyle olmasına rağmen davalı tarafın icra dosya borcunun tamamına itiraz ettiğini, Müvekkili şirketin davalı taraftan alacaklı olduğunun tüm kayıt ve hesap dökümleriyle sabit olduğunu belirterek davanın kabulünü, itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, Türkiye’nin ilk Yapı Marketi olarak uzun süredir perakende sektöründe faaliyet göstermekte olup, davacının, müvekkili şirketin mağazalarında satılmak üzere ürün tedarik ettiği firmalarından biri olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin satıştan ödemeli olup 24.12.2019 tarihli olduğunu, 24.12.2019 tarihli sözleşmeye göre, taraflar arasında çalışma ve ödeme şeklinin, satıştan ödemeli, 30+30 şeklinde olacağı kararlaştırılmış olup, bu sisteme göre, ay içinde satılan ürünlerin ödemesinin, satıldığı ayın son günü vade kabul edilmekte ve bu tarihten 30 gün sonra sadece satılan malın ödemesinin yapıldığı, Faturanın vadelendirmeye esas teşkil etmeyeceği, vade ve ödenecek tutarın sözleşmede kararlaştırılan usule göre belirleneceğinin açık olduğunu, Müvekkili şirketin Vadeli, Sat-Öde (Satıştan Ödemeli), Konsinye ve Toplu Alım şeklinde ürün tedarik ettiği 4 farklı tür tedarik Sözleşmesi tipi olduğunu, sözleşmenin iki taraflı olarak, gerek ticari koşullarla ilgili ilk sayfada, gerekse metin bölümünde, her maddesinin davacı firma ile görüşülerek, farklı yöntemler arasından, satılan malın bedelinin ödenmesi esasına dayalı SAT-ÖDE yöntemi seçilerek sözleşme imzalandığını, Davacının, taraflar arasında sözleşme yokmuşçasına, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı dosyası ile 104.279, 58 TL toplam alacağından bahisle icra takibine geçerek, müvekkili şirkete ödeme emri gönderdiğini, müvekkili şirketin, tebliğ tarihi itibarı ile taraflar arasındaki sözleşmeye göre, tahakkuk etmiş borcu bulunmadığından borca itiraz edildiğini, Tarafların, sözleşmenin 3.27 maddesine göre müvekkili şirketin, satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan, üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri veya mevsimsel ürünleri, nakliye bedelleri de Satıcı ya ait olmak üzere iade etme ve bedellerini Satıcı’nın piyasada geçerli olan son satış fiyatı üzerinden geri fatura etme hakkına sahip olduğunun, Satıcı’nın bu hususu kabul ve taahhüt ettiğinin kararlaştırılmış bulunduğunu, Ticari ilişkinin sözleşmeye uygun devam etmekte iken, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini, davacının bu kez de, itirazın kaldırılması için Mahkemeye başvurmuş olup, belirtilen nedenlerle müvekkili şirketin kendilerine borcu bulunmadığını, Davacının müvekkili şirket ile uzun yıllardır çalışmakta olup, sözleşme şartlarına, çalışma koşullarına hakim olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 104.279,58 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf alacağın varlı ve miktarı noktalarında toplanmakta olup bu hususta bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı şirket vekilince, 30.11.2021 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine; ticari alım satım sonrası cari hesaptan kaynaklanan bakiye sebebiyle; 90.637,58 TL asıl alacak, 13.642,00 TL takip öncesi işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam 104.279,58 TL lık ilamsız takip başlatıldığı, Usulüne uygun tutulan davacı şirket ticari defterlerine göre, 30.11.2021 takip tarihi itibariyle davalı şirketin borç bakiyesinin 90.637,58 TL olduğu, anılan bakiyenin 541 yevmiye no.lu kapanış fişinde davalı şirket cari hesabının karşısında aynen yer aldığı, Takip tarihinden sonra, 06.12.2021 de davalı şirket tarafından, davacı şirket hesabına 60.085,61 TL ödeme yapıldığı, dolayısıyla 31.12.2021 tarihi itibariyle davalı şirket borç bakiyesinin 30.551,97 TL ye gerilediği, Davalı şirket vekili ile, ticari defter ve belgelerin incelenmesi hususunda çeşitli kereler görüşülüp gerekli belgeler ile ilgili bilgi verilmiş ise de; davalı yanca, rapor düzenlendiği tarih itibariyle defter ve belge ibrazında bulunulmadığı, Taraflar arasında imzalanan 24.12.2019 tarihli Tekzen-Tedarikçi Satınalma Esas Sözleşmesi kapsamında, dosyada mevcut Satıcı Kondisyon Özet Tablosuna göre; Sözleşmenin türünün, Satıştan Ödemeli, ödeme vadesinin ise 30 gün olarak belirtildiği, Taraflar arasında imzalanan mutabakat formuna göre; davacı şirket 31.10.2021 tarihi itibariyle 90.637,58 TL alacaklı ise de; form içeriğinde, alacak bakiyesinin mevcudiyetinin, bu miktarın tahakkuk eden ödenebilir alacağı ifade etmediği, tahakkuk eden ödenebilir alacağın, sözleşmenin türüne göre; (Vadeli, Sat-Öde, Konsinye ve Toplu Alım) ayrıca hesaplanacağının belirtildiği, Davalı şirket tarafından verilen 03.02.2022 tarihli cevap dilekçesinde, 24.12.2019 tarihli sözleşmeye göre, taraflar arasında çalışma ve ödeme şeklinin, satıştan ödemeli, 30+30 şeklinde olacağı kararlaştırılmış olup, bu sisteme göre, ay içinde satılan ürünlerin ödemesinin, satıldığı ayın son günü vade kabul edilmekte ve bu tarihten 30 gün sonra sadece satılan malın ödemesinin yapıldığının, takip talebinin tebliğ tarihi itibarı ile taraflar arasındaki sözleşmeye göre, tahakkuk etmiş borçları bulunmadığından, borca itiraz edildiğinin ifade edildiği, Davalı şirket tarafından, ticari defterleri ile birlikte, davacı şirketten temin edilen ürünlerin satıldığı tarihlerle ilgili belge de ibraz edilmediği, bu sebeple sözleşme kapsamında takip tarihi itibariyle davacı şirketin muaccel alacağının hesaplanamadığı, Neticeten işbu itirazın iptali davasına konu davacı tarafın ….İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas Sayılı İcra Takip Dosyası’ndaki fatura alacağı ve fer’ileri talepleri bakımından; Davacı şirketin ibraz ettiği muavin defter dökümüne göre; 01.01.2021 tarihi itibariyle alacak bakiyesinin 305.825,31 TL olup, bu tarihten sonraki ticari ilişkinin, daha çok, borca karşılık yapılan tahsilatlar şeklinde geliştiği, Buna göre; Sayın Mahkemece, takip tarihi itibariyle davacı şirketin 90.637,58 TL alacaklı olduğunun ve alacağın 01.01.2021 tarihi itibariyle muaccel olduğunun kabulü halinde takip tarihi itibariyle işlemiş faiz alacağının, 13.850,79 TL olarak hesaplandığı, Davacının bu yöndeki talebinin ise 13.642,00 TL olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği bu talebin gözetilmesi gerektiği; Ayrıca davacı tarafından kabul ve beyan edilen Takip tarihi olan 30.11.2021 tarihinden sonra, 06.12.2021’de davalı şirket tarafından, davacı şirket hesabına 60.085,61 TL ödeme yapıldığı, dolayısıyla 31.12.2021 tarihi itibariyle davalı şirket borç bakiyesinin 30.551,97 TL asıl alacak bakımından takibin devamının gerektiği; Neticeten; davacı tarafın …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyası ile davalı taraf aleyhine; ticari alım satım sonrası cari hesaptan kaynaklanan bakiye sebebiyle; 30.551,97 TL Asıl Alacak, 13.642,00 TL Takip Öncesi İşlemiş Ticari Faiz, 44.193,97 TL Toplam Alacak bakımından takibe devam edilmesi gerektiği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Taraf itirazları ve temerrüt tarihi incelenmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Sayın Mahkemenin … Esas sayılı dosyasında 27.12.2022 tarihli 4 nolu celsede verilen 1 numaralı ara kararı ile, “Bilirkişi raporuna karşı tarafların itirazları değerlendirilmek, muacceliyet ile temerrütün farklı kavramlar olduğu değerlendirilmek dava tarihi ve takip tarihi itibariyle ikili hesap yapılmak suretiyle ek rapor düzenlenmesi,” şeklinde belirlenen görev tanımı doğrultusunda yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; yukarıda arz ve izah olunan açıklamalar çerçevesinde, Davalı şirket tarafından, şirket defterlerinin incelenmesi gerektiği yönünde itirazda bulunulmuş ise de; Sayın Mahkemece verilen ara karara rağmen defterlerin ibrazının gerçekleşmediği, Davacı şirket defterlerine göre 30.11.2021 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 90.637,58 TL borç bakiyesinin bulunduğu, Takip tarihinden sonra 06.12.2021 tarihinde yapılan 60.085,61 TL’lik ödeme ile davalı şirketin borç bakiyesinin 30.551,97 TL’ye gerilediği, dolayısıyla 26.01.2022 dava tarihi itibariyle borç bakiyesinin 30.551,97 TL olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117/2. maddesi hükmü gereği borcun ifa olunacağı gün sözleşme ile belli edilmiş ise ihtar şartı aranmadan belirli günün bitmesi ile borçlu mütemerrit olur. İşbu dosyanın tarafları arasında akdedilen sözleşme gereğince ödeme vadesinin 30 gün olarak belirlenmiş olduğu, ödeme yapılması gereken tarih olan 30.12.2020 gününün bitmesi ile ödeme zamanı ve vadesi dolmuş olur. Ödeme zamanı geldiği halde borç ödemediği takdirde borçlu temerrüde düşer ve bunun için aynı Kanunun aynı 117/2 maddesi gereği ihtara gerek yoktur. İşlemiş faiz hesabı, belirli günün bitmesi ile borçlunun mütemerrit olacağından mütemerrit olunan 31.12.2020 tarihinden itibaren hesaplanması gerekmiştir. Kök raporda sehven maddi hata sonucu 01.01.2021 tarihinden hesaplama yapılmış olduğu görüldüğünden bu husus da aşağıdaki gibi düzeltilmiştir. Anılan nedenlerle, tarafların da tacir olduğu da nazara alınarak, taraflar arasındaki sözleşme gereği belirlenen vadenin sona ermesi ile borçlu mütemerrit olduğundan ihtarname tarihinin esas alınmaması gerektiği görüşü hâsıl olmakla; Nihai takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmakla; Tarafımıza verilen görev çerçevesinde; Davacı şirketin, 30.11.2021 takip tarihi itibariyle, 90.637,58 TL tutarındaki asıl alacağına ilişkin işlemiş faiz alacağının 13.892,38 TL olarak hesaplandığı, Davacının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz talebinin ise 13.642,00 TL olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md.26’da hükmü mevcut bulunan taleple bağlılık ilkesi gereği bu talebin gözetilmesi gerektiği, Davacı şirketin, 26.01.2022 dava tarihi itibariyle, 30.551,97 TL tutarındaki asıl alacağına ilişkin işlemiş faiz alacağının ise 15.161,88 TL olarak hesaplandığı, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise; Sayın Mahkemece davacı şirketin alacaklı olduğunun ve işlemiş faiz talebinin kabulü halinde; keşide edilen … 40.Noterliği’nin 16.04.2021 tarihli 8477 yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ihtarname içeriğinde bahsi geçen 3 günlük süre dikkate alınarak, 19.04.2021 temerrüt tarihi ve ticari faiz oranıyla 30.11.2021 takip tarihi itibariyle işlemiş faiz alacağının 9.358,64 TL, 26.01.2022 dava tarihi itibariyle işlemiş faiz alacağının ise 10.524,68 TL olarak hesaplandığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 24.12.2019 tarihli Tekzen-Tedarikçi Satınalma Esas Sözleşmesi başlıklı sözleşme imzalandığı, dosyada mevcut Satıcı Kondisyon Özet Tablosuna göre; Sözleşmenin türünün, Satıştan Ödemeli, ödeme vadesinin ise 30 gün olarak belirtildiği, dosyada mevcut taraflar arasında imzalanan mutabakat formuna göre davacı şirketin 31.10.2021 tarihi itibariyle 90.637,58 TL alacaklı ise de; form içeriğinde, alacak bakiyesinin mevcudiyetinin, bu miktarın tahakkuk eden ödenebilir alacağı ifade etmediği, tahakkuk eden ödenebilir alacağın, sözleşmenin türüne göre; (Vadeli, Sat-Öde, Konsinye ve Toplu Alım) ayrıca hesaplanacağının belirtildiği, davalı tarafından taraflar arasında çalışma ve ödeme şeklinin, satıştan ödemeli, 30+30 şeklinde olacağı kararlaştırıldığı ve bu sisteme göre, ay içinde satılan ürünlerin ödemesinin, satıldığı ayın son günü vade kabul edilmekte ve bu tarihten 30 gün sonra sadece satılan malın ödemesinin yapıldığının, takip talebinin tebliğ tarihi itibarı ile taraflar arasındaki sözleşmeye göre, tahakkuk etmiş borçları bulunmadığı ileri sürülmüş ise de davalı vekilinin hazır bulunduğu 29.03.2022 tarihli celse 7 numaralı ara kararı ile ”taraflara müvekkillerinin ilgili yıllara ait tüm ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmeleri aksi halde HMK 219,220,222, maddeleri gereği defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve duruma göre defterlerin içeriğinde göre diğer tarafın beyanlarının kabul edileceği meşruhatını içerir davalıya tebligat çıkarılmasına karar verildiği, bilirkişiler tarafından davalı vekilinden ticari defter ve belgelerin talep edildiği ve sunulmadığının raporda belirtildiği, 04.10.2022 tarihli celse 1 numaralı ara kararı ile davalı vekiline müvekkiline ait defter ve belgelerin, kayıtların nerede olduğu konusunda tam açık adresi ile bildirmek, incelemeye ibraz edecek kişinin adı ve soyadı ile birlikte iletişim bilgilerinin bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, 2 haftalık süre içeresinde defter ve belgelerin nerede olduğu bildirilmez, ibraz edecek kişinin adı soyadı ve iletişim bilgisi verilmez ise bilirkişi incelemesi talebinden vazgeçmiş sayılacağına ve dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar edilmiş fakat davalı vekili tarafından beyanda bulunulmamıştır. Davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın takip tarihi itibariyle davacı şirketin 90.637,58 TL asıl alacağı olduğu, davacının faiz talebinin ise 13.642,00 TL olduğu, takipten sonra 06.12.2021 tarihinde davalı şirket tarafından, davacıya 60.085,61 TL ödeme yapıldığı, davacının bu ödemeyi düşerek toplam 44.193,97 TL üzerinden işbu davayı açtığı, bilirkişi raporu ile de asıl alacağın 30.551,897 TL olarak hesaplandığı, davacının da ödemeyi asıl alacaktan düştüğü ve buna göre itirazın iptalini talep ettiği ve bilirkişinin hesabına bu yönde bir itirazının da olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin Vadeli, Sat-Öde, Konsinye ve Toplu Alım olarak kararlaştırıldığı, dosya kapsamına göre davalının satıştan sonra ödeme yapılacağı yönünde itirazda bulunduğu, nitekim mutabakatın da ödeme noktasında olmadığı yalnız cari kayda ilişkin olduğu, davalı tarafından defter belge yada stokta bulunan mal sayısına ilişkin bir belgenin ihtarata rağmen sunulmadığı, davalının itirazının yerinde olmadığı, sözleşmede sat öde şeklinin de olması nedeniyle mahkememizce bilirkişi görüşüne iştirak edilmeyerek ihtarla temerrütün oluştuğu kabul edilerek, takip tarihi itibariyle davacının faiz alacağı bilirkişi tarafından hesaplanan 9.358,64 TL olduğu dikkate alınarak, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın 30.551.97 TL asıl alacak, 9.358,64 TL faiz olmak üzere toplam 39.910,61 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, kabul edilen alacağın %20’si olan 7.982,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın 30.551.97 TL asıl alacak, 9.358,64 TL faiz olmak üzere toplam 39.910,61 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 7.982,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 2.726,29-TL harçtan peşin alınan 233,33-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 2.492,96-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 4.283,36-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70-TL başvurma harcı + 233,33-TL peşin harç toplamı olan 314,03‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücreti + 70,00-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 3.070,00-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %90,31 (2.772,52-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 90,31 (1.408,84-TL) oranında, davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre %9,69 (151,16-TL) oranında, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
10-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/05/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı