Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/132 E. 2022/129 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/132 Esas
KARAR NO :2022/129

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/02/2022
KARAR TARİHİ:25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin eşi, aile konutu üzerine, … Tapu Müdürlüğü’nün 28.11.2014 Tarihli, … yevmiye numaralı resmi senedi ile 450.000 TL bedel karşılığında davalı …lehine 1. Derecen ipotek tesis ederek aile konutu üzerinde ki haklarını sınırladığını, aile konutu … Yan San. Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin davalı bankaya olan kredi borcuna karşılık ipotek ettiğini, kredi borçlarının vadesi gelmesine rağmen ödenmemesi üzerine, davalı banka, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı icra dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatarak aile konutunu satışa çıkardığını, müvekkili davacı, aile konutu olan konutun kendi rızasının alınmadan ipotek ettiğinden bahisle, …. Aile Mahkemesi … Esas Numaralı dosyasından ipoteğin kaldırılması davası açtığını, İş bu dava devam ederken söz konusu konut …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası’ndan cebri icra yolu ile satıldığını, bu satış sebebi ile haklı davayı kazanmak üzere iken, ipotekli konutun satılması nedeni ile ipotek kaldırılması davanın konusuz kaldığını ve davanın konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, Davalı yanın evin icraen satıldığı, 13/09/2017 tarihinden itibaren tarafımızdan kira talep etmesi durumunda iş bu dava da yada tarafımıza karşı açılacak olan herhangi bir kira alacağı davasında, iş bu kira zararımızı da talep etme hakkımız saklı kalmak Bilirkişi raporuna göre talep sonucunu arttırma ve azaltma hakkımız saklı kalmak ve belirsiz alacak davası olmak kaydı ile şimdilik; müvekkilinin haksız satılan konutunun güncel rayiç değerinin hesaplanarak maddi tazminat olarak, 10.000 TL’nin alacağın tamamına, evin icraen satıldığı, 13/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat olarak, bilirkişi raporuna göre tazminat alacağımızın, daha fazla çıkması halinde, dava değerini arttırma hakkımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 1.000 TL’nin alacağın tamamına, evin icraen satıldığı, 13/09/2017 tarihinde itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın satışından dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin … E.,… K. Sayılı ilamında “Davacı, aile konutu olduğunu iddia ettiği taşınmazın satışından dolayı uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini talep etmesi nedeniyle davanın 4721 sayılı Kanunun 2.Kitabında sayılan hallere girmediğinden aile mahkemesinin görev dışında kaldığı, davanın haksız fiil niteliğinde olması nedeniyle genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” gerekçesi ile genel yetkili mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/15701 E., 2016/5514 K. Sayılı ilamında da asliye hukuk mahkemesince verilen karar esas yönünden incelenmiştir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4. ve 5. maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a)Bu Kanunda,
b)Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir. Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur. Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
Dava konusu ve sunulan deliller kapsamında uyuşmazlığın haksız fiile dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu TTK 4. maddede belirtilen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir.
HMK 114. maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/02/2022

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*