Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/749 E. 2022/823 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/749 Esas
KARAR NO :2022/823

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/11/2021
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … işletmecisinin davacı şirket olduğunu, davalının … plakalı araçlar ile muhtelif tarihler arasında ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücreti ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 7. Fıkrası gereğince ihlalli geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkanı verildiğini, işbu dava konusu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilince, davalı aleyhine İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5. Maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerine itiraz etiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının zaman kazanma amacı ile haksız ve kötü niyetle yapıldığını, davalının borcun tamamına yönelik itirazlarının asılsız olduğunu, davalının araçlarının otoyolu kullandığı anlarda HGS/OGS hesaplarının müsait olmadığını, bu hesapları müsait tutmak ve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmak davalının sorumluluğunda olduğunu iddia ederek; Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıya; davanın kabulüne, davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline takibin devamına, davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederek iş bu davayı açmıştır.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, otoyol ihlali geçişten kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davalının tacir olup olmadığının tespiti bakımından … Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve … Mal Müdürlüğüne müzekkereler yazılmıştır.
… Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nün 29.06.2022 tarihli cevabi yazısı ile, davalının işletme hesabı defteri tuttuğu, VUK 177/1 deki limitleri aşmadığı bildirilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün 06.04.2022 tarihli cevabı yazısı ile davalının kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
26/06/2012 tarihli, 6335 sayılı yasa ile değiştirilen TTK 4. maddesinde, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
TTK 4. maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” denilmektedir.
Anılan maddede, tek tek belirtilen davaların, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nispi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği ifade edilmiştir.
Somut olayda, davanın otoyol ihlali geçişten kaynaklı itirazın iptali davası olduğu, … Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nün 29.06.2022 tarihli cevabi yazısı ile, davalının işletme hesabı defteri tuttuğu ve VUK 177/1 deki limitleri aşmadığının bildirildiği, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 06.04.2022 tarihli cevabı yazısı ile davalının kaydının bulunmadığının bildirildiği ve davacının dava tarihi itibariyle tacir olmadığı anlaşılmıştır.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
Dava konusu ve sunulan deliller kapsamında davaya konu uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmüştür.
HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …

Hakim ..