Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/415 E. 2022/752 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/415 Esas
KARAR NO:2022/752

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/06/2022
KARAR TARİHİ:19/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket Kanun hükümlerine göre işletme hakkı sahibi davalının ise işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan otoyolları kullanmış olan şahıs olduğunu, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali” başlıklı 30. maddesinin 5. fıkrası “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.“ hükmüne haiz olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan otoyollardan geçişler, mezkûr madde gereği ücretlendirilmekte, ücreti 15 gün içinde ödenmeyen ihlalli geçiş, geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza tutarı uygulandığını, davalı, 25.01.2021 tarihinde saat 05:32:52 ve 12:56:27’de 2 kez geçiş ücreti ödemeksizin otoyollardan ihlâlli geçiş yaptığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretleri 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 04.05.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı, 10.05.2021 tarihli dilekçesiyle ödeme emrine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin avukat olduğunu, davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, müvekkilinin davalı ile hiç bir ticari alışverişte bulunmadığını, şahsi arabasıyla hizmet aldığını, davanın başı olan icra takibinde ve dava dosyasının içerisinde dahi ihlalli geçişe yönelik hiç bir belge, tutanak veya resim sunulmadığını, müvekkilinin bilgisi ve haberi olmadığı bir durumdan borçlandırılmaya çalışıldığını, dosyada dava değeri olarak 715 TL gösterdiğini, davacı tarafın dilekçesinde hiç bir şekilde hangi köprüden veya otobandan ne kadar ücret karşılığı geçildiğinin bilgisinin paylaşılmadığını belirterek öncelikle …. Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını ve dosyanın sonucuna göre yargılamanın yürütülmesini, davanın reddini, % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava otoyol ihlali geçişten kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
HMK’nın 115/1. maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Türkiye Noterler Birliğinden dava konusu 34 ABM 01 plakalı aracın tescil kayıtları celbedilmiş incelenmesinde kullanım amacının hususi olduğu görülmüştür.
Davalı taraf mesleğinin avukatlık olduğunu beyan etmiş olup, avukatlığın mahiyeti başlıklı Avukatlık Kanunun 1. maddesinde, avukatlığın kamu hizmeti ve serbest bir meslek olduğu açıklandıktan sonra avukatlıkla birleşmeyen işler başlıklı 11. Maddesinde ” aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiç bir hizmet ve görev sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya mesleğin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan her türlü iş avukatlıkla birleşemez ” düzenlemesi getirilmiştir. O halde davalı avukat tacir olmadığı gibi davaya konu ihtilaf TTK.’da yer alan mutlak ticari davalardan da değildir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73.maddesinde de Tüketici Mahkemeleri düzenlenmiş ve ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” denilmiştir.
Somut davada; davalının tacir olduğuna ilişkin dosyada bir delil bulunmadığı, davalının avukat olduğunu beyan ettiği, mahkememizin davaya bakmakta görevli olmadığı, görevli mahkemenin tespiti bakımından dava konusu aracın hususi olduğu ve mesleki faaliyette kullanıldığına dair dosya kapsamında bir delil olmadığı bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 4. ve 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Tüketici Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2022

Katip …

Hakim …