Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/247 E. 2023/686 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/247 Esas
KARAR NO:2023/686

DAVA:5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:06/04/2022
KARAR TARİHİ:10/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin banka ile davalı arasında 23.02.2017 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve davalı müvekkilinin bankadan kredi kullandığını, davalı genel kredi sözleşmesi gereği belirlenen vade ve bedellerde taksitleri ödeme noktasında taahhütte bulunduğunu, ancak borçlu lehine kullandırılan kredinin 30.09.2019, 31.10.2019 ve 30.11.2019 tarihlerinde ödenmesi gereken taksitlerinin ödenmemesi üzerine kredi borcunun tamamı muaccel hale geldiğini,, davalıların temerrüde düştüğünü, taraflarca imzalanan genel kredi sözleşmesinde de; ”müşterinin, bankaca düzenlenen geri ödeme planlarında belirtilen veya ödenmesi gereken anapara, faiz, fon ve gider avansından oluşan taksitlerden herhangi birini vadesinde ödememesi veya taksitler ve sair ödemeler müşteri tarafından ihlal edilmeden ödeniyor olsa dahi sözleşme hükümlerine uyulmaması halinde müşterice kredi borcunun tamamının kendiliğinden muaccel olacağı, yasal hükümler çerçevesinde temerrüde düşmüş sayılacağı ve bu nedenle bakiye borcunun tamamının derhal ve nakden ödemekle yükümlü olduğu” ifade edildiğini ve taraflarca bu hususta mutabık kullanıldığını, davalı temerrüde düşmesi nedeniyle müvekkilinin tarafından, davalı kendi adresi olarak müvekkiline bildirdiği adresine … 1. noterliği’nden 27.02.2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, buna karşılık davalı, müvekkili bankaya olan borcunu hiçbir şekilde geri ödemediğini, işbu husus genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve sair tüm evraklar ile de sabit olduğunu, müvekkili banka alacağını tahsil edemediğinden borçlu hakkında, müvekkilinin alacağına istinaden 23.07.2020 tarihinde …. icra müdürlüğü … e. sayılı dosyadan icra takibi başlatıldığını, icra takibi ile 314.331,25-TL asıl alacak olmak üzere vergi, faiz ve masraflar ile toplam 353.333,35-TL talep edildiğini, ancak davalı ödemeyi geciktirmek ve zaman kazanmak için borca haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak müvekkili alacağına kavuşmasını önleme amacıyla itiraz ederek takibi durdurulduğunu, borçlu taraf icra dosyasına yapmış olduğu itirazda aynen; ”takibe ve takip ile müvekkilimden talep edilen borcun tamamına, faize, vergiye ve bütün fer’ilerine itiraz ediyor, yasal süresi içerisinde vaki işbu itirazımız üzerine takibin durdurulmasına karar verilmesini arz ve talep ediyorum” şeklinde itiraz ettiğini ve davalı borca ve feri’lerine itirazlarını kabul etmediklerini, davalı itiraz dilekçesindeki itirazı asılsız, kötü niyetli olup borçlunun tek amacı haksız kazanç sağladığını, nitekim; müvekkili banka tarafından davalı kredi kullandırıldığını, sözleşme gereği geri ödeme planına uygun bir şekilde müvekkiline ödeme yapılmadığını, arabulucuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin davacı bankaya ve numarası belirtilmeyen ve borcun sebebi anlaşılmayan bir kredi kullandırıldığı ve hakkında gerçekleştirilen ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takibe itiraz ve haksız olarak durdurduğunu, yasa gereği başvurulan Arabuluculuk işleminin de anlaşamama ile sonuçlandığını, davacı bankanın kullandırılan krediden dolayı alacaklı olduğu ve delil olarak sunulan kredi sözleşmesi, ihtarname, ve banka hesap hareketlerinden bu halin belli bulunduğunu, davanın kabulüne karar verilmesinin istendiğini, müvekkilinin aleyhine gerçekleştirilen takip dosyası ve takip talebi ile itirazımıza dayanak ödemem emrinin incelenmesinde, işbu davaya konu alacağın dayanağı hiçbir suretle belirtilmeyerek, borcun sebebi olarak da yalnızca “….nolu kredi için” yazıldığı ve bu hususun itiraz dilekçemizde de aynen yazılı bulunduğu, bu haliyle alacağın dayanağının anlaşılamadığına istinaden itirazın gerçekleştirildiği ortada olduğunu, iddianın somutlaştırılması, savunma hakkı, sadece davalara özgü olmayıp icra takipleri içinde geçerli kurallardır ve yüksek yargı emsal kararlarında da açıkça belirtildiği üzere itirazın iptali dair davalar takip dosyası ile sıkı sıkıya bağlı olan davalar olduğunu, neticede takip dosyasında dayanak olarak gösterilmeyen bir alacağın, dosyada alacağın numarası belirtilen kredili mevduat hesabından kaynaklandığını, buna ilişkin takip dosyasında dayanak olarak belirtilmeyen kredi sözleşmesinin, ihtarnamenin ve hesap hareketlerinin mahkeme dosyasına sonradan sunulduğu ahvalde; müvekkilinin istenilen alacak ile ilgili neye dayanılarak talep edildiği ve hesaplamanın neye göre yapıldığını belirleyememesi halinde itirazda haklı olduğu açık olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talep ettikleri anlaşıldı.
DELİL VE GEREKÇE
Dava, İİK 67 maddesi kapsamında itirazın iptali davasıdır.
Uyap üzerinden entegre edilen …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 353.333,35 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılar tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı alacaklının davalılardan,… numaralı kredi bakımından alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti, kredi bakımından davada sözleşme sunulup sunulamayacağı, noktalarında olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 14/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda; Davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu; Davalı şirket … ilinde bulunduğundan ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği; Davacı banka ticari defter ve kayıtlarına göre, 27.07.2020 takip tarihi itibarıyla davacının davalılardan 314.331,25 TL asıl alacak, 36.911,35 TL faiz, 1.845,56 TL BSMV ve 245,19 TL masraf olmak üzere toplamda 353.333,35 TL alacaklı olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 12/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında 23.02.2017 tarihinde 500.000.00 TL GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ imzalandığı, Davalı kefil iş bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı, Davalı kefilin sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket yetkilisi oldukları(TSG dosya içeriğinde) Ön Bilgilendirmeden sonra 6455 s. Kanun’un 77. maddesi ile TBK nun 584 üncü maddesinde yapılmış kanun değişikliğine göre veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızası aranmamaktadır Davalının 23.02.2017 tarihinde 500.000.00 TL limitli ,sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imza etmiş olduğu sabittir. Ortada hukuken geçerli kefaletin olup olmadığı hususu hukuki konu olarak Mahkemenin takdirleridir. Davalıların temerrüdlerinin takiple başladığı,
Davacı banka KREDİ alacaklarına ilişkin, davalının …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle yapılan hesaplamalar neticesinde davacı bankanın davalıdan sayın mahkemenizce de kabul edilmesi halinde 12.03.2020 takip tarihi itibariyle ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, 314.331.25 TL asıl alacak 36.911.35 TL işlemiş faiz 1.845.56 TL BSMV ve 245.19 TL masraf olmak üzere toplam 353.33335. TL alacaklı olduğu, 314.331.25 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 50.16 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV davalıdan istenebileceği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, sözleşme, ihtarnamel ve tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu, mahkememizce resen dikkate alınan husular dışında hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli görülmüştür. Davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 23.02.2017 tarihinde 500.000.00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı … tarafından sözleşmenin 23.02.2017 tarihinde 500.000.00 TL limitle, müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı, davalıların sözleşme kapsamında kullanılan krediden dolayı sorumlu olduğu, kredinin geri ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edilerek … 1.Noterliğinin 27.02.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği,
asıl borçlu şirkete gönderilen tebligatın 24.03.2020 tarihinde iade edildiği, tebligatın sözleşme adresine gönderildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda 26.03.2020 davalı şirket bakımından temerrüdün gerçekleştiği,
davalı kefil …’e gönderilen ihtarnamenin 06.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda 08.03.2020 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği,
her ne kadar bilirkişi raporunda ihtarda verilen süre beklenmeden takip başlatıldığı, bu nedenle de temerrüdün takiple başladığı yönünde görüş belirtilmiş ise de takibin 23.07.2020 tarihinde başlatıldığı buna göre, temerütten icra takibinden önce yukarıda belirtilen tarihlerde başladığı, bilirkişi tarafından yapılan akti faiz hesabının davacının talep ettiği faizden de fazla olduğu, davacının da rapora bir itirazının olmadığı, davacının masraf belgesi ibraz etmediği bu bakımdan talebin yerinde olmadığı, her ne kadar davalı tarafından … numaralı kredi için takip yapıldığını, başkaca evrak takipte olmadığını, takip dayanağının değiştirilemeyeceği ileri sürülmüş ise de davacı tarafından takibin … numaralı kredi için başlatıldığı, davada bu kredinin dayanaklarının sunulabileceği değerlendirilmiş ve itiraz yerinde görülmemiş, davacının davasının kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla davalıların ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın 314.331,25 TL asıl alacak, 36.911,35 TL işlemiş faiz, 1.845,56 TL Vergi ( BSMV) olmak üzere toplam 353.088,16 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 50,16 oranında faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si olan 70.617,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla davalıların ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın 314.331,25 TL asıl alacak, 36.911,35 TL işlemiş faiz, 1.845,56 TL Vergi ( BSMV) olmak üzere toplam 353.088,16 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 50,16 oranında faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 70.617,63 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 24.119,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.998,35 TL ve 700,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik alınan bakiye 17.421,10 TL karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 5.998,35 TL peşin, 700,00 TL ıslah harcı ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 6.779,05 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.407,50 TL yargılama masrafının ret ve kabul oranına göre 3.405,14 TL sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2,36‬ TL bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.600,00 TL ücretin davanın kabul ve ret oranına göre 1.598,89 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak, kalan 1,11 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 54.963,22 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 245,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ret sebebi aynı olduğundan eşit bir şekilde davalılara verilmesine,
9- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde , yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır