Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/410 E. 2023/405 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/410 Esas
KARAR NO :2023/405

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:09/06/2022
KARAR TARİHİ:26/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesiyle; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 319.281,55-USD bakiye fatura alacağı ve 168.536,12-USD vade farkı alacağı olmak üzere toplam 487.817,67-USD alacağın müvekkili şirket tarafından icra takibine konu edildiğini bu kapsamda icra müdürlüğü tarafından 25/10/2021 tarihinde ödeme emri tanzim edilerek davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından 12/11/2021 tarihinde icra takibine itirazda bulunulduğunu ve bu nedenle takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında icra takibini müteakiben imzalanan protokol ile davalı şirketin borcunu ikrar ettiğinin izahtan vareste olduğu gibi davalı şirketin borca itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, itirazın iptaline takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesiyle; takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkili şirketin, davacı şirket ile ticari ilişkisinden doğan borcunu ifa etmiş olduğundan bahisle talebe konu edilen vade farkı ve faiz kalemlerinin söz konusu olmadığını, vade farkı alacağının taraflar arasındaki sözleşmede hiç kararlaştırılmadığını, bunun davacı şirket tarafından ne şekilde tespit edildiğinin de belirsiz olduğunu, vade farkı başta sözleşme ilişkisi kurulurken kararlaştırılabileceği gibi başta kurulmuş olan sözleşme şartlarına ek olarak, sonradan tarafların müşterek kabulü ile yürüyen uygulamalar ya da genel olarak piyasa alışkanlıkları nedeniyle de ortaya çıkabilir olduğunu, somut olayda taraflar arasında vade farkı kararlaştırılmadığını, talep edilmesinin hiç bir hakka dayanmadığını, davacı tarafça tanzim edilen ve müvekkili şirketçe itiraza konu faturalar ile birlikte vade farkının talep edilmesinin yasaya ve Yargıtay içtihadı birleştirme kararına aykırılık teşkil ettiğini, anılan faturalara müvekkilince yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, öte yandan asıl alacağı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, takip ve davaya konu edilen faiz ve oranının da ne şekilde belirlendiğinin tespit edilemediğini, hatalı faiz oranı seçimiyle birlikte toplam faiz alacağının da hatalı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili UYAP’tan gönderdiği 23/05/2023 tarihli e-imzalı feragat dilekçesi ile; davalı taraf ile varılan mutabakat gereği, davadan feragat ettiklerini ve davalı tarafın da yargılama gideri ile vekalet ücreti talebinin bulunmadığına dair dilekçe sunacağını ve feragat beyanları gereği karar verilmesini talep ettiği ve dosyadaki vekaletnameye göre feragat eden davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili Mahkememize UYAP’tan gönderdiği 24/05/2023 tarihli e-imzalı dilekçesi ile; davacı yan ile karşılıklı mutabakata varıldığını bu kapsamda davacının davasından feragat ettiğini, taraflarınca davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını belirtmiştir.
Davacı vekili davadan feragat ettiğinden ve davadan feragat HMK.nın 307 ve devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Harçlar Kanunun 22. maddesi ve harçlar tarifesine göre alınması gereken 119,93 TL harcın peşin alınan 117.198,46 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 117.078,53 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin HMK.nın 312.maddesi gereğince kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekilinin beyanına göre davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır