Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/689 Esas
KARAR NO : 2023/783
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:04/11/2021
KARAR TARİHİ:31/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … San. Ve Tic. A.Ş.’nin 01/02/2020-01/02/2021 tarihleri arasında Y-…-0-0 numaralı Endüstriyel Paket Sigorta Poliçesiyle müvekkili sigorta şirketi tarafından Sigorta Poliçesi ile poliçede belirlenen risklere karşı, poliçede yazılı teminat limitleri çerçevesinde sigortalandığını, … Sokak Bina No:8 Kağıthane/İstanbul adresinde bulunan ve sigortalı … San. Ve Tic. A.Ş. … servis hattında 14/07/2020 tarihinde hasar meydana geldiğini, hazırlanan hasar tespit tutanağında … kanal çalışması sırasında … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ve … İnşaat Asfalt Taah. ve Tic. A.Ş. tarafından zarar verilmiş olduğu ve … servis boru hattına … düşmesi sonucu gaz çıkışının meydana geldiğinin anlaşıldığını, … yetkilileri …, … yetkilisi …’ün hasar tespit tutanağını imzalayarak hasarın … tarafından yapılan kazı çalışması sırasında meydana geldiğini de doğrulamış olduğunu, sigortalı … San. Ve Tic. A.Ş.’nin, hasar meydana geldikten sonra oluşan zarar miktarını müvekkili sigorta şirketine ihbar ettiğini, müvekkili sigorta şirketi nezdinde … nolu hasar dosyası açıldığını, … hasar dosyası kapsamında … San. Ve Tic. A.Ş.’nin 7.526,29 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından … nolu hasar dosyası kapsamında, 31/08/2020 tarihinde … San. Ve Tic. A.Ş.’ye 7.526,29 TL tazminat ödemesi yapıldığını, söz konusu hasar nedeni ile müvekkili şirket tarafından sigortalıya tazminat ödenmiş olup TTK m.1472 hükmü uyarınca sigortalının zararına sebebiyet verenlere karşı talep ve dava haklarına halef olduğunu, huzurdaki davadan önce İstanbul Arabuluculuk Bürosunun …numaralı dosyası ile ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmış, ancak yürütülen müzakereler sonucunda anlaşma sağlanamamış olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davalının …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamını, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazimatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin işbu davada görevli olmadığını, davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olgular hizmet kusuru niteliğinde olduğundan, davanın ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. ve 13. maddeleri gereği görevli idare mahkemesinde açılması gerekmekte olup adli yargıda davanın açılmasının, davanın reddini gerektirdiğini, müvekkili idarenin ihale makamı olmakla birlikte, mezkur adreste iddia edilen hasara ilişkin ihale yüklenicisi firma olan … İnş. San. Ve Tic. A.Ş. , … İnş. Asfalt Taah. Ve Tic. A.Ş. iş ortaklığı ile müvekkili idare arasında imzalanan “… Daire Başkanlığı İçme Suyu ve Atık Su Yapım, Bakım ve Onarım İşi’ işi kapsamında atık su kanal yenileme çalışması yapıldığının anlaşıldığını, bu doğrultuda sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, müvekkili kurum ile … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. + … İnşaat Asfalt Taah. ve Tic. A.Ş. iş ortaklığı arasında 02/11/2017 tarihinde sözleşmesi imzalanan K-… ihale kodlu “… İşleri Daire Başkanlığı İçme suyu Ve Atık su Yapım ,Bakım ve Onarım İşi(2)”ne ait sözleşme ekinde bulunan, Y.17.2.7.3 numaralı Teknik Şartnamesinin 2.4.1. maddesinde; “Kazılı inşaat esnasında diğer yeraltı hizmet tesislerinde meydana gelecek tahribat ve kazalardan tamamen yüklenici sorumludur. Bu sebeple yüklenici boru, büz, kablo, telefon gibi mevcut bütün yer altı tesislerinin ve imalat alanına yakın olan bina, duvar, direk gibi bütün yapıların kazı nedeniyle zarar görmemesi için gerekli bütün tedbirleri alacaktır. Meydana gelecek arızaların onarılması, ilgili kuruluşların yetkilileri nezaretinde yüklenici tarafından yapılacaktır, her türlü sorumluluk yükleniciye aittir.’ ‘hükmü gereği yüklenici veya alt yüklenicilerin sigorta kapsamı içinde veya dışında kalan hareket ve fiillerinden dolayı meydana gelecek bütün talep ve iddiaların karşılanması yükümlülüğünün de yükleniciye ait olduğunu, bu doğrultuda müvekkili idarenin sorumluluğunun olmadığı ortada olmakla huzurdaki iş bu davanın “husumet yönünden reddi” gerektiğini, davanın süresi içerisinde açılmamış olduğunu, tazminat talebinin zarar görenin zararı ve tazmin yükümlüsü kişiyi öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl sonra zamanaşımına uğrayacağından, huzurdaki iş bu davanın “süre yönünden reddi” gerekmekte olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen kaza özeti olarak tanzim edilen tutanakta; söz konusu kazaya ilişkin somut deliller yer almamakla birlikte bu kazaya ilişkin fotoğraf vb. emarelerde dosyaya sunulmadığını, her ne kadar sözde hasara ilişkin somut deliller sunulmamış ise de mezkur hasara ilişkin müvekkili idarenin sorumluluğu bulunmadığını, açılan davanın bir tazminat davası olduğunu, Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kasıt, ihmal, teseyyüp ya da kusurunun olması; tazminat talep edilen ile hasar arasında bir illiyet bağının bulunması gerektiğini, müvekkili idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla müvekkili idare arasında bir illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmadığını, müvekkili idarenin hasarı meydana getiren yüklenici firma elemanları üzerinde Borçlar Kanunu anlamında gözetim ve denetimi olmadığını, eser sözleşmelerinde, işi ihale eden idareler, iş sahibi konumunda olduğunu, bu sebeple müvekkili idarenin iş sahibi değil de işveren olarak değerlendirilmesi ve yüklenici firma elemanları tarafından verilen hasarlardan sorumlu olduğunun ileri sürülmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili idarenin bir kamu kurumu olup, inşaat işleriyle uğraşmadığından bu işleri ihale yoluyla ve eser sözleşmesiyle yüklenici firmalara yaptırmakta olduğunu, Yüklenilen işi yapacak olan firma elemanlarının, müvekkili idarenin gözetim ve denetiminde olmadığını, yüklenici firmaların üstlendikleri işi kendi gözetim ve denetimindeki elemanlarına yaptırmakta olduğunu, müvekkili idarenin, sadece iş yapıldıktan sonra yapılan işin teknik şartnameye uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemekte, bunun dışında bir denetim yapmamakta olduğunu, işin yapımı esnasında, işi yapan yüklenici firma eleman ve işçilerine nezaret etmediğini, ihale edilen işlerde idarelerin, yapılan işlerin tekniğine ve şartnamesine uygun yapılıp yapılmadığını, kamu görevlisi olan kontrol mühendisleri aracılığı ile izlediklerini, burada takip ve kontrol edilen, işi yapan yüklenici firma elemanları olmayıp, yapılan iş olduğunu, nitekim kontrol mühendislerinin, periyodik aralıklarla işin teknik şartnamesine uygun olarak yapılmadığını kontrol edip buna göre hak ediş düzenlediklerini, müvekkili idarenin kontrol mühendislerinin, salt yapılmakta olan işlerin projesine, sözleşme ve şartnamesine uygun yapılıp yapılmadığını denetlemekte olduğunu, yüklenici firma çalışanlarının müvekkili idarece denetlenmesinin söz konusu olmadığını, ayrıca bu bir kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın hasar bedeli olarak istediği meblağın da fahiş olup bu meblağa itiraz ettiklerini, Mahkememizce hasar bedelinin tarafsız bilirkişilerce yeniden belirlenmesini talep ettiklerini ve yine bu bir kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın hükmedilmesini talep ettiği tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz istemesi hukuka aykırı olduğunu, müvekkili idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcu olmadığını, dolayısıyla idarenin temerrüdü söz konusu olmadığından ancak dava tarihinden sonrası için faiz istenebileceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın usulen reddini, davanın usulen reddine talepleri kabul görmemesi halinde haksız ve dayanaksız davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; açılan dava ve yapılan tüm taleplerin haksız ve kötüniyetli bir dava olup; hem usulen hem de esasen reddi gerektiğini, alacak likit ve icra takibine itirazları haksız olmadığından icra ve inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, müvekkili şirkete karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, dolayısıyla davacının, alacak iddialarını müvekkili şirkete yöneltemeyeceğini, taleplerin reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalıyı zarara uğratan bir eylemi ve işlemi bulunmamakta olduğunu, davacının davasını hem kusur hem de zarar yönünden ispatla mükellef olduğunu, ancak dosyada yer alan belge ve bilgilerin bu hususları ispatlayacak yeterlilikte olmadığını, davacının her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilen delillere dayanarak alacak talebi ileri sürmüş olduğunu, bu zamana kadar davacı ve sigortalı tarafından müvekkili şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, bu hasar ile ilgili olarak gerek müvekkili şirket yönetiminden gerekse de şantiye sahasından yapmış oldukları araştırmada, iddia konusu hasardan haberdar olan birine rastlanmamış olduğunu, talep edilen miktarın, fahiş tutarda bir bedel olduğunu, gerçekten öncelikle davacının hafefi olduğu sigortalının bir zarar gördüğünü ardından ise zararın giderimi için yapılan masrafı ispat etmesi gerektiğini, oysa davacının delilleri hasar onarım belgesi ve hasar tespit tutanağı gibi tamamı tek taraflı ve her zaman düzenlenebilen belgeler olması hasebiyle delil olma vasfında olmadığını, bu delilleri kabul etmediklerini, kusur durumuna ilişkin ise sigortalıya ait altyapı tesislerinin, projesine ve yapı tekniğine uygun bir biçimde döşenip döşenmediğinin araştırılarak, gerekirse projelerinin de getirtilerek yerinde kazı yapılmak suretiyle incelenmesi gerektiğini, ancak bu husus açıklığa kavuştuktan sonra hakkaniyete uygun bir sonuca varabilmek mümkün olacağını, söz konusu hususun yargılamada gözetilmesi adına keşif ve bilirkişi incelemesi talep ettiklerini, teknik olarak söz konusu alacak talebinin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından bakım-onarım işleri kapsamında kamu hizmeti yürütmekte olan … tarafından abonelerin arıza şikayetlerine istinaden (planlı yatırım çalışması olmaksızın) oluşturulan iş emirlerine istinaden kazı çalışmaları yapılmakta olduğunu, nitekim bu çalışmaların 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile de kanun altına alınmış olup, bu çalışmaların aksatılmasının, toplum sağlığı açısından telafisi mümkün olmayan sonuçlara sebebiyet vereceğinden, kazı çalışmalarının ötelenmesi ve/veya ertelenmesinin söz konusu olamadığını, Doğal Gaz Piyasası Dağıtım Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği md. 61’de; “Dağıtım şirketi, doğal gazla ilgili her türlü tesis ve cihazların üzerine doğal gaz acil özel servis telefon numarasını da içeren ikaz ve işaret levhaları yerleştirir.” denmekte olduğunu, günlük yapılan rutin ve/veya planlı bakım onarım kazı çalışmalarının çoğunda diğer alt yapı kuruluşlarına ait, alt yapı tesislerine rastlanılmakta olduğunu, alt yapı konusunda gayri nizami ve gayri fenni altyapı sistemine sahip olan …’ın hatları kazı çalışmalarının çoğunda hasara uğradığını, bu hasarlanmaların büyük çoğunluğunun alt yapı hatlarının fen ve sanat kaidelerine, teknik şartnamelere ve yönetmeliğe uygun olarak döşenmemesi, gerekli ikaz ve uyarı önlemlerinin alınmamasından kaynaklanmakta olduğunu, ilgili tüzel kişilik olan … alt yapısının iyileştirilmesi ve fen sanat kaidelerine uygun hale getirilmesi konusunda gerekli alt yapı yatırımlarını yapmakla yükümlü olduğunu, fenni olmayan gaz iletim altyapısı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gereği ötelenmesi ve/veya ertelenmesi söz konusu olamayan doğalgaz çalışmalarını sekteye uğratmakta, bu çalışmalar esnasında can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmakta olduğunu, şehir cadde ve sokakları günümüzde, gelişen teknoloji ile daha karmaşık ve çeşitliliği artmış altyapı tesisatlarına sahip olduklarını, su, doğalgaz, kanalizasyon, yağmursuyu, elektrik, telekomünikasyon vb. birçok alt yapı ile kazı çalışmaları esnasında karşılaşılmakta olduğunu, alt yapının çeşitliliğinin artmış olması alt yapıya sahip kamu kurum kuruluşları ile tüzel kişiliklerin alt yapılarını fen sanat kaidelerine uygun hale getirmesi yönündeki gerekliliğini arttırmakta olduğunu, bu minvalde davaya konu hasar bedellerinin ilgili alt yapı kuruluşunun alt yapısının gayri fenni döşenmiş olması, gerekli ikaz ve uyarı önlemlerinin alınmamış olması, tutanak ve tebligatların tek taraflı düzenlenmiş olması hasebi ile iptal edilmesi gerekmekte olduğunu, davacının iddialarını somutlaştıramamış olduğunu, ayrıca davacının kullanılan borularla ilgili herhangi bir fatura ibraz etmediğini, işbu sebeple davacının iddiasını ispat edemediğini, ispat edilemeyen davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca sayaç açma kapama talebinin de reddi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle husumet yokluğundan müvekkili şirket yönünden davanın reddini, mahkememizin aksi kanaatte olması halinde haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyası, sigorta poliçesi,hasar ve tespit tutanağı, ekspertiz raporu, fotoğraf, taraf şirket kayıtları, dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalılar aleyhine, 14/07/2020 tarihinde kazı çalışması nedeniyle meydana gelen ve sigortalısına ödenen hasar bedelinin tazminatının rücuen tahsilini teminen, 7.526,29-TL. asıl alacak, 320,38-TL. işlemiş faiz üzere toplam, 7.846,67-TL. üzerinde ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %13,75 ticari faizi ile birlikte tahsili amacıyla genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalılar tarafından yasal yedi günlük süre içerisinde borca ve faize itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davalılarca, 14/07/2020 tarihinde yapılan kazı çalışması sırasında, sigortalısına ait servis hattının zarar görmesi nedeniyle, davacının sigortalısına ödediği hasar tazminatının rücuna dayalı takip sebebi ile, davalıların sorumluluğu ve bu sorumluluk noktasında oluşan maddi zarar miktarının tespiti ve meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı, davacının rücu hakkı bulunup bulunmadığı konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler İnşaat Mühendisi … ve Sigorta bilirkişi … tarafından hazırlanan 01/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda;
“…Yüklenici firma, sözleşme gereği şantiyede 11 tane teknik personel bulundurmayı da taahhüt etmiştir. Yüklenici, yukarıda adet ve mesleki unvanı belirtilen teknik personeli iş programına göre, iş başında bulundurmadığı takdirde; günlük 250,00 TL. ile 500,00 TL. arasında bir ceza ödemeyi de taahhüt etmiştir.
30.07.2020 Tarihli, … … İşletme Müdürlüğü Hasar Onarım Giderleri Belgesinde yer alan.
TESİS ONARIM GİDERLERİ:
Malzeme giderleri:233,20 TL.
Personel giderleri :306,91 TL.
Araç giderleri:16,68 TL.
Sayaç açma-kapama bedeli:6.969,50 TL.
Genel toplam:7.526,29 TL.
Yapılan ödemenin kadri maruf olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davalılar vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 13/09/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda;
“…Bu bedel, davacı … A. Ş. tarafından; … A. Ş.’ne ödenmiştir. Bu bedelin sigorta poliçesi kapsamında ( Y-…-0-0 poliçe nolu, ENDÜSTRİYEL PAKET SİGORTA POLİÇESİ SAYFA:3 “arızi inşaat işleri”) olduğu görülmüştür.
Sonuç olarak ….’NİN kanal çalışmasını yapan … … A.Ş. ve yüklenici firma olan …’nin davacı sigorta şirketine karşı müşterek ve müteselsil sorumlulukları bulunduğu ve meydana gelen hasar bedelini ödemeleri gerektiği kök raporda belirtildiği üzere tespit edilmiştir…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporları denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülmüş olduğundan, mahkememizde de, 14/07/2020 tarihinde davalı yüklenici … İnş.San. ve Tic. A.Ş.ve iş ortağı dava dışı … İnş. Asfalt Taah. Tic. A.Ş. tarafından kazı çalışması yapıldığı alanda, davacının dava dışı sigortalısına ait servis boru hattına zarar verildiği, davacının sigortalısı tarafından hasara sebebiyet verenin, davalı ve dava dışı yüklenici firmalar olduğuna dair 14/07/2020 tarihli tutanakla tespit edildiği, kazı çalışmasının yapıldığı alanın davalı … ile davalı ve dava dışı yüklenici firmalar arasında mevcut sözleşme kapsamında, davalı (ve dava dışı iş ortağı) … İnş.San. ve Tic. A.Ş. firması tarafından yapılan çalışmadan kaynakladığı, davalı … ile diğer davalı yüklenici arasında akdedilen sözleşmenin, sözleşmenin nispiliği uyarınca davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, davalı …’nin iş sahibi olarak davacıya karşı sorumlu olduğu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli ise de zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler ve araç giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olduğu, özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderlerin zarar kapsamına dahil edilemeyeceği, dava dışı sigortalının tarafından yeraltı tesislerinin arızalarının giderilmesi işlerinin dava dışı 3.şahıs şirkete devredildiği ve davacı tarafından sırf bu iş için bir ödeme yapıldığına dair belge sunulmadığı, davacının kendi personellerini görevlendirmesinin de aynı şekilde bu işler için görevli olduğu ve sırf bu işler nedeniyle personele bir ödeme yapıldığının ispat edilemediği, hususları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının alacak kalemleri arasında yer alan araç ve personel gideri taleplerinin yerinde olmadığı, “…zorunlu hallerde kesilen gazın abonelere yeniden ulaştırılması için gaz açıp kapamanın maliyetinin bulunduğu, bedelinin EPDK tarafından tarifede belirlendiği, bu bedelin somut olayda olduğu gibi 63. madde kapsamında zorunlu kesinti halinde müşterilerden talep edilemeyeceği hususları dikkate alındığında, koşulları mevcutsa zarar sorumlularından talep edilebileceği…” (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/06/2018 tarihli 2016/13667 E. 2018/4820 K. sayılı kararı), kabul edilen kalemlerin kadri maruf olduğu, zararın sigorta poliçesi teminatı kapsamında kaldığı, davalılara rücu ile birlikte ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 7.202,70-TL. asıl alacak, 306,60-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.509,30-TL. üzerinden yaptıkları itirazlarının iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %13,75 ticari faiz (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 7.202,70-TL. asıl alacak, 306,60-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.509,30-TL. üzerinden yaptıkları itirazlarının iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %13,75 ticari faiz (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 512,96-TL. harçtan peşin alınan 94,78-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 418,18-TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.509,30-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 337,37-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı + 94,78-TL. peşin harç toplamı olan 154,08-TL.’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.500-TL. bilirkişi ücreti + 450-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 3.950-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 3.780,15-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … … tarafından yapılan 112,60-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 4,85-TL.’nın davacıdan alınarak davalı … …’ne verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360-TL. arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 1.301,52-TL.’nın davalılardan, 58,48-TL.’nın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … İnşaat vekilinin yokluğunda miktara göre KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/10/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır