Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/510 E. 2022/870 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/510 Esas
KARAR NO : 2022/870

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı… A.Ş. İle… müşteri numaralı elektrik abonman sözleşmesi akdederek elektrik tüketimine başladığını, sonraki dönemde ise diğer davalı … İth. İhr. Ve Toptan Tic. A.Ş.’den elektrik tükettiğini, müvekkili şirketin elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturaları ödediğini, ancak dağıtım şirketi tarafından faturalara kaçak kullanım, kayıp enerji bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, … faturalama bedeli, PSH sayaç okuma bedeli ve iletim bedeli adları altında haksız ücretlendirmeler yapıldığını ve bu bedellerin usul ve yasaya aykırı olarak müvekkilinden tahsil edildiğini müvekkili şirketin kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, Elektrik Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine göre tüketiciden kaçak kullanım bedeli adı altında tahsil edilen alacağın hukuki dayanağının bulunmadığını beyan ederek yargılama safahatında davacının alacağının tam ve kesin belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırmak üzere 100,00 TL kayıp-kaçak bedelinin, 100,00 TL perakende satış hizmet bedelinin ve sayaç okuma bedelinin, 100,00 TL iletim bedelinin ve 1000,00 TL dağıtım bedelinin fatura tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizleri ile birlikte bilirkişi raporuyla belirlenecek miktarsal ve dönemsel sorumluluk esasına göre her bir davalının sorumlu olduğu dönem ve miktara göre davalılardan ayrı ayrı tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ticaret A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunarak Müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, müvekkili şirketin adresinin İstanbul ili olduğunu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını davanın görülmesinde yetkili mahkemelerin İstanbul ili olduğunu beyan etmiş, 30.06.2016 havale tarihli cevap dilekçesinde ise müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen Enerji Satış Sözleşmesi uyarınca davacıya talepte bulunduğu tesisleri için enerji satışı gerçekleştirdiğini, dava konusu alacağın müvekkili şirketin uhdesinde olmadığını, müvekkili şirketin söz konusu bedellerin iadesinde muhatap olmadığını müvekkili şirketin elektrik piyasasında faaliyet gösteren tedarik şirketi olduğunu, müvekkili şirket yönünden davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğiini, abonelerden tahsil edilen kayıp ve kaçak bedellerinin dağıtım şirketlerine ödendiğini, tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği ve kayıp kaçak bedeli parekende satış tarifesinin bir unsuru olarakfaturalarda yer aldığını ve belirlenen bu bedeller için alınan kurul kararının EPDK’nın bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, elektrik faturalarına yansıtılan bedellerin akdedilen anlaşmalar çerçevesinde aboneden tahsil edildiğini beyan ederek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Elektrik Satış A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalı arasında ihtiyari dava arkadaşlığının bulunmadığını ve müvekkili şirket ile diğer davalı ile müşterek veya müteselsil sorumluluğunun da bulunmadığını elektrik faturalarında yer alan tüm alacakların gelir kalemleri ile düzenleme yapma yetkisinin Enerji piyasası Düzenleme Kurulunda olduğunu, tedarikçi olan müvekkilini sağmamadığını, müvekkili yönünden davanın tefriki ile dosyanın yetkisizlikle yetkili İstanbul Anadolu Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektğiini, davacı tarafın dava konusu bedellere ilişkin faturalarla ilgili bir elektrik enerjisi satış sözleşmesinin bulunmadığını kayıp kaçak bedellerinin tahsilinin mevzuattan ve EPDK ‘nın kararlarından kaynaklanan bir yükümlülük olduğunu, davaya konu alacak kalemlerinin yasal mevzuat uyarınca tahsil edildiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereğince dava konusu bedellerin faturalarda yer alacağının ve davacı tarafından ödeneceğinin kabul, beyan ve taahhüt edildiğini, ayrıca dava konusu bedellerin belirlenebilir nitelikte olduğunu belirsiz alacak davasıyla talep edilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın yetkisizlik ve tüm talepler yönünden reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Erzincan … Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)…Esas,…Karar ve 10/02/2017 tarihli kararı ile “..Davalı…AŞ’nin yetki itirazı açısından inceleme yapılacak olursa HMK. 17.maddesinde tacirler veya Kamu Tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında sözleşme ile mahkemeleri yetkili kılabilecekleri, aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşme ile belirtilen mahkemede açılacağı (Yargıtay H.G.K. 2014/13-104 esas, 2016/15 karar sayılı içtihadı), somut olayda iki tarafın tacir olup, sözleşme ile yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemeleri’ni yetkili kıldıkları, genel yetkili mahkemenin kararlaştırmadıkları anlaşılmakla bu davalı yönünden İstanbul Avrupa Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiştir. Davalı …Elektrik AŞ’nin etki itirazı açısından inceleme yapıldığında davalı şirketin genel merkezinin İstanbul Anadolu Beykoz adresinde bulunduğu, uyuşmazlığın İstanbul Anadolu Mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlaşıldığından davalının yetki itirazının kabulüne..” şeklinde karar verdiği görüldü.
Dosya Mahkememize gelerek … Esas sıra numarasına kaydı yapıldığı ve yargılamaya devam olunduğu görüldü.
Dava, elektrik abonelik sözleşmesi nedeniyle tahsil edilen kayıp-kaçak ,dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedellerinin istirdadına ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, ve bu bedeller maliyet unsuru olarak öngörülmüştür.
6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19 ile; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” düzenlemesine yer verilmiş, geçici madde ile 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığı da oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı olarak yeni bir düzenleme getirilmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalara da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
Yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırmış, dava konusuz kalmıştır. Dava konusuz kalmakla, davacının davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, davalıların, davanın açılmasına sebebiyet verdiği bu nedenle da yargılama giderlerinden sorumlu olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan, peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 51,50 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı + 29,20-TL peşin harç + 185,00-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 243,4‬0-TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip
¸

Hakim
¸

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.