Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/467 E. 2023/165 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/467 Esas
KARAR NO :2023/165

DAVA:5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ:06/05/2021
KARAR TARİHİ:07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı banka müvekkiline dürüstlük kuralına, bankacılık uygulamalarına aykırı bir şekilde hile ile kandırarak düşük faiz ile Hayvancılık Kredisi kullandırdıracağını belirterek kredi kullandırdığını, ancak kullandırılan kredinin GKS’lerini Ticari kredi olarak düzenlenmiş olduğunu, müvekkilinin aldatıldığını belirterek davanın kabulü ile müvekkilin taşınmazlarını ipotek gösterdiği … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde davacının borçtan sorumluluk miktarının tespitine haksız ve kötü niyetle yüksek miktarlarla icra takibi yapan davalının % 20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı …, dava dışı asıl borçlu …’in kredi borcuna karşılık müvekkili bankaya ipotek veren ipotek borçlusu olduğunu, … Tapu Müdürlüğü’nün 09.10.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek belgesi ve resmi senedi ile …, … lehine ipotek verdiğini, asıl borçlu …’in halen müvekkili bankaya borcunun devam etttiğini, dosyaları derdest olduğunu, davacı …’in ipotek borçlusu olduğu dava dışı asıl borçlu … müvekkili banka ile ilk kez 2014 yılında borç ilişkisine girdiğini, 12.12.2014 tarihinde … nolu 233.000,00 TL bedelli Zirai İşletme Kredisi ve 13.10.2015 tarihinde … nolu 235.000,00 TL bedelli Hayvancılık Çiftçi Damızlık Süt Kredisi kullandığını, ilgili kredilerin 1. taksitlerine günü geldiğinde ödeme yapıldığını, 2016 yılında ise … nolu kredinin 87.949,27 TL tutarlı 2. taksidi vadesinde ödenmediğini, vadesinde ödenmeyen borç nedeniyle hesap kat edilmiş ve asıl borçlu ile genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olan borçlulara ve ipotek borçlusu olan davacı …’e … Noterliği’nin 03.02.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, dava dışı …’in şubeye başvurusu ile 27.02.2017 tarihinde … nolu 374.000.00 TL bedelli Zirai İşletme Kredisi kullandığını, bu kredi ile asıl borçlu … kapsamına alındığını, bu kredinin yapılandırma kredisi olup bu kredi ile eskiden kullanmış olduğu … nolu ve … nolu kredi borçlarını kapattığını, 13.06.2017 tarihinde ise yeniden yapılandırma gereği duyulmuş ve müşteri imzaları alınarak … nolu 400.000,00 TL bedelli krediyi kullandığını, bu kredi de yapılandırma kredisi olduğunu, bu kredi ile de … nolu kredi kapandığını, … nolu kredi 2014 ve 2015 yıllarına ait kredilerin yapılandırılması neticesinde oluşturulduğunu, bahse konu kredilerin kat edilmesi ile de borçlulara … Noterliği’nin 03.02.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderildiğini, ancak yapılandırmalar sonrasında 02.04.2018 tarihinde yasal süreç başlatılmış olduğundan, 2014 ve 2015 tarihli kredilerin yapılandırılması için kullanılan … nolu kredi için ihtarname gönderilmeksizin işlem başlatıldığını, hesabın yeniden kat edilerek ihtarname gönderilmesi gerektiği iddia edilse de müvekkili banka kayıtlarında 300 kodlu takip bakiyesi (tasfiye olacak alacaklar) tespit edildiğinden dolayı gecikmeye düşmesi beklenmeden yasal takip işlemi başlatıltığını, dava dışı … ile müvekkili banka arasında 11.12.2014 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne göre müvekkili bankanın kredilerden doğan taahhütlerini yerine getirmesine mani olacağı yahut tehlikeye sokacağı açıkça anlaşılan müşterileri için davacıya yeniden ihtarname gönderilmeksizin yasal takip başlatılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, yapılan işlemlerde genel kredi sözleşmesine aykırı bir durum sözkonusu olmadığı gibi ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmasında hukuka aykırılıktan bahsedilemeyeceğini, davacıya hayvancılık kredisi, zirai kredi ve yapılandırma kredileri kullandırıldığını belirterek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası, İpotek belgesi, ihtarnameler, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davalı bankanın, davacının adına kayıtlı, “… İli, … İlçesi,… Köyü, 135 ada, 5 parsel noda kayıtlı çayır ve 103 ada, 282 parsel noda kayıtlı tarla üzerindeki 09/10/2016 tarih ve … yevmiye numarası ile 64.500-TL bedelli 1. Derece ipotek” ve davalı banka lehine verilen başkaca ipotekler ile birlikte asıl alacak, işlemiş faiz, KKDF ve BSMV olmak üzere toplam 488.293,34-TL. alacak üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
09/10/2016 tarih ve … yevmiye numaralı Resmi Senedin incelenmesinde, davacı … tarafından, “… İli, … İlçesi,… Köyü, 135 ada, 5 parsel noda kayıtlı çayır ve 103 ada, 282 parsel noda kayıtlı tarla” üzerinde, dava dışı … borçlarına karşılık, davalı banka lehine 64.500-TL bedelli limit ipoteği tesis edildiğinin, düzenlendiği görülmüştür.
İhtilaf, davacının davalı bankaya, ipotek takibi sebebi itibariyle borcu olup olmadığı ve miktarın tespiti konularından kaynaklanmakta olup, takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi BANKACILIK UZMANI … tarafından hazırlanan 07/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda;
“…Davacı …’ in ipotek borçlusu dava dışı asıl borçlu … davalı banka ile ilk kez 2014 yılında borç ilişkisine girdiği, 12.12.2014 tarihinde … nolu 233.000,00 TL bedelli Zirai İşletme Kredisi (EK:1)ve 13.10.2015 tarihinde … nolu 235.000,00 TL bedelli Hayvancılık Çiftçi Damızlık Süt Kredisi kullandığı,(EK:2) İlgili kredilerin 1. taksitlerine günü geldiğinde ödeme yapıldığı,.2016 yılında ise … nolu kredinin 135.120.01 TL tutarlı 3. taksidi … nolu kredinin 130.146.47 TL lık 2.taksidi i ödenmediği,Vadesinde ödenmeyen borç nedeniyle hesap kat edildiği, ve asıl borçlu ile genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olan borçlulara ve ipotek borçlusu olan davacı …’ e … Noterliği’ nin 03.02.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek 376.117.54 TL borcun ödenmesi talep edildiği,,(EK:3) Daha sonra dava dışı …’ in şubeye başvurusu ile 27.02.2017 tarihinde … nolu 374.000.00 TL bedelli Zirai İşletme Kredisi kullandığı, Bu kredi ile asıl borçlu … kapsamına alındığı davalı banka vekili tarafından beyan edildiği,Bu kredi yapılandırma kredisi olup bu kredi ile eskiden kullanmış olduğu … nolu ve … nolu kredi borçlarınının kapatıldığı,(EK4 ÖDEME PLANI) 13.06.2017 tarihinde ise yeniden yapılandırma neticesinde müşteri imzaları alınarak … nolu 400.000,00 TL bedelli krediyi kullandığı, Bu kredi de yapılandırma kredisi olduğu, Bu kredi ile de … nolu kredi kapatıldığı, … nolu kredi 2014 ve 2015 yıllarına ait kredilerin yapılandırılması neticesinde oluşturduğu, Bahse konu kredilerin kat edilmesi ile de borçlulara … Noterliği’ nin 03.02.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderildiği, Açıklanan bu durum hem davacının dava dilekçesinde bilirkişi raporunu emsal gösterdiği hemde davalı vekilinin açıklamarında yer aldığından bu konuda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Dolayısıyla davalı bankanın dava dışı asıl borçlu … 06.05.2021 tarihi itibarı ile 400.000.00 TL anapara alacaklı olduğu, Davacı ise dava dışı asıl borçlunun kullandığı kredilere … Tapu Müdürlüğü’ nün 09.10.2015 tarih … yevmiye ile … ili … İlçesi, … Köyü, 103 ada , 282 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmaz ile … İli … İlçesi, … Köyü,135 ada 5 parsel nolu çayır niteliğindeki taşınmazını “…. namına açılmış veya açılacak, keşideci, ciranta, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı borçlardan doğmuş veya doğacak tüm borçlarının ” 64. 500,00 TL’sına kadar teminatını teşkil etmek üzere 1. Dereceden ipotek tesis etmiştir. “Davalı tarafca … İcra Müdürlüğü … esas sayılı İpoteğin Paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, 400.000 TL asıl alacak, 73.577,78 TL işlemiş faiz, 11.036,67 TL KKDF, 3.678,89 TL BSMV olmak üzere toplamda 488.293,34 TL takip çıkışı ve %35 temerrüt faizi ile birlikte tahsili talep edilmektedir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas: 2011/12-778, Karar: 2012/94 İçtihat“……… Öncelikle, ipotek kavramı üzerinde durulması ve kesin borç (anapara) ipoteği ile üst limit (maksimal)ipoteği arasındaki ayrımın ortaya konulması gerekmektedir.İpotek ile sağlanan amaç alacağa teminat sağlamaktır. İpotek, rehni verenle alacaklı arasında yapılacak resmi senede dayanır. Rehin hakkı, ayni hak olarak bu senede dayanılarak tapu kütüğüne yapılacak tescille doğar. Doğmuş bir alacağı teminat altına almak için kurulan ipotek kesin borç ipoteğidir. İlerde doğacak ve doğması muhtemel alacaklar için kurulan ipotek ise üst limit ipoteğidir. ………Kesin borç ve üst sınır ipoteği ayrımı, ipotekle alacak arasındaki ilişkinin yoğunluğu esas alınmak suretiyle yapılmıştır. İpotek tesis edilirken alacağın miktarının belirli ve borcun mevcut olması kaydıyla ipotek miktarı dışında faiz ve takip giderlerinin de rehin teminatından yararlanacağının öngörülmüş olması halinde, tarafların anapara ipoteği kurmak istedikleri kabul edilebilir. Rehin sözleşmesinde ipoteğin alacağa bağlı olarak limitli tesis edildiği hallerde üst sınır ipoteği olduğu kabul edilmelidir. İpoteğin kesin borç veya üst sınır ipoteği olması yapılacak takibin türü bakımından önem taşımaktadır. Kesin borç ipoteğinde temel ilişkiden(borç ilişkisinden)doğan bir alacak teminat altına alınmaktadır. Temel borç ilişkisinin geçersiz olması sebebiyle alacak doğmamışsa yapılan tescil görünürde alacaklı lehine bir rehin hakkı doğurmaz. Rehin sözleşmesinde temel borç ilişkisinin gösterilmesi geçerlilik şartı olmamakla beraber hangi alacak için rehin kurulduğunun ispatını kolaylaştırır. Paraya çevirme anında geçerli bir alacağın varlığı rehin hakkının kullanılması için zorunludur. Alacak mevcut değilse, tescil edilmiş ipotek alacaklı için güvence oluşturmaz. Bu halde hakkın kullanılmasında ipoteğin alacağa bağlılığımutlaktır. Üst sınır ipoteği, ileride doğacak veya doğması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği için bu belirsizliğin ileride getireceği sorunları önlemek amacıyla taşınmazın bu belirsiz borca azami ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda bir limitle belirlenir. İşte bu nedenledir ki ileride vücut bulacak ana borç ile buna eklenecek faiz, icra takip giderleri ile yanlarca kararlaştırılan diğer ferileri, yani TMK.nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan toplam borç miktarı, bu tür ipotekte tarafların ipotek tesis edilirken rızaları ile tespit edilen bu limiti aşması mümkün değildir. Bu özellik üst sınır ipoteğini kesin borç ipoteğinden ayıran önemli bir unsur olmaktadır. Zira, kesin borç ipoteğinde ipotek akit tablosunda belirtilen ana alacaktan başka TMK.nun 875. maddesi uyarınca takip giderleri ile faiz ve diğer fer`ileri de teminat kapsamına girmektedir. Üst sınır ipoteğindeki bu ana ilke başlangıçta belirli olmayan bir borca giren ve taşınmazında alacaklı lehine ipotek tesis ettiren borçlu veya borçlu lehine ipotek veren üçüncü kişiler bakımından önem taşıdığı gibi tapu sicilinde kayıtlı ipotek limitine itibar ederek aynı taşınmazda alacakları için ipotek tesis ettirecek üçüncü kişiler yönünden de tapu sicilindeki kayda itibar edilmesi bakımından büyük bir önem taşımaktadır. (YHGK’nun 24.5.1989 gün ve 1989/11-294., 1989/378 K. sayılı ilamında aynı hususlar vurgulanmıştır.) Dolayısıyla davacının vermiş olduğu ipotek üst sınır ipoteği olduğundan davacının ipotek limiti 64.500,00 TL olup iş bu tutardan sorumlu olduğu,Dosya içeriğinde herhangi bir tahsilata rastlanılamadığını …” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davacı vekilince ipotek senedi içeriğindeki müvekkilinin sorumluluğuna ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olup, geçersiz olduğunu ve davalının hile ile kredi kullandırımında bulunduğunu ileri sürmüş ise de, hile ile kredi kullandırıldığına ilişkin iddiaların ispatlanamadığı; uyuşmazlık konusu sözleşme hükmünün, tapu memuru huzurunda düzenlenmiş olan ipotek resmi senedinde yer almakta olduğu, ipotek veren davacının sözleşmeyi karşı taraf banka ile müzakere etmeden imzaladığının kabulünün mümkün olmadığı, anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 881/1. maddesi hükmüne göre; “Halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir.” Aynı Kanun’un 851/1. maddesi gereğince, “ Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir. Alacağın miktarının belli olmaması halinde, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir.”
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; icra dosyası, sözleşme, İpotek belgesi, ihtarnameler, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davalı banka ile dava dışı … arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, dava dışı …’in kredilerinin teminatı olmak üzere, davacı tarafından adına kayıtlı, “… İli, … İlçesi,… Köyü, 135 ada, 5 parsel noda kayıtlı çayır ve 103 ada, 282 parsel noda kayıtlı tarla “niteliğindeki taşınmazları, davalı banka lehine 64.5000-TL bedelle limit ipoteği verdiği, imzalanan sözleşme kapsamında dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek, hesap kat ihtarnamesinin dava dışı borçlular ve davalı ipotek borçlusuna keşide edildiği ve dava dışı asıl borçlu ve davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiği, davalı bankanın, sözleşmeye istinaden, takip tarihi itibariyle, bilirkişi tarafından hesaplanan tutar kadar alacaklı olduğu, ancak davacı yanca davalı bankaya verilen ipoteğin limit (üst sınır) ipoteği olması nedeniyle, TMK’nun 875. maddesi gereğince, ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşmasının mümkün olmadığı, davacının davalıya ipotek limiti tutarı olan 64.500-TL. ile sınırlı olmak üzere borçtan sorumlu olduğu, takip miktarının 423.793,34-TL. kısmından sorumlu olmadığı, davacının davasının 10.000-TL. üzerinden borçlu olmadığının tespiti yönünde olduğu anlaşıldığından, davacının dava dilekçesindeki talebi gibi davanın kabulüne karar verilerek, … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından, davacının davalıya 10.000-TL. borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından, davacının davalıya 10.000-TL. borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 683,10-TL. harçtan, peşin alınan 171-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 512,10-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL. başvurma harcı + 171-TL. peşin harç + 1.750-TL. bilirkişi + 58-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 2.059,70-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır