Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/324 E. 2022/315 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2022/324 Esas
KARAR NO :2022/315

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/04/2017
KARAR TARİHİ:09/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 04/02/2022 tarihli dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi …’ın 04.11.2016 tarihinde, … Mah. … Cad. No:…/… sayılı adres önünde yaya olarak giderken, … … A.Ş adına kayıtlı, … sevk ve idaresindeki …plakalı aracın çarpması sonucu yere düştüğünü ve düşme esnasında çarpma sonucu beyin kanaması geçirerek yaralandığını, bu yaralanma nedeniyle davalı sürücü müvekkillerinin murisi, en yakın eczaneye götürdüğünü, ancak murisin kendisini iyi hissetmediğini bu sebeple hastaneye götürmelerini istediğini, bunun üzerine … Devlet Hastanesine kaldırıldığını, murise ilk müdahalenin bu hastanede yapıldıktan sonra murisin kalbinin durduğunu bu sebeple hayati tehlikesinin olduğunu, kendilerinde yer olmadığının söylendiğini, mecburen … Hospital Hastanesine kaldırıldığını, murisin … … 40 gün tedavi gördükten sonra, 13.12.2016 tarihinde vefat ettiğini, kaza nedeniyle daha önce İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Sayılı dosyası ile maddi tazminat davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, kazada davalı sürücü …’ün %75 kusurlu olduğunu, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Sayılı dosyasında, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi bünyesinde oluşturulan “Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu’ndan alınan 08.09.2021 tarihli kusur raporunda davalı sürücünün; kavşak mahallinde gerçekleştireceği manevrası öncesinde geçiş yapmakta olan yayaya ilk geçiş hakkını vermediği, dönüş manevrasını yayanın geçisinden sonra gerçekleştirmediği, yayaya rağmen manevra yaptığı sırada da aracın teknik özelliklerini göz önünde bulundurarak yayayla arasında güvenli açıklığı bırakmadığı nedenleriyle %75 kusurlu olduğu” yönünde tespit yapıldığını, bu oranın kesin olduğunu, Yüksek Mahkeme içtihatlarına göre Adli Tıp Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu raporuna karşı itiraz edilebilecek bir üst merci bulunmadığını, Yüksek Mahkeme içtihatlarına göre müvekkillerinin kaza nedeniyle manevi tazminat hakkının oluştuğunu, talep edilen tazminat miktarının red vekalet ücreti çıkmaması için emsal Yüksek Mahkeme içtihatlarının altında tutulduğunu bu sebeple taleplerinin tamamının kabulünün gerektiğini, dava sonunda müvekkilleri lehine hükmedilecek manevi tazminatının semeresiz kalmaması için davalıların kayıtlı araç ve gayrimenkulleri üzerine başkasına satış ve devrinin önlenmesi için ve yine davalıların üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için gerekirse %10 teminat mukabili tensip aşamasında ihtiyati hacze hükmedilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere, dava sonunda müvekilleri lehine hükmedilecek manevi tazminatın semeresiz kalmaması için davalılar adına kayıtlı araç ve gayrimenkuller üzerine başkasına satış ve devrinin önlenmesi için ve yine davalıların 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için gerekirse %10 teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesine, davacı eş … için 50.000,00 TL, davacı çocukları … ve … için ayrı ayrı 30.000,00 TL , toplamda 110.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 04.11.2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava, trafik kazası nedenli açılan manevi tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/15-1024 E., 2016/630 K., 25.05.2016 tarihli ilamında “Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; eldeki davada kararı veren mahkeme … 5. Sulh Hukuk Mahkemesi olup, aynı eser sözleşmesinden kaynaklanan ve aralarında irtibat bulunduğu konusunda yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında uyuşmazlık bulunmayan birleştirmeye konu diğer dava … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/… Esas sayılı dosyasında derdesttir.Bu itibarla, … 5. Sulh Hukuk Mahkemesi ile … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi aynı yargı çevresinde bulunmalarına rağmen “aynı düzey ve sıfattaki” hukuk mahkemeleri olmadıklarından birisindeki davanın diğerindeki dava ile birleştirilmesine yasal olarak imkân bulunmamaktadır. “gerekçesi ile aynı sifat ve aynı düzeyde olmayan mahkemeler arasında birleştirmenin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
HMK m. 166 vd. uyarınca aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/… E. Sayılı dosyası mahkememizin 2017/… E.sayılı dosyası ile birleştirilmiş, asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri aynı düzeyde olsa bile aynı sıfatta hukuk mahkemesi olmadığından iki mahkeme arasında davaların birleştirilmesi mümkün olmadığı gözetilerek eldeki dosyanın tefrikine karar verilmiş, açılan davanın trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davası niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir.
HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/05/2022

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*