Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/83 E. 2021/449 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/83 Esas
KARAR NO: 2021/449

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 04/02/2021

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:18/02/2021
KARAR TARİHİ:10/06/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili tarafından Tasfiye Halinde … A.Ş. ve … Başkanlığı hasım gösterilerek …. İş Mahkemesinin … E. sayılı dosyası nezdinde hizmet tespit davası açıldığını, ancak ilgili şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin yapılan yargılama sürecinde öğrenildiğini, İş Mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından …. İş Mahkemesi tarafından işbu davanın açılması için mehil verildiğini, ihyası talep edilen şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin “…, … Cad. No:104/1 …/…” olduğunu ve bu şirketin ticaret sicilinden 10.10.2003 tarihinde resen silindiğini, söz konusu dava dosyasında işe giriş bildirgesi bulunan ve bu sebeple ihyası talep edilen şirkette çalıştığı sürelerin tespiti zorunlu hale gelen davacının davasına devam edebilmesi ve taraf teşkilin sağlanması amacıyla söz konusu şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiğinden, bu davanın açılmasında müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu belirterek, sicilden terkin olunan Tasfiye Halinde … A.Ş. nin ihya edilerek ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile, müvekkili Müdürlüğün, davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 34. maddesi ve Ticaret Sicil Tüzüğünün 28. maddesi hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 08/02/2021 tarihli ara kararı ile, ihyası istenilen şirketin tasfiye sonu nedeniyle sicil kaydının kapalı olduğu anlaşıldığından, şirketin tasfiye memuruna karşı dava açmak için davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekili …. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası ile tasfiye memuruna karşı dava açmış ve her iki davanın birleştirilmesine karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Birleşen davanın davalısı … vekili Mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile; şirketin tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak eksiksiz tamamlandığından ihya telebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iddiası gibi TTK.nın geçici 7.maddesi kapsamında resen terkinin söz konusu olmadığını, şirketin tasfiye işlemlerinin 2003 yılında tamamlandığını ve 2013 yılında defter saklama yükümlülüğünün ortadan kalktığını, davacının 1991 yılındaki sözde 3 aya dair 30 yıl sonra sigortasız çalıştırıldığı iddiasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve talebin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davalar; şirketin ihyasına ilişkindir.
Ticaret sicil kaydına göre ihyası istenilen şirketin; …, … Cad. No:104/1 …/… adresinde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği ve 10/10/2003 tarihinde şirketin tasfiyesinin sona erdiğinden ticaret sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye memurunun davalı … olduğu görülmüştür.
…. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası incelenmesinde; davacının ihyası istenilen şirkete ve SGK.ya karşı Hizmet Tespiti davası açtığı, Mahkemenin 21/01/2021 tarihli celsesinde şirket ihyasına dair dava açmak üzere davacıya süre verildiği ve 25/03/2021 tarihli celsesinde Mahkememizin bu dosyasının kesinleşmesinin beklendildiği anlaşılmıştır.
Tasfiye olan şirket ile ilgili …. İş Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açıldığı, bu dosyadaki yargılamanın devamı için şirketin ihyası gerektiği ve bu nedenle davacının bu davaya açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü davanın niteliği gereği davada yasal hasım olduğundan dolayı, şirketin tasfiyesinin …. İş Mahkemesinde açılan davadan önce olması nedeniyle davalı tasfiye memurunun da bu nedenden dolayı yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Tasfiye olan şirket ile ilgili hizmet tespiti davası açıldığı ve bu dosya için şirketin ihyası gerektiğinden açılan davaların kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve Birleşen davanın KABULÜ İLE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilmiş olan TASFİYE HALİNDE … ŞİRKETİ’nin, …. İş Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan …’in şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Kararın TESCİL ve İLANINA,
4- Asıl ve Birleşen davalarda;
a) Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
b) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c) Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/06/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır