Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/282 E. 2023/203 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/282 Esas
KARAR NO :2023/203

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/12/2016
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirkete karşı 01/07/2016 tarihinde ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E.sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine dair icra takibine giriştiğini, takibin dayanağının … … şubesi, 26/02/2016 keşide tarihli, … hesap nolu, … seri nolu ve 8.779-TL bedelli çek olduğunu bunun 4.976-TL’lik kısmı için takibe geçtiğini ve ödeme emrinin müvekkiline 13/07/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin keşidecesi pozisyonunda bulunduğu çekle alakalı olarak ilgili hamilin … San. ve Tic. Ltd. Şti olduğunu ve 13/05/2016 tarihinde … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E.sayılı dosyası üzerinden zayi nedeniyle çek iptali davası açtığını ve 20/05/2016 tarih ve 2016/… E. 2016/… K.sayılı kararı ile davacının talebinin kabul edildiğini ve ilgili çekin iptalini karar verdiği gibi mezkur çekin bankaya ibraz edildiğinde ödeme yasağı sebebiyle ödeme yapılamadığının çek aslının arka yüzüne banka tarafından yazıldığını ve kambiyo senedinin çek olma vasfını yitirdiğini oysa icra takibine konu edilen çekin bedelinin müvekkili şirket tarafından ilgili hamil … San. ve Tic. Ltd. Şti’ye ödendiğini, bunun carip hesap kayıtlarında da görüleceğini, ayrıca aynı bankanın aynı şubesi ve aynı hesabından aynı çek numaraları ile iki adet çekin keşide edilmesinin mümkün olmadığını ve takibe konu çekin keşide tarihinin 26/02/2016 olarak görünse de esasında bu tarihin gerçeği yansıtmadığını, öyle ki müvekkili tarafından keşide edilen çekin keşide tarihinin 30/10/2015 olmasına karşın çekin tarihinde oynama yapmak suretiyle çekin tahrifat yapıldığı, bunun … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ile sabit olduğunu, tüm bu sebeplerle icra dosyasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep ettiklerini, davalının icra takibi üzerinden haciz işlemlerine devam edip, müvekkilinin banka hesaplarına haksız olarak konulan bloke işlemleriyle mağduriyetine yol açtığını ve ticari faaliyeti ile itibarının zedelediğini, söz konusu icra takibinin teminat karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve tüm hacizlerin kaldırılmasını, yargılama gideril ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faktoring piyasasında banka ve kamu faktoring şirketlerinin dışında kalan özel faktoring şirketleri içinde gerçekleştirdiği işlem hacmi ile en ön sıralarda yer aldığını, ödediği vergilerle ülke ekonomisine doğrudan katkı yapan ciddi ve saygın bir kuruluş olduğunu, davacının dava konusu çeki, cirantalayan … Şirketi’ne ödediği iddiasının bir defi olduğunu, müvekkilinin çeki kendisi ile Factoring sözleşmesi imzaladığı … VK numaralı … İnşaat ve Kapı San. Tic. Ltd. Şti.’den adı geçen şirketin alacaklısı olduğu fatura alacağına dayalı olarak teslim aldığını, müvekkil şirket tarafından teslim alınan çekleri tevsik eden faturanın, kanunda belirtilen tüm unsurları taşıması üzerine müvekkil şirket tarafından faktoring işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkil şirkete ibraz edilen fatura, VUK m.229 ve devamı maddelerince belirtilen fatura tanımını karşılamakta olup zorunlu unsurları barındırdığını, faktoring şirketinin çekleri ve faturaları alırken sadece faturanın gerektiğini, araştırmak gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, faturalar davacının defterlerinde kayıtlı olduğu için malların teslim edildiğinin anlaşılmış olduğu neticesiyle davanın reddini talep ettiklerini, kötüniyetle ikame edilen işbu davanın %20’den az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizin 20/02/2019 tarih ve 2016/1228 Esas, 2019/234 K. sayılı kararında, “…
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu … … şubesi, 26/02/2016 keşide tarihli, … hesap nolu, … seri nolu ve 8.779,00 TL bedelli çekin keşidecisi olan davacı şirketin dava dışı lehtar Sert-San ünvanlı şirkete faturaya dayanan borcuna karşılık keşide ederek verdiği, bu şirketin ise çekleri davalıya ciro ederek teslim ettiği yani çekin lehtar şirkete teslimi sırasında tarafları arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve çekin karşılıksız olmadığı, davacı şirket her ne kadar çek bedelini daha sonra lehtara ödediğini iddia etmiş ise de, yapılan bilirkişi incelemesinde çekin davacı defterlerinde kayıt edilmediğinin tespit edildiği ayrıca her ne kadar davacı dava dışı Sert-San şirketine 18/11/2015 keşide tarihli 15.930,00 TL bedelli çek ile borcunu ödediğini iddia etmiş ise de, bu çekin dava konusu 8.779,00 TL bedelli çek yönünden oluşan borcu da kapsadığının somut olarak ortaya konulamadığı, ayrıca TTK’nın 687.maddesi gereğince keşideci davacı ile lehtar arasındaki doğrudan doğruya var olan ödeme savunmasının hamil olan davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, davalının bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin de ispat edilemediği kanaatiyle davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine…” karar verildiği,
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin, 13/04/2022 tarih, 2020/16 E. ve 2022/633 K. Sayılı ilamıyla, “…
Dava, İİK 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf dava konusu çekin kaybolduğunu, lehtar tarafından çek iptal davası açıldığını, çekin iptaline karar verildiğini ve çekin bedelinin çek iptal kararı alan çekin lehtarına ödendiğini iddia etmiş, davalı ise dava konusu çeki faktoring ilişkisi çerçevesinde mevzuata uygun bir şekilde devraldığını savunmuştur.
Davacı taraf çekte tahrifat olduğunu belirtmiş ise de, bu hususun ispatlanamadığı, öte yandan keşideci olan davacının çeki zayi ettiği belirtilen lehtar şirkete ödeme yapması şahsi def’i niteliğinde olup, bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir.
Ne var ki mahkemece TTK 687.maddesi gereğince değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiş ve yazılı şekilde karar verildiği görülmüştür. Davalı … şirketi olup, faktoring uygulaması açısından hukukumuzda özel bir düzenleme getirilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davalı … şirketi tarafından çeki ne suretle devraldığına dair bilgi ve belgeler ile çeki almasına dayanak gösterdiği faktoring sözleşmesinin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu yönden yargılama eksik kalmıştır. Bu durumda mahkemece davalıya faktoring işlemlerine ilişkin sözleşme ile diğer bilgi ve belgeleri dosyaya ibrazının sağlanarak 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile TTK’ya göre değerlendirme yapılması usul ve yasaya aykırı olup, bu yönden istinaf talebinin kısmen kabulüne, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2019 tarih, …. sayılı kararının kaldırılmasına…” karar verildiği, İstinaf kaldırma kararı sonrası, mahkememize gelen dosyanın 2022/282 Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, Faktoring Sözleşmesi, fatura, çek tevdi bordrosu, çek fotokopisi, faktoring şirket kayıtları, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava,İİK.72.madde uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Davaya konu, … …., … Şubesi’ne ait, keşide tarihi 26/02/2016, keşide yeri İstanbul, çek numarası …, çek bedeli 8.779-TL olan çek incelendiğinde, keşidecisinin (davacı) çeki ibraz eden hamilin (davalı) olduğu görülmüştür.
….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibi dosyasının celp edilip incelenmesinde; davaya konu çeke istinaden davalı (alacaklı) tarafından, davacı (keşideci), dava dışı borçlu (lehdar-1. ciranta) … San.Tic.Ltd.Şti., dava dışı borçlu (2. ciranta) … San.Tic.A.Ş., dava dışı borçlu (3. ciranta) …, dava dışı borçlu (4. ciranta) … İnşaat ve Kapı San. Tic.Ltd.Şti. ve dava dışı borçlu (avalist) Özer Kal aleyhine, toplam 5.618,79-TL. üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
… 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E.sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, dava dışı borçlu (lehdar-1. Ciranta) … San.Tic.Ltd.Şti. Tarafından açılan, davaya konu çek ve diğer bir kısım çeklerin zayi davasının, 20/05/2016 tarihinde kabulüne karar verildiği, kararın 15/06/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstinaf kaldırma kararından önce, tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 28/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda;”…
… San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E.sayılı dosyasında talepte bulunulduğu ve mahkemece verilen 20/05/2016 tarih ve 2016/… E. 2016/… K.sayılı kararı ile dava konusu çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiği, davalı tarafında dava konusu çekle ilgili olarak 4.076,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden icra takibine geçtiği ve yine davalı tarafın dava konusu çeki dava dışı … İnş. ve Kapı San. Tic. Ltd. Şti’nden teslim aldığının ve bu çek karşılığında … İnş. şirketine ödeme yapıldığının, ancak söz konusu çekten dolayı çek bedelinin 4.676,00 TL’lik kısmının tahsil edilemediği gerekçesiyle şüpheli alacak karşılığı ayrıldığı, davacının yasal defterlerinde dava konusu çekin kayıtlı olmadığını, davacının dava konusu çek bedelini dava dışı … şirketine ödeyip ödemediği hususunda yapılan incelemelerde davacı tarafın cari hesap ilişkisi çerçevesinde 16/10/2015 tarihinde dava dışı Sert San şirketine 18/11/2015 keşide tarihli 15.930,00 TL bedelli çek verildiği çek bedelinin ise 18/11/2015 tarihinde davacı şirketin … … şubesi … IBAN nolu hesabından ödendiği bu ödemeden sonra davacının dava dışı … şirketinden 0,5 TL alacaklı duruma geçtiğini…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
İstinaf kaldırma kararından sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir …tarafından hazırlanan 02/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1.Davalı … şirketinindava konusu döneme ait elektronik mühürlü ticari defterlerinin açılış – kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak Gelirler İdaresi GİB bilgi sistemine yüklendiği, davalı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu,
2.Davaya konu 0046532 numaralı 8.779,00 TL faktöring işlemine konu çeke karşılık dava dışı ciranta … İnş. firmasına, faktöring şirketi tarafından ödeme yapıldığı,
3.Dava konusu 8.779 TL çeke karşılık denk gelen 8.791,00 TL tutarında dava dışı ciranta … ve Kapı San Tic.Ltd.Şti.’nin; ciranta …’a düzenlenen faturanın içeriğinin nakliye ve kazı işlemlerinden oluştuğu,
4.Ancak fatura içeriğindeki kazı ve nakliye hizmetinin teslimine ilişkin taşıma sevki irsaliyesi, hariyat kazı çalışma tutanakları veya fatura içeriğinde taşıma irsaliyesi bilgileri, fatura üzerinde teslim alanın imzası araştırılarak tetkik edilmediği,
5.Sayın Mahkemece delillerin takdiri neticesinde mal ya da hizmet tesliminin gerçekleşmediği sonucuna varılması durumunda davacının borcu olmadığı sonucuna varılacağı,
6.Tarafların sair taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK. 686/2 . madde (TTK.nun 598/2. Maddesindeki) “poliçe hamilin elinden herhangi bir surette çıkmış bulunursa…”ibaresi, poliçenin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak senedi çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin sahte ciro ile devretmesi halinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan; eş söyleyişle, kötüniyetli ve ağır kusurlu bulunmayan (yeni) hamil korunur. (Poroy-Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15.baskı, s. 154 vd.)(bkz.HGK.13.06.2012 trh 2012/19-185 E. ve 2012/386 K.)
6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Ayrıca, 6102 sayılı TTK’nın 801. maddesi gereğince, çeki ödeyecek muhatap banka için dahi ciro imzalarının geçerliliğinin araştırılması zorunluluk değilken hamilin bu yönde bir yükümlülüğünün bulunduğu ileri sürülemez.( Yargıtay 11. HD. 19.10.2015 tarih 2015/3692 E. ve 2015/10648 K.)
6102 sayılı TTK’nın 818 yollaması ile TTK. 677. Maddesi ise, “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” Şeklinde düzenlenmiştir.
6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu’nun 9/2. maddesine göre; “faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez,” ,9/3. Maddesine göre; “ Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktöring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı ile dava dışı … İnşaat ve Kapı San. Tic.Ltd.Şti. ile 04/06/2014 tarihinde imzalanan Faktoring Sözleşmesi tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 10/10/2006 tarihli ve 26315 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finasman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin, 22/2. Maddesine göre,“Birinci fıkrada belirtilen hususlara ilave olarak faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler.” düzenlemesi uyarınca, faktoring şirketlerinin devir aldığı alacak, bir kambiyo senedinden kaynaklanıyor olsa bile, alacağı doğuran temel ilişkiye ait fatura veya benzeri belgelerle bunu tevsik etmeleri gerekmektedir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğu, davacının (keşideci), davaya konu çeki, dava dışı borçlu (lehdar-1. Ciranta) … San.Tic.Ltd.Şti.’ne faturaya dayanan borcuna karşılık keşide ederek verdiği, bu şirketin ise çeki dava dışı şirkete ciro ederek teslim ettiği, yani çekin dava dışı lehtar şirkete teslimi sırasında taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve çekin karşılıksız olmadığı, çekte tahrifat hususunun ispatlanamadığı, davacının dava dışı lehdara ödeme yaptığı iddiasının şahsi def’i niteliğinde olduğu, davacının kendi imzasına herhangi bir itirazı bulunmadığı, kambiyo senetlerinde imzaların bağımsızlığı kuralı mevcut olup, herkesin kendi imzasından sorumlu olduğu, çekin ciro zincirinde bir kopukluk bulunmadığı, davalının, faktoring sözleşmesi imzaladığı dava dışı şirketten, davaya konu çeki, kanun ve yönetmelik hükümleri kapsamında usulüne uygun şekilde devir ve temlik aldığı, davalının iyi niyetli yasal hamil olduğu, 6102. sayılı TTK’nın 792. maddesi ve 6361 sayılı Yasanın 9/3.maddesi gereğince dava konusu çeki, davalı … şirketinin kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunun davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığı, dosya kapsamına göre davacı taraf davalının dava ve takibe konu çeki bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlamadığından kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 179,90-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 84,98-TL. harcın mahsubu ile bakiye 94,92-TL. harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.976-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktara göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır