Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/110 E. 2022/925 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/110 Esas
KARAR NO :2022/925

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/02/2022
KARAR TARİHİ:22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 05/10/2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü’nün akdedildiğini, davalının söz konusu devre mülklerin tapularını Protokol’de yer alan 6 aylık süre içerisinde hak sahiplerine vermediği (alıcılara tapularını verme işlemlerini tamamladığı)için bu devremülklerin 2019,2020 ve 2021 yıllarına ilişkin emlak vergilerini müvekkilinin ödemek zorunda kalmış olduğunu, bir başka ifadeyle; davalının Protokol hükmü ile belirlenen 6 aylık süre içerisinde söz konusu 3616 adet devre mülkün tapularını alıcılarına teslim almış olsaydı sözü edilen emlak vergilerini müvekkilinin adına tahakkuk etmemiş olacağını ve dolayısıyla müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınmayacağını, protokol hükümlerine aykırı olarak borcunu zamanında ve gereği gibi yerine getirmeyen davalının, müvekkilinin 6098 sayılı TBK’nın 112 vd. Maddeleri çerçevesinde zararlarını talep etme hakkının doğmuş olduğunu, davalının, faturaları düzenlenmiş 3616 adet devre mülkün tapularını.”Protokol” ile hüküm altına alınan 6 aylık süre içerisinde alıcılarına teslim etmemesi ve aynen ifa talebinde bulunmanın somut olayın özellikleri bakımından yararsız kalması üzerine müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan emlak vergileri tutarının, çevre temizlik vergileri dahil 108.880,49-TL olup müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, müvekkili tarafından, davalıya … 23.Noterliği’nin 30/11/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edilerek müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı ödemeler yönünden uğramış olduğu maddi zararın müvekkiline ihtarnamenin tebliğinden itibaren en geç 7 gün içinde ödemesi, aksi takdirde zararın tahsili için her türlü yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ihtarnamenin 02/12/2021’de tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından müvekkili şirkete bugüne kadar bir ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkili şirket tarafından alacağa ilişkin dava açmadan önce yasa gereği zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulmuş olduğunu ve İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun 2021/144320 numaraları arabuluculuk dosyası tahtında yürütülen müzarekeler sonucunda anlaşmaya varılamadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; sözleşmeye aykırılık nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu maddi zararın ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tazminini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 05/10/2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü hükümlerine göre toplam 3616 adet devre mülkün tapularının,süresinde alıcılarına teslim edilmemesi sebebiyle, davacının uğradığı iddia edilen maddi zararın ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tazmini talepli dava açılarak müvekkilimden tahsilinin istenmiş olduğunu, 05/10/2018 tarihinde taraflar arasında imzalanan protokol gereğince, müvekkili firmanın Kat Mülkiyeti müracaatını takiple hızla bitireceğini, tapular alındıktan sonra faturaları kesilen alıcılara tapularını verme işlemleri de 6 ay içinde tamamlayacağının ifade edilmiş olduğunu, her ne kadar davacı, tapuların müvekkilince tesliminin yapılmadığı, bu nedenle de maddi zarara uğrayacak şekilde emlak vergilerinin kendileri tarafından ödendiğini iddia etse de müvekkilinin yapmış olduğu işlemler doğrultusunda bu zamana kadar 1900 tapunun alıcılara teslim edilmiş olduğunu, tapu işlemlerinin … Tapu Müdürlüğü’nden yapılmakta olup … Tapu Müdürlüğü’nün işlem kapasitesi göz önünde bulunduğunda, müvekkili firmaca yapılan tapu verme işlemlerinin gereğinde ve zamanında yapılmış olduğunu, müvekkilinin elindeki imkanlar neticesinde tapu verme işlemlerini de devam ettirdiğinin davacı tarafından da bilinmekte olduğunu, fakat … Tapu Müdürlüğü’nün işlem kapasitesinin tapu verme işlemlerine yetmemesinde müvekkilinin sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, bu nedenle müvekkiline herhangi bir yükümlülük yüklenilmeyeceğini, müvekkilinin, tapu işlemlerinde sadece evrak takip noktasında bir sorumluluğa sahip olup, sürecin düzenli işlemesindeki kontrolün haricinde herhangi bir yükümlülüğe sahip olmadığını, tapu malikinin davacı olup; devre mülk alıcılarının ise tapu tescilinde alıcı sıfatını haiz olduğunu, ancak davacının, müvekkilce hazırlanan evrakla ve çeşitli işlemlere gereken imzayı atmak için dahi … Tapu Müdürlüğüne gelmemiş olduğunu, bu sebeple yaşanan gecikmelerin sorumluluğunun davacıda olup, müvekkiline bir kusur atfedilemeyeceğini, imzalanan protokol gereği müvekkilinin tapu satış yetkisi veya vekaletnamesinin bulunmamakta olduğunu, müvekkili firmanın sadece iyiniyetli olarak işlemleri yürütmekte olduğunu, ancak davacı tarafça bu iyiniyetin suistimal edilerek işbu davanın açıldığını, gecikmede sorumluluğu bulunmayan müvekkilinden vergi borcunun rücuen tahsili işleminin herhangi bir yasal dayanağa sahip olmadığını, kabul anlamını taşımamakla birlikte; 05/10/2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü gereğince 6 ay içinde, faturaları kesilen alıcılara tapu verme işlemini gerçekleştiremediğinde bir yaptırım, cezai koşulun ön görülememiş olduğunu, ayrıca tapu verme işleminin çoğunluğunun gerçekleştirilmiş olup, … Tapu Müdürlüğü’nün olağan işlem hacmi ve covid-19 pandemisi nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarının kapanmaları, mesai saatlerinin kısa tutulması ve dönüşümlü çalışma gereği olağan çalışma kapasitesinin daha yavaşlaması ve sınırlandırması nedeniyle mücbir sebeple gecikmeler yaşanmışsa da müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun doğmamış olduğunu, davacının müvekkilinden talep ettiği vergi ödemelerinin hukuka aykırı talepler olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yaşanan gecikmenin izahlarının yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığını, 05/10/2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolünde herhangi bir yaptırımın da düzenlenmediğinin açık olduğunu, bu nedenle işbu cevap dilekçesi ile davanın reddini talep etmekte olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
05/10/2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü, ödeme dekontları, ihtarname ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, taraflar arasında imzalanan protokole istinaden, davalı yanca, protokole konu devre mülklerin tapularının, alıcılarına zamanında, teslim edilmemesi nedeniyle davacının ödediği, emlak ve çevre temizlik vergilerinden kaynaklı olarak oluşan zararının, davalıdan tahsiline ilişkindir.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, ödediği emlak ve çevre temizlik vergilerini sözleşme kapsamında talep edip edemeyeceği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için dava konusu belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi Seda AĞIR ve sözleşme uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 15/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
4.1-Dava konusunun; davacının “05/10/2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü”(Protokol) hükümlerine aykırı olarak; toplam 3616 adet devre mülkün tapularının davalı şirket tarafından süresinde alacaklarına teslim edilmemesi, müvekkil şirketin ödemek zorunda kaldığı emlak vergileri(çevre temizlik vergileri dahil)yönünden uğramış olduğu maddi zararın müvekkil şirkete ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren ticari avans faizi ile tazmini..”talebinden ibaret olduğu,
4.2-Davacının 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
4.3-Davalının 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
4.4-Davacı tarafından Bina Vergisi 77.760,03 TL, Çevre ve Temizlik Vergisi 31.120,46 TL olmak üzere toplamda 108.880.49 TL tutarı … Belediye Başkanlığına ödeme yaptığı görülmüştür.
4.5-İşlemiş Faiz Hesabı
TTK Madde 1530
(4)Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
a)Faturanın veya eşdeğer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
b)Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
c)Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebi mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
d)Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hallerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda;şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre,mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz güm olarak kabul edilir.
Davacının davalı tarafa göndermiş olduğu … 23. Noterliği 30/11/2021 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi davalı tarafa 02/12/2021 tarihinde tebliğ ettiği görülmüştür.
Davacı yanın göndermiş olduğu ihtarname tebliğ 02/12/2021 tarihinden itibaren değişen oranlarda 3.617,67 TL faiz talep edebileceği,
4.6-Neticeden; Davacının davalı tarafından 108.880,49 TL asıl alacak,3.617,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 112.498,16 TL Alacaklı olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Taraflar arasında, 05/10/2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye protokolü imzalandığı, bu protokolde davacının protokole konu, “… İli, … İlçesi, … Köyü, … Mevkii, 327 ada, 4 parsel nolu taşınmazın” maliki, davalının yüklenici olarak yer aldığı, protokolün, Protokol’ün I-4. Maddesinin, “Bugün itibariyle devremülk alıcılarından (3253) kişiye faturaları kesilmiş bulunulmaktadır. Devre mülklerden 504 adedi (A1 Blokta 12, A2 Blokta 5, D Blokta 4 konut, toplamda 21 konut x 24) %100 Arsa Sahibi’ne ait olup yüklenici bu devre mülklerdeki payını Arsa Sahibi’nden nakden tahsil etmiştir. Projede toplam devre mülk adedi 9120 olup 5000 adet devre mülk üzerindeki hissesini devreden Yüklenici’nin, halen satış vaadi sözleşmesi yaptığı alıcılardan ödemesini yapmış, borcu olmayan (9120-3253-504-5000=) 363 kişiye daha, Arsa Sahibi’ne %32 payını ödemiş olmak şartıyla, faturalarını kesmeyi, tapularını vermeyi talep hakkı kalmaktadır.”,
Protokol’ün II/C-5.maddesi,”Yüklenici yeniden yapılandırdığı geçmiş yıllara ait Emlak Vergisinin son taksiti ile 327 ada 4 parselin 2018 yılı 2. Taksitini zamanında ödeyecektir.”,
II/C-6.maddesi, “26.03.2018 ve 24.04.2018 tarihli protokollerde belirtildiği üzere, Tüketici Haklarını koruma mevzuatı ve uygulamalarının bu kişilere verdiği “sözleşmeyi fesih ve ödedikleri parayı geri isteme/alma” kolaylığı dikkate alındığında, adlarına faturaları kesilmiş ve kesilecek kişilere tapularının da derhal verilmesi iptallerin önlenmesi bakımından tarafların menfaatinedir. Bu hususun önemini dikkate alan Yüklenici öncelikle başlatmış olduğu kat mülkiyeti müracaatını yakından takiple hızla bitireceğini, kat mülkiyeti tapularını aldıktan sonra faturaları kesilen Alıcılara tapularını verme işlemlerini de 6 ay içinde tamamlayacağını ifade etmiştir. Yüklenici satışını bizzat yaptığı devre mülklerin Alıcılarına, üzerlerinde devre mülk tesis edilmiş kat mülkiyeti tapularının kendileri tarafından verileceğinin bilincindedir.” hükümlerine havi olduğu görülmüştür.
Mahkememizce, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında imzalanan sözleşme, dekontlar, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında düzenlenen protokole istinaden, davalının 6 (altı) aylık süre içerisinde protokole konu devre mülklerin tapularını hak sahiplerine devretmediği, davacının, protokol kapsamında edimini yerine getirmediği, davacı yanca iş bu hususa ilişkin olarak, … 23.Noterliği’nin 30/11/2021 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin davalıya 02/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının temerrüde düştüğü, davacının protokol ve TBK. 112. Madde kapsamında davalıdan, dosyada mübrez ödeme dekontlarına istinaden ödediği tutarı davalıdan talep hakkı bulunduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, 108.880,49-TL.’nın 10/12/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacın davasının kabulü ile, 108.880,49-TL.’nın 10/12/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 7.437,62-TL. harçtan, peşin alınan 1.859,41-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 5.578,21-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.332,07-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL. başvurma harcı + 1.859,41-TL peşin harç + 3.000-TL. bilirkişi + 83,50-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 5.023,61-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır