Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/710 E. 2022/427 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/710 Esas
KARAR NO :2022/427

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/11/2021
KARAR TARİHİ:08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 15/11/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; davalı şirket ile dava dışı temlik eden … … Tekstil San. Tic.Ltd.Şti. arasında yürütülen ticari ilişki neticesinde davalı şirketin dava dışı temlik eden … şirketine toplam 36.822,00 USD cari hesap borcu meydana geldiğini, davalı şirket ile 3. Kişi temlik eden şirket arasındaki ticari ilişkiden doğan borcun davalı şirket tarafından ödenmemiş olduğunu, dava dışı temlik eden …’ın işbu alacağına ilişkin olarak …. İcra müdürlüğü … esas sayılı icra takip dosyasını ikame ettiğini, aynı tarihte işbu icra dosyası alacağını … 20. Noterliği’nin 14/06/2021 tarih ve … yevmiye nolu temliknamesi ile icra dosyasına konu alacağın tamamını bütün ferileri ile birlikte müvekkili …’e temlik ve devir ettiğini, müvekkili temlik alan … tarafından …. İcra Müdürlüğü … esas dosyasına temlik evrakı kimliği ile birlikte ibraz edildiğini ve icra dosyası kaydında alacaklı olarak kendisini işlettirdiğini, akabinde davalı borçlu vekili tarafından 21/06/2021 tarihli dilekçeyle davalı borçlu tarafından süresi içerisinde icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, müvekkili … tarafından dava şartı arabuluculuk süreci başlatıldığını, İstanbul Arabuluculuk bürosu … büro no ve … arabuluculuk numarası ile yapılan arabuluculuk görüşmesi neticesinde tarafların anlaşamamış olduğunu, dava dışı temlik devir eden şirket tarafından davalı tarafa düzenlenen 18/02/2019 – 17/05/2019 – 11/07/2019 – 31/07/2019 – 22/08/2019 – 06/09/2019 – 05/09/2019 – 27/09/2019 – 08/10/2019 – 11/10/2019 – ve 05/11/2019 tarihli faturalardan kaynaklanan işbu alacak kapsamında davalıya ait işyerinde mevcut dekorasyon işleri dava dışı 3. kişi temlik devri eden … Müh.İnş.Mob.Tekstil. San.Tic.Ltd.Şti. tarafından tamamlanmış olduğunu ve bunun karşılığında yapılan dekorasyon ve mobilya işlerine ilişkin fatura düzenlenmiş olduğunu ancak davalı tarafça işbu bedelin ödenmemiş olduğunu, edim dava dışı 3.kişi şirket tarafından eksiksiz olarak yerine getirilmiş olduğunu davalı tarafından ödeme işlemi gerçekleştirilmemiş olduğunu, davalı tarafın borca ve faize itiraz dilekçesi ile borç rakamını kötüniyetli olarak inkar ettiğini, davalı borçlunun tamamen dayanıksız ve hiçbir delile dayanmayan beyanları ile borca itiraz edilmiş olduğunu, davalı tarafın itirazının tamamen kötüniyetli ve haksız olduğunu, davalı borçlunun aradan uzunca bir süre geçmesine rağmen müvekkilini ödeme konusunda oyaladığını ve ödeme yapmama konusunda direndiğini, yürütülen icra takibine haksız olarak itiraz ederek durduran kötüniyetli davalı şirket icra iflas kanunu madde 67/2 uyarınca %20’den az olmayan miktarda icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile davalı borçlunun …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve mesnetsiz itiraz nedeniyle davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini taleple dava ettiği görüldü.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 24/12/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; davaya konu “alacağın temliki” sözleşmesinin şekil şartlarına uymadığını muvazaa nedeniyle batıl olduğunu, davacının davada aktif ehliyetinin bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın dava konusu alacağı temlik aldığını beyan ettiğini, dava konusu temlikname incelendiğinde temlike konu alacağın borçlusunun “… Kimya San. Ve Tic. Ltd. Şti” olduğu belirtildiğini, davalı tarafın böyle bir unvanı olmadığını, davacı ile temlik eden arasında imzalanmış olan temlik sözleşmesinin içeriğinin doğru olmadığını, iş bu nedenle de geçerli bir temlik olmadığından davacının aktif ehliyetinin bulunmamakta olduğunu, temlik eden ile davalı arasında imzalanmış olan eser sözleşmesinde temlik yasağı bulunduğundan davalının temlik sözleşmesine dayalı olarak bir alacak talebinde bulunamaz olduğunu, davalı ile “…(idare)” yapmış olduğu sözleşme uyarınca azerbaycan devlet başkanının ailesine ait olan “…” adresinde yapılacak olan “…” projesi kapsamında ince işler, dekorasyon ve mobilya tefrişatı işlerinin yapımını üstlendiğini ve bu işlerin yapılması bakımından da dava dışı temlik eden ile 12/05/2019 tarihli anahtar teslimli eser sözleşmesi imzalandığını, yine davalı taraf ile dava dışı temlik eden taraf arasında 10/07/2019 tarihli anahtar teslimi eser sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında dava dışı temlik eden taraf, davalı ile İdare… arasında imzalanmış olan sözleşmede belirtilen edimleri yerine getireceğini taahhüt ettiğini, buna göre temlik eden tarafın, 1… adresindeki “28 mall food court area“ için tasarlanmış olduğunu ve keşifte tanımlı olan tüm ahşap, mermer, akrilik, metal, led ve konstrüksiyon işlerinin tamamı davalı ile idare arasında imzalanmış olan sözleşmeye uygun olarak yerine getireceğini ve tüm işi 30/08/2019 tarihine kadar tamamlayacağını taahhüt ettiğini, her iki sözleşmenin de 30. maddesinde “taşeron her türlü hakkediş ve alacaklarını mtm’nin yazılı izni olmadan başkasına temlik edemez” hükmü amir kılındığını, buna göre davalı tarafın, eser sözleşmesi kapsamında dava dışı temlik edenin edimlerini bizzat yerine getirmesini ve bu kapsamda doğmuş ve doğacak hiçbir alacağının temlikine konu etmemesi için kendisini garantiye almak istemiş olduğunu ve sözleşmenin nispiliği ilkesi kapsamında temlik yasağı getirildiğini, iş bu temlik yasağının geçerli olduğunu, yasağa rağmen, davalı zararına hareket eden davacı ile temlik eden arasında imzalanmış olan temlik sözleşmesinin davalıya karşı ileri sürülemez olduğunu, davanın husumet ve ehliyet yokluğu nedeniyle reddinin gerekmekte olduğunu, dava dışı temlik eden taraf kendi edimini gereği gibi ve zamanında yerine getirmediğini ve kendisine gönderilen ihtarnamede verilen süre içinde de eksiklikleri ile ayıplı imalatları düzeltmediğini, buna rağmen düzenlemiş olduğu faturalara dayanarak, davalının kendisine göndermiş olduğu avans bedelini dahi girişinin yapmadan veya kendisi namına yapılan ödeme ve işlerin bedellerini girişini yapmadan muhasebe kayıtlarında alacaklı göstererek haksız kazanç elde etmeye çalışmakta olduğunu, davacı kendi edimini gereği gibi yerine getirmediğini ancak davalıdan ödeme ediminin ifa etmesini talep etmekte olduğunu bu kapsamda ödemezlik def’ini ileri sürmekte olduklarını, davacıya herhangi bir borçlarının olmadığı gibi alacaklı konumunda olduklarını, davacının sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacının taleplerinin reddinin gerektiğini, dava dışı temlik eden taraf anahtar teslimi taahhüt ederek iki adet eser sözleşmesi imzalamış olduklarını, eser sözleşmesi kapsamında işin bir kısmının hiç yapılmamış, bir kısmını ise geç de olsa gerçekleştirmiş olduğunu ancak yapılan imalatların ayıplı olduğunun ortaya çıktığını ve tespit edildiğini, buna rağmen kendisine gönderilen ihtarname ile belirtilen hususların giderilmesinin talep edilmiş olduğunu, ancak giderilmemiş olduğunu, dava dışı temlik eden şirketin ihtarnamede belirtilen sürelere rağmen, davalıyı oyalamak adına işlerin tespiti için komisyon kurulmasını talep ederek oyaladığını, davacının kararlaştırılan sürede ürünleri teslim etmemesi sebebiyle, dava dışı idare ile olan sözleşmeler feshedildiğini ve davalı tarafın diğer işlerden doğmuş alacağının dahi alamadığı gibi, dava dışı temlik eden nam ve hesabına yapılan imalatların bedellerini dahi ödemek zorunda kaldığını, davacının alacağı temlik aldığı dava dışı şirket eser sözleşmesi gereği üstlendiği edimini gereği gibi, zamanında yerine getirmemiş olduğunu, sözleşmede belirtilen teslim tarihlerine ve gerek idare gerek davalı tarafından yapılan uyarılara riayet etmemiş olduğunu, sözleşmelerde belirtilen bir çok edimini yerine getirmediği için eksik ifa nedeniyle onun nam ve hesabına işler yapılmış olduğunu bu nedenle dava dışı temlik eden şirketin davalıya borçlu olduğunu, eser sözleşmeleri kapsamında dava dışı şirket tarafından üretilen malların ayıplı ve eksik çıkması nedeniyle davalı tarafça, temlik eden nam ve hesabına yaptırılmış olması nedeniyle temlik eden şirketin davalıya borçlu olduğunu, eser sözleşmeleri kapsamında davalı tarafın temlik eden şirket çalışanlarına yapmış olduğu ödemeler nedeniyle da davalı şirkete borçlu olduğunu, dava dışı temlik eden şirket sözleşmelere konu edimlerini zamanında ve tam olarak ifa etmemiş olması nedeniyle, idare tarafından ana sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle davalı şirketin itibarının zedelendiğini, zararları tazmin etmek zorunda kaldığını ve bu şekilde zararlarının doğduğunu, davacının edimlerini yerine getirmesine rağmen ödeme yapılmadığı iddiasının asılsız olduğunu, bilakis davalı tarafça yapılmış olan avans ödemelerinin karşılığında dahi yeterince imalat yapılmamış olduğunu, sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle, eksik, geç ve ayıplı ifa nedeniyle dava dışı temlik eden şirketin davalıya borçlu olduğunu, davalı tarafından sözleşme ile üstlenilen işlerin hiç yapılmaması ve ayıplı ifası nedeniyle düzenlenen 23/01/2020 tarih ve 2 numaralı 20.549,37 USD bedelli fatura aslı dava dışı şirkete gönderilmiş olduğunu, dava dışı şirketin kötü niyetli olarak bu faturayı kayıtlarına almaması ve dava dışı temlik eden şirket çalışanlarına yapılmış olan 10.489,00 USD ödemelerin de hesaba işlenmemiş olması, dava dışı temlik eden şirketi alacaklı konumuna getirmediğini, davalı tarafın bir yandan eser sözleşmesi kapsamında edimlerini tam olarak yerine getirmemiş olması, alacaklı olmadığı halde kötü niyetli olarak icra takibi başlatmış olması diğer yandan da icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş olduğunu, dava dışı temlik eden şirketin işçilerine bilgisi ve onayı ile ödemeler yapılmış olduğunu, bu ödemeler de davacı temlik eden şirket adına yapılmış olduğunu, bu ödemeler dava dışı temlik eden şirketin de kabulünde olduğu davalıya göndermiş olduğunu cevabi ihtarnameden açıkça anlaşılmakta olduğunu, davalı kayıtlarında yer alan ve dava dışı şirket nam ve hesabına 3. kişilere ve davacının çalışanlarına yapılan tüm ödeme ve harcamaların davacının alacağından mahsup edilmesi talepleri olduğunu, bu kapsamda davalı tarafça düzenlenmiş olan 20.549,37 USD ile davalı çalışanlarına ve 3. kişilere davacı şirket nam ve hesabına yapılan ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte hesaplanarak mahsup edilmesinin gerekmekte olduğunu, davacı taraf icra takibinde bir yandan USD talep ederken diğer yandan ise TL mevduatına uygulanan reeskont avans faizi talebinde bulunmuş olduğunu, her şeyden önce davacı tarafın reeskont faiz ile avans faizinin aynı mertebede kullanmış olduğunu ve talep ettiğini, ancak reeskont faiz ile avans faizi kuramları farklı olduğunu, her ikisini de aynı anda talep etmesinin mümkün olmamakla oranlarının da farklı olduğunu, davacı tarafın icra takibinde belirtmiş oranının 16,75 ise avans faiz oranı olduğunu, USD alacaklarına da avans veya faizin talep edilemez olduğunu, bu nedenle davacının işleyecek faiz taleplerinin reddinin gerektiğini, fazlaya dair tüm hakları ile dava dışı temlik eden aleyhine tüm tazminat ve alacak davası açma haklarını saklı tutularak, yukarıda açıklanan nedenler ve davacının bildireceği delillere karşı delil bildirme hakları saklı tutularak, davaya konu alacağın temlikine ilişkin sözleşmenin şekil şartlarına uygun olmadığını ve muvazaalı olması nedeniyle batıl olduğunun tespiti ile davanın ehliyet ve husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının aktif ehliyetinin bulunmadığını, temlik sözleşmesinin muvazaalı olması ve sözleşmede temlik yasağı getirilmiş olması nedeniyle davanın ehliyet ve husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının haksız ve mesnetsiz davasının taraflar arasında imzalanmış olan eser sözleşmelerine konu edimlerinin anahtar teslimli olarak tam, zamanında ve gereği gibi yerine getirmemiş olduğundan ödemezlik defi kapsamında reddine, davacının haksız ve mesnetsiz davasının taraflar arasında imzalanmış olan eser sözleşmelerine konu edimlerinin anahtar teslimli olarak tam, zamanında ve gereği gibi yerine getirmemiş olduğundan ve davalının da davacının ayıplı imalatlarını davacı nam ve hesabına yaptırmış olduğundan, davalının davacının çalışanlarına ve 3. kişilere ödemeler yapmış olduğundan bu ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte hesaplanarak davacının talep ettiği fatura bedellerinden mahsup edilmesine, davacının haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddine, davacının alacağın %20’nden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini taleple cevap verdiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, faturalardan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celbedilmiş ve incelenmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/4319 E., 2015/4345 K., 05.06.2015 tarihli ilamında “Taraflar arasındaki sözleşmenin 13.2 maddesi, ”Yüklenici yapılan işe ilişkin hak ediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına devir veya temlik edemez. Temliknamelerin noterlikçe düzenlenmesi ve idare tarafından istenilen kayıt ve şartları sağlaması zorunludur” hükmünü içermektedir. Somut olayda, dava hizmet alım sözleşmesinin tarafı olan … Elektrik İnşaat Limited Şirketi tarafından açılmış olup, yargılama sırasında … 18. Noterliği’nce düzenlenen 03.06.2013 tarih ve … yevmiye sayılı temlikname ile dava konusu alacağını Türk Borçlar Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca … Otomotiv Organizasyon Elektrik İnşaat Turizm Bilgisayar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına temlik ettiği anlaşılmıştır…..Bu durumda, mahkemece, davayı açan … Elektrik İnşaat Limited Şirketi ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesinde temlik yasağı bulunduğu gözetilerek alacağın sadece … Elektrik İnşaat Limited Şirketi tarafından talep edilebileceği, temlik alan şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile sözleşmede temlik yasağı bulunması halinde temlik alanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirket ile dava dışı temlik eden arasında taşeron sözleşmeleri imzalandığı, bu sözleşmelerden kaynaklı alacağın tahsili için temlik eden tarafından icra takibi yapıldığı, davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine davacı temlik alan tarafından eldeki davanın açıldığı, davaya konu 12/05/2019 tarihli taşeron sözleşmesi ile 10/07/2019 tarihli taşeron sözleşmesinin 30.maddelerinde “taşeron her türlü hak ediş ve alacaklarını MTM’nin yazılı izni olmadan başkasına temlik edemez.” hükmünün düzenlendiği, sözleşmelerde temlik yasağı bulunması nedeniyle davacı temlik alanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif hüsumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL. harçtan peşin olarak alınan 4.761,67 TL harcın mahsubu ile fazla alınan ‭4.680,97‬ TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin tamamının davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Artan avansın ilgilisine iadesine,
Davacı ve Davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır