Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/565 E. 2023/77 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2022/565 Esas
KARAR NO :2023/77

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:20/08/2022
KARAR TARİHİ:08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin +… numaralı hat üzerinden arayan şahısların kendisini banka çalışanı olarak tanıttığını ve birtakım hileli hareketlerle müvekkilini yönlendirdiğini, şüpheliler müvekkilinin banka hesabından RI***** …***** isimli şahsın hesabına 39.575,00 TL havale yapılmasını sağladığını, müvekkili …’nun … Bankası nezdindeki iban numarası … olup, 27.05.2022 tarihinde … dekont numarası ile kredi çekim işlemi, … dekont numarası ile de 39.575,00 TL tutarında havale işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkilinin … Bankası … iban nolu emekli hesabından 26.06.2022 tarihinde 3.146,26 TL ve 26.07.2022 tarihinde 3.146,26 TL olmak üzere toplamda 6.292,52 TL kredi taksit kesintisi yapılmış olup, Mahkeme’ce tedbir kararı verilmediği takdirde her ayın 26’sında bu işlemin devam edeceğini ve müvekkilin uğramış olduğu zararın katlanarak artacağını belirterek, davanın kabulü ile , davalı banka nezdinde müvekkilinin 75.510,31 TL borçlu olmadığının tespitine, yargılama süresince müvekkilinin uğrayacağı zarar dikkate alınarak, … iban nolu emekli hesabından aylık kredi taksit çekim işleminin yargılama süresince tedbiren durdurulmasına, dava açılış tarihi itibariyle müvekkiline ait emekli hesabından kredi taksit bedeli olarak çekilen 26.06.2022 tarihinde 3.146,26 TL ve 26.07.2022 tarihinde 3.146,26 TL olmak üzere toplamda 6.292,52 TL”nin; tedbir kararı verilmediği takdirde yargılama süresince ödenecek tüm bedellerin, kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iadesine, yargılama giderleri ve kendisini vekil ile temsil ettiren müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya konu işlemlerin, davacı adına kayıtlı hesap ile gerçekleştirilmiş olduğunu, hesap bilgileri ve statik, akıllı şifreler kullanılarak tamamlandığını, işbu durumun açıkça mezkur olay bakımından davacının bilgisinin tam olduğuna ve müvekkili Bankaya kusur izafe edilemeyeceğine delalet etmekte olduğunu, davacı tarafın, işlem ve kişisel verilerin korunması ve güvenliği için banka personeli dahil kimse ile hesap, kart, şifre bilgilerinin paylaşılmaması hususunda Banka bilgilendirme mesajları ile sürekli uyarıldığını, şifre ve diğer bilgilerin gizliliği, sistemde kayıtlı telefonuna gönderildiği andan itibaren kendisinin sorumluluğunda olduğunu, davaya konu olay bakımından, yasal ve akdi düzenlemeler doğrultusunda hesap ve kart ile ilgili bütün sorumluluğun hesap ve kart hamiline dolasıyla davacıya ait olduğu izahtan vareste olduğunu, müvekkili bankanın alınabilecek bütün önlemleri almış olduğunu, işbu nedenle huzurdaki davaya konu ihtilaf ile ilgili müvekkili Bankaya kusur izafe edilemez olduğunu, ispat yükü üzerinde olan davacı, müvekkili banka aleyhinde ileri sürdüğü iddiaları ispat edememiş olduğunu, davacı rızası dışında gerçekleştiği iddiası ile dava konusu etmiş olduğu hesabından kullanılan 52.669,00-TL miktarlı kredi ürünü ile toplam 39.575,00-TL havale işleminin bilgisi ve izni olmaksızın yapıldığını iddia etmekte olduğunu ancak söz konusu kredi ürünün kullanımı ile havale talimatının davacının bilgisi dışında yapılmasının olanaksız olduğunu, davacının hesabından işlem yapan kişi veya kişiler, bu işlemlerin yapılabilmesi için gereken şifre veya parolaları bilmekte olduğunu, davacı tarafından üçüncü kişilerle paylaşıldığını, bu durumun davacının kusurunun açık bir şekilde ortada olduğunu göstermekte olduğunu, davacının burada ağır kusuru nedeni ile sorumluluğu bulunmakta olduğunu, hukuki yararı olmadığını, dava şartı bulunmamakta olduğunu, davacının, kendi ağır kusurunun bir sonucu olarak, uğradığı zararı müvekkili Bankaya dava açmak suretiyle gidermeye çalışmakta olduğunu, davacının kötü niyetle açtığı davanın, hukuk düzenince korunmasında bir menfaat bulunmamakta olduğunu, 27.05.2022 tarihinde gerçekleştirilen işlemlerin, beni hatırla özelliği gereğince; cihazdan uygulamaya giriş yapıldığında müvekkili Bankanın müşterisinin kayıtlı olan numarasına akıllı SMS kodu gönderilmekte olduğunu, ilgili akıllı SMS kodu ile Banka müşterileri uygulamaya giriş yaptıkları cihaz üzerinden beni hatırla seçeneğini aktif konuma getirerek, ilgili seçimlerini iptal edene kadar aynı cihaz üzerinden ve akıllı SMS kodu olmadan internet bankacılığı şifresi ile mobil uygulamaya giriş yapabilme hizmeti almakta olduklarını, davaya konu olan işlem öncesinde sim kart değişikliği ve kart şifre değişikliği mevcut olmadığını, haksız olduğu iddia edilen işlem bakımından sorumluluğun kimde olduğu tespit edilmeden müvekkili Bankaya dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili tarafından tesis edilen bir işlem bulunmadığından husumet itirazımızın kabulü ile davanın husumet yönünden reddine; hukuki yarar eksikliğinden davanın usulden reddine; davacının, davasının açıkça hukuki dayanaktan yoksun olması ve müvekkilin gerekli önlemleri almış olması ile zarar konusu eylemlerde kusurunun olmaması ve zararın davacının kendisinden beklenen ihtimama aykırı nitelikte ağır kusurlu ve ihmalkâr davranışları sebebiyle meydana gelmiş olması dolayısı ile haksız ve hukuka aykırı davanın kötü niyetli kabul edilerek dava şartı noksan olduğundan reddine aksi kanaat halinde ise esastan reddine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, menfi tespit davasıdır.
İstanbul Bam 12.Hukuk Dairesinin 2021/929 E., 2021/836 K. Sayılı ilamında “Dava, gerçek kişi davacının mevduat hesabında bulunan paranın bilgisi dışında üçüncü kişilerin hesabına gönderilmesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamında mevcut delillerden, taraflar arasında akdedilen Bireysel Paket Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi uyarınca davalı bankada davacı adına mevduat hesabı açıldığı anlaşılmakta, bu hesaptan sahte talimat ile swift işlemi yapıldığı ve davacının zarara uğradığı ileri sürülmüştür….
Eldeki davada, kanunda “bankacılık ve benzeri sözleşmeler” olarak ifade edilen bir hukuki işleme dayanıldığı, davacının tüketici davalı bankanın hizmet sağlayıcı konumunda olduğu, taraflar arasındaki arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklandığı gözetildiğinde, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın esasına girilerek hüküm verilmesi doğru görülmemiş, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne hükmün görevsizlik nedeniyle kaldırılmasına ,davanın görülmek üzere görevli bulunan tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. ” gerekçesi ile gerçek kişi davacının mevduat hesabında bulunan paranın bilgisi dışında üçüncü kişilerin hesabına gönderilmesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı belirtilerek tüketici mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir.
HMK’nın 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde, kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/k maddesinde tüketici “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” şeklinde, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı Yasa’nın 73. maddesinde, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının dolandırıcılar tarafından arandığını, birtakım tuşlamalar yaptığını ve dolandırıcılar tarafından kendi adına ihtiyaç kredisi çekildiğini, davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, davacı ve davalı arasında imzalanan sözleşmenin bireysel müşteri sözleşmesi olduğu ve tüketici işlemi niteliğinde olduğu, bu nedenle eldeki uyuşmazlık yönünden tüketici mahkemesinin görevli olduğu kanaati ile mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK.nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, resen HMK.nın 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanan 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır