Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/362 E. 2022/756 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/362 Esas
KARAR NO :2022/756

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:23/05/2022
KARAR TARİHİ:20/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin 2005 yılından bu yana … ile imam nikahlı olarak birlikte yaşadığını ve bu beraberlikten 3 çocuklarının olduğunu, müvekkilinin sürekli olarak maddi ve manevi şiddet göründüğünden 2019 yılında …’yı şikayet ettiğini, ancak gördüğü tehdit üzerine şikayetten vazgeçtiğini, müvekkilinin yaşadığı fiziki, sözlü ve manevi şiddet bitmediğinden ve bu durumun müvekkili açısından yaşanılmaz bir hal almış olduğundan müvekkilinin … ile birlikte yaşadıkları konuttan 06/05/2022 tarihinde ayrıldığını, …, her türlü baskı ve zulmü uygulayarak müvekkilinden … 16. Noterliğinden düzenlenen 22/09/2010 tarihli, … yevmiye numaralı genel bir vekaletname aldığını, işbu vekaletname ile davacı adına şirket kurduğunu, vergi dairesine, SGK’ya müvekkilini borçlandırdığını, müvekkilinin 06/05/2022 tarihinde evden ayrıldığını ve belirtilen vekaletnameden eşi …’yı azlettiğini, …’nın ise bu olayın verdiği öfte ve intikam duygusu ile bedelsiz olarak, alacak verecek ilişkisi olmamasına rağmen takibe dayanak olan 01/05/2022 ödeme, 03/01/2022 tanzim tarihli, 500.000 TL bedelli senedi imzalayarak davalı lehine verdiğini, davalının da işbu senet üzerinden ihtiyati haciz kararı alarak icra takibine geçtiğini, müvekkili adına kayıtlı araç ve gayrimenkullere haciz koydurduğunu, davalının, …’nın en yakın arkadaşı olduğunu, davacı müvekkilini de tanıyan, bilen aynı mahalleden bir kişi olduğunu, davalının bu borcu neye sebep verdiğinin belirsiz olduğunu, davalının şoför olduğunu, bu şekilde 500.000 TL borç verecek ekonomik konumda olan birisi de olmadığını, aralarında borç alacak ilişkisinin söz konusu olmadığını, davalının borç ilişkisini ve senedi neye istinaden aldığını ispat etmesi gerektiğini, alacak verecek ilişkisini ispat yükümlüğünün davalıda olduğunu, senedi vekaletname ile imzalayan …’nın azilname tarihi olan 06/05/2022’den sonra, 13/05/2022 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığını, esasen senet azilname tarihinden sonra düzenlenmesine rağmen ödeme tarihi ve düzenleme tarihi azilname tarihinin öncesi gibi yazıldığını, senet üzerindeki kalem mürekkebi üzerinden inceleme yapıldığından senedin ocak ayında değil azilnameden sonra düzenlenildiğinin tespit edileceğini, … davacıyı halen dahi tehdit ettiğinden davalı hakkında 09/05/2022 tarihli soruşturma takibi başlattığını, işbu senet üzerinden işlem yapılmasının da azilname ve şikayet sonrasında gerçekleştirildiğini, alacaklının kötü niyetli olduğunu, tarafların durumunu bildiğini, böyle bir alacağı olmamasına rağmen arkadaşı olan …’nın kötü niyetli davranışlarına ortak olmakta olduğunu, müvekkilinin mağdur edilmekte olduğunu, kötü niyetli ve suç içeren eylemler üzerine borçlandırıldığını, aleyhinde ihtiyati haciz takibi başlattığını ve adına kayıtlı araçlara ve taşınmaza haciz koyulduğunu, ayrıca yine borçlusunun …’nın arkadaş olan bir icra takibini yine senede dayanak başlatıldığını, senet bedelinin 300.000 TL olduğunu belirterek, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya hakkında teminatsız olarak tedbir karar verilmesini ve takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasını ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; öncelikle bakiye peşin harcın mahkemece belirlenen süre içerisinde davacı tarafça yatırılmamış olması halinde dava dosyasının işlemden kaldırılmasını talep ettiğini, davacı tarafın takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması şekilindeki ihtiyati tedbir talebinin reddinin talep ettiğini, davacının kendi beyanlarının dahi birbiriyle açıkça çeliştiğini, beyanların hayatın olağan akışına aykırı ve gerçek dışı olduğunun açık ve net olduğunu, davacının gayrimenkul ve 2 adet ticari plakaya sahip servis çeken otobüsü/minibüsü bulunduğunu, davacı taraf davayı kazanmaya çalışırken bir yandan gariban ve sahipsiz kadın algısı oluşturmaya çalışmakta olduğunu, öte yandan da değeri milyonları bulan ve kendisine ait olduğunu iddia ettiği malvarlığını da inkar etmediğini, icra dosyasından yapılan takip neticesinde, davacı asilin … ili, … ilçesi, … Mah. 134 Ada, 1 Parsel, B Blok 7 bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazı olduğunun tespit edildiğini, yine icra dosyasından yapılan takip neticesinde, davacı asilin … plakalı ve … plakalı iki adet aracı olduğunun tespit edildiğini, davacı asilin aynı zamanda imam nikahlı eşi olduğunu ifade ettiği …’yı terk ettiği, aynı gün vakit kaybetmeksizin vekillikten de azletmesi, esasen davacı asilin yıllar önce verdiği vekaletnamenin başından sonuna kadar bilincinde ve farkında olduğunun açık ispatı olduğunu, davaya konu icra takibine konu edilen alacağın gerçek, haklı ve yerinde bir alacaklı olduğunu, burada mağdur olan tek kişinin, şahsı olduğunu, kendi adına 18 adet, eşi üzerine de kayıtlı 2 adet gayrimenkulün bulunduğunu, dolayısıyla 500.000 TL borç para verilebilecek gücünün fazlasıyla olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava menfi tespit davasıdır.
Davacı gayri resmi eşine verdiği vekaletnameye istinaden düzenlenen bononun, gerçekte vekaletnameden azilden sonra düzenlendiği ve davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek bonoya dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığını tespitini talep etmiş, davalı ise icra takibine konu edilen alacağın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasının incelenmesinde; müştekisinin davacı … ve …, şüphelisinin …, suçun kişilerin huzur ve sükununu bozma, nitelikli dolandırıcılık, hakaret ve tehdit olduğu ve 23.08.2022 tarihli karar ile Kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine 500.000 TL bedelli bonoya istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptığı, takibe konu bononun 03.01.2022 düzenleme tarihli, 01.05.2022 vade tarihli, 500.000 TL bedelli, Lehtarı … olduğu ve nakden ibareli olduğu, bononun borçlusunun davacı … olduğu ve bonuyu düzenleyenin borçlu … vekili … olduğu görülmüştür.
… 16.Noterliğinin 22.09.2010 tarihli … yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; davacı … tarafından …’nın senet düzenleme yetkisi dahil olacak şekilde vekil tayin edildiği ve … 16.Noterliğinin 06.05.2022 tarihli … yevmiye nosu ile vekaletten azlettiği görülmüştür.
Dava konusu 03.01.2022 düzenleme tarihli, 01.05.2022 vade tarihli, 500.000 TL bedelli bononun davacının vekili … tarafından, vekaletten azil tarihi olan 06.05.2022 tarihinden önce vekil sıfatıyla düzenlendiği, buna göre geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından her ne kadar bononun gerçekte vekaletten azilden sonra düzenlendiği ancak önceki tarihin yazıldığı iddia edilmiş ise de; bu hususun kesin delille ispatlanamadığı, ayrıca günümüz teknolojisi ile yazı yaşının tespitinin mümkün olmadığı bu nedenle davacının kalem mürekkebi üzerinde inceleme yapılması talebi ve iddiası yerinde görülmemiştir.
Davacı her ne kadar davalı ile aralarında alacak borç ilişkisinin bulunmadığını, bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmiş ise de; bonoya karşı ileri sürülen ve bononun hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak nitelikteki bu iddiasını kesin delillerle ispatlaması gerektiği, davacının buna ilişkin kesin delil sunmadığından ve açıkça yemin deliline de dayanmadığından davacının iddialarını ispatlayamadığı ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70 TL harcın peşin alınan 8.612,44 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 8.531,74 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 73.474,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacının ve Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır