Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/209 E. 2022/635 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/209 Esas
KARAR NO :2022/635

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:26/03/2019
KARAR TARİHİ:29/09/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı bankadaki … IBAN numaralı hesabın sahibi olduğunu, söz konusu hesapta 27/10/2017 tarihi itibari ile 1.000.000 TL tutarında parasının bulunduğunu, müvekkilinin ilgili mevduatını kullanmak istediğinde toplam 1.000.000 TL’sinin olmadığını fark ettiğini ve derhal davalı bankaya müracaat ederek durumu anlamaya ve araştırmaya başladığını, ancak bu tutarın kendisi tarafından bir başkasına transfer edildiği yönünde davalı tarafından bilgi verildiğini ve bunun üzerine duruma anlam veremeyerek kendisinin hiçbir şekilde hiçbir kimseye para transferi yapmadığını ilettiğini, hesap hareketleri incelendiğinde 30/10/2017 tarihinde 449.700 TL ve 549.968,50 TL olmak üzere iki ayrı havale işlemi gerçekleştirdiğinin anlaşıldığını, bu gerekçelerle ilgili paranın çekilme tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte taraflarına ödenmesi hususunda davalı bankaya … 56. Noterliğinin 03/12/2018 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın ihtarnameye cevaben “bankamızca yapılan incelemeler sonucunda; ihtarnameye konu hesabınızdan gerçekleşen 449.700 TL ve 549.968,50 TL’lik para transferlerinin tamamının tarafınıza ait ıslak imzalı talimatlara istinaden gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.” diyerek taleplerine olumsuz cevap verildiğini, davalının ve tüm çalışanlarının para transferi talimatlarını gerçekleştirirken hesap sahibinden gerekli teyitleri ve onayları almak, sahte imzalara istinaden işlem yapmamak, özenli ve dikkatli davranmak gibi ağırlaştırılmış sorumluluklarının bulunduğunu, aksi halde sahte imza ile yapılan işlemlerde ve para transferlerinden davalının sorumlu olduğunun tartışılmaz olduğunu belirterek; müvekkilinin davalı …Ş. … Şubesindeki … IBAN numaralı hesabından BSMV ve diğer kesintiler ile birlikte müvekkilinin talimatı ve onayı olmadan bilgisi dışında çekilmiş olan toplam 1.000.000 TL’nin transfer ve kesinti tarihleri olan 30/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacının tüm iddia ve taleplerinin haksız olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca dava konusu EFT tutarlarının, davacının müvekkili bankaya iletmiş olduğu 30/10/2017 tarihli talimatlara istinaden … ve …’ın hesaplarına aktarıldığını, işbu davada müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacının banka hesabından 3.kişilere bilgisi ve onayı olmadan para gönderildiği iddiası ile açılmış alacak davasıdır.
Mahkememizin 23.09.2021 tarih ve 2019/117 E. 2021/568 K. sayılı kararı ile; görevli Mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkememiz kararının istinaf edilmesi sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.H.D.nin 17.03.2022 tarih ve 2021/2215 E., 2022/408 K. sayılı ilamı ile; “…Bu durumda mahkemece, dava konusu işlemin, ancak söz konusu hesabın ticari veya mesleki amaçla açılmamış olması halinde tüketici işlemi olarak kabul edilebileceği gözetilerek, davacı tarafa 08/09/2020 tarihli dilekçede sözü edilen yatırım projesinin hukuki mahiyetinin açıklattırılması, bu kapsamda ceza soruşturma dosyası da incelenerek davacı ile örgüt üyeleri arasındaki ilişkinin ve söz konusu banka hesabının açılış nedeninin irdelenmesi, davalı bankadan söz konusu mevduat hesabının hangi amaçla açıldığına dair bilgi veya belge olup olmadığının sorulması, davacı hesabına ait tüm hesap hareketlerinin celp edilerek incelenmesi ve sonucuna göre mahkemenin görevi hususunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK 353/1-a6 m. uyarınca hükmün kaldırılması ve mahkemesine iadesi gerektiği…” gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılarak dosya Mahkememize gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.H.D.nin kararında belirtildiği üzere davacı vekiline 08/09/2020 tarihli dilekçede sözü edilen yatırım projesinin hukuki mahiyetinin açıklaması için süre verilmiş, davalı bankadan hesabın hangi amaçla açıldığına dair bilgi ve belgelerin ve hesap hareketlerinin gönderilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Davacı vekili 16.06.2022 tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin hem devlete hemde kendi bütçesine ekonomik katkı sağlayacağı düşüncesiyle söz konusu yatırım projesine ikna edildiğini, bankaya para yatırmasındaki temel saikin ana parasına kendi iradesi dışında hiçbir suretle dokunulmayacağına ve bilhassa bankacılık sistemine duyduğu güven olduğunu ve banka hesabını yatırım yapmak saikiyle açtığını belirtmiştir.
Davalı Bankaya yazılan müzekkereye verilen cevapta; davacının “vadesiz mevduat hesap açılış talimatı” gönderilmiş ve bu belgede davacının vadesiz mevduat hesabı açılmasını talep ettiği görülmüştür. Ayrıca bankaca gönderilen hesap bildirim tablosunda ve hesap hareketlerinde hesabın “vadesiz TL hesabı” olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde, kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/k maddesinde tüketici “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” şeklinde, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı Yasa’nın 73. maddesinde, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Buna göre bir tarafı tüketici bulunan mutlak ticari dava niteliğinde ki davalara da tüketici mahkemelerince bakılacaktır. (Yargıtay 11.HD. 22.03.2017 tarih ve 2016/2651 E. 2017/1706 K. İstanbul BAM. 12. HD. 01.06.2021 tarih ve 2021/929 E. 2021/836 K.)
Taraflar arasında bankacılık işlemleri sözleşmesi (Gerçek kişiler için) bulunduğu, davacının “vadesiz mevduat hesap açılış talimatı” ile hesabın açılmasını talep ettiği, bankaca gönderilen hesap bildirim tablosunda ve hesap hareketlerinde hesabın “vadesiz TL hesabı” olduğu, buna göre hesabın ticari veya mesleki amaçla açıldığının iddia edilemeyeceği, kaldı ki; davacının söz konusu hesabı ticari veya mesleki amaçla açıldığına dair hiç bir belge veya delil sunmadığı, davada kanunda “bankacılık ve benzeri sözleşmeler” olarak ifade edilen bir hukuki işleme dayanıldığı, bu durumda davacının tüketici, davalı bankanın hizmet sağlayıcı konumunda olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle taraflar arasındaki arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, Mahkememizin bu davada görevli olmadığı, görevli Mahkemenin 6502 sayılı kanun gereğince İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK.nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, resen HMK.nın 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanın 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır