Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/88 E. 2022/290 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/88 Esas
KARAR NO:2022/290

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:08/02/2021
KARAR TARİHİ:26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 09.06.2019 Tarihinde davalı sigorta şirketinde … nolu poliçe ile trafik sigortası bulunan dava dışı …’a ait … plakalı aracın, olay yerini terk eden kusurlu sürücü sevk ve idaresinde iken, davacı sigorta şirketine … no’lu poliçe nosu ile kasko sigortası bulunan … plakalı araca %100 kusurlu olarak çarptığını ve sigortalı araçta hasar meydana geldiğini, sigortalı araçta kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelmesiyle tespit edilen hasar miktarının davalının %100’lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı 8.883,51 TL’nin davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödendiğini, bunun üzerine, ödenen hasar bedelinin rucuen tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini iddia ederek, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, itirazın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına ve ayrıca davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla; sigortalı araç sürüşücünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı tarafından sigortalı araç sürücüsünün her ne kadar olay yerini terk ettiği belirtilmişse de, buna dair herhangi bir resmi tutanak ve belgenin mevcut olmadığını, davacı taraf sigortalısının tek taraflı beyanıyla tutulan kaza tutanağında sürücünün firar ettiğine dair beyanın doğruluğu ve gerçekliğinin bulunmadığını, Davacı tarafın, sigortalının kusurlu olduğunu ve zararını usulden ispatı gerektiğini, talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, kaza tarihiyle poliçe teminatının 36.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, Müvekkili şirkete davadan önce başvuru yapıldığını, ancak sorumlulukları olmadığının tespit edildiği, KTK’nun 99. Maddesi gereğince, sigorta şirketinin hasar ödeme mükellefiyetinin hak sahibinin belgeleri ile usulden sigorta şirketine müracaatından 8 işgünü sonra başladığını,Söz konusu olay haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, bu nedenle davacının dava tarihi itibariyle yasal faiz talep edebileceğini beyan ederek; davanın reddine, davacının davasının ispati halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulması, faizin en erken dava tarihinde başlatılması, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; trafik kazası nedeniyle kasko sigortası kapsamında ödenen hasar bedelinin ZMMS sigortacısından rücuan tahsili istemli açılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğudur. İşleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten ve teşebbüs sahibi sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması başlıklı 86. maddesi ”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmünü içerir. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşın, meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görendedir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; Davacı vekilince dava dışı … ve davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine, … Plakalı aracın %100 kusurlu olması nedeniyle … plakalı araç üzerinde meydana gelen hasarın rücuan tazmini istemli 8.883,51 TL asıl alacak,1.090,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.974,36 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davacı, kasko sigortalısı … plakalı araca … plakalı aracın %100 kusurlu olarak çarpması nedeniyle oluşan hasar bedelini kasko sigortalısına ödediğinden bahisle … plakalı aracın ZMMS sigortacısı davalıdan tahsili istemli olarak başlattığı takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
İhtilaf, davacının dava dışı sigortalısının maliki olduğu … plakalı araç ile davalıya sigortalı … plakalı araç arasında 09.06.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde; … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar bedelinin davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenmiş olması nedeniyle vaki kazadaki tazminata esas kusur oranları ile araçta meydana gelen hasar bedelinin tespiti ve davacının TTK.’nın1472. maddesi uyarınca, davalıdan rücuen tahsilinin talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmakta olup, kusur oranı ve tazminat miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmiştir.
Mahkememizce alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 09.12.2021 tarihli kusur raporuna göre;“ ….1- Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ın önünde seyreden araca arkadan çarpmak suretiyle dikkat ve özen yükümlüğünü ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu olduğu, 2- Davacı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’in kusursuz olduğu” mütaala edildiği görüldü.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak;
“…1- 09.06.2019 Tarihinde meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle kasko sigortası gereğince ödenen 8.883,51 TL tazminatın rücuen tahsili amacıyla, kazaya karışan … Plakalı aracın trafik sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş. ve dava dışı araç maliki … aleyhine; 19.10.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı,
2- Davacı sigorta şirketi tarafından, hasar tespiti için alınan eksper raporunda; araçta meydana gelen toplam hasar tutarının KDV dahil 8.884,04 TL olarak tespit edildiği,
3- Davacı sigorta şirketi tarafından, … plakalı araçta meydana gelen hasar için,muhtelif tarihlerde olmak üzere toplam 8.883,51 TL (KDV dahil) hasar bedelinin ödendiği,
4- İşlemiş faiz tutarının 857,00 TL olarak hesaplandığı,
5- ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 09.12.2021 tarihli raporunda; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu, davacı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’in ise kusursuz olduğunun tespit edildiği…” şeklinde mütaala ediliği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 09.06.2019 tarihinde davalıya ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın İstanbul 2.Boğaz Köprüsü üzerinde seyir halindeyken aynı istikamette ve aynı şeritte seyretmekte olan davacıya kasko sigortalı olan … plakalı araca arkadan çarpası şeklinde gerçekleştiği mahkememizce de kabul edilen olayda ödeme belgeleri, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu ve kaza anı fotoğrafları hep birlikte değerlendirildiğinde kusura ilişkin ATK raporu ile hesaba ilişkin bilirkişi raporu hukuki değerlendirme mahkememize ait olmak üzere hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli görülmüştür. Davalı tarafından her ne kadar kaza tespit tutanağının tek taraflı tutulduğu kazanın ve kusurun ispat edilmesi gerektiği yönünde savunmada bulunulmuş ise de; kaza anına ilişkin fotoğrafların davacı tarafından dosyaya sunulduğu ve her iki araca ilişkin fotoğrafın bulunduğu, davacıya sigortalı … plakalı aracın arka kısmında davalıya sigortalı … plakalı aracın ön kısmında hasarın oluştuğu hususları birlikte gözetildiğinde iki araç arasında kazanın meydana geldiği ve davacıya sigortalı araca davalıya sigortalı araç tarafından arkadan çarpıldığının anlaşıldığı, hasara ilişkin ekspertiz raporu ve ödeme belgeleri ile bilirkişi raporuna göre 8.883,51 TL (KDV dahil) hasar oluştuğu ve davacı tarafından ödendiği ve davacının rücu hakkının bulunduğu, davalının ATK kusur raporuna ve hesap bilirkişisi raporuna itirazda bulunmadığı, kusur tespitinin yargılamayı gerektirdiği ve davalının usulüne uygun temerrüte düşürüldüğünün davacı tarafından ispat edilemediği bu nedenle de takip öncesi faiz isteminin yerinde olmadığı yine alacağın likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği için davacının icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığı anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın 8.883,51 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın 8.883,51 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 603,83 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,34 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 436,49 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 170,34 TL peşin ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 229,64 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.721,40 TL yargılama masrafının ret ve kabul oranına göre 1.533,14 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin davanın kabul ve ret oranına göre 1.175,64 TL’sinin davalıdan, kalan 144,36 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 163,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan bir yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
10- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır