Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/234 E. 2022/300 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/234 Esas
KARAR NO :2022/300

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/04/2022
KARAR TARİHİ:27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı, … plakalı araç ile davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait … plakalı aracın çarpması sonucu 01/06/2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, işbu kaza sebebi ile müvekkiline ait aracın SBM kayıtlarında %100 kusurlu bulunmuş olduğunu, ancak kaza sonrası kusur ve hasarın tespiti amacı ile, …LDT ŞTİ ye yapılan müracaat üzerine düzenlenen Ekspertiz Raporunda; … plakalı araç sürücüsünün KTK 52/1-a maddesini ihlal ederek (%25) kusurlu, … plakalı araç sürücüsünün ise KTK 57/c-2 84-h maddesini ihlal ederek (%75) kusurlu olduğunun belirlenmiş olduğunu, bu sebeple de dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdi ile kusur yönünden inceleme yapılması ve meydana gelen zararın kusur oranına göre tahsili talepleri bulunduğunu, kaza sonrası müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı tutarı ve kusur araştırması için eksperden rapor alınmış olduğunu, bağımsız sigorta eksperleri tarafından hazırlanan raporların delil niteliğinde olduğunun göz önüne alınarak karar verilmesini talep ettiklerini, kusur oranının tespiti amacı ile alınan hizmet sonucunda müvekkilinin aracında meydana gelen toplam hasar tutarının 2.985,40-TL (KDV dahil) olduğunu, kusur oranına göre 746,35-TL (fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere şimdilik 10-TL) hasar bedelinin, yine kusur oranına göre 1.000-TL değer kaybı tutarının davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olacağı aşikar olduğunu,
söz konusu ekspertiz incelemesi ve kusur raporu için, müvekkili tarafından Ekspertiz ücreti olarak 354-TL, kusur rapor ücreti olarak 354-TL ödeme yapılmış olduğunu, işbu ekspertiz ücretinden de TTK 1426 .Md. uyarınca sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, dava konusu olaya ilişkin ekspertiz raporunda da görüleceği üzere, davalının sigortalısı olan sürücüye ait aracın, müvekkiline ait araca çarpmış olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre, % 25 kusurlu olduğunu, bu hususun ekspertiz ile de sabit olduğunu, haksız fiillerde sorumluluğu düzenleyen TBK 49/1 maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesinin yer almakta olduğunu, dolayısı ile %25 kusurlu olduğu nun eksper raporlarında açıkça belli olan davalının, müvekkilinin uğradığı zararı karşılamakla yükümlü olduğu kanunun amir hükmü gereği olduğunu,

dava konusu olay nedeni ile oluşan değer kaybına ilişkin zarardan, davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğunu, zira, ZMMS Genel Şartları ve Yargıtay içtihatları gereğince, değer kaybı teminat kapsamında yer almakta olduğunu ve sigorta şirketlerinin de haksız fiil failleri ile birlikte müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalarının kabulünü, 01/06/2021 tarihinde davalı yanın sigortalısının (%25) kusuru sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile müvekkilin aracında meydana gelen 10-TL hasar bedeli, 10-TL değer kaybı 354-TL ekspertiz ve 354-TL kusur raporu ücreti olmak üzere toplam 728-TL tutarındaki maddi tazminat miktarının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, ilgili kazada sigortalısının kusuru olmadığını, davacı tarafından kusur durumunda değişikliğe yol açacak iddiasının kazadan sonra düzenlenen ve sadece evrak üzerinden incelenen uzman görüşü alarak temellendirilmiş olduğunu, tarafların iddia ve savunmalarında öne sürülen hususların somut delile dayanması gerektiğini, kazayla ilgili tüm faktörlerin (kamera ve görüntü kaydı, görgü şahidi vs) dikkate alınması gerektiğini, keşif yapılması gerektiğini, başvurana ait araçta meydana geldiği iddia edilen hasar onarım tutarının çok yüksek olduğunu, başvuran taraf aracının onarımının KDV dahil 2.985,40-TL’ye yapılacağını aldıkları eksper raporuna göre beyan etmişlerse de aracın hasar fotoğrafları ve durumu incelendiğinde bu tutarın fahiş olduğunun görülebileceğini, görevlendirilecek olan bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesi gerektiğini, başvurana ait aracın kaskosu bulunup bulunmadığı, kaskosu var ise zararın kasko şirketi tarafından karşılanıp karşılanmadığının araştırılması gerektiğini, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, kaza tarihi itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki parça bedelleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin KDV’den sorumlu olmadığını, değer kaybı bedeli yönünden 20/03/2020 tarihin ve 31074 sayılı resmi gazate’de yayımlanan “Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluksigortası genel şartlarında değişiklik yapılmasına dair genel şartlar” uygulanması gerektiğini, eksik evrak ile başvuru yapıldığından talebin usulden reddi gerektiğini, trafik sigortası genel şartları (yeni) ekinde yer alan kriterlere göre hesaplama yapılması gerektiğini, ekspertiz ücretinin makul olmadığını, avans faizinin reddine karar verilmesi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; yetkisizlik kararı verilmesini, müvekkilinin sigortalısının meydana gelen kazada kusursuz olması nedeni ile ilgili davanın reddini, aksi takdirde konusunda uzman bir bilirkişiden kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu alınmasını, alınacak bilirkişi raporunda kusurlu bulunmaları halinde iddia ve talep edilen hasar onarım bedelinin incelenmesi için konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmasını, bilirkişi tarafından inceleme yapılması durumunda, hesaplamalarda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal ve muadil parçalar da göz önüne alınarak bir hesaplama yapılmasını, araç kaza tarihi itibarı ile anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlara göre belirlenecek bedele göre hesaplama yapılmasını, 20/03/2020 tarihi ve 31074 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında değişiklik yapılmasına dair genel şartlar” uygulanmasını, riziko tarihindeki kanun hükümlerinin uygulanmasını, değer kaybı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması halinde dosyanın; 01/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigortası Genel Şartları uyarınca değer kaybının tespiti için konusunda uzman ve ehil bilirkişiler kanalı ile incelenmesini, makul olmayan ekspertiz ücreti talebinin reddini, avans faizi talebinin reddini,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, 01/06/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davacının aracında oluşan, hasar bedeli ve değer kaybı tazminatının davalıdan tahsiline ilişkindir.
Davalı vekilinin, cevap dilekçesi ile süresinde ve usulüne uygun olarak Mahkememizin yetkisine itiraz ile yetkili mahkemenin ikametlerinin bulunduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu beyan ettiği görüldü.
Davacı vekilinin, 26/04/2022 tarihli dilekçe ile “…dava yetkili yer olan İstanbul Anadolu Adliyesinde açılması gerekirken sehven mahkemeniz nezdinde açılmıştır. …… işbu dava dosyasının ön inceleme duruşması yapılmaksızın yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini…” talep ettiği görüldü.
Davalı şirketin adresinin Ataşehir/ İstanbul’da bulunduğu, davacı vekilinin, davalının yetki itirazını kabul ederek dosyanın İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiği, mahkememizin iş bu davada yetkili bulunmadığı, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından,davalı aleyhine açılan davada, dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, talep halinde HMK nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanın 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair tarafların yokluğunda, miktara göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır