Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/240 E. 2023/283 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/240 Esas
KARAR NO :2023/283

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:18/05/2021
KARAR TARİHİ:11/04/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf hakkında … 13. İcra Dairesi – 2020/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın ödeme emri tebliğ edildiği, davalı taraf ise hiçbir sebep göstermeden borca itiraz ettiğini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ve takibin devamına karar verilmesi için iş bu dava açıldığını, davalı tarafın itiraz dilekçesinde herhangi bir gerekçe ya da delil göstermeksizin borca itiraz ettiğini, davalı ile müvekkil bankanın GOP-İstanbul Şubesi arasında Ticari Kart ve Kredili Mevduat sözleşmesi imzaladığını, davalı bu sözleşme ile müvekkili banka şubesinde bulunan kredili mevduat hesabından para kullanmış ve kullanmış olduğu miktarlara bağlı faiz ve alacağa bağlı diğer ferileri kabul ettiğini, davalıya kredili mevduat hesabı bakımından ihtarname tarihi itibariyle gecikmiş ve borcu bulunduğunu, gecikmesinden dolayı tüm ürünlerinin ihtarnameye konu edildiği, ödenmedigi takdirde ihtarnamede belirtilen diğer ürünleri de kat edilerek muaccel hale geleceği, borcunun muaccel hale geleceği ve aleyhine yasal yollara müracaat edileceği ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının yapmış olduğu harcamalara ilişkin davalının işbu miktarı ödememesi nedeniyle … 13. İcra Dairesi – 2020/… E. sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, … 13. İcra Dairesi 2020/… esas sayılı icra takibine vaki haksız olan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tacir olmadığını, kullandığı iddia edilen krediyi de, kullanmadığını, … Cumhuriyet Savcılığının 2020/… Soruşturma nolu dosyasına vermiş olduğu ifadesinde de açıkça bizzat kendisi giderek herhangi bir kredi kullanmadığını, kendisine banka görevlisi olduğunu belirten kişiler tarafından doldurtulan evraklar ile ve müvekkilinin banka şubesine gitmeksizin kredi çıkartıldığını ve müvekkilinin herhangi bir ticari krediye başvuru iradesi olmadığını, böyle bir başvurusu da olmadığını, müvekkilinin tüketici olarak dolandırıldığını, bununla ilgili davanın da tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticarî veya meslekî amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlem” olarak tanımlandığını, bu nedenle davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği ve davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, müvekkili dava dilekçesinde de belirtilen ‘… Mah. …. Sk. No:32 d:2 … …” adresinde ikamet ettiğini, müvekkilinin adresi … Asliye Ticaret Mahkemesi Yetki alanı sınırları içerisinde olmadığını, İstanbul Mahkemeleri yetki sınırları içerisinde olduğunu, bu nedenle, davanın görümü ile ilgili yetkili mahkeme İstanbul Mahkemeleri olduğu ve yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin davacıdan herhangi bir kredi kullanmadığını, bu nedenle de herhangi bir sorumluluğundan, borcundan bahsedilemeyeceği, davaya konu olayda müvekkilinin kendisini davacının görevli memuru olarak tanıtan kişiler tarafından dolandırıldığını, dolandırıcılıkla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili şikayetinde de belirttiği üzere, sahibi olduğu kahvehanesindeyken yanına gelen iki kişi kendilerini …’ın memurları olarak tanıttığını, krediye ihtiyacı varsa yardımcı olabileceklerini ve kolayca temin edebileceklerini ifade ettiklerini, müvekkili de maddi sıkıntılarından dolayı kabul ettiğini, şikayet edilen şahıslar, müvekkiline krediyle alakalı formlar doldurtup imzalattığını, kimlik fotokopisini aldığını ve vergi levhasının fotoğrafını çekip alarak formu müvekkile imzalattıklarını, formun bir örneğini de vermediklerini, 28.01.2020 tarihinde şahıslardan biri müvekkilini arayarak kredinin çıktığını, en yakın Denizbank Şubesi olan Beşyüzevler Şubesi’ne gitmesini ve kurumsal şifresini almasını, bu şifreyi alırken de telefon numarası istediklerinde şahısların bildirdiği 0541 802 59 52 nolu numarayı vermesi gerektiğini söyleyerek müvekkili aldattıklarını, müvekkili de yeterince bilgi sahibi olmadığından ve zor durumda olup krediye ihtiyaç duyduğundan sağlıklı bir muhakeme yapamamış, kendisine söylenen direktifler yönünde hareket ettiğini, çevresine kredi çıktığını ve olayların nasıl geliştiğini anlatan müvekkilinin, aldığı tepkiler sonucunda dolandırıldığını anlamış ve hesabını kontrol ettiğinde 28.01.2020 tarihinde hesabından … Bankası’na EFT yoluyla … isimli şahsa 38.500 TL para aktarıldığını, bunun üzerine hemen bankaya gittiğini, bankadaki yetkililer hesaba bloke koymaya çalışacaklarını söyleyip, savcılığa suç duyurusunda bulunmasını tavsiye ettiklerini, tüm bu olaylar, dolandırıcılık olaylarının arttığı tartışmasız bir gerçek iken bankanın yeterli ve özenli bir araştırma yapmadan, şubeye bizzat gelerek herhangi bir müracaatta bulunmayan müvekkiline, başka kişiler tarafından banka dışında doldurtulan evrak ve formlar ile kredi onayı vermesi, gerekli özen ve ihtimamı göstermeden ve sorumluluklarını yerine getirmeden müvekkilinin dolandırılmasına yol açtığını, kurumsal şifreyi, bir telefon numarasıyla veren bunun kime ait olduğunu basit bir şekilde araştırabilecekken ya da telefon numarasını beyan eden müvekkilinin bu numaranın kim üzerine kayıtlı olduğunu sorabilecekken bunu yapmadan bildirilen bir telefon numarasına kurumsal şifreyi vererek davacı banka, kendi kusur ve davranışları ile zarara yol açtığını, dava dilekçesinde müvekkilinin hesabına tanımlanan krediyi müvekkilinin kullandığı iddia edilse de, müvekkilinin bu parayı kendisi kullanmadığını, yapılan harcamalar müvekkiline değil müvekkili dolandıran ve hilelerle müvekkille birlikte bankanın adını kullanıp aslında bankayı da dolandıran, hakkında şiakyetçi olunan şahıslara ait olduğunu, bu nedenle, kusurun müvekkiline yükletilip kullanmadığı kredinin müvekkiline ödetilmek istenmesi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
… 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.10.2021 tarihli 2021/… Esas ve 2021/… Karar sayılı kararı ile İstanbul Asliye Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verildiği ve kararın kesinleşmesi üzerine gönderilen dosya mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esası almıştır.
Dava, ticari nitelikli kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
İcra dosyası, taraflar arasında akdedilen sözleşme, hesap hareketleri, … CBS 2020/… sayılı soruşturma dosyası, taraflarca dava ve cevap dilekçesinde dayanılan tüm deliller toplanmış bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan 31/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacının davalı taraftan 02.09.2020 takip tarihi itibariyle muaccel alacağının bulunup bulunmadığının tespiti yapılmış ve davacı taraf icra takibinde 38.659,8 TL asıl alacak, 3.649,06 TL işlemiş faiz ve toplamda 42.351,49 TL tutarındaki toplam alacak ve asıl alacağa işleyecek %18,60 faizi ile birlikte alacak talebinde bulunmuş olup, söz konusu bu alacağının taraflar arasında akdedilen ticari kart sözleşmesi kaynaklı doğmuş ödenmeyen borç ve faizi ve fer’i ‘lerinin tahsili olduğu görülmektedir. Takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğunu bildirir, takip tarihi itibari ile davacının talep edilen tutarlarda alacaklı olduğu görüş ve kanaatiyle; “Neticeten işbu itirazın iptali davasına konu itirazın iptali talepli … 13. İcra Dairesi – 2020/…. E. Sayılı icra takip dosyası kapsamındaki talepleri bakımından Davalı’nın sorumlu bulunduğu” sonuç ve kanaatine varılmakla; Talep edilen icra inkâr tazminatı yönünden takdirin Sayın Mahkemeniz’de olduğu belirtilmekle; Hukuki nitelendirme ve değerlendirme ile Nihai Takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere; görüş ve kanaatimizi belirten 6 (altı) sayfadan ibaret olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı taraf davalının kullandığı kredi nedeniyle borçlu olduğunu, davalı ise banka dışında kendisine kredi formları imzalatıldığını, daha sonra formu imzalatanların kredi çıktığı belirterek bankadan alacağı şifreyi kendilerine göndermelerini istediğini, davalı bankaya giderek bankaya formları imzalatan kişilerin telefon numarasını bildirip şifreyi alarak formları imzalatanlara şifreyi telefonla bildirdiğini, akabinde dolandırıldığını anladığını bankanın bu işlemlerde kusurlu olduğunu ileri sürmüştür.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, hesap hareketleri, … CBS 2020/… sayılı soruşturma dosyası, ve tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterl, denetime elverişli görülmüştür. Davalı tarafından dolandırıldığı iddia edilerek davacı bankanın kusurlu ve sorumlu olduğu ileri sürülmüş ise de davalının sözleşmeye herhangi bir itirazının olmadığı, davacı bankaya telefon numarasının davalı tarafından bildiriliği ve şifrenin de yine kendisi tarafından alınarak 3.şahıslara verildiğinin beyan edildiği, … CBS 2020/… sayılı soruşturma dosyasında soruşturmanın devam ettiği, alınan bilirkişi raporuna davalı tarafından süresinde itiraz edilmediği, davacı bankanın davalının bizzat kendisinin bildirdiği telefon numarasının davalıya ait olup olmadığını belirlemek noktasında bir araştırma yükümlüğünün olmayacağı, davalının şifreyi de bizzat kendisinin aldığı, sözleşmedeki imzaya bir itirazının da olmadığı, davacı bankanın kusurlu bir bankacılık işlemi yaptığına dair dosyada bir kanıt bulunmadığı, davacının bilirkişi raporu ile tespit edilen tutar kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının yerinde olmadığı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu değerlendirilmekle davacının davasının kabulü ile davalının … 13.İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın 38.659,87 TL asıl alacak, 3.649,06 TL faiz, 27.09 TL BSMV, 15,47 TL masraf olmak üzere toplam 42.351,49 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden devamına, kabul edilen alacağın %20’si olan 8.470,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile davalının … 13.İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın 38.659,87 TL asıl alacak, 3.649,06 TL faiz, 27.09 TL BSMV, 15,47 TL masraf olmak üzere toplam 42.351,49 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 8.470,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 2.893,03-TL harçtan, peşin alınan 511,56-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.381,47-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı + 448,46-TL peşin harç + 63,10-TL ıslah harcı + 3.000,00-TL bilirkişi ücreti + 289,50-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 3.860,36-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır