Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/800 E. 2022/952 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/800 Esas
KARAR NO:2022/952

DAVA:Şirket Feshi
DAVA TARİHİ:21/12/2021
KARAR TARİHİ:28/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili ile …’in 15/02/2021 tarihinde 10267 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 615. sayfasında yayınlanan davalı şirketi, kazanç sağlamak ve paylaşmak amacı ile aralarındaki güvene dayalı olarak kurduklarını, davalı şirketin kuruluşundan bu yana 10 ay geçmiş olmasına rağmen kuruluş amacına ulaşamadığını, kuruluşundan itibaren sınırsız süreli olan şirkette her iki tarafın da müştereken temsile yetkili olduklarını, tarafların hisse oranlarının yarı yarıya olacak şekilde belirlendiğini, şirketin sermayesinin 100.000 TL olduğunu, 50.000 TL değerindeki 50 adet payın müvekkiline, 50 payın ise diğer ortağı …’e ait olduğunu, ancak diğer ortak olan … tarafından taahhüt edilen miktarla ilgili olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin şirketin kuruluş aşamasından itibaren şirketle ilgili tüm gider ve masrafları karşıladığını, şirketin bulunduğu adresteki işyeri kirasını dahi kendi cebinden ödemek durumunda kaldığını, davacının şirketin alacak kalemleriyle ilgili olarak son birkaç aydır diğer ortağından net bir bilgi alamadığını, bu durumun tarafların arasındaki güven ilişkisini zedelediğini, aralarındaki tartışmaların kavga boyutuna gelmiş olmakla birlikte şirketin devam etmesi ve amacına ulaşabilmesinin imkansız duruma geldiğini, müvekkilinin bugüne kadar diğer ortağının şirket adına tahsil ettiği tüm paralar için hiçbir belge almadığını, diğer ortak tarafından şahsi banka hesabınca tahsil edilip şirket merkezine teslim edilen-edilmeyen paraların resmi kayıtlara işlenmediğini, müvekkilinin şirketin amacına ulaşabilmesi adına yüksek miktarlı paraları ortaya koymuş olmasına rağmen, şirketin sürekli olarak zarara uğradığını ve bu durumun davacının telafisi imkansız zararlara uğramasına sebep olduğunu, taraflar arasında bir toplantı gerçekleştiğini, davacının maddi ve manevi olarak şirketin varlığını devam ettiremeyeceğini şirketin kapatılması gerektiğini, karşı tarafa olan güvenini yitirdiğini beyan ettiğini ancak diğer tarafın bu taleplere olumlu yaklaşmadığını belirterek, şirket ortaklarının birbirlerine karşı güvenleri kalmadığı için ve bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığı için haklı sebeplerden dolayı davalı …nin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.
Dava, şirketin feshine ilişkindir.
Davalı şirketin; ticaret sicil dosya sureti, vergi kayıtları, … ilçe … Müdürlüğünden gelen tutanak incelenmiş ve davacı tanığı dinlenmiştir.
Davalı şirketin, … Mah. … Cad. No: … …/… adresinde kayıtlı olduğu, ortaklarının davacı … ile dava dışı … olduğu, davacının ve …’in her ikisinin de şirket müdürü olarak atandığı, şirketin 15/02/2021 tarihinde kurulduğu anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesine yazılan müzekkereye verilen cevapta; davalı şirketin 15/02/2021 tarihinden beri dairenin ticari faal mükellefi olduğu bildirilmiş, tahakkuk ve tahsilat belgeleri gönderilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta; davalı şirketin adresinde başka bir şirketin faaliyet gösterdiğinin tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davalı şirketin mali müşavirinin bildirilen adresine yazılan müzekkere iade edilmiş, davacı taraf mali müşavirin yeni adresini bildiremediğinden davalı şirketin ticari defter ve belgelerine ulaşılamamıştır.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı …, bir seferinde, davacı ile diğer ortağın tartışmasına şahit olduğunu belirtmiş, diğer davacı tanıkları dinlenememiş, davacı vekili 28.11.2022 tarihli celsede tanıklara ulaşmadıklarını belirterek mevcut duruma göre karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı, davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesini talep etmektedir. TTK.nın 636/3. maddesine göre haklı sebeplerin varlığında her ortak Mahkemeden şirketin feshini isteyebilir.
Davacı şirketin kuruluş aşamasından itibaren şirketle ilgili tüm gider ve masrafları karşıladığını, şirketin bulunduğu adresteki işyeri kirasını dahi kendi cebinden ödemek durumunda kaldığını, şirketin alacak kalemleriyle ilgili olarak son birkaç aydır diğer ortağından net bir bilgi alamadığını, bu durumun aralarındaki güven ilişkisini zedelediğini, aralarındaki tartışmaların kavga boyutuna gelmiş olmakla birlikte şirketin devam etmesi ve amacına ulaşabilmesinin imkansız duruma geldiğini belirterek, şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmiştir.
Her davada olduğu gibi bu davada da davacı iddialarını ispatlamak durumundadır. Davalı şirketin 15/02/2021 tarihinde kurulduğu ve kuruluşundan yaklaşık 10 ay sonra bu davanın açıldığı, şirketin iki ortaklı olduğu ve davacının da şirket müdürü olduğu anlaşılmaktadır. Davalı şirketin ticari defter ve belgelerine ulaşılamamış ve sadece bir tanık dinlenmiştir. Dinlenen tanığın sadece bir sefer şirket ortaklarının tartışmasına tanık olması haklı nedenle şirketin feshi için yeterli değildir. Davacı, şirketin haklı nedenle feshini gerektirecek boyutta taraflar arasında ihtilaf olduğunu, şirketin devamının kendisi için çekilmez hal aldığını, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini ispat edememiştir. Davacının şirketin müdürü olması nedeniyle şirketin alacak kalemleriyle ilgili olarak son birkaç aydır diğer ortağından net bir bilgi alamadığı ve şirketin amacına ulaşabilmesinin imkansız duruma geldiği iddiaları da haklı nedenle fesih sebebi olarak kabul edilemez.
Açıklanan nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır