Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/375 E. 2023/568 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/375 Esas
KARAR NO : 2023/568
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/05/2022

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2023/… ESAS – 2023/…
KARAR SAYILI DOSYASI;
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2023
KARAR TARİHİ : 01/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davada yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Asıl davada Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında ticari alışveriş ilişkisine dayanan alacağın tahsili nedeniyle … İcra Dairesi 2022/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip tarihi itibariyle 27.845,71 TL alacağı bulunduğunu, alacağın sabit olup davalı tarafın takip konusu borca ve faize itirazının haksız olduğunu, faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğini ve davalı tarafın süresi içinde faturaya itiraz etmediğini, davalı taraftan alacağının ticari münasebet nedeni ile doğmuş olduğunu, davalı tarafın durumu bildiğini ve kabul ettiğini bu nedenle alacağın muayyen olduğunu, davalı tarafa e-faturaların tebliğ edildiğini ancak itiraz hakkı olmasına karşın davalı tarafça faturaya itiraz edilmediğini, davalı tarafın 31/12/2021 tarihi itibariyle 27.845,70 TL bakiye borcu olduğunu beyan ettiğini ve bu konuda mutabık olunduğuna dair davalı tarafa müvekkilin yapmış olduğu bildirim ile işbu rakam üzerinden mutabakatın gerçekleştiğini, bu sebeple davalı tarafın borçlu olduğunu bildiğini, taraflar arasındaki ticari münasebetin tarafların ticari defleri ve belgelerinde sabit olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamını, davalı taraftan alacağın takip tarihi itibariyle ticari faizi ile birlikte tahsilini, %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; zorunlu dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığının denetlenmesi gerektiğini, davacı tarafın taleplerine ilişkin zamanaşımı ve süre yönünden itirazları bulunduğunu, davacı tarafın iddialarının aksine davacı tarafın takibe konu ettiği fatura bedeli kadar borcu bulunmadığını, takibe konu ettiği faturalara dair hizmetin ayıplı olduğunu, müvekkili şirketinin bu nedenle zarara uğradığını, davacı tarafın takibe konu ettiği faturaya taraflarınca itiraz edilmemesi nedeniyle takibe yapılan itirazın haksız olduğunu iddia ettiğini ancak faturaya konu hizmetin ayıplı olduğunu davacı tarafın edimini gereği gibi yerine getirmediğini, davalı tarafın takibe itirazda kötüniyetli olarak davranmadığını ve alacağın da likit olmadığını bu nedenle davacı tarafın icra inkar tazminatının da reddi gerektiğini %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesin gerektiğini belirterek, davanın usulden ve esastan reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP: Birleşen davada Davacı vekili verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin müşterisi olan … Sanayi A.Ş. şirketine gönderilmek üzere 14.01.2021 tarihinde 25.000 tabaka olarak ürettiği … … …kutuları ve … … Kutu … Matik 22.000 tabaka UV lak yapımı için fason tedarikçisi olan davacı şirkete yönlendirmiştir. davalı şirket 27.01.2021 tarihli … sayılı irsaliye ve … sayılı 11.800 TL bedelli fatura ile UV lak işlemi yapılan … … … tabakayı müvekkili şirkete teslim ettiğini,01.02.2021 tarihinde müvekkili şirket tarafından UV lak işlemi için davacı şirkete gönderdikleri … 2.5 kg kutularda UV lak sebebiyle kutuların kulak kısmında sarı lekeler oluşarak baskı yüzeyini bozduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin söz konusu ayıplı ifaya ilişkin olarak davacı şirkete 01.02.2022 tarihli mail ile durumu bildirdiğini ve devamında bunların tekrarlanmaması için alınacak önlemlerin müvekkili şirkete bildirilmesinin talep edildiğini, bu hususta davacı şirketten hiçbir sonuç alınamadığını, müvekkili şirketin müşterisi ile anlaştığı çerçevede ürünleri teslimi gerektiğinden; müvekkili tespit edilen bu ayıplarla ilgili olarak müşterisi ile iletişime geçtiğini, müşterisi … Sanayi A.Ş. ayıplı olan (kusurlu) kutuların alınamayacağı belirtildiğini, 16.02.2021 tarihli tutanak ile 39.880 adet kutuda … ambalajda UV lak işlemleri gerçekleşen tabakaların UV lak kalıbının aşınması sonucu üst kulakta yer alan bölgenin fazla UV lak alması ve kurutma aşamasında boyada bozulma sonucu üst kulakta sararmaya sebebiyet vermesi nedeniyle kutuların kullanılamayacağı tespit edildiğini, bu 39.880 adet kutuların bedeli son işlem maliyeti ve kar payı ayrılarak 1,98 TL satış fiyatı yerine 1,386 TL den 55.273,68 TL olarak hesaplandığını, müvekkili şirket ve müşterisi … A.Ş. Kalite temsilcileri ile yapılan görüşmeler ve ayrılan numunelerin detaylı incelenmesi neticesinde pazarlama birim yöneticilerinin de onayı ile 24.720 adet kutunun şartlı kabulüne karar verildiğini, şartlı kabulüne karar verilen ürünlerin 12.04.2021 tarihinde üretimleri tamamlanarak bu kutuların teslimatı gerçekleştiğini, bu teslimat sonrasında 15.160 adet elde kalan kutunun imhasına karar verildiğini, davacı ile bu hususta bir mutabakatımız olmadığından imha yapılmadığını, bu kutularda işlem görmeyen kısmın maliyeti ve kar payının ayrılan 1,386 TL adet’ten 21.011,76 TL olarak hesaplandığını, müvekkil şirketin bu zararını davacı şirket ile karşılıklı görüşmeler çerçevesinde sonuçlandırmak istemesine karşın davalı tarafın bunu kabul etmediğini, davalı tarafın müvekkili şirkete teslim ettiği … … kutularına ilişkin UV lak işlemleri ayıplı olduğunu; davacı tarafın edimini gereği gibi yerine getirmediğini, bu ayıpta müvekkili şirket tarafından davacı tarafa mail ile bildirildiğini, davalı tarafa hem şifahi olarak hem mail yoluyla ayıp ihbarında bulunulduğunu davalı, davacı müvekkili ile yapmış olduğu eser sözleşmesi gereğince, ayıpsız ve sorunsuz ürünler göndermekle yükümlü olmasına rağmen, haksız suretle ayıplı kutuları teslim ettiğini, davalı taraf basiretli bir tacirden beklenen edimini gerektiği gibi yerine getirmediğini ve ayıplı hizmet nedeniyle mallarını müşterisine teslimde sıkıntılar yaşadığını maddi zarara da uğradığını, dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığına ilişkin olarak, kısa süre içerisinde detaylı bir kontrol yapılmasının mümkün olmadığını, ayrıca malların özelliği itibariyle ilk bakışta ayıplı olup olmadığının tespitinin de mümkün olmadığını, kutuların teslim sırasında tamamen açılıp kontrol edilmesinin imkansız olduğunu, mahkememiz dosyasının aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunması, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkilemesi ve benzer sebeplerden doğmuş olması sebebiyle … asliye ticaret mahkemesi 2022/… esas numaralı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, müvekkiline teslim edilen kutulardaki ayıp nedeniyle doğan doğrudan zararları ile diğer zararlarının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 22.000,00 TL’nin zararın oluştuğu tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Birleşen davada davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ve talepleri hukuka, kanuna ve usule aykırı olup kötüniyetli olduğunu, işbu tazminat talepli davanın yanında müvekkili şirket ile davacı taraf arasında mahkememiz dosyası ile itirazın iptali davasının derdest olduğunu, iki dosya arasında bağlantı bulunması sebebiyle birleştirme kararı verilmesini talep ettiklerini, bu aşamadan sonra davacı tarafından sunulacak delillerin iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağı gereğince taraflarınca kabul edilmeyeceğini, davacı tarafın faiz talepleri, faiz başlangıç tarihi talepleri ve faiz oranı taleplerine itiraz eder ve tüm faiz taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın tüm iddia ve taleplerine karşı zamanaşımı def’inde de bulunduklarını beyan ettiklerini, müvekkili … … Ltd. Şti. ile davacı taraf arasında ticari alış veriş ilişkisine müsteniden doğan alacağın tahsili için … İcra Dairesi 2022/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak icra takibine davacı tarafça haksız itirazlarda bulunulduğunu, bunun üzerine itirazların giderilmesi ve takibin devamı için itirazın iptali davası açıldığını, ikame edilen dava mahkememiz dosyası olup derdest olduğunu müvekkilinin alacak hakkı ticari kayıtlar ile sabit olmakla davacı tarafın mahkememizde görülmekte olan işbu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davanın reddini talep ettiklerini, taraflar arasındaki mevzubahis olan ticari münasebet gereği müvekkili şirketin asıl alacak olarak 27.845,71 TL davacı taraftan alacağı bulunduğunu, alacak faturalar, cari hesap ekstreleri ve buna ilişkin taraflarca varılan mutabakat metni ile sabit olduğunu, müvekkili alacağı fatura ve cari hesapla sabit bir alacak olması, davalı tarafın bu durumu bilmesi ve kabul etmesi faturalara itiraz edilmemiş olmasını, 30.03.2022 tarihli mutabakat metni ile de sabit olduğu belirtilen alacağa yönelik mahkemenizde ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını haksız itirazların reddi gerektiğini, müvekkili davacı taraftan almış olduğu siparişler üzerine istenen emtiaları hazırlamış ve davacı tarafa teslim ettiğini, üstlenilen tüm yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirildiğini, sözleşmenin kurulması, icrası ve teslimatı sırasında özen yükümlülüğüne uygun olarak hareket edildiğini, davacı tarafın borcun ayıplı olarak ifa edildiğini, ayıbın teslimat öncesinde meydana geldiğini, ayıplı ifaya ilişkin müvekkilin kusurlu ve sorumlu olduğunu içeren iddialarını, kabul etmediklerini, ayıplı ifa iddialarına konu 27.01.2021 tarihli fatura numarası …, irsaliye numarası … olan … … Kg 25.000 adet teslimata yönelik müvekkilin 11.800,00 TL alacaklı olduğunun taraflar arasında sabit olduğunu, 31.01.2021 tarihli, Fatura Numarası …, irsaliye numarası … olan … … Kg açıklamalı 22.000 adet ürünün teslimatı için doğan 10.384,00 TL alacak ve ayıplı ifa sebebiyle tazminat talebinin değerlendirildiğini E- fatura ve irsaliyeye konu işbu teslimat için geçerli bir ayıp ihbarı ve ayıplı ürün iddiası sonrasında alacaklının ne tür bir seçimlik hakkını kullanmak istediğine yönelik herhangi bir talebinin yine söz konusu olmadığını, davacı tarafın beyanlarında da ayıplı olduğu iddiasında bulunduğunu ürünlerin büyük bir çoğunluğunun satışlarında kullanılmış olduğu görülmekte olduğunu, ortada gerçek bir ayıbın var olup olmadığının belirli olmadığını, davacı taraf müvekkilinden birim fiyat olarak 40 kuruşa almış olduğu emtialara ilişkin 1.386 TL ‘den toplamda 21.011,76 TL zarara uğradığına ilişkin iddia ve talepte bulunduklarını, söz konusu işbu talebin kabulünün mümkün olmadığını belirterek, davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava itirazın iptali, birleşen dava ise alacak davasıdır.
Asıl davada Bilirkişi tarafından düzenlenen 30/07/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait elektronik yasal süresi içinde usulen uygun olarak Gelirler İdaresi GİB bilgi sistemine yüklendiğini, taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğunu, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları ve ödemeleri muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2020-2021 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31/12/2021 icra takip tarihi itibariyle 27.845,70 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğunu, takibe konu alacak miktarı yönünden işlemiş faiz miktarının 3.376,39 TL olduğunu, ayıplı olduğu belirtilen ürünlerin tespitinin yapılmadığını, ayıp tespiti yapılamayan ürünler nedeniyle uğranılan zarara ilişkin hukuki takdir ve değerlendirmenin mahkememize ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı/Birleşen dava davalısı vekili 04/08/2023 tarihli dilekçesi ile; taraflar arasında sulh protokolü imzalandığını, davadan feragat ettiklerini, her iki dava ile ilgili herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı/Birleşen dava davacısı vekili 04/08/2023 tarihli dilekçesi ile; taraflar arasında sulh protokolü imzalandığını, davaya konu alacağı davacı/karşı davalıya ödediklerini, birleşen davadan feragat ettiklerini,her iki dava ile ilgili herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Feragat; HMK’nın 307. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen “vazgeçmesi” şeklinde tanımlanmış davaya son veren taraf işlemlerindendir. Taraf vekillerinin açılan davalardan feragat ettiği ve vekaletnamelerinde de bu konuda yetkili olduğu anlaşılmakla vaki feragat nedeniyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve Birleşen Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Asıl davada alınması gereken 179,9‬0 TL harcın peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile kalan 355,94 TL’ nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Birleşen davada alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 375,71 TL den mahsubu ile kalan 195,81 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Taraf vekillerinin beyanı göz önüne alınarak, asıl ve birleşen davada davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına ve taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Asıl davada 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.560 TL ücretin asıl davanın davacısından(… ten) tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Birleşen davada 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 3.120 TL ücretin birleşen davanın davacısından(… Ofsetten) tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından asıl ve birleşen davada yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.01/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.