Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/723 E. 2023/782 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/723 Esas
KARAR NO :2023/782

DAVA:Ticari Şirket
DAVA TARİHİ:19/11/2021
KARAR TARİHİ:31/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2008 yılında … Şirketi’nin … ile birlikte kurduğunu ancak birtakım anlaşmazlıklar sonucu 03/12/2008 tarihinde …’ya devrettiğini, müvekkilinin bu durumu diğer ortağı olan …’ya sözlü olarak bildirdiğini, şirket müdürü tarafından aradan geçen 13 yılda sicilde herhangi bir değişiklik yapılmadığını bu devir işleminden sonra müvekkilinin şirketle herhangi bir bağı kalmadığını, devrin ihbarından sonra müvekkilinin, şirket müdürü tarafından şirket sicilinde gerekli düzenlemelerin yapılması için için karar alınması gerektiğini müvekkilinin bu karara imza attığını, bu işlemin bir defa olduğunu müvekkilinin bu işlemden sonran şirketle irtibatının olmadığını beyan ettiğini, şirketin Ticaret Sicil Gazetesi’nde kuruluş hariç iki adet daha tescil işlemi olduğunu müvekkilinin beyanlarına göre sicilde tescil edilen bir adet karardaki müvekkiline isnat edilen imzanın sahte olduğunu, müvekkilinin 2008 tarihli devir sözleşmesinden sonra şirketle herhangi bir irtibatının kalmadığını bu şekilde sahte imzalar ile işlem yapmasının, şirketin kötüniyetli olarak işbu devrin tescilini yapmadığını gösterdiğini, müvekkilinin, şirketle ilişiğinin kalmadığını düşünerek herhangi bir girişimde bulunmadığını, müvekkilinin şirketle ilişiğinin kesilmediğini, 24/04/2021 düzenleneme tarihli SGK pirim borçları ödeme emrinin kendisine tebliğ edildiği zaman öğrendiğini, bahis mevzu borcun kamu alacaklarından olduğunu ve sicilde de ortak olarak gözüktüğünü bu nedenle ödeme emrinin müvekkiline geldiğini, müvekkilinin de indirimden yararlanmak için 15 gün içerisinde başvuru yapıp borçları yapılandırdığını, müvekkilinin şirket ile ilişiğinin kesilmesi için İstanbul Ticaret Odası’na 12/10/2021 tarihinde başvuru yapıldığını bu karar yada mahkeme kararıyla başvuru yapmaları gerektiğinden reddedildiğini belirterek ihtiyati tedbirlerin resen alınmasını, sahte imzaya ilişkin olarak genel kurul kararlarının ilgili yerlerden celp edilmesini, müvekkilinin ödemiş olduğu sermaye payının ayrılma akçesinin, muhatap olup yapılandırmak durumunda kaldığı ve kesinleşen 7.213,92 TL SGK prim borcu giderinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLER VE GEREKÇE
Dava, limited şirket ortaklığından çıkma ile SGK’ya ödenen vergi borcu ile ayrılma akçesi istemine yöneliktir.
Dosya kapsamına göre tüm deliller toplanarak bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacının TTK md. 638 f.2’ye istinaden şirketten çıkması koşullarının huzurdaki dava bakımından gerçekleştiği, ayrılma akçesi ve zarar tespiti bakımından şirket defter ve kayıtları incelenemediğinden bir tespitin mümkün olmadığı, mütalaa edildiği anlaşıldı.
Celbedilen ticaret sicil kayıtlarına göre şirketin ortaklarının dava dışı … ile davacı olduğu, şirket sermayesinin 50.000,00 TL olduğu, görülmüştür.
Celbedilen … Vergi Dairesinin 26.11.2021 tarihli cevabi yazısına göre davalı şirketin vergi kaydının 30.09.2018 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
TTK’nın 638/2 fıkrası; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükmünü düzenlemektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili müvekkilinin şirketteki hissesini 03/12/2008 tarihinde …’ya devrettiğini, aradan geçen 13 yılda sicilde herhangi bir değişiklik yapılmadığını bu devir işleminden sonra müvekkilinin şirketle herhangi bir bağı kalmadığını, davalı şirketin mevcut adresinde bulunmadığını, vergi kaydının terkin ediliğini, şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinini imkansız olduğunu, şirketten ayrılmasına karar verilmesini, SGK pirim borçları ödeme emrinin kendisine tebliğ edildiğini, müvekkilinin de indirimden yararlanmak için 15 gün içerisinde başvuru yapıp borçları yapılandırdığını, 7.213,92 TL SGK prim borcu giderinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, ayrılma akçesine karar verilmesini, talep ettiği, mahkememizce davalı şirkete yapılan ilk tebligatın iade döndüğü, şirkete sadece TTK m.35’e göre tebligat yapılabildildiği, davalının vergi kaydının terkin edildiği, bu nedenlerle sayılan sebeplerin davacının şirket ortaklığından çıkması için haklı neden niteliğinde olduğu ve TTK 638/2.maddesindeki şartların sağlandığı gözetilerek davalının çıkmasına izin verilmesine karar vermek gerekmiş, davalı şirket kayıt ve defterleri incelenemediği, alınan bilirkişi raporu ile ayrılma akçesi ve SGK ödemeleri bakımından bir tespit yapılamadığı davacının bu tespite ve değerlendirmeye bir itirazının olmadığı ve raporu kabul ettiği de dikkate alınarak Çıkma payı ve SGK prim borcu ödemesinin tahsili talebinin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın çıkma talebi bakımından davasının kabulü ile davacının TTK 638 maddesi gereğince davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine,
2-Çıkma payı ve SGK prim borcu ödemesinin tahsili talebinin reddine,
3-Alınması gereken 269,85-TL. karar ilam harcından 123,19-TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 146,66-TL. harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30-TL başvurma harcı ve 123,19-TL. peşin harcın toplamı olan 182,49-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 7.500-TL. bilirkişi + 276,45-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 7.776,45-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır