Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/535 E. 2023/107 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2016/408 Esas
KARAR NO:2023/101

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:14/04/2016
KARAR TARİHİ:15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 15.04.2014 tarihinde saat 10:00-10:30 sularında … Caddesi üzerinde bulunan … merkezi önündeki otobüs durağından davalılardan … yönetimindeki … plaka sayılı … hatlı özel halk otobüsüne yolcu olarak bindiğini, davalılardan … A.Ş kazanın meydana geldiği aracın maliki olduğunu, müvekkilinin derhal olaya meydana geldiği yerde bulunan … Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisine kaldırıldığını, burada ilk müdahale ve teşhisin yapıldığını akabinde kırığın parçalı olması nedeniyle derhal ameliyata alınması gerektiğini, ancak hastanede o an için acil ameliyat yapılmadığından, gerekli tedavinin yapılması için davacının bilgilendirildiğini, davacı müvekkilinin uzun yıllar boyunca devlet hastanelerinde müdürlük ve müdür muavinliği yaptığından, sağlık kurumlarının işleyişine hakim de olması sebebiyle, durumun ciddiyetinin farkındalığıyla gerekli temaslarda bulunduğunu, … … Hastanesinde acil olarak ameliyat olduğunu, davacının bu ameliyat ve tedavi nedeniyle hastaneye fatura karşılığında 2.829 TL ödeme yaptığını, 10.000 TL manevi tazminatın kazaya sebep olan araç sürücüsü ile aracın maliki olan davalılardan tahsili talep edilmekte olduğunu belirterek, meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafından tedavi gideri olarak ödenmiş olan 2.829 TL tedavi giderinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ve davacının yaşamış olduğu ızdırap nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılar müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin huzurdaki davada taraf olarak gösterilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu sebeple müvekkili yönünden işbu davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekmekte olduğunu, “ihale makamı”sıfatını haiz müvekkili davalının asıl işveren olarak da nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, davacılar tarafından dilekçesinde delil olarak gösterilen hiçbir belge tarafa tebliğ edilmediğini, huzurdaki mesnetsiz davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafından da dava dilekçesinde aksi ortaya konulamadığı üzere kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu tarafın müvekkili şirkete olamayacağını, ne araç sahibi ne araç işleteni ne araç şoförü ne de adam çalıştıran sıfatını haiz olmayan müvekkile kusur ifadesinin mümkün olmadığını, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu miktarın ödenmesi durumunda davacının sebepsiz zenginleşeceğini, manevi tazminat talebinin şartlarının da davacı bakımından oluşmadığı her türlü izahtan veraset olduğunu, somut olayda müvekkilinin meydana gelen kazadan sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, bir an için müvekkilinin kusursuz sorumlu olduğu kabul edilecek olsa dahi kusursuz sorumluluğa ilişkin illiyet bağı, zarar görenin ağır kusuru sebebiyle kesildiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz olarak müvekkili şirkete yöneltilen işbu davanın davalı müvekkili yönünden öncelikle usule ilişkin itirazları nazara alınarak usulden reddine, nihayetinde haksız ve hukuka aykırı işbu davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, trafik kazasından kaynaklı tedavi gideri ve manevi tazminatın tahsili talebine ilişkindir.
31/08/2020 tarihli ATK maluliyet raporuna göre; … kızı, 1959 doğumlu …’ın 15.04.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
20/01/2022 tarihli ATK kusur raporuna göre; kimliği belirsiz araç sürücüsünün %50 (yüzde elli) oranında etken olduğunu, sürücü …’in %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğunu, … …’ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 09/09/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı sürücü …’in olayda %65 (yüzde atmış beş) oranında kusurlu olduğunu, davacı …’ın olayda %35 (yüzde otuz beş) oranında kusurlu olduğunu, T.C. Adalet Bak. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 31.08.2020 / 11728 sayılı raporu incelendiğinde; davacı …’ın Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri dikkate alındığında maluliyet oranı tespit edilmediği için davacı … yönünden sadece geçici iş göremezlik hesabı yapıldığını, davalılar ya da dava dışı SGK tarafından davacı …’e ödeme yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge görülemediğini, davacının Geçici İş Göremezlik zararından bu açıdan bir tenzil yapılmadığını, Geçici İş Göremezlik ile ilgili yapılacak hesaplamanın geçmiş (bilinen) dönemi kapsayan bir hesap olması sebebiyle, hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da aktüeryal yöntem kullanılmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığını, davacının gelir durumunun tam olarak tespit edilemediği için takdiri Mahkeme’ye ait olmak üzere alternatifli hesap yapıldığını, Kazazede …’ın geliri AGİ dâhil asgari ücret kabul edilmesi durumunda hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 2.294,37 TL olduğunu, kazazede …’ın geliri AGİ Hariç Asgari Ücret kabul edilmesi durumunda hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 2.052,21 TL olduğunu, tedavi giderleri yönünden hesaplamanın uzmanlık alanları dışında olduğunu, tedavi giderleri ile ilgili alanında uzman doktor bilirkişiden görüş alınmasının yerinde olacağını mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 08/07/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; geçici ve sürekli bakıcı desteğine ihtiyacı olmadığını, bakıcı gideri olmadığını, dosya içeriğinde tedavi gideri ile ilgili belge olmadığını, sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, kazada yaralanmasından dolayı yapması olası tedavi giderinin 950,00 TL olduğunu, … ve … San. ve. Tic. A.Ş.’nin kazanın meydana gelmesinde %25 kusurları oranında davacının yapması olası 950,00 TL tedavi giderinin 237,5 TL kısmından sorumlu olduklarını, … ve … San. ve. Tic. A.Ş. için temerrüt tarihinin 15.04.2014 kaza tarihi ve uygulanacak faizin talep doğrultusunda yasal faiz olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 07/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; geçici ve sürekli bakıcı desteğine ihtiyacı olmadığını, bakıcı gideri olmadığını, sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerinin SUT fiyatı ile SGK tarafından karşılandığını, davacının … Hastanesi’ne 2.753,27 TL fark ücreti ödediğini, kazada yaralanmasından dolayı 200,00 TL pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve yardımcı ortopedik malzeme giderleri için,750,00 TL ikametinden sağlık kurumlarına ulaşım ve bu süreçteki beslenme gibi temel insani ihtiyaçları için olmak üzere dönemsel rayiç bedellerle toplam 950,00 TL belgesiz tedavi gideri olacağının öngörüldüğünü, kazada yaralanmasından dolayı 2.753,27 TL sağlık kurumuna belgeli, 950,00 TL öngörülen yapması olası belgesiz tedavi gideri olmak üzere toplam 3.703,27 TL tedavi gideri olduğunu, … ve … San. ve. Tic. A.Ş.’nin kazanın meydana gelmesinde %25 kusurları oranında davacının yapması olası 3.703,27 TL tedavi giderinin 925,82 TL kısmından sorumlu olduklarını, … ve … San. ve. Tic. A.Ş. için temerrüt tarihinin 15.04.2014 kaza tarihi ve uygulanacak faizin talep doğrultusunda yasal faiz olduğunu mütalaa etmiştir.
İstanbul Bam 9.Hukuk Dairesinin 2019/2027 E., 2021/1570 K.sayılı ilamında ” Davalı … ve … Ticaret A.Ş. her ne kadar özel halk otobüsünün maliki olmasa da özel halk otobüsleri tamamen bağımsız olmayıp davalı …’nin ve … Ticaret A.Ş. denetim ve kontrolünde olduklarından davalılar … ve … Ticaret A.Ş. ‘nin halk otobüsünün sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi ve otobüsün maliki ile birlikte işleten sıfatı ile sorumlu olacağı gözetilmeden husumetten reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5513 Esas ve 2019/1755 Karar , 2016/18604 Esas 2019/9140 Karar sayılı kararı).” gerekçesi ile özel halk otobüslerinin …’nin ve … Ticaret A.Ş.’nin denetim ve kontrolünde olması nedeniyle, davalı şirketin halk otobüsünün sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu belirtilmiş bu nedenle davalı şirketin husumet itirazı yerinde bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının özel halk otobüsünde yolcu olarak bulunduğu esnada şöförün ani fren yapması sonrası yaralandığını belirterek davalılardan tedavi gideri ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 20/01/2022 tarihli rapor ile kimliği belirsiz araç sürücüsünün %50 oranında, davalı sürücü …’in %25 oranında, davacı … …’ın %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının maluliyet durumunun tespiti için ATK 2.İhtisas Kurulundan alınan raporla davacının sürekli maluliyetinin olmadığı ve iş göremezlik süresinin kaza tarihinden iştibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, doktor bilirkişiden alınan raporla davacının kusuru göz önünde bulundurularak talep edebileceği tedavi giderinin 925,82 TL olarak hesaplandığı, geçirdiği kaza sonrası tedavi gideri yapan davacının kusur oranları göz önünde bulundurularak davalılardan 925,82 TL tedavi gideri talep edebileceği gözetilerek tedavi giderine ilişkin talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu birlikte değerlendirilerek, kazanın davacıda yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında davacının manevi tazminat talep edebileceği gözetilerek davacının manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 925,82-TL tedavi giderinin, 17/04/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-10.000-TL manevi tazminatın, 15/04/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 746,34 TL harcın, peşin harçtan mahsubu ile bakiye 527,25‬ TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 925,82 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesi gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 925,82 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve ATK fatura bedelleri dahil hesaplanan 5.050,20 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 4.301 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … Tic. A.Ş. tarafından yapılan 19,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2,81 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, peşin harcının toplamı olan 248,29 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Davacı vekilinin, davalı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı; maddi tazminat yönünden kesin , manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır