Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/695 E. 2023/244 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/695 Esas
KARAR NO : 2023/244

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili 24. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesi ile; 02/02/2021 tarihinde saat:11:56 da … plakalı aracın aynı zamanda ruhsat sahibi olan davalı … idaresindeyken …Mahallesinde müvekkili …’in eşi, küçükler … ve …’ün babası …’e çarptığını ve çok ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, …’in olaydan itibaren komada kaldığını ve 08/04/2021 tarihinde yapılan otopsi sonucu ile de sabit olduğu üzere kaza sebebiyle vefat ettiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan … nolu Soruşturma dosyası ile … hakkında tahkikatın hala sürdüğünü, araç sürücüsünün özen yükümlülüğüne aykırı olarak aşırı hızlı biçimde gitmekte olması sebebiyle müteveffaya çarptığını ve kafatasında kırıklar oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müteveffanın kafatasındaki kırıklara bağlı olarak beyin kanaması geçirdiğini, kırık kemiklerden birinin gözünü çıkardığını, kaza sonucu müteveffa …’in tedavi süresinde ve vefatı sebebiyle müvekkilleri … ile iki küçük kızı … ve …’ün tarifi imkansız zarar gördüğünü, sigortalı araç sürücüsünün neredeyse taksiri aşan kasta varan eyleme dönüşmüş özen yükümlülüğüne aykırı eylemi sebebiyle …’in ölümüne ve müvekkillerinin zarar görmesine sebep olan kazaya sebebiyet veren aracın kaza anında sigortalı olmadığını, kazadan yalnızca 8-10 dakika sonra araca zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırıldığının taraflarınca öğrenildiğini, …’in kaza sonucu büyük bir bedensel zarara uğradığını, bu çerçevede davalı … Hesabına başvuru koşulları oluştuğunu ve başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu doğrultuda taraflarınca yapılan başvuruda davalı … Hesabına talep edilen ekler ile birlikte o tarihte henüz vefat gerçekleşmemiş olduğundan bedensel zarara ilişkin yazılı başvuruda bulunulduğunu ve bu başvurunun 15/04/2021 tarihinde vefata yönelik talepleri ile ikmali istenen belgelerin sunulması suretiyle ölüme bağlı tazminat talepler olarak revize edildiğini, müteveffa …’in kaza geçirdiği tarihten itibaren gerek SGK kapsamında gerekse de müvekkili ve ailesinin nakdi karşılamaları neticesinde tedavi masrafları karşılandığını, bu süreçte davalı …’nın sigortasız bir araçla müvekkiline çarpmasına rağmen müvekkili … ve ailesine hiçbir maddi destekte bulunmadığı gibi defaatle sözlü görüşmeye davet ederek müvekkilerini zor durumda bıraktığını, müvekkili …’nin, tedavi sürecinde o tarihte komada olan eşine bakmak zorunda olduğundan ve bakıcı masraflarına katlanamayacaklarından dolayı ücretsiz izne ayrıldığını ve çalışamadığını, kazanç elde edemediğini, müşterek çocukların ikiz kız çocuğu olup henüz 9 yaşını doldurmadığını, henüz 8 yaşındayken babalarını uzun süre bilinci kapalı halde komada gören müvekkili çocukların bu süreçte yaşadığı acı ve elemi tarif etmenin mümkün olmadığını, dava dilekçesi ekinde sundukları ses kayıtlarından ve videodan müvekkillerinin yaşadığı ağır travmanın rahatlıkla anlaşılabileceğini, müvekkilleri adına hem müteveffanın tedavi süreci hem de vefatı adına ayrı ayrı değerlendirme yapılarak manevi tazminatın belirlenmesini talep ettiklerini belirterek, müvekkillin eşine sigortasız aracın çarpması sebebiyle uğramış olduğu zararların tazmini adına davalılar aleyhine, şu aşamada fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla defin masrafları, mahrum kılınan kazançlar, kaza ile vefatın gerçekleşmesine dek geçen süredeki her türlü tedavi gideri ile destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere şimdilik müvekkilleri …, … ve … adına ayrı ayrı 20.000 TL olmak üzere toplam 60.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline ve … ve … ile müvekkili … adına ayrı ayrı 40.000 TL olmak üzere 120.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
.. 24. Asliye Hukuk Mahkemesi 26/04/2021 tarih ve …E., … K. sayılı kararı ile görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiş ve dava Mahkememize gönderilmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 11/01/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; her bir davalı hakkında talep ettikleri maddi tazminat miktarlarını ayrı ayrı arttırdıklarını belirterek ve ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı … vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, meydana gelen trafik kazasına istinaden ceza kovuşturmasının devam etmekte olduğunu, … 55. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden müvekkilinin sanık olarak yargılandığını, davacı taraf her ne kadar müvekkilinin kusurlu olduğunu belirtmiş ise de, kazanın meydana geliş şekli dikkate alındığında müvekkilinin tam kusurlu olduğu sonucuna varılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin kazaya karışan aracı yeni üzerine almış olduğundan henüz daha Trafik Poliçesi ve Kasko poliçelerini yaptıramadan, aracı satın alacak müşteriyi beklerken kaza meydana geldiğinden kazanın meydana geldiği sırada aracın sigortasız olduğunu, burada herhangi bir kötü niyet olmadığı gibi, talihsizliğin kazanın bu süreçte meydana gelmesi olduğunu, geçici iş göremezlik talebi ile ilgili olarak SGK tarafından yapılan bir ödeme mevcut ise bu ödemenin tenzil edilmesinin gerekmekte olduğunu, davacı tarafından geçici iş göremezlik nedeniyle mahrum kalınan kazancın da tazmin edilmesi talep edilmiş ise de, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderlerinin, Trafik Sigortası Genel Şartlarında sağlık gideri olarak kabul edildiğini, bu kalemlerin SGK tarafından karşılanması gerektiğinin ifade edildiğini, bu hükmün KTK 98. maddesi ile de uyumlu olduğunu, davacı tarafın gelir durumuna ilişkin herhangi bir bilgiye yer vermediği gibi, gelire ilişkin herhangi bir belge de ibraz etmediğini, müvekkilinin sorumluluğunun doğması durumunda asgari ücret üzerinden hesap yapılması gerektiğini, nihai olarak tespit edilecek kusura istinaden manevi tazminata ilişkin sorumluluğun doğması durumunda dahi; manevi tazminat tutarının adalete uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin bu kaza nedeniyle ciddi ekonomik ve psikolojik sorunlar yaşadığını, tüm düzeni ve hayatının ailesi ile birlikte alt-üst olduğunu, şu anda …’ya taşındığını ve asgari ücret düzeyinde gelir ile ailesi ve kendisinin geçimini sağlamaya çalıştığını, Mahkeme tarafından hükmedilmesi söz konusu olan manevi tazminat nedeniyle zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu ibaresinin mevcut olduğunu, buna göre açılan davanın kısmi dava niteliğinde olduğunu, miktar artırımı olması halinde onaylarının bulunmadığını, kısmi dava olarak açılan davanın türünün, sonradan belirsiz alacak davası olarak değiştirilemez olduğunu, sigorta kuruluşuna başvuru esnasında tazminatın belirlenebilmesi ve ödenebilmesi için gerekli belgelerin sunulmasının gerekmekte olup aksi halde sigortacının temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden bu hususta getirilen dava şartının aynen Arabuluculuk Kanunu ile getirilen dava şartında niteliğinde olduğunu, sigorta kuruluşuna başvuru dava şartının diğer kanunlarla düzenlenmiş olması; HMK 114/2. maddesinin diğer kanunlarla getirilen dava şartlarına istisna getirmesi, bu sebeple eksikliğin yargılama aşamasında sonradan tamamlanabilir nitelikte olmaması sebebiyle başvurunun dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddedilmesini gerektiğini, başvuran tarafından … hesabına eksik evrakla başvuru yapılmış olup ilgili evrakların temin edilememiş olduğunu, trafik poliçesi genel şart A.6. teminat dışında kalan haller kapsamında davanın reddinin gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesinde desteklik ilişkisinin ispat edilmesi gerektiğini, vukuatlı nüfus belgesi incelenmeden tazminat hesabı yapılmasının mümkün olmadığını, tazminat hesabı yapılması halinde SGK ödemelerinin bu hesaplamadan düşürülmesinin gerekmekte olduğunu, işleten sorumlusu trafik sigortacısı hakkında uzamış zamanaşımı uygulanmasının kabul edilemez olduğunu, uzamış zamanaşımının haksız fiil faili sürücü hakkında uygulanabilir olduğunu, ödeme halinde zamanaşımı ödeme tarihi itibariyle değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Kaza ile ilgili … 55. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, nüfus aile kayıt tablosu, trafik kaydı, SGK kayıtları, sigorta bilgi ve gözetim merkezi kayıtları ve hasar dosyası celp edilmiş, ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılmış ve bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmıştır.
… 55. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacıların murisi …’in taksirle ölümüne neden olma suçundan davalı … hakkında yapılan yargılamada alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre sürücü …’un asli kusurlu olduğu belirlendiği belirtilerek taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulunun 30/03/2022 tarihli raporuna göre; davalı sürücü …’un olayda %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu kazanın, kaza tespit tutanağına göre 02.02.2021 tarihinde saat: 11:56 da meydana geldiği, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarına göre davaya karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kaza günü saat: 12:20 de yapıldığı, buna göre kaza anından sonra sigortanın yapıldığı ve kazaya karışan aracın kaza anında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … vekili verdiği dilekçe ile davacı …’in maddi zararına karşılık 50.000 TL ödendiğini belirterek banka dekontunu sunmuştur.
Bilirkişi … Mahkememize sunduğu 25/06/2022 tarihli raporunda; 08.04.2021 tarihinde destekçi …’in vefatı sonrasında ve kaza tarihi itibariyle … Hesabının sorumlu olduğu azami teminat limitinin 430.000 TL dahilinde garabeten hesaplandığında ve dava dışı müteveffanın anne ve babasına da 430.000 TL sınırlı sorumluluk dahilinde pay ayrılması ile; davacı …’in; toplam … zararının 672.449,82 TL olduğunu, davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 kusurunun bulunduğunun Mahkeme tarafından kabulü durumunda davalılardan 672.449,82 TL talep edebileceğini, … Hesabı sorumluluğunun 258.388,08 TL olduğunu, davacı …’ in; toplam … zararının 79.753,65 TL olduğunu, davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 kusurunun bulunduğunun Mahkeme tarafından kabulü durumunda davalılardan 79.753,65 TL talep edebileceğini, … Hesabı sorumluluğunun 30.645,25 TL olduğunu, davacı …’in; toplam … zararının 79.753,65 TL olduğunu, davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 kusurunun bulunduğunun Mahkeme tarafından kabulü durumunda davalılardan 79.753,65 TL talep edebileceğini, …. Hesabı sorumluluğunun 30.645,25 TL olduğunu, dava öncesi 08/04/2021 tarihinde … tarafından … hesabına 20.000 TL “… için manevi tazminat ödemesidir” açıklaması ile ödeme yapıldığını, dava sonrası 14.12.2021 tarihinde … tarafından … hesabına 50.000 TL “Maddi manevi zarara mahsuben tazmin” açıklama ile ödeme yapıldığının dosyada mübrez belgelerde görülmüş olup, takdirin Mahkemenin olduğunu, dava sonrası yapılan ödemelerin, güncellenmeksizin talep edilebilecek maddi zarardan tenzil edilmesi yerleşik Yargı içtihatlarında öngörülmüş olması nedeni ile herhangi bir ödeme güncellenmesi raporda hesaplanmadığını, ödenen 50.000 TL’nin maddi ve manevi ayırımının hukuki değerlendirmesinin Mahkemenin takdirlerinde olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi … Mahkememize sunduğu 12/11/2022 tarihli ek raporunda; 08.04.2021 tarihinde destekçi …’in vefatı sonrasında ve kaza tarihi itibariyle … Hesabının sorumlu olduğu azami teminat limitinin 430.000 TL dahilinde garabeten hesaplandığında ve dava dışı müteveffanın anne ve babasına da 430.000 TL sınırlı sorumluluk dahilinde pay ayrılması ile; davacı …’in; toplam … zararının 672.449,82 TL olduğunu, … Hesabı sorumluluğunun 258.388,08 TL olduğunu, dava sonrası 14.12.2021 tarihinde … tarafından … hesabına 50.000 TL ödendiğini, herhangi bir ödeme güncellenmesi raporda hesaplanmamış olup, ödenen 50.000 TL‘nin maddi ve manevi ayırımının hukuki değerlendirmesinin de Mahkemenin takdirlerinde olduğunu, 672.449,82 TL toplam zarar (258.388,08 TL … Hesabının müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu miktar) 414.061,74 TL sadece davalı …’un sorumluluğunda olan miktardan maddi tazminat ödemesi olarak kabul edildiğinde ve maddi zarardan tenzil edilmesine Mahkeme tarafından kabul edilmesi durumunda 414.061,74 TL – 50.000 TL (14.12.2021 tarihinde ödenen) = 364.061,74 TL‘nin …’dan talep edilebileceğini, davacı …’in; toplam … zararının 79.753,65 TL olduğunu, … Hesabı sorumluluğunun 30.645,25 TL olduğunu,(davalı …’un müteselsil sorumlu olduğu miktarın (79.753,65-30.645,25) 49.108,40 TL olabileceğini) davacı …’in; toplam … zararının 79.753,65 TL olduğunu, … Hesabı sorumluluğunun 30.645,25 TL olduğunu, (davalı …’ un müteselsil sorumlu olduğu miktarın (79.753,65-30.645,25) 49.108,40 TL olabileceğini) dava öncesi 08/04/2021 tarihinde … tarafından … hesabına 20.000 TL “… için manevi tazminat ödemesidir” açıklaması ile ödeme yapıldığını, bu tutarın iade edildiği beyanının ve belgesinin dosyaya sunulduğunu, bu bağlamda işbu tutar hususunda herhangi bir hesaplama yapılamayacağını belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 02.02.2021 tarihinde saat 11:56 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile …üzerinde gelip sağa … caddesine dönüş yaptığı sırada aracı ile yaya …’e çarpması sonucu, …’in tedavi gördüğü hastanede trafik kazası sonucu meydana gelen kafa travmasına bağlı nedenden dolayı vefat ettiği, geriye mirasçı olarak eşi … ile çocukları … ve …’i bıraktığı, Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davalı …’un olayda %100 oranında kusurlu olduğu, … 55. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında; davacıların murisi …’in ölümüne neden olma suçundan davalı … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, …’in vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıkları, davalı …’un hesap edilen tazminat miktarlarının tamamından sorumlu olduğu ancak davacılar vekilinin Mahkememize sunduğu 11/01/2023 tarihli ıslah dilekçesinde; her bir davacı için her bir davalıdan talep ettikleri maddi tazminat miktarlarını ayrı ayrı belirttiği, ıslah dilekçesinde davalı …’dan dava dilekçesinde talep edilen maddi tazminatın her bir davacı için 10.000 TL olduğu, davacı … için 354.061,74 TL ıslah ile artırılarak toplam talep edilen tazminat miktarının 364.061.74 TL olduğu, davacı … için 39.108,40 TL, davacı … için 39.108,40 TL ıslah ile arttırdıkları ve davacı … için 49.108,40 TL, davacı … için 49.108,40 TL maddi tazminat talep ettiklerinin beyan edildiği ve dava dilekçesi ile ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı göz önüne alınarak ve bilirkişi raporu ile ek raporuna göre davacıların davalı …’dan talep ettikleri maddi tazminat ile ilgili davalarının kabulüne, Davacı … için 364.061,74 TL maddi tazminatın, Davacı … için 49.108,40 TL maddi tazminatın, Davacı … için 49.108,40 TL maddi tazminatın davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Davacılar manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Manevi tazminat çekilen elem ve üzüntü karşılığı olup tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak bozulmuş ruhsal ve bedensel huzurun düzeltilmesi için M.K.nın 4. maddesinde yer alan hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve bu arada sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde takdir ve tayin edilmesi gerekir.
Bu ilkeler çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çevre koşulları davacıların olaydan etkilenme durumu, paranın satın alma gücü, davalının ödeme gücü ile hak ve nesafet kurallarına göre olay nedeniyle davacıların çektiği elem ve üzüntüye karşılık davacı … için 40.000 TL, davacı … için 40.000 TL, davacı … için 40.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı … Hesabına karşı açılan dava açısından yapılan değerlendirmede; … Hesabına karşı açılan dava, TTK’da düzenlenmiş olan sigorta hukukuna dayandığından TTK’ nın 4/1. maddesine göre mutlak ticari dava olduğu, dava açılış tarihine göre TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olan davalardan olduğu, dava açılmadan önce davalı … Hesabı hakkında arabuluculuğa başvurulmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, bu nedenle bu davalı hakkındaki davada, dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından TTK.nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince bu davalı hakkındaki davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Hesabı hakkındaki davanın; TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine,
2-Davalı … hakkındaki davanın kabulü ile; Davacı … için 364.061,74 TL maddi tazminat ve 40.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 404.061,74 TL tazminatın, Davacı … için 49.108,40 TL maddi tazminat ve 40.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 89.108,40 TL tazminatın, Davacı … için 49.108,40 TL maddi tazminat ve 40.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 89.108,40 TL tazminatın davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 31.578,25 TL harcın peşin alınan 614,79 TL ve 2.465,90 TL ıslah harcı toplamı olan 3.080,69 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 28.497,56 TL harcın davalı …’dan tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 614,79 TL peşin harç ve 2.465,90 TL ıslah harcı toplamı olan 3.139,99 TL’nin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre Maddi Tazminat için hesaplanan 67.719 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hakkındaki ret edilen Maddi Tazminat davası için hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Hesabına verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre Manevi Tazminat için hesaplanan 19.000 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan 188,60 TL tebligat- müzekkere gideri (davalı … Hesabı için yapılan masraflar düşülerek hesaplanmıştır.) 736,80 TL ATK fatura gideri ve 1.000 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.925,40 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davacılar yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Hesabı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*