Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/664 E. 2023/268 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2021/664 Esas
KARAR NO :2023/268

DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/10/2021
KARAR TARİHİ:04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 28/06/2021 tarihinde 4 adet makinenin satışı için sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşme gereğince iki tarafta borç altına girdiğini, müvekkilinin bu sözleşme gereğince davalıya 216,500 Euro ödeyeceğini ve bu ödeme karşılığında davalı taraf sözleşmede belirtilen 4 adet makineyi teslim edeceğini, makine bilgilerinin ; “1999 … …, SERİ NO: …, 1990 … SM 102 VP, SERİ NO:…, 1994 … SM 102 V, SERİ NO:…, 2002 … SM 74-4+LX DI, SERİ NO:…, 1979 MAN … 0VIIAGS+RCI-2, 6 SIZE, 5 COLOR, SERİ NO:…” şeklinde olduklarını, müvekkilinin sözleşmenin 1. maddesinde kararlaştırılan 80.000 Euronun 41.000 Eurosunu sözleşme esnasında ödemiş olduğunu, makinenin kalan 40.000 Eurosunu müvekkilinin … … Bankası’ndan göndermiş olduğunu, davalı şirketin, makinenin ödemesi aldıktan sonra sözleşmeye aykırı davranmış ve ayıplı mal göndermiş olduğunu, sözleşmenin yapıldığı gün müvekkili tarafından ayrıca, davalı şirkete 27.000 Euro ödeme yapılmış olduğunu, müvekkilinin kalan 45.000 Euro’yu, şirketiyle iş yapmış olduğu … firması hesabından yapmış olduğunu, müvekkilinin, … … bankasından ayrıca 2000 ve 5000 Euro olarak iki ayrı ödeme daha gerçekleştirmiş olduğunu, yapılan ödemelerin dekontlarla görüleceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilinin, davalı tarafla yapmış olduğu sözleşme sonucunda borç altına girdiği edimi sözleşmede belirtilen sürelerde ifa etmiş olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeye konu makinelerin incelenmesi üzerine İstanbul’da bulunan … Makina Tic. A.Ş. firması ile anlaşmış olduğunu ve makinelerin incelenmesi için firmaya 17.700-TL ödeme yapmış olduklarını, davalı şirketin müvekkiline sözleşmenin 1. maddesinde bulunan makineyi belirtilen adrese göndermiş olduğunu, müvekkili şirketin, söz konusu makineyi incelediğinde sözleşmede belirtilen özelliklerden farklı bir makine olduğunu seri numaralarının eşleşmediğini görmüş olduğunu, müvekkili şirketin, bu hususu derhal davalı şirkete bildirmiş olduğunu ve gereğinin yapılmasını istemiş olduğunu, ancak davalı şirketin bu hususta bir şey yapamayacağını makineyi öyle kabul etmeleri gerektiğini söylemiş olduğunu, bu hususla ilgili müvekkili firmaya gönderilen makinenin farklı olduğunu mahkeme talep ettiğinde şirket tarafından fotoğraflarının sunulacağını, müvekkili şirketin yapmış olduğu ödemelere karşılık davalı firma söz konusu edimlerini yerine getirmemiş olduğunu ve sözleşmeye aykırı hareket etmiş olduğunu, tüm bu hususların yanı sıra davalı şirket kendi banka dokümanlarından dolayı hesap açığına girmiş ve bu açığı usulsüz şekilde kapatmak üzere taraflarına küçük bir hafıza kartı gönderip bu kart için 40.000 Euroluk bir fatura kesmiş olduğunu, müvekkili şirketin bu durumu derhal davalı şirkete bildirmiş ve gönderilen ürünün iadesini gerçekleştirmiş olduğunu, davalı şirketin tüm bu olaylar karşısında müvekkili şirketin arama ve mesajlarına geri dönüş yapmamakta olduğunu, kaldı ki müvekkili şirketten bu süre zarfında para talep etmekte olduğunu, davalı taraf ile zorunlu arabuluculuk görüşmeleri için talepte bulunulmuş olduğunu ve arabuluculuk merkezine başvuru yapılmış olduğunu, davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmayacağını dile getirmiş ve toplantıya gelmemiş olduğunu, davalının bu yaklaşımı, sözleşmeyi ifa edeceği yönünde olmadığının bir göstergesi olduğunu, davalının iyi niyetle hareket etmemekte olduğunu, davalı şirketin MERSİS bilgisinde bulunan adresleri boş bir arazi olup söz konusu şirketin sahte bir şirket olduğundan şüphelenmekte olduklarını, müvekkili şirketin davalı şirketin Edirne/ İpsala’da bulunan adresinin boş olduğunu görmüş ve telaşa kapılmış olduğunu, davalı şirketin mal varlığına ve banka hesaplarına tedbir konulmasını talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı tarafın, müvekkili şirket ile yapmış olduğu sözleşmenin aynen ifasına, sözleşmenin 1. Maddesinde bulunan makinenin ayıplı olmasından kaynaklı zararın giderilmesini, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zararların dava sonunda hesaplanarak yasal faizi ile birlikte (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000-TL talep edildiği) tazminini, davalı şirketin MERSİS bilgisinde bulunan adresin boş arazi olması ve şirket yetkilisinin yabancı ülkeye kaçma durumundan dolayı ihtiyati tedbir taleplerinin kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartıldığı, davalının davaya karşı cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan 28/06/2021 tarihli sözleşme, faturalar, banka dekontları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, davalı yanca gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklanan zararının, davalıdan tazminine ilişkin alacak davasıdır.
İhtilaf, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti noktalarında toplanmakta olup, alacak miktarının tespiti ve belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Mahkememizin, 31/01/2023 tarihli 3. celsesinin, 5 nolu ara kararı ile “…d)Bilirkişiye 1.500-TL ücret takdirine , bilirkişi ücretinin, davetiye giderlerinin , dosya suret giderlerinin ve talimatın gidiş geliş masraflarının davacı tarafından iki hafta içerisinde mahkememiz veznesine yatırılmasına, yatırılmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ve dosyadaki mevcut duruma göre karar verileceğinin DAVACI VEKİLİNE İHTARINA (DAVACI VEKİLİNE İHTARAT YAPILDI)…” karar verilmiş ve huzurda bulunan davacı vekiline ihtar edilmiştir.
Mahkememizce, kesin süreye ilişkin verilen ara kararda bilirkişi incelemesi yaptırılacağı, bilirkişi ücretinin ne miktar üzerinden yatırılacağı, ücretin yatırılmasına ilişkin gereken süre, hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanmış, kesin süreye uymamanın doğuracağı sonuç açık bir şekilde anlatılmış ve bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verileceği hususu davacı vekiline ihtar edilmiş, ancak verilen kesin süre içerisinde, bilirkişi ücretinin yatırılmadığı ve davalı defterlerinin incelenmesi için talimat yazılamadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi, uyuşmazlık konusu vakıaya ilişkin iddianın ispatı ile doğrudan ilgilidir ve davacı bilirkişi incelemesine ilişkin delil avansını yatırmadığından delilden vazgeçmiş ve dayanılan vakıa ispatsız kalmıştır. MK.’nın 6. maddesi ve HMK.’nın 190. Maddesinde, düzenlenen ispat yükü ilkesine göre; ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olup, somut olayda davacının, bilirkişi ücretini yatırmadığı,iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 179,90-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30-TL. harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL. harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.