Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/42 E. 2022/868 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/42 Esas
KARAR NO:2022/868

ASIL DAVA DAVALISI VE BİRLEŞEN

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:31/07/2015-06.04.2018
KARAR TARİHİ:15/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin otobüsünü davalının işlettiği … Ceza (A Blok) Adliyesinin ana girişinin tam karşısında bulunan … Caddesi ile sınırlı olan yere makbuz karşılığında park ettiğini, aracın otoporkta park halindeyken 2 camı dışında tüm camlarının kırıldığını, araç içerisindeki bütün ekipmanlarının çalındığını ve araca tamiri mümkün görünmeyen hasarlar verildiğinin, müvekkilinin 24.03.2015 tarihinde öğrendiğini, 24-25.03.2015 tarihinde hasar durumun gösteren fotoğraflar da eklenerek davalı şirketin hasar@… adresine mail gönderildiğini ve müvekkillerinin yaşadığı iş kaybı zararını içerir menfi ve müspet tüm zararlarının karşılanmasının talep edildiğini, gönderilen maile cevap verilmediğini, daha sonraki tarihlerde müvekkilinden aracın otoparktan çekilmesinin istendiğini, aracın yürür halde olmadığından bu halde çekilebilmesinin imkansız olduğunu, şehir dışında olup 1 gün sonra gelerek çözüm üreteceğini beyan eden müvekkilinin daha sonra aracının yakılmış olduğu ve tamamen demir yığını haline döndüğünü gördüğünü, yanan … plakalı otobüsün halen davalı otoparkında bulunduğunu, aracın uğradığı tüm zararların ve iş kaybı zararlarının tazminine, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000.00 TL nin zararın doğduğu tarihten itibaren işleyecek en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 18.02.2005 tarih, 349 sayılı kararı ve 16.01.2009 tarih 88 sayılı kararı ile 16.01.2014 tarih ve 207 sayılı kararı uyarınca İstanbul genelindeki İstanbul Byüyükşehir Belediyesinin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve işletilmek üzere kendine teslim edilen yol üstü ve diğer otoparkları işletmekte olduğunu, müvekkili şirketin mesai saatleri arasında otopark işletme ve otoparka giriş ve çıkışları düzenlemekte olduğunu, davaya konu olayın mesai saatleri dışında gerçekleştiğini, vuku bulan zarardan ötürü otopark işleten olarak müvekkili şirketin bir sorumluluğu bulunmadığını, lokasyon itibari ile otopark hizmetinin belirli bir saate kadar devam etmekte ve otopark girişinde buna dair uyarı levhası bulunduğunu, söz konusu üzücü olayın bir sonraki gün mesai başlangıcında öğrenen personelin davacıdan aracın gerekirse çekici vasıtasıyla çekilmesi konusunda yardımcı olacaklarını da beyan ederek çıkartılmasını talep etmelerine rağmen aracın otoparktan çıkartılmadığını, aracını otoparktan çekmek istemeyen davacının aracına daha sonraki tarihlerde müvekkili firma çalışanlarının görgü ve bilgisi dışında yine zarar verildiğini, mesai saatleri dışında meydana gelen hasarlarla ilgili müvekkiline izafe edilecek hiçbir kusur bulunmadığını,davacınınyapılan uyarılara rağmen sorumsuz davranarak bir anlamda aracının savunmasız bir şekilde bırakarak üzücü olayan ortaya çıkmasına sebep olduğunu, müvekkili şirketin BK 579.maddesi uyarınca kusursuz sorumluluğunun kabulü halinde garaj otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan günlük saklama ücretinin on katını aşamasız hükmü uyarınca bir günlük ücret bedeli olan 10.00 TL nin on katı olan 100,00 TL yi aşamayacağını, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Birleşen davada dava dilekçesini özetle; davacının 24/03/2015 tarihinde … plakalı aracını davalı şirketin işletmiş olduğu … Ceza ( A Blok ) adliyesinin ana girişinin karşısında bulunan … Caddesi ile sınır olan yere makbuz karşılığında park etmiş olduğunu, aracının park halindeyken ve davalının sorumluluğunda iken zarar gördüğünü ve kullanılmaz hale geldiğini beyanla davacıya ait … plaka numaralı araçla ilgili 31/07/2015 tarihinden itibaren meydana gelen şimdilik 1000 TL ile sınırlı olmak kaydıyla hak ve iş kaybı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada cevap dilekçesini özetle; …. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri 13. Hukuk Dairesinin 2018/1808 Esas 2019/76 Karar sayılı kararı ile bozularak dosyanın kesin görevli Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verildiğini, dosyanın İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini ve eldeki dava dosyasının ise bu dosyanın devamı niteliğinde olduğundan Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini beyanla görev itirazında bulunmuş ve görevsizlik kararı verilmediği takdirde ise davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul 9. Tüketici Mahkemesi … ve 06/10/2016 tarihli kararı ile “..avaya konu aracın ticari nitelikte olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceği, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmış olup mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine..” şeklinde karar verdiği görüldü.
Dosyanın 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sıra numarasına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu görüldü.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas, … Karar ve 27/03/2018 tarihli kararı “..Her ne kadar davalı vekili tarafından TBK 579. Maddesindeki düzenlemeye göre; davalının kusurunun ispatının gerektiği, ancak sunulan delille kapsamına göre; kusurun ispatlanamadığı, bu durumda davalının ancak günlük otopark bedelinin on katı ile sorumlu tutulabileceği ileri sürülmüş ise de, TBK 579 da düzenlenen ” Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar.” hükmü dikkate alındığında, davalının sorumluluktan kurtulmasını sağlayacak bir nedenin bulunmadığı ve buna göre; kusursuz olduğunu kanıtlayamayan davalının, davacı tarafından otoparka bırakılan araçta meydana gelen hasar ve zarardan sorumlu olduğu sonucuna varılarak davanın kabulü ile 15.875 TL gelir kaybı ile 151.000 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline” şeklinde karar verdiği görüldü.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1808 Esas, 2019/76 Karar ve 23/01/2019 tarihli kararı ile “..Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının görev yönünden kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince dosyanın görevsizlik nedeniyle görevli mahkemeye gönderilmek üzere mahkemesine gönderilmesine..” şeklinde karar verildiği ve dosyanın mahkememize tevzii edildiği görüldü.
Mahkememizin 2019/39 Esas, 2019/870 Karar ve 12/06/2019 tarihli kararı ile “..TBK 579. maddede düzenlenen ” Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar.” hükmü gereğince davalı şirkete ait otoparka bırakılan davacıya ait otobüsün yanmasından dolayı uğranılan hasardan ve otobüsün ticari araç olması nedeniyle çalışamamasından doğan kazanç kaybına ilişkin zarardan davalı şirketin sorumlu olduğu açık olup, anılı maddenin ikinci cümlesinde yer alan zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğuna ilişkin davalı tarafça ortaya konulmuş bir delil ve ispat bulunmadığından davalının bu sorumluktan kurtulması hususu da söz konusu değildir. Bu kapsamda ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında Tüketici ve Rekabet Uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamalar dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunduğundan davacının aracının hasara uğramasından kaynaklı 151.500,00-TL hasar bedeli, 15.875,00-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 167.375,00-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 15/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine..” şeklinde karar verdiği görüldü.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1808 Esas, 2019/76 Karar ve 23/01/2019 tarihli kararı ile “..Bu nedenle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi..” şeklinde karar verdiği görüldü.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1377 Esas, 2021/6503 Karar ve 24/11/2021 tarihli kararı ile “aracın hasar tarihinden önceki durumu, mevcut kayıtlarda hasarlı olup olmadığı, kilometre bilgisi, bakımlarının yapılıp yapılmadığı vs. araştırılmadan ve ayrıca aracın hurda değeri düşülmeden eksik araştırmaya dayalı olarak aracın değerini tespit eden bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamış,…Dosya kapsamı itibariyle davacı taraf, aracın fiili olarak ticari faaliyette kullanılmakta olduğunu ispat edememiş olup, mahkemece davacının kazanç kaybı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken…Kabule göre de; davalı vekilinin davacının ıslah talebine karşı zamanaşımı def’i yönünden mahkemece olumlu veya olumsuz karar verilmemesi de doğru olmamıştır” denilerek ”davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA..” şeklinde karar verdiği görüldü.
Dosya Mahkememize gelerek 2022/42 Esas sıra numarasına kaydı yapıldığı, usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunduğu görüldü.
…Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi heyet raporuna göre; Park halindeki otobüsün tamamen yanmış halde olduğu,otobüsün tamamen yanmış olduğu, üzerinde plakası bulunmadığı, otobüsün şasi ve motor numaralarının tespitinin mümkün olmadığı, otobüsün sadece iskeletinin kaldığı, aracın tamamen bir metal yığını haline geldiği raporlarında belirtilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre; Otopark işletmenin asli edim yükümlüğünü aracı ve içindekileri koruma/saklama borcu oluşturduğu, bunun için aracın otopark işleten tarafından teslim alınması ve koruma altına alınarak müşteriye teslim edilmesi için öncelikle güvenli bir yerde saklanması gerektiği, otopark işleten, teslim aldığı aracı özenli olarak saklamakla yükümlüğ olduğu, somut olayda müşteri araçları için otopark ücreti alan davalı şirket otoparka park eden davacı-müşteri aracını koruma yükümlüğünüde üstlendiğini, bu nedenle olayda kusursuz olduğunu kanıtlayamadığını, davacı tarafından otoparka bırakılan araçta meydana gelen hasar ve zarardan sorumlu olduğu, 24/03/2015 tarihinde aracın 2 camı dışında tüm camların kırılması ile araç içerisindeki bütün ekipmanların çalınarak ve aracın tamiri mümkün şekilde hasarlandırılması nedeniyle iş kaybının bu tarihte başladığı tespit edilerek dava tarihi olan 31/07/2015 tarihine kadar aylık 5.000,00 TL.’den 4 ay 7 günlük gelir kaybının 15.875,00 TL. olarak hesap edildiği, yangın raporu ve bilirkişi raporu doğrultusunda aracın tamamen yanmış halde otobüsünün iskeleti kalmış halde olduğu, aracın bu hali ile hurda değerinin olmadığı, temsa marka 2005 model m3 sınıfı otobüsün emsal fiyatlara göre piyasa fiyatının hasar tarihi itibariyle 151.500,00 TL. olduğu raporda bildirilmiştir.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda, davalı İspark İstanbul Otopark İşletmeleri Tic. A.Ş.” nin işlettiği otopark alanında 24.03.,2015 tarihinde meydana pelen ve davacı …’ ait … plaka sayılı atobüsün tamamen yandığı, davacı … ile dava dışı … ve Tic, A.Ş. arasında 21.07.2014 tarihli Taşıma Sözleşmesi” nin bulunduğu, Taraflar arasındaki bu sözleşmenin 15.07.2015 tarihinde noter kanalıyla fesih edildiği, bu durumda davacı …”ın … plaka sayılı ötobüsü işletememesinden kaynaklı oluşan kazanç kaybı zamanının 24.03.2015-15.07.2015 tarihleri arasında olabileceğinin düşünüldüğü, bu durumda yapılan hesaplama sonucu davacının kazanç kaybınin yaklaşık 51.100,00 TL olabileceği, mütaala ediliği görüldü.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi ek raporunda, 31.07.2015 – 27.03.2018 tarihleri arası dönem için yapılan hesaplama sonucu davacının kazanç
kaybının yaklaşık 426.800,00 TL olabileceğinin mütaala ediliği görüldü.
Yargıtay bozma ilamı sonrasında dava konusu … plaka sayılı aracın … kayıtları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden hasar kayıtları celbedilmiş ve bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin dava konusu araca ait hasar bilgisi ve kaza tespit tutanağı bilgisi yazısında 7.03.2022 tarihli tabloya göre aracın 10.03.2016 tarihinde, 30.05.2008 tarihinde, 26.01.2010 tarihinde ve 8.07.2010 tarihinde toplam dört kaza geçirerek hasar görmüş olduğu, ayrıca 15.02.2011 tarihli kaza tespit tutanağında dikiz aynasının hasar görmüş olduğu, 28.09.2009 tarihli kaza tespit tutanağı ile sağ yanından hasar görmüş olduğu bilgilerinin bulunduğu, söz konusu bilgilerden aracın geçirmiş olduğu anlaşılan toplam 6 kazada ne çapta hasar görüp ne şekilde onarıldığı konusunda bilgi edinmek mümkün olmamakla birlikte Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine intikal etmiş büyük bir ekspertiz ve onarım bulunmaması nedeniyle söz konusu hasarların büyük olmadığı, aracın tip itibarıyla yolcu otobüsü olup, göreceği onarımların düz sac onarımı ve boyası olması nedeniyle hasarsız emsallerine nazaran değerinin düşmeyeceği, Aracın muayene raporlarından 8 ay öncesinde 817.119 kmde olduğu ve trafiğe çıkış tarihi olan 14.01.2005’den 12.07.2014 tarihine kadar geçen 114 ayda ortalama 7.168 km/ay yol yapmış olduğu esas alınarak son muayene tarihi 12.07.2014’den dava konusu hasar tarihi olan 24.03.2015’e kadar geçen sekizbuçuk ayda 7.168 x 8,5 = 61.000 km daha yol yapmış olabileceği bu durumda aracın dava konusu hasar tarihindeki kilometresi 817.119 + 61.000 = 878.119 km olarak kabul edileceği, ikinci el piyasasında bu tip bir yolcu otobüsü için dava konusu aracın kilometresinin normal olduğu, dolayısıyla aracın ikinci el piyasa değeri için öngörülen 151.500,00 TL’nin uygun olduğu kanaatine varıldığı, dava konusu aracın dava dosyasında bulunan fotoğraflarından tamamen yanmış durumda olduğu bu durumdaki kalıntıların hurda değerinin olmadığı, dava konusu aracın yerine yeni bir araç temin edilip aynı şartlarda ne kadar süre içerisinde kiraya verilebileceği hususunda, piyasada yapılan sorgulama sonucunda 2 ay sürenin yeterli olacağı kanaatine varıldığı, aracın hasar gördüğü 24.03.2015 tarihi Mart ayı sonu olup Tüm Otobüsçüler Federasyonu 13.07.2020 tarihli yazısında dava konusu otobüsün çalışmadığı dönemle ilgili olarak 2013 yılı sonu ile 2015 yılı arasında Ocak Şubat Mart aylarında aylık net kazancının ortalama 9.000,00 TL civarında olduğu, yüksek sezon tabir edilen Nisan-Ekim döneminde ise aylık net kazancının ortalama 14.000,00 TL civarında olduğu bilgisine dayanarak, Nisan ve Mayıs 2015 için iki aylık kazanç kaybının 2 x 14.000,00 = 28.000,00 TL olacağı kanaatine varıldığı mütaala edildiği görülmüştür.
Davacı tarafından asıl dosyada dava değeri 16.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 167.375,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Birleşen davada, dava değeri 10.09.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 426,800,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı tarafından asıl dosyada, davalıya ait otoparka bırakılan aracın yanarak zarar görmesi nedeniyle hasar bedeli ile kazanç kaybı, birleşen dosyada ise asıl davanın açıldığı 31.07.2015 tarihinden itibaren kazanç kaybı talep edilmiştir.
Davalı tarafından asıl davada ıslaha karşı birleşen dosyada ise davaya ve ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de uyuşmazlığın TBK 579. maddesi kapsamında sözleşmeden kaynaklandığı ve TBK 146 maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, zamanaşımı süresinin dolmadığı, bu nedenle de itirazların yerinde olmadığı değerlendirilmiştir
Yargıtay bozma ilamı sonrasında mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre aracın tamamen yanmış durumda olduğu bu durumdaki kalıntıların hurda değerinin olmadığının tespit ediliği, aracın kilometresine, hasar kaydına ve yaşına göre değerinin 151.500,00 TL olduğu, dava konusu aracın yerine yeni bir araç temin edilip aynı şartlarda kiraya verilmesinin 2 ay’lık bir süreç alacağı, mahkememizce alınan raporun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu değerlendirilmiştir.
Dava konusu otobüsün davalının işlettiği otoparka bırakıldığı ve bu otoparkta yanmak suretiyle hasara uğradığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın doğan zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise zarar miktarına ilişkin olduğu, TBK 579. maddesinde ” Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar.” düzenlemesine yer verildiği, davalının bu bakımdan işletmekte olduğu otoparka bırakılan davacıya ait otobüsün yanmasından dolayı uğranılan hasardan ve otobüsün ticari araç olması nedeniyle çalışamamasından doğan kazanç kaybına ilişkin zarardan sorumlu olacağı, davalının sorumluluktan kurtulmasını sağlayacak bir delil ve ispatın ortaya konulmadığı, ancak davacının asıl dosyada ticari kazanç kaybına ilişkin bir delili dosyaya sunmadığı, bu bakımdan davasını ispat edemediği, birleşen dosyada ise asıl davanın açıldığı tarihten itibaren oluşan kazanç kaybının talep ediliği, davacının yeni bir araç temin edip aynı şartlarda sözleşme imzalaması için gerekli sürenin 2 ay olduğu, en fazla 2 aylık bir kazanç kaybını talep edebileceği, dolaysıyla davacının asıl davanın açıldı 31.07.2015 tarihinden itibaren oluşan bir kazanç kaybının söz konusu olmayacağı hususları hep birilikte değerlendirilerek asıl dava yönünden davacının hasar bedeli tazminatı talebine ilişkin davasının kabulü ile 151.500,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 15.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kazanç kabına ilişkin maddi tazminat davasının reddine, birleşen dosya yönünden davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının hasar bedeli tazminatı talebine ilişkin davasının kabulü ile 151.500,00 TL’nin tazminatın 15.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının kazanç kabına ilişkin maddi tazminat davasının reddine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 10.348,96-TL harçtan peşin alınan 2.860,00-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 7.488,96-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 23.725,00-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90-TL başvurma harcı + 2.860,00-TL ıslah harç + 195,40-TL keşif harç toplamı olan 3.091,3-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.411,65-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 90,51 (3.087,88-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 80,00-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 9,49 (7,59-TL) oranında davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
9-Davacının davasının reddine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 7.290,00-TL harçtan fazlaca alınan 7.209,30-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
11-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip …

Hakim …