Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/753 E. 2022/61 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/753 Esas
KARAR NO : 2022/61

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin şahıs firması sahibi olup personel ve okul servis taşımacılığı yaptığnı, ticari faaliyetine konu servis taşımacılığı için davalı şirketin İnternet üzerinden verdiği araç satış ilanı gördüğünü ve davalı ile iletişime geçtiğini, aracın … Bayisinde olduğu ve ekspertiz raporunu iletebileceklerini bildirdiklerini, ekspertiz raporu müvekkile iletildikten sonra raporu incelemiş, davalı şirketin kurumsal kimliği sebebiyle ilettikleri ekspertiz raporuna itibar ederek … plakalı, … marka, 2016 model, … motor ve … Şasi numaralı, yakıt tipi dizel ve 182000 kilometre olan aracı 235.000,00 TL bedelle … tarihli … 10. Noterliği … yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile davalıdan satın aldığını, aracı çekici vasıtasıyla davalının yönlendirdiği … firmasının… adresinde 06.08.2021 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin araç üzerinde yaptığı ilk kontrollerde ekspertizde belirtilmeyen aracın sürgülü kapı ve sağ ön kapı kilitlerinin çalışmadığını, vites geçişlerinde problem olduğunu, davalı ile iletişime geçerek durumu bildirdiğini ancak davalı herhangi bir kontrol yapmadan araçta ekspertiz de belirtilenler haricinde bir problem olmadığını ve satış sonrasında sorumlulukların olmadığı bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkilinin gerekli tespitleri yapmak üzere markanın yetkili bayisi olan … A.ş.’ye aracı götürdüğünü, yapılan ayrıntılı incelemeler sonucunda sağ ön ve sürgülü kapı kilitlerinin, sürgülü kapı lastiğinin, ön kapı lastiğinin, elektrik kapatma yardımcısının, vites değiştirme tertibatının, vites değiştirme çubuğunun, vites halatının, şanzıman kolu ve takozunun, sileceklerin çalışmaması sebebiyle sam beyninin değişmesi gerektiği bildirdiklerini, satış aşaması uzaktan yürütülmüş olması sebebiyle müvekkil satış öncesinde aracı kontrol etme imkanı bulamamış, davalı şirket tarafından iletilen ekspertiz raporlarına davalının kurumsal kimliği göz önüne alarak güvendiğini ve aracı satın aldığını belirterek ayıptan kaynaklanan onarım bedeli olarak şimdilik 1.000 TL nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yarılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava Bakımından Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin … Mahallesi, …Caddesi, No: …” Adresinde Faaliyet gösterdiğini, Yetkili Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri Bakımından … Asliye Ticaret, Asliye Hukuk Mahkemeleri Bakımından İse … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin garanti süresi dolmuş ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticareti hakkında yönetmelik kapsamında da garanti haricinde tutulmuş araç bakımından garanti sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı olarak açılan onarım bedelinin tazmini davasıdır.
HMK’nın 115/1. maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir.
Davacının tacir olup olmadığının tespiti bakımından … Ticaret Sicil Müdürlüğüne, … Vergi Dairesine, … Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine müzekkereler yazılmıştır.
… Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından verilen cevapta davacının … Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odasında kaydının olduğu bildirilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından verilen cevapta davacının sicilde kaydının olmadığı bildirilmiştir.
… Vergi Dairesi tarafından verilen cevapta davacının vergi kaydının bulunduğu ve VUK 177/1 deki sınırları aşmadığı bildirilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. … Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından verilen cevapta davacının tacir kaydının olmadığı, … Vergi dairesi tarafından verilen cevapta davacının vergi kaydının olduğu ve gelirlerinin esnaf işletmesi sınırlarını aşmadığı bildirildiği böylelikle davacı tarafın tacir olmadığı ve her iki tarafın tacir olma koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre davanın her iki tarafının tacir olmadığı ve davanın ayıplı ifadan kaynaklı onarım bedeline ilişkin olduğu ve mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı bu nedenle Mahkememizin bu davada görevli olmadığı anlaşıldığından Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/02/2022

Katip
¸

Hakim
¸

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.