Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/588 E. 2022/859 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/588 Esas
KARAR NO:2022/859

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/09/2022
KARAR TARİHİ:11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının kendisine ait markette satmak üzere müvekkili şirketten dondurma ve türevi ürünler satın almakta olduğunu, müvekkili şirketin ise dondurma ve türevi ürünler vermekle birlikte ariyet olarak ticari ilişki sonunda iade edilmek üzere dondurma dolabı teslim etmekte olduğunu, müvekkili şirketin davalı ile olan ticari ilişki çerçevesinde edimlerini ifa etmiş ve dondurma dolaplarını ariyet olarak davalıya teslim etmiş olduğunu ancak davalının ticari ilişki sonunda ariyet olarak teslim edilen dondurma dolaplarını müvekkili şirketin müteaddit defa talebine rağmen iade etmediği gibi dondurma dolaplarının teslim edilmemesi nedeniyle bedelini de ödememiş olduğunu, davalının ariyet olarak teslim edilen dolapları iade etmediği gibi bedelini de müvekkili şirkete ödemeyerek güveni kötüye kullanma suçunu işlemiş olup buna dair şikayette bulunma haklarını saklı tuttuklarını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalıya ariyeten teslim edilen dolapların nerede olduğunun bilinmemekle birlikte dolapların iade edilmemesi nedeniyle dolap bedeline ilişkin …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının ise haksız bir şekilde müvekkili şirket tarafından ariyeten teslim edilen dolapları iade etmemekle birlikte bedeline ilişkin başlatılan icra takibine de tamamen müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını engellemek maksadıyla haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz etmiş olduğunu ve takibin durmuş olduğunu, tüm bu nedenlerle; müvekkili şirketin ariyeten teslim ettiği dondurma dolaplarının iade edilmemesi sonrasında dolap bedeline ilişkin taleplerinin de kabul edilmeyerek haksız yere takibe itiraz edilmesi nedeniyle davalının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetle ileri sürdüğü itirazının iptali ile takibin devamını ve alacak likit olduğu gibi davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan, davalı aleyhine yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin bilcümle talep ve dava hakları saklı kalmak kayıt ve şartıyla; davalının …. İcra Müdr. … E. dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamını, davaya konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… Esnaf ve Sanatkârlar Odası, …/… ve Büyük Mükellefler Vergi Dairesi, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazıları, celp edilip incelenmiştir.
Dava, ariyet (kullanım ödüncü) sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsilini teminen, davacı yanca, ….İcra Müd…. E. sayılı dosyasından başlatılan takibe, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
26/06/2012 tarihli, 6335 sayılı yasa ile değiştirilen TTK 4. maddesinde, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
TTK 4. maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” denilmektedir.
Anılan maddede, tek tek belirtilen davaların, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nispi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği ifade edilmiştir.
Somut olayda, davanın itirazın iptali davası olduğu, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 08/09/2022 tarihli cevabi yazısı ile, “…davalının gerçek ticari işletme ve/veya ortak kaydına rastlanmadığının”, …/… Vergi Dairesi’nin 12/09/2022 tarihli cevabi yazısı ile de, “… davalı mükellefin 27/01/2021 tarihi itibariyle işe başladığı ve aynı tarih itibariyle “İnteraktif Vergi Dairesi” Üzerinden Mükellefiyet Tesisinde İlk Yoklamada Bulunamadığından terk nedeniyle terk olduğu, dolayısıyla herhangi bir faaliyetinin bulunmadığının tespit edildiğinin…” bildirildiği ve davacının dava tarihi itibariyle tacir olmadığı anlaşılmıştır.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
Dava konusu ve sunulan deliller kapsamında davaya konu uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir.
HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
4-Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, miktara göre KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.