Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/12 E. 2023/1003 K. 27.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2022/12 Esas
KARAR NO :2023/1003

DAVA:Teminat Mektubunun İadesi
DAVA TARİHİ:29/12/2021
KARAR TARİHİ:27/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında …. Noterliğinin 22.01.2018 tarih ve … yevmiye numaralı özel güvenlik hizmeti alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmeyle ihaleyi kazanan davacı şirketin davalı … A.Ş.’nin İstanbul’da bulunan muhtelif binaları için özel güvenlik hizmeti vereceği üzerine anlaşıldığını, bununla birlikte söz konusu sözleşmenin 11. maddesinde teminata ilişkin hükümler düzenlendiğini, sözleşme gereği davacı şirketin bu işe ilişkin olarak 100.000 TL bedelli kesin teminat mektubu verdiğini, sözleşmenin 11.3.1. maddesinde ise davacı şirketin yükümlülüklerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmesi ve akabinde SGK’dan alınan ilişiksiz belgesinin idareye verilmesiyle teminat mektubunun iade edileceği düzenlendiğini, davacı şirketin, sözleşme kapsamında anlaşılan tüm hizmet edimlerini eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, davacının davalı idareye herhangi bir borcu da bulunmadığını, davacı tarafından davalıya 13.06.2019 ve 24.06.2020 tarihlerinde ihtarname çekildiğini, ancak davalı idarenin 25.06.2020 tarihli yazısı ile; taraflar aleyhine açılan …. İş Mahkemesinin … Esas ve …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyalarını gerekçe göstererek teminat mektubunu iade etmeye yanaşmadığını beyanla, davalı … A.Ş. tarafından iade edilmeyen teminat mektubunun iadesine, iade mümkün olmadığı halde teminat bedeline ilk ihtar tarihi olan 13.06.2019 tarihinden bu yana işlemiş ticari faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketi le müvekkili banka arasındaki sözleşme, sözleşmenin 9. Maddesinde öngörülen işi bitirme tarihi olan 31 Aralık 2019 tarihinde sona ermiş olup davacı ile müvekkili banka arasında yeni bir sözleşme yapılmadığını, davacı şirket ile işçileri arasındaki müvekkili bankanın herhangi bir dahli olmayan süreçler sebebiyle çıkan uyuşmazlıklarda müvekkili bankaya karşı açılmış olan davaların takibi aktif olarak yapılmakta iken süreç içerisinde davacı şirket tarafından da müvekkili bankaya defaatle teminat mektubunun iadesi talepli ve müvekkili banka tarafından davacı şirketin eski çalışanlarına ödenmiş bulunan tutarların müvekkili bankaya ödenmeyeceğini bildiren 13 Haziran 2019, 22 Temmuz 2020 ve 30 Aralık 2020 tarihli, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimlerinin noksansız olarak ifa edilip edilmediğini, sözleşmeden kaynaklı bir borçları olup olmadığının bildirilmesi talepli 24 Haziran 2020 talepli şirketin kazanmış olduğu ihaleye ilişkin damga vergisi ve harçların iadesi talepli 31 Aralık 2020 tarihli yazılar gönderildiğini, dava dilekçesinde müvekkili bankanın alacaklarını teminat mektubundan değil de başka yollardan rahatlıkla tahsil edebileceğine yönelik ifadelerin ise hukuken herhangi bir önemi bulunmadığını, zira müvekkili banka hukuka uygun olarak kendisine verilen ve vade uzatımı yapılan teminat mektubunu nakde çevirerek alacağını tahsil edebileceği gibi dava yoluyla da alacağını tahsil edebileceğini, nitekim teminat mektubu nakdi çevrilse dahi müvekkili bankanın davacı şirketten alacaklarını karışlamaya yetmeyebilecek ve her halükarda davacı şirkete karşı rücu davası açılmasının gündeme geleceğini, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki hizmet alımına ilişkin sözleşme uyarınca verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
Davalı şirket tarafından bildirilen İş Mahkemeleri dava dosyaları ve İcra Müdürlüğü dosyaları UYAP’tan celp edilmiş ve incelenmesinde; işçiler tarafından davalı şirketin de davalı olduğu işçilik davaları açıldığı ve bu Mahkemelere ilişkin ilamların takibe konu edildiği anlaşılmıştır.
….Hukuk Dairesinin … E., … K. sayılı ilamında “Çalışanların özlük haklarının düzenlendiği Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 6. Bölüm 38. Maddesinde, yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elemanların tamamı da yüklenici elemanları hükmünde olduğu, bunların ücretlerinin ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklenicinin sorumlu olduğu kararlaştırılmış ise de, çalışan işçilerin kıdem, ihbar, izin alacaklarından kimin sorumlu olduğu açıkça düzenlenmemiştir. O halde davacı alt yüklenicinin sorumluluğu dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan süre ile sınırlı olmak üzere davalı asıl işveren ile birlikte eşit oranda sorumludur. Buna göre davacının yukarıda açıklanan ihaleye konu sözleşmeler nedeniyle çalıştırdığı personelin özlük haklarını, davalı asıl işveren ile birlikte ödemekle yükümlülük altına girdiği, sözleşmedeki bu hükmün sadece kesinleşmiş alacaklarla ilgili olmak üzere daraltılmadığı, dosyaya ibraz edilen belgelerden anlaşıldığı üzere davacının eski çalışanlarının açmış olduğu işçi alacakları davalarının bulunduğu, davacının sorumluluğu henüz ortadan kalkmadığı, teminat mektubunun iadesi için sadece SGK’dan alınacak ilişiksiz belgesinin sunulmasının yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Nitekim Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 21/01/2016 tarih 2015/… Esas 2016/… Karar sayılı ilamında ” Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. maddesinde; yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra teminat mektuplarının yükleniciye iade edileceği öngörülmüştür. Yine sözleşme ve şartnameye göre işçilerin iş kanunu ve diğer mevzuattan doğan sorumluluklarının yükleniciye ait olduğu kararlaştırılmıştır. Davacının çalıştırdığı işçiler tarafından üst işveren sıfatıyla davalıya karşı iş mahkemesinde bir çok dava açıldığı da sabit olduğuna göre, davalının çalıştırdığı döneme ilişkin olarak işçi alacaklarından sorumlu olduğu miktar belirlenip bu miktar bakımından idareye borcu olmadığı tespit edildikten sonra teminat mektuplarının iadesi talep edilebilir. Bu nedenle davalı bu aşamada teminat mektuplarını iade etmemekte haklı olduğu ” ifade edilmiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşme ve şartname hükümleri ile davacının çalıştırdığı işçiler tarafından asıl işveren sıfatıyla davalıya karşı iş mahkemesinde açılan davalar gözetilerek davanın bu aşamada reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesi ile sözleşme ve şartname hükümleri ve davalıya karşı iş mahkemesinde davaların açılması nedeniyle teminat mektubunun bu aşamada davalı tarafından iade edilmemesinin haklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı ile imzalanan 22/01/2018 tarihli hizmet alımına ait sözleşme kapsamında vermiş olduğu teminat mektubunun iadesini talep ettiği, davalının ise davacının eski çalışanları tarafından kendisine dava açılması nedeniyle davacının davalıya karşı yükümlülüklerinin sona ermediğini savunduğu, taraflar arasında imzalanan hizmet alımına ait sözleşmenin 11.3.1. maddesinde “taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan ilişiksiz belgesinin idareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek teminatların tamamı yükleniciye iade edilecektir” hükmünün bulunduğu, Hizmet Alımı İşi Teknik Şartnamesinin 7/e maddesinde yüklenicinin çalıştırdığı elemanların her türlü özlük ve sosyal haklarını karşılamak ve ödemek zorunda olduğunun, bu konularda idarenin sorumluluğunun olmadığının düzenlendiği, taraflar arasında imzalanan bu sözleşme ve şartname hükümleri ile işçilerin sorumluluğunun davacı yüklenicide olduğunun kararlaştırılması ve davacının çalıştırdığı işçiler tarafından üst işveren sıfatıyla davalıya karşı iş mahkemesinde açılan davalar olduğu gözetilerek bu aşamada davalının teminat mektubunu iade etmemekte haklı olduğu kanaati ile davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin harç ve tamamlama harcının mahsubu ile artan 1.437,91‬ TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 17.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/12/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır