Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/395 E. 2022/411 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2022/395 Esas
KARAR NO :2022/411

DAVA:Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:03/06/2022
KARAR TARİHİ:06/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından borçlu … aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla Örnek 7 ödeme emri ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalılar tarafından itiraz edilmiş olduğunu, söz konusu itirazın taraflarına tebliğ edilmemiş olmasından dolayı süresi içinde işbu davayı açtıklarını, davalılar tarafından yapılan itirazın haksız ve yersiz olup iptali gerektiğini, davalıların murisi …’nın müflis müvekkili bankanın kredi kartı müşterisi olduğunu, kredi kartının birikmiş borcunu ödememesinden dolayı kendisine, örneği İcra Dosyası içerisinde bulunan, ihtarname gönderilmiş olduğunu, davalıya tebliğ edilen ihtarnamede ilgili numaralı kredi kartı borcunun ödenmesi hususunda süre verilmiş olduğunu ve ödeme yapılmaması halinde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi işbu ihtara itiraz da edilmemiş olduğunu, müvekkili müflis bankanın alacağının tahsil edilmesi amacıyla işbu kez borçlu aleyhine icra takibi başlatmış olduğunu, müvekkili müflis banka tarafından alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalıların alacaklı görünen tarafla herhangi bir alacak borç ilişkilerinin olmadığından bahisle işbu icra takibine itiraz etmiş olduklarını, ancak davalıların murisinin ödenmemiş kredi kartı borcu nedeniyle takip başlatılmış olduğunu ve ödeme emrinin tebliğ edilmiş olduğunu, borçluya gönderilen ödeme emrinde takip dayanağı ihtarname ve kredi sözleşmesinin belirtilmiş olduğunu, hal böyleyken davalılar tarafından icra takibini sürüncemede bırakmak, müvekkili bankanın alacağını tahsil etmesini engellemek kastıyla kötü niyetli olarak icra takibine hiçbir gerekçe gösterilmeksizin itirazda bulunulmuş olduğunu, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk faaliyetinin bulunması sebebiyle taraflarınca arabulucuya başvurulmuş olduğunu, anlaşma sağlanamadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalarının kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, davalılar tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetle yapılmasından dolayı davacı lehine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Dava, Bankacılık Hizmetleri ve Kredi Kartı Sözleşmesinden kaynaklı banka alacağının tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı iflas idaresinin iflastan sonra davalı gerçek kişilere mirasçı sıfatı ile Bankacılık Hizmetleri ve Kredi Kartı Sözleşmesi’nden doğan alacağının tahsiline yönelik olarak …. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı davalı gerçek kişilerin takibe itiraz ettiği, davacının itirazın iptali ile takibin devamı istemi olduğu anlaşılmıştır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142. Maddesi ”Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılır. O yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması hâlinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür.” hükmünü içerir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun; 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici” olarak kabul edilmiştir. 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiştir. 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmünü içermektedir. 83/2.maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmünü içermektedir.
6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Somut olayda uyuşmazlıkta; Bankacılık Hizmetleri ve Kredi Kartı Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; vefat eden …’nın gerçek kişi olması, dosya kapsamında tacir olduğuna dair bir bilgi ve belgenin olmaması, davacının dava dilekçesinde “….davalının tüketici olması ve ihtilafa konu alacağın kredi kartından kaynaklı olması nedeniyle 6502 sayılı yasanın uygulanmasının gerektiğinin…” açıkça beyan edilmesi nedeniyle, vefat eden …’nın 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca gerçek kişi tüketici olduğu anlaşıldığından, İstanbul BAM 19. HD. 2021/1659 E.-2021/1442 K., Yargıtay 20. HD. 2016/6807 E.-2016/7981 K., İstanbul BAM 37. HD. 2019/1642 E.-2019/2834 K., İstanbul BAM 37. HD. 2020/1222 E.-2020/2297 K., İstanbul BAM 37. HD .2021/216 E.-2021/304 K. sayılı benzer kararları da dikkate alınarak, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca mahkememizin görevli olmadığı, görev itirazının yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebileceği, sonraki tarihli özel kanunun yürürlüğü kapsamında kalan uyuşmazlık hakkında, TTK 4. ve 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevinin Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
4-Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır