Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/172 E. 2023/229 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/146 Esas
KARAR NO :2023/197

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:09/04/2019
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde … numaralı nakliyat abonman blok sigorta poliçesi ile sigortalı … Gıda San.ve Tic. A.Ş tarafından Sırbistan’da yerleşik … … isimli firmaya bisküvi, kek, gofret cinsi emtia satıldığını, söz konusu emtialar ambalajlanarak … plakalı nakliye aracına 26/04/2018 tarihinde yüklendiğini, 27/04/2018 tarihinde sigortalı firmanın yurtiçi departmanına … firmasına ait ürünlerin piyasa bedelinin altına muhtelif fiyatlara satıldığı bilgisinin iletildiğini, yapılan araştırmalar neticesinde bu ürünlerin Sırbistan’a sevkıyatı yapılacak olan ürünler olduğunun anlaşıldığını, nakliye organizasyonun davalı şirket tarafından yapıldığını, beklenen özen ve ihtimamı göstermediğini, müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinin hasar ihbarına istinaden yapılan ekspertiz raporuna binaen toplam 41.960,00 USD hasar bedeli 13/09/2018 tarihinde müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini belirterek 41.960,00 USD’nin Türk lirası karşılığı olan 265.882,14-TL’nin ödeme tarihi olan 13/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davanın bu yönden reddinin gerektiğini, davacının, dava dışı … Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ye tazminatı malların çalındığı için ödendiğini, davacının sigorta tazminatı ödemiş olmasından dolayı ancak hırsıza karşı rücu alacaklısı olabileceğini, müvekkili ile … Gıda San. ve Tic. A.Ş. arasında onlarca kez ticari satım gerçekleştirildiğini, hepsinin bedelinin ödendiğini ve bu ürünlerin güvenli bir şekilde nakledildiğini, müvekkilinin mallarının çalınmasından herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, nakliyat abanman blok poliçesi kapsamında yapılan ödemenin rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde nakliyat abonman blok sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı … Gıda San.ve Tic. A.Ş tarafından davalı … … isimli firmaya bisküvi, kek, gofret cinsi emtia satıldığını, nakliye organizasyonun davalı alıcı şirket tarafından yapıldığını, ürünlerin nakliyesinin yapılmayıp yurt içinde piyasaya sürülerek satıldığını oluşan zararı sigortalıya ödediğini ve davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüş davalı ise taraflar arasında sözleşme olmadığını, davacının nakliyeciye rücu edebileceğini, sorumluluklarının olmadığını alacağın zamanaşımına uğradığının ileri sürmüştür.
Dosyada mevcut Davalı ile dava dışı sigortalı arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde; Sözleşmenin teslimat başlıklı 3.maddesinde ürünlerin tesliminin ”… yukarıdaki … ( fabrikada/depoda teslim) şeklinde gerçekleştirilecektir.” denildiği görülmüştür.
Davacı sigortacı tarafından ödemenin 13.09.2018 tarihinde yapıldığı, davanın ise 09.04.2019 tarihinde açıldığı dolayısıyla 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların dayandıkları tüm deliller toplandıktan sonra mahkememizce bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacının alacağın temliki hükümleri çerçevesinde talep ve dava hakkının bulunduğu, Emtianın FCA teslim şekli ile satılması sebebiyle davalının taşıyıcıyı belirleme yetkisinin kendisinde olduğu ve davalı tarafından belirlenen taşıyıcıya emtianın yüklenmesi akabinde emtianın çalındığı, FCA teslim şekline göre emtianın taşımacı aracına yüklenmesi akabinde meydana gelecek kayıp ve hasar riskinin alıcı davalıya ait olduğu, davalı şirketin dava konusu edilen zarardan sorumlu olacağı, Dosyaya ibraz edilen belgelerde emtia bedeline ilişkin değerlerinin 41.690,00.- USD. olarak tespit edildiği, İşbu alacağa (TL karşılığı 265.882,14.- TL.) ödeme tarihi olan 13.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz talep edilebileceği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Davacının alacağın temliki hükümleri çerçevesinde talep ve dava hakkının bulunduğu, Emtianın FCA teslim şekli ile satılması sebebiyle davalının taşıyıcıyı belirleme yetkisinin kendisinde olduğu ve davalı tarafından belirlenen taşıyıcıya emtianın yüklenmesi akabinde emtianın çalındığı, FCA teslim şekline göre emtianın taşımacı aracına yüklenmesi akabinde meydana gelecek kayıp ve hasar riskinin alıcı davalıya ait olduğu, davalı şirketin dava konusu edilen zarardan sorumlu olacağı, Dosyaya ibraz edilen belgelerde emtia bedeline ilişkin değerlerinin 41.690,00.- USD. olarak tespit edildiği, İşbu alacağa (TL karşılığı 265.882,14.- TL.) ödeme tarihi olan 13.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz talep edilebileceği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı nezdinde … numaralı nakliyat abonman blok sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı … Gıda San.ve Tic. A.Ş tarafından Sırbistan’da yerleşik davalıya gıda ürünleri satıldığı, söz konusu ürünlerin davalının belirlediği taşıyıcıya teslim edildiği, ürünlerin taşıyıcı tarafından davalıya tesliminin yapılmadığı ve yurt içinde piyasaya sürüldüğü dava dışı sigortalının olayla ilgili suç duyurusunda bulunduğu, davacı … şirketi tarafından sigortalısı satıcıya sigorta kapsamında ürünlerin bedeline ilişkin ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Sigorta poliçesi, ödeme makbuzları, faturalar, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… sayılı soruşturma dosyası, dava dışı sigortalının müzekkere cevabı, dava dışı sigortalı ile davalı arasında akdedilen sözleşmeye göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli görülmüştür.
Davalı ile dava dışı sigortalı arasında akdedilen sözleşme kapsamında malların teslim şeklinin fabrikada/depoda teslim olarak kararlaştırıldığı, malın fabrikada/depoda teslimi ile hasar ve yararın alcıya geçmesi gerektiği, uyuşmazlık konusu olan ürünün gümrük belgelerinde ise teslim şeklinin FCA olduğu, FCA teslim şekline göre ise alıcı tarafından belirlenen taşıyıcıya teslimle hasar ve yararın alıcıya geçeceği, davalı tarafından nakliyecinin belirlendiği ve malların belirlenen taşıyıcıya tesliminin istendiği, dava dışı sigortalının da gümrük işlemlerini yaparak davalının belirlediği taşıyıcıya malları teslim ettiği, dolayısıyla taşıyıcıya teslim ile birlikte yarar ve hasarın alıcıya geçtiği, sözleşmenin 3. maddesine göre değerlendirilme yapılsa bile fabrikada teslimle hasar ve yararın alıcıya geçeceği ve somut olayda da da mallar alıcının belirlediği taşıyıcıya teslim ediliğinden her halükarda hasar ve yararın yani sorumluluğun davalı alıcıya geçeceği değerlendirilmiştir.
Hasar ve zararın somut dava bakımından alıcıya yani davalıya geçtiği, dolayısıyla zarar görenin dava dışı sigortalı değil davalı olduğu, bu nedenle de davalıdan talepte bulunulamayacağı, sigortalının sigortalanabilir bir menfaatinin bulunmayacağı ileri sürülse bile, poliçenin tanziminden hasar tarihine dek olan süreçte sigortalının menfaatinin olması halinde poliçenin geçerli olacağı ve rücu şartlarının oluşacağı, ( Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17.03.2021 tarihli 2021/34 Esas ve 2021/2514 Karar sayılı ilamı ” 6102 sayılı TTK’nın 1408 maddesi “sigorta sözleşmesinin yapılması anında, sigortalanan menfaat mevcut değilse, sigorta sözleşmesi geçersizdir. Sözleşmenin yapıldığı anda var olan menfaat, sözleşmenin süresi içinde ortadan kalkarsa, sözleşme o anda geçersiz olur.” hükmünü haiz olup, bu hüküm uyarınca poliçenin tanziminden hasar tarihine dek olan süreçte sigortalının menfaatinin olması gerekmektedir.” Ancak, Dairemizin yerleşmiş kararları gereğince sigortalı şirket tarafından alıcıdan satım bedelinin tahsil edilip edilmediği araştırılarak, tahsil edilmemiş olduğunun tespiti halinde sigortalının menfaatinin bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”) mahkememizce dava dışı sigortalıya müzekkere yazıldığı, dava konusu ürün bedellerinin ödenip ödenmediğinin sorulduğu, dava dışı sigortalının ürün bedellerinin ödenmediğini mahkememize bildirdiği, kaldı ki davalı vekili tarafından da 21.02.2023 tarihli celse çalınan ürünlere ilişkin ayrıca bir ödeme yapılmadığını beyan ettiği, çalınan ürünlere ilişkin bir ödeme yapılmadığı ve davalı sigortalının bir menfaatinin olduğu, dolayısıyla rücu şartlarının da gerçekleştiği, çalınan ürün bedellerinin 41.690,00 EUro karşılığı 265.882,14 TL olduğu ve davacı tarafından sigortalısına bu miktar ödeme yapıldığı, hususları hep bilikte değerlendirildiğinde davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile 265.882,14 TL’nin 13.09.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 18.162,40-TL harçtan, peşin alınan 4.540,61-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 13.621,79-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 40.223,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı + 4.540,61-TL peşin harç + 1.800,00-TL bilirkişi ücreti + 103,00-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 6.488,01‬-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı