Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/764 E. 2023/962 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/764 Esas
KARAR NO :2023/962

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:06/12/2021
KARAR TARİHİ:20/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin haklı alacağına istinaden borçlu aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası nezdinde başlatılan icra takibine karşı davalı borçlu tarafından kötüniyetli ve haksız olarak yapılan itirazlar sonucunda takibin durdurulduğu, davalı borçlu … – … Tekstil’in, davacı şirkete açıkça borçlu konumda olduğu; bu durumun ticari defter kayıtları ile de sabit olduğu;nu, alacağı sürüncemede bırakma saiki ile yapılan haksız itirazların iptal edilmesi gerektiğini, itirazın iptaline ve takip değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacıya hiçbir borcu bulunmadığını. esasında davalının, davacıdan alacaklı konumda olduğunu, davacı her ne kadar taraflar arasında mal alım satımı yapıldığını iddia etmişse de davacı tarafından davalıya teslim edilen mal bulunmadığını, davalının muavin defter kayıtlarından da görüleceği üzere davacıdan 18.271,94 TL alacaklı konumda olduğunu, bu hususun, karşı tarafça da bilinmekte olup, haksız ve hukuka aykırı deliler ile davalı aleyhine takip başlatıldığı; davacı tarafından sunulan ve ihtiyati haciz kararına dayanak gösterilen cari hesap ekstresi, faturalar ve kimin tarafından imzalandığı belli olmayan sevk irsaliyelerinin gerçeği yansıtmayan deliller olduğunu, malların teslimine ilişkin olarak dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinde hem teslim alan imzalarının bulunmamasının hem de fiili sevk tarihinin olmamasının, malların teslim edilmediğinin açık bir göstergesi olduğu öne sürülerek davanın reddine ve alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 08/08/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; dava konusu icra takibinin dayanağı hesap ilişkisinin 2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki faturalar ve ödemelerden oluştuğunu, davacı tarafından düzenlenen faturaların, davalı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olması nedeniyle toplam 83.208,06 TL tutarındaki 2 adet fatura karşılığında mal veya hizmet verildiğinde ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğunu, davalı tarafından davacıya yapılan ödemenin toplam 80.000 TL olduğu değerlendirilmekle birlikte 28/05/2021 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdn 3.208,06 TL alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 09/10/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; davacı tarafından düzenlenen faturaların, davalı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olması nedeniyle toplam 83.208,06 TL tutarındaki 2 adet fatura karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğunu, davalı tarafından davacıya yapılan ödemenin toplam 50.000,00 olduğu değerlendirilmekle birlikte 28.05.2021 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 33.208,06 TL alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
İstanbul Bam 12.Hukuk Dairesinin 2019/1458 E., 2021/1639 K. sayılı ilamında ” Bilindiği üzere, çekin borçlunun elinde olması, bedelinin ödendiğine karine teşkil eder (Yarg. 19. HD. 13/03/2018 tarihli, 2016/15163 E. 2018/1172 K.). Bu karinenin aksinin ise alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık da davalının teslim edilen mal bedelini ödeyip ödemediği noktasında toplanmaktadır.
Davacının ticari defterlerine göre taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde davacının davalıdan 8.245-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya verilen çeklerden 6.000-TL bedelli çekin ödendiği, 3.290-TL ve 5.000-TL bedelli olmak üzere toplam 8.290-TL bedelli çeklerin ise davalıya iade edildiğinin kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Çeklerin davacı tarafından iade edilerek davalının elinde olduğunun her iki tarafça da kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda çekin davalı borçlunun elinde olması nedeniyle bedelinin ödendiğine dair oluşan karinenin aksinin davacı alacaklı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Karinenin aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin alacağın ispatlanmış olduğu yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Ancak, davacının davası haksız ise de, davacının icra takibini başlatmakta kötüniyetli olduğuna dair bir delil bulunmadığından kötüniyet tazminatı şartları oluşmamıştır. Açıklanan nedenlerle, hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile çekin davalı borçlunun elinde olması nedeniyle bedelinin ödendiğine dair oluşan karinenin aksinin davacı tarafça ispatlanması gerektiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, davacının alacaklı olup olmadığının araştırılması için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, bu kapsamda mali bilirkişiden raporlar alındığı, alınan raporlar ile davaya konu 83.208,06 TL tutarındaki 2 adet faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde de yer aldığının anlaşıldığı, bu faturalar nedeniyle davalının davacıya yaptığı 50.000 TL ödeme ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının davalıya iade ettiği 30.000 TL’lik çeke ilişkin olduğu, üstte belirtilen İstinaf ilamında da belirtildiği gibi çekin davalıda olmasının bedelinin ödendiğine karine olduğu aksinin davacı tarafça ispatlanması gerektiği, davacının ise 30.000 TL’lik çeki bedeli ödenmeden iade ettiğini ispatlayamadığı gözetilerek, bu çek dahil davalının davacıya yaptığı toplam ödemenin 80.000 TL olduğu kanaati ile bakiye 3.208,06 TL asıl alacak, ihtiyati haciz masrafı ve vekalet ücreti yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacağın likit olduğu gözetilerek davacı lehine kabul edilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş, reddedilen tutar yönünden davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 3.208,06 TL asıl alacak, 165,50 TL ihtiyati haciz masrafı, 910 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.283,56 TL üzerinden devamına, asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında 856,71 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
4-Alınması gereken 292,60 TL harçtan, peşin alınan harcın mahsubu ile artan 292,9‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve alınması gerekli 292,60 TL peşin harcın toplamı olan 351,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.283,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 1.311‬ TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 163,79 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 164,92 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, geriye kalan 1.155,08‬ TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/12/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır