Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/590 E. 2023/5 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/590 Esas
KARAR NO :2023/5

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:06/09/2022
KARAR TARİHİ:11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 18/01/2022 tarihli araç kiralama sözleşmesi düzenlendiğini, işbu sözleşme uyarınca taraflarca aracın aylık kiralama ücretinin 90.000 TL olarak kararlaştırıldığını, ayrıca depozito bedeli olarak da aracın kiralandığı gün 25.000 TL’nin davalı kiralama şirketine verilmesinin kararlaştırıldığını ve müvekkilinin otplam 115.000 TL olarak davalı şirket çalışanlarından … isimli şahısa ödediğini ve karşılınğında makbuz aldığını, müvekkilinin aynı gün aracı teslim aldığını, teslim aldığı aracın arızalanması sonucu aracı davalı şirkete tamir edilmesi amacıyla teslim ettiğini, araç tamir edilmesine rağmen halen müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkili kira sözleşmesine konu aracın tarafına teslim edilmesini aksi halde kira sözleşmesi neticesinde ödemiş olduğu 115.000 TL’nin iadesini ve kira sözleşmesinin feshettiğine ilişkin davalıya ihtarname keşide edildiğini, bunun sonucunda davalının, müvekkili aleyhine takip başlattığını, davalı tarafından aleyhine başlatılan …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine konu 300.000,00 TL bedelli ve 04.02.2022 vade tarihli senedin, hata ve hile ile imzalatılması ve yazıların sonradan doldurulması sonucu hükümsüz olduğunun ve bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği süresinde olmayan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın gerçek kişi olduğunu, davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafın tacir sıfatına haciz olmadığını, davacı, dava dilekçesindeki iddiasında senetteki imzanın kendisine ait olmadığını dile getirmiş olmakla birlikte davacının imzaya itirazının haksız olduğunu, davacının müvekkili şirketten kiraladığı aracı 10 gün sonra hasarlı olarak geri getirmesi üzerine müvekkili şirketin hasarlı aracı kabul ettiğini ve davacıya ikinci aracı teslim ettiğini, müvekkilinin hasarlı teslim edilen ilk aracın tamirden dönüşünü beklerken, davacı taraf aldığı ikinci araçla da kaza yaptığını işbu sefer de aldığı ikinci araçla maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiği halde ikinci aracı iade etmek istediğini ve birinci aracı tekrar teslim almak istediğini ilettiğini ve yapmış olduğu savcılık şikayetinin takipsizlikle neticelendiğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davcıya yükletilmesine, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, menfi tespit davasıdır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Buna göre, somut uyuşmazlık, davacı ile davalı arasındaki araç kiralama ilişkisi kapsamında verilen senetten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık TTK’da düzenlenen kambiyo senetleri ile ilgili hükümlerden değil, taraflar arasındaki araç kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkların çözümünde 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi uyarınca görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. (Yargıtay 19. H.D. 04/03/2019 tarih, 2017/5286 E.- 2019/1328 K. sayılı ilamı ile Yargıtay 3. H.D. 12.06.2019 tarih, 2017/8998 E.- 2019/5366 K. sayılı ilamı )
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 4. madde, TTK 4. ve 5. maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır