Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/687 E. 2022/651 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/687 Esas
KARAR NO :2022/651

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/11/2021
KARAR TARİHİ:04/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından sigortalanmış olan … a ait … plakalı aracın 21.06.2020 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin aracında oluşan hasarın 13.015,29 TL olarak tespit edildiğini, müvekkilinin zararının tazmini amacıyla 06.04.2021 tarihinde sigorta tahkime Komisyonuna başvurduklarını, buradan ret kararı olmaları üzerine huzurdaki davanın açıldığını, her ne kadar bağımsız eksper tarafından hasar bedeline ilişkin bir tespitte bulunulmuş ise de, yargılama sırasında celp edilecek belgeler doğrultusunda yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrası hasar onarım alacaklarının miktarının belirlenebilir hale geleceğini, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, davalıya 01.02.2021 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve ihtara rağmen bedelin ödenmediğini iddia ederek; alacağın belirgin hale gelmesini müteakip artırım hakları ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının şimdilik 100.00 TL’sinin değer kaybı alacağının şimdilik 100.00 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 10.06.2020-2021 tarihlerini kapsayan Karayolu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun işbu sigortalı arac sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki menfaati olmadığını, hasar onarım bedelinin ödemesinin yapıldığını, başvuran asilin aracını yaptırmış olduğunu, hasar gören parçaların tedarikinin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, onarım yapan servis ile aracın onarımı hususunda mutabık kalındığını, başvuran dahil tüm tarafların bu onarıma onay verdiğini, eksper tarafından gerekli incelemeler yapıldıktan sonra aracın onarımının gerçekleştiren serviste istenecek işçilik ücretinin öğrenildiğini ve yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 3.690,58 TL ödemenin yapıldığını ve aracın eski haline getirildiğini, müvekkilinin sorumluluklarını yerine getirmesinden ötürü davanın reddi gerektiği savunmasında bulunarak; Belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaat olmadığından reddine, hasar onarım bedelinin ödenmesinin yapılması ve araçtaki gerçek zararın karşılanması sebebiyle davanın reddine, başvuran tarafın talebi ile gerçek zararın fahiş olmasından dolayı davanın reddini, değer kaybı yönünden riziko tarihindeki kanun hükümlerinin uygulanmasını, avans faizi talebinin de reddini, yargılama gideri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı hasar bedelinin ve araçta oluşan değer kaybının tazminine ilişkindir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğudur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 91/1’inci maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanunun 85/1’inci maddesinde; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı belirtilmiş, anılan Kanununun 85’inci maddesinin son fıkrasında maddesinde ise,“ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. İşleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten ve teşebbüs sahibi sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması başlıklı 86. maddesi ”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmünü içerir. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşın, meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görendedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, ZMMS zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edecektir.
Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezinden … plaka sayılı aracın tramer kayıtları celbedilmiştir.
Hasar dosyası ve poliçe celbedilmiş, kazaya karışan … plakalı aracın 10.06.2020-10.06.2021 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı tarafından yapıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki ihtilaf davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, ödeme nedeniyle hasar bedeli alacağı talep edilip edilemeyeceği, alacağın varlığı ve miktarı, kusur oranları noktalarında toplanmakta, kusur oranı, hasar miktarı, değer kaybı bakımından bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; 21.06.2020 tarihinde Recep Kahraman yönetimindeki … plakalı araç ile … … yolunda seyir halindeyken U dönüşü yapan sürücü … yönetiminde … plakalı araçla kontrolsüz dönüş yaparken … plakalı araç … plakalı aracın
yan sağ arka kısmına … aracın sağ ön kısmı ile çarptığı, … plakalı aracın %100 kusurlu olduğu, … plakalı aracın kusursuz olduğu, dhasar toplamının KDV dahil 3.690,00 TL olduğu, değer kaybının 5.759.00 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından … plakalı araçta meydana gelen hasar için ( 2.050,00 + 1.640,58= ) 3.690,58 TL hasar onarım bedeli ödendiğinden, davacının hasara ilişkin alacağının kalmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı tarafından 31.05.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile değer kaybı talebi 5.750,00 TL olarak ıslah edilmiştir.
Davacı taraf ayıplı satım nedeniyle tamir masrafı ve ticari kayıp talebinin her ikisini de belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Davacının alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu belgelere dava açma hazırlığı döneminde ulaşmasının da mümkün olmaması ve dolayısıyla alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale geleceği durumlarda alacak belirsiz kabul edilmelidir. Sırf taraflar arasında alacak miktarı bakımından uyuşmazlık bulunması, talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olması anlamına gelmez. Bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamayacaktır. Satım konusu araç kendi uhdesinde olan davacının tamir masraflarının tespit bakımından davalıların sunacağı herhangi bir bilgi ve belgeye ihtiyacı olmadığı gibi dava dilekçesinde de tamir masraflarının 13.015,29 TL olduğunun ekspertiz raporu ile tespit edildiğini beyan etmiş ve buna ilişkin ekspertiz raporunu da sunmuş olan davacının hasar bedeli için belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından davanın bu bakımdan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı Recep Kahraman sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … … yolunda seyir halinde iken U dönüşü yapan … plakalı araç ile çapışması şeklinde gerçekleştiği mahkememizce de kabul edilen olayda kontrolsüz U dönüşü yapan dava dışı … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, araçta oluşan değer kaybının aracın yaşı, kilometresi kaza öncesi değeri ve kaza sonrası değeri gibi hususların dikkate alınarak Yargıtay içtihatlarına uygun olarak hesaplandığı ve değer kaybının 5.759.00 TL olduğu, kaza tespit tutanağı, tramer kayıtları, sigorta ekspertiz raporuna göre alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu değerlendirilerek davacının değer kaybı talebine ilişkin davasının kabulü ile 5.750,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının hasar bedeline ilişkin davasının belirsiz alacak davası açılması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan reddine,
2-Davacının değer kaybı talebine ilişkin davasının kabulü ile 5.750,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 392,78-TL harçtan peşin alınan 157,35-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 235,43-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 5.750,00-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30-TL başvurma harcı + 59,30-TL peşin harç + 98,05-TL ıslah harç toplamı olan 216,65‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.000,00-TL bilirkişi ücreti + 55,30-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.055,30-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 98,29 (2.020,15-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 98,05 (1.294,26-TL) oranında, davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
10-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 1,95 (25,74-TL) oranında, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip …

Hakim …