Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/833 E. 2022/440 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/833 Esas
KARAR NO :2022/440

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2021
KARAR TARİHİ:13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı abone arasında 01.11.2015 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme uyarınca müvekkili şirket nezdinde davalının işyerine … abone numarasıyla indirimli elektrik enerjisi tedarik edildiğini, davalı abonenin ibraz ettiği adrese istinaden “… Köyü … Mah. No:45 …/…” adresinde mukim işyerine elektrik enerjisi tahsis edilmiş olduğunu, sözleşmenin 2. maddesinde de bu hususun ”Abone Tarifi Grubu ve Gerilimi : Ticarethane-AG” olarak belirtildiğini, müvekkili şirket ile davalı abonenin tacir olması nedeniyle akdedilen sözleşmenin 8. maddesinin;”İş bu sözleşme Türk Hukuku’na tabi olup, tüm uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir. 6100 sayılı HMK’nın 193. md’si uyarınca … verileri ile birikte Tedarikçi’nin defter, kayıt ve belgelerinin münhasır delil olduğunu taraflar kabul etmişlerdir.” sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili/görevli kabul edildiğini, müvekkili şirket tarafından davalı işyeri için indirimli elektrik enerjisi tedarik edilmesine rağmen davalı borçlunun taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca belirlenen fatura ödeme günlerinde borcunu ödemediğinin tespit edildiğini, davalı tarafından 09.08.2017 tarihli faturanın ödenmemesi üzerine de iş bu icra takibinin başlatıldığını, taraflarınca işbu dava ile talep edilen kalemlerin şu şekilde olduğunu; 19.02.2019 tarihli faturadan kaynaklanan 2.534,90 TL fatura bedeli, 304,18 icra cezai şart , 114,07 TL gecikme zammı (26.02.2019 tarihinden takip tarihine kadar aylık %5 faiz hesabı sonucu ulaşılmıştır) sonucu dava değeri 2.953,15 TL olarak belirlendiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin 4. maddesi Ödeme, Garanti ve Faturalama işlemlerini açıklamış olduğunu;4.1. ”Faturalar, Tedarikçi hesabına Fatura’nın düzenlenme tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ödenecektir.”4.2. ” Tedarikçi, vadesinde ödenmeyen fatura tutarına, aylık yüzde 5(beş) gecikme zammı yansıtacaktır. Bu oran, her yıl bir önceki yılın tüketici fiyatları endeksi oranında arttırılacaktır. Abone’nin sözleşme hükümleri veya borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde, icralık her faturanın yüzde on ikisi (%12’si) kadar icra ceza bedeli talep edilecektir.”’ denilerek davalı abonenin icra takibine sebebiyet vermesi halinde talep edilebilecek tutarların belirlenmiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle davalı/borçlunun müvekkili şirket nezdindeki ödenmeyen 19.02.2019 tarihli elektrik enerjisi tüketim faturası esas alınarak aleyhinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını davalı/borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı, söz konusu takibe borcu olmadığı gerekçesi ile itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının itirazı üzerine İstanbul Arabuluculuk Bürosu … Büro Dosya Numarası … Arabuluculuk numarası dosyası ile arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk süreci görüşme sonunda anlaşamama ile sonuçlandığını, itirazın iptali ile takibin devamı ve alacaklarımızın tahsili için mahkememizde işbu davanın açma gereğinin hasıl olduğunu, davalı/borçludan tahsilini talep etmiş oldukları alacaklarının likit ve muaccel olduğunu taraflar arasında imza edilmiş olan sözleşmenin davalı/borçlu tarafından ihlali nedeni ile doğmuş olduğunu, bu sebeple tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli itirazlarının reddedilerek, davalı/borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İflas Kanunumuzun 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; davalarının kabulüyle davalı/borçlunun takibe yapmış olduğu yetki ve esas hakkındaki itirazlarının iptaline …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası üzerinden takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı tarafa, usulüne uygun tebligat yapılmış ancak cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava İ.İ.K.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra dairesi … Esas nolu icra dosyası, … Vergi dairesi, …, … ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazıları celp edilip incelenmiştir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir: “MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b)Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e)Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f)Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
İstanbul Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevapları ile davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ve sunulan deliller kapsamında uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir. HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. (İstanbul Bam 3.Hukuk Dairesinin 2022/996 E., 2022/1444 K., 11/05/2022 tarihli ilamı da aynı doğrultudadır.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemede, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır