Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/725 E. 2022/298 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/725 Esas
KARAR NO :2022/298

DAVA:Tespit ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ:19/11/2021
KARAR TARİHİ:26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, banka hesap bilgilerinin; “… Şubesi … hesap numaralı … IBAN numaralı,” ve “… Şubesi … hesap numaralı … IBAN numaralı” hesaplar olduğunu, davalı bankanın belirtilen banka hesaplarının internet bankacılığını kullanıma kapatmış olduğunu, müvekkilinin internet bankacılığını ve hesaplarını kullanamamakta olduğunu, dava konusu banka hesaplarının kullanıma açılması için arabuluculuk görüşmesi yapılmış olduğunu, ancak bir anlaşma sağlanamadığı için işbu davayı açma ihtiyacının hasıl olmuş olduğunu, davalı bankanın, herhangi bir makul sebep göstermeksizin ve herhangi bir ihtaratta bulunmaksızın müvekkilinin internet bankacılığını birden kullanıma kapatmış olduğunu, işbu dava açılmadan önce banka şubesiyle ve genel müdürlüğüyle yapılan görüşmelerde kredi ödemesinden dolayı hesabın tamamen kapatılamadığını, sadece internet bankacılığının erişime kapatıldığını ve kredi ödemeleri tamamlanınca hesapların tamamen kapatılacağının öğrenildiğini, müvekkilinin davalı banka nezdinde ciddi miktarların bulunduğu mevduat ve kredi hesaplarına sahip olduğunu, davalı bankanın kârlı bir müşterisi olan müvekkilinin internet bankacılığının kapatılmasının, ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalarının kabulünü, davalı banka tarafından kapatılan dava konusu hesaplara ait internet bankacılığının yeniden kullanıma açılmasını, davalı bankadan 10.000-TL manevi tazminat alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını müvekkilinin yönünden somutlaştırmamış olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi ve iddia ve taleplerinin usül ve yasaya aykırı olup hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı ile ilgili 24/08/2021 tarihinde müvekkili bankanın … Şubesi’ne yazı iletilmiş olup, söz konusu yazıda davacı hakkında özel evrakta sahtecilik, dolandırıcılık suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca bir soruşturma yürütüldüğünü ve suça konu olduğu belirtilen Swift mesajlarının … Polis Merkezi amirliğine gönderilmesinin talep edildiğini, 01/09/2021 tarihinde ise bir işlem dışındaki diğer işlemlerin müvekkili bankanın kayıtlarında yer almadığını ifade eden yazının ilgili makama gönderilmiş olduğunu, müvekkili bankaca, 5549 sayılı “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Kanun” ve bağlı mevzuatı kapsamında incelenmiş ve yukarıda bahsedilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmaya konu suç duyurusunda da yer alan hususlar arasında belirtilen “…İran vatandaşı …, ile yabancı firmalar … Ltd. …”ye ait işlemlerin biri hariç gerçek olmadığı, işlemlerin şahıs ve firmalarınca başkası nam ve hesabına yapılması ancak bu kişiler adına herhangi bir yetki belgesi ya da vekaletin bulunmaması hususları da dikkate alınarak Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’in İşlemin reddi ve iş ilişkisinin sona erdirilmesi başlıklı 22. maddesi kapsamında hem davacı hem de ortağı olduğu firmalarla iş ilişkisinin sonlandırılması kararı alındığını, müvekkili bankanın yukarıda açıklanan haklı nedenlerinin varlığı sebebiyle, davacının sahibi olduğu aşağıda belirtilen grup firmalarıyla iş ilişkisi sonlandırma kararı alınmış olduğunu, bu firmaların “… Tic.ltd.şti. …, … Anonim Şti. …, …A.Ş. …” olduklarını, müvekkili bankaca verilen karar doğrultusunda, davacı tarafa belirtilen şirketleri için, imzalamış bulunduğu sözleşmeler uyarınca, mevduat hesabının /hesaplarınıın kapatılacağı şeklinde yazılı bildirimde bulunulmuş olduğunu, davacının … hesaplarının ise, mevcutta müvekkili banka ile devam eden açık bir kredisinin bulunması nedeniyle kapatılmamış olduğunu, müvekkili bankaca, davacının hesaplarının kapatıldığı iddiasının gerçeği yansıtmamakta olduğunu, halihazırda davacının, şahıs hesaplarını kullanmaya devam etmekte olduğunu, manevi tazminat davasından söz edebilmek için öncelikle kanunda düzenlenen tazminat şartlarının varlığı gerekmekte olup; huzurdaki davada bu tazminat şartlarının gerçekleşmediğinin aşikar olduğunu, manevi tazminattan söz edebilmek için tazminat şartlarının yanı sıra kişilik haklarına ağır bir saldırının varlığı gerekmekte olup; huzurdaki davada gerek tazminat şartları gerekse davacının kişilik haklarına bir saldırının gerçekleşmemiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, internet bankacılığının hukuka aykırı olarak kapatıldığının tespit ile internet bankacılığının yeniden kullanıma açılması ve manevi tazminata ilişkindir.
HMK’nın 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesinde, kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/k maddesinde tüketici “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” şeklinde, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı Yasanın 73. maddesinde, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Buna göre bir tarafı tüketici bulunan mutlak ticari dava niteliğindeki davalara da tüketici mahkemelerince bakılacaktır.
Davacı yanca, davalı bankanın Fulya ve … şubelerinde bulunan hesaplarına bağlı internet bankacılığının kullanımına kapatıldığını, internet bankacılığının hukuka aykırı olarak kapatıldığının tespiti ile internet bankacılığının kullanıma açılması ve uğranılan manevi zararın tahsiline ilişkin açılan davada, taraflar arasında Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı ve davaya konu internet bankacılığının bağlı bulunduğu hesapların bireysel hesap numarası olduğu, davacının tüketici, davalı bankanın hizmet sağlayıcı konumunda olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden olduğu anlaşıldığından Mahkememizin bu davada görevli olmadığı, görevli Mahkemenin 6502 sayılı kanun gereğince İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK.nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, resen HMK.nın 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanan 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır