Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/774 E. 2022/155 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/774 Esas
KARAR NO:2022/155

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:02/08/2021
KARAR TARİHİ:08/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/11/2020 günü saat 13.40’da, … …, … Mahallesi … Sokakta, müvekkilinin … plakalı araca, sürücüsünün … olduğu … plakalı araç ile çarpıştığını, … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğunu, davalı sigorta şirketine posta yoluyla yazılı başvuru yapıldığını, davalı tarafından kusurlunun trafik poliçesi … gözükmektedir tekrar kontrol ederek ilgili sigorta şirketine müracaat edilmesi gerektiği şeklinde cevap verdiğini, olay anında …’nın sigortası, kaza tespit tutanağında … Sigorta Anonim Şirketi yazılı olduğunu, kazanın gerçekleştiği tarihte sigorta şirketi hangisi ise ona başvurulması gereklikleri olduğunu, başvurularında herhangi bir hata bulunmadığını, araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL alacağın davalıdan tahsiliyle, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete yöneltilen davada … plakalı aracın olay tarihinde … sigortamı olduğu iddia edildiği, ancak kaza tarihinde geçerli olan bir sigorta poliçesi kaydına rastlanılmadığı, kaza sırasında aracın ZMS sigortacısının … A.Ş. Olduğu ve davacıya bildirildiği, … nezdinde 14.11.2020 tarihinde hasar ihbarının yapıldığını, 16.12.200 tarihinde tamirhaneye 4.264 TL ve davacıya 17.12.2020 tarihinde 700 TL ödendiğini buna rağmen davacı vekilinin ısrarla müvekkili olduğu şirkete dava ikame ettiği, bu nedenle meydana gelen kazada müvekkili olduğu şirketin sorumlu olmadığı, bu sebeple müvekkili olduğu şirket masraflar ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığı, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep edilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/… E. 2021/… K. Sayılı 10/11/2021 tarihli görevsizlik ilamıyla mahkememize tevzi edilen dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydının yapıldığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı araçta oluşan değer kaybının tazmini davasıdır.
Bir davanın tarafları o davada gerçekten taraf sıfatına sahip değilse, mahkemece dava konusu hakkın esasına girip karar verilemez. Davanın sıfat yokluğundan reddedilmesi gerekir. Davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine, davalı sıfatı ise sübjektif hak kendisinden istenebilecek kişiye aittir. Bir alacak davasında davalı olma sıfatı o alacağın gerçek borçlusuna aittir. Alacak davası, o alacağın gerçek borçlusundan başka bir kişiye karşı açılırsa, dava konusu alacağın mevcut olmadığından dolayı değil, davalının davalı sıfatına sahip olmadığından dolayı reddedilir.
Dava dilekçesinde bildirilen kimi yanlışlıklar, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, oluşan hataların giderilmesi bazı durumlarda mümkün olabilmektedir. Davanın, hasımda değil temsilcide yanılma sonucu hatalı açılması halinde husumetten reddedilmeyip gerçek temsilciye davanın yöneltilmesi gerektiği Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi ile, “ Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir.
Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, taraf değişikliği karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvurulduğu ve davalı tarafından kaza tarihinde kendilerince yapılmış sigorta poliçesi olmadığının ve kaza anındaki sigortacının … olarak bildirildiğinin davacının dava dilekçesinden de anlaşıldığı, her ne kadar davacı tarafından kendilerine sigortacının … olduğuna dair bir belge verilmediği ve temsilcide yanılma olduğu davanın … A.Ş’ye yöneltilmesi beyan ve talep edilmiş ise de, davalının gerçek sigortacıya yönelik bir belge temin ve davacıya verme sorumluluğu bulunmadığı gibi açıkça poliçeyi düzenleyen sigorta şirketinin adının belirtildiği, kaza tespit tutanağında yanlışlıkla davalı sigorta şirketinin adının yazılma ihtimalini değerlendirmesi ve … A.Ş nezdinde araştırma yapılması, başvuru yapması gerekirken davalının çok net ve açık cevabına rağmen davalı hakkında dava açıldığı gibi davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde … nezdinde 14.11.2020 tarihinde hasar ihbarının yapıldığı, 16.12.200 tarihinde tamirhaneye 4.264 TL ve davacıya 17.12.2020 tarihinde 700 TL ödendiğinin beyan edildiği ve buna ilişkin sorgu sonucunu sunulduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafın yanlış gösterilmesinin kabul edilebilir bir hata, temsilcide yanılma olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla davacının davasının pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının Pasif Husumet Yokluğundan REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 90,08 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır